#televizyon dizileri
#popüler diziler
#final yapan diziler
2003 yılında yayınlanan ve 97. bölümle final yapan dizide, ali candan bir operasyon için kimlik değişerek türkiye'ye gelir ve kurtlar konseyini çökertmeye çalışır. imdb: 7.8
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ölmedim ama hafif sürünüyorum" tarafından 12.04.2021 19:46 tarihinde açılmıştır.
21.
9. bölümde nesrin çakır a annelerinin intihar etmediğini babaları laz ziya nin öldürdüğü anlattığı kısım var. " bugüne kadar hic senden bir şeyler sakladigimi düşündün mü?"
geçmişe bir flashback yapılıyor laz ziyanin ve annesinin gençliğine orada bir müzik giriyor o sahne ve müzik bile günümüz dizilerinin toplamına bedel.
geçmişe bir flashback yapılıyor laz ziyanin ve annesinin gençliğine orada bir müzik giriyor o sahne ve müzik bile günümüz dizilerinin toplamına bedel.
devamını gör...
22.
seversiniz sevmezsiniz ama bir gerçek var. ne zaman ki soner yalçın danışmanlığı bıraktı dizi olay örgüsü ve ayrıntı olarak zirveden dibe doğru yol almaya başladı. arada usta oyuncuların canlandırdığı karakterler olmasa çekilmez bir hal alırdı. (pala,iskender gibi).
bu arada jean christophe grange-kurtlar imparatorluğu kitabı 2003 senesinde yayınlanmıştı. kurtlar vadisi de 2003 yılında yayına başladı. ikisi bana hep benzer gelmiştir. tesadüf sanırım.
bu arada jean christophe grange-kurtlar imparatorluğu kitabı 2003 senesinde yayınlanmıştı. kurtlar vadisi de 2003 yılında yayına başladı. ikisi bana hep benzer gelmiştir. tesadüf sanırım.
devamını gör...
23.
15 ocak 2003 yılında ilk bölümü yayınlanan osman sınavın yönetmeni olduğu türk mafya dizisidir. "bu bir mafya dizisidir" sloganını çzellikle gözümüze aokmuştur. bununla ilgili açıklama şudur. deli yürek dizisi mafya dizisi değildi ama anlatamadık şimdi işte tam mafya dizisi budur demek istiyoruz.
süleuman çakır karakterini canlandıran oktay kaynarcaniçin zirve diyebiliriz. bu diziden sonra gerçekten fazlasıyla saygı duyulmaya başlanıldı kendisine. polatalemdar karakterini canlandıran necati şaşmaz için aynı şeyleri söyleyemem en azından kendim için. daha önce oyunculuk kariyeri olmamasını da göz çnünde bulumdurursak gerçekten berbat ötesi oyunculuğu mevcut. senaryo ve usta oyuncu kadrosu sayesinde amatörlüğü sırıtmasa bile daha üst düzey oyunculuğu olabilirdi.
konusu türkiye mafyası, mafya devlet ilişkileri, türkiye siyaseti, türkiye dünya ilişkileridir. 90lar döneminde olan cinayetler dizide uyarlanmıştır. 97 bölüm sonunda final yapmış daha sonra dizinin devamları kurtlar vadisi terör ve kurtlar vadisi pusu olarak yeninden ekranlara gelmiştir. 97 bölümde final yapmasının nedenlerinden biri anlattığı konular devletin de zoruna gitmiş olup ki devlet baskısıdır. senaryonun sona gelmesi de finali erkene çekmiştir. istemi betil zafer ergin atilla olgaç gibi büyük isimlerin bir arada olduğu bu proje yıllardır izlenilirliğini zirvede tutmuştur. şahsen ben de 5 defa bitirdim. lise 2 yıllarımda başladım izlemeye o dönem ergenliğimin de etkisiyle hal ve haraketlerimi de etkilemedi değil. bir çok replik bıraktı geriye.
ne güzel dünya be, kimse benden çalamaz, ilk akla gelenler olabilir
süleuman çakır karakterini canlandıran oktay kaynarcaniçin zirve diyebiliriz. bu diziden sonra gerçekten fazlasıyla saygı duyulmaya başlanıldı kendisine. polatalemdar karakterini canlandıran necati şaşmaz için aynı şeyleri söyleyemem en azından kendim için. daha önce oyunculuk kariyeri olmamasını da göz çnünde bulumdurursak gerçekten berbat ötesi oyunculuğu mevcut. senaryo ve usta oyuncu kadrosu sayesinde amatörlüğü sırıtmasa bile daha üst düzey oyunculuğu olabilirdi.
konusu türkiye mafyası, mafya devlet ilişkileri, türkiye siyaseti, türkiye dünya ilişkileridir. 90lar döneminde olan cinayetler dizide uyarlanmıştır. 97 bölüm sonunda final yapmış daha sonra dizinin devamları kurtlar vadisi terör ve kurtlar vadisi pusu olarak yeninden ekranlara gelmiştir. 97 bölümde final yapmasının nedenlerinden biri anlattığı konular devletin de zoruna gitmiş olup ki devlet baskısıdır. senaryonun sona gelmesi de finali erkene çekmiştir. istemi betil zafer ergin atilla olgaç gibi büyük isimlerin bir arada olduğu bu proje yıllardır izlenilirliğini zirvede tutmuştur. şahsen ben de 5 defa bitirdim. lise 2 yıllarımda başladım izlemeye o dönem ergenliğimin de etkisiyle hal ve haraketlerimi de etkilemedi değil. bir çok replik bıraktı geriye.
ne güzel dünya be, kimse benden çalamaz, ilk akla gelenler olabilir
devamını gör...
24.
dizide yer yer saçma sapan şeyler olduğunu ben de kabul ediyorum. bununla ilgili bir çok örnek de verilebilir. daha önce mesela çelik yelek ve 72 lik mermi örneği verilmiş. bu konuda yazılanlara aynen katılıyorum. burada belki bilgisizlikten senaristin uydurması olmuş belki de gerçek bir mühimmatın adını ifade etmek istememiş olabilirler.
çakır'ın keskin nişancı tarafından vurulduğu sahnede kullanılan tüfek daha sonra 53.bölümde sırp keskin nişancı sahnesinde ve savcı cinayetinde kullanıldığı için mühimmatı doldururken görmüşlüğümüz var. 7.62x51 mm ya da. 308 winchester kalibresinde olduğunu düşünüyorum.
çakır'ın giydiği çelik yelek de daha çok sivil kullanıma hitap eden 9 mm tabanca mermilerin durduracak kapasitede bir yelek. yani 308 winchester mühimmat çok rahat o yeleği deler. sanırım bunu farkedecek düzeyde bilgisi olanlara yönelik şansın varmış vs diyerek konuyu açıklamaya çalışmışlar.
çakır'ın keskin nişancı tarafından vurulduğu sahnede kullanılan tüfek daha sonra 53.bölümde sırp keskin nişancı sahnesinde ve savcı cinayetinde kullanıldığı için mühimmatı doldururken görmüşlüğümüz var. 7.62x51 mm ya da. 308 winchester kalibresinde olduğunu düşünüyorum.
çakır'ın giydiği çelik yelek de daha çok sivil kullanıma hitap eden 9 mm tabanca mermilerin durduracak kapasitede bir yelek. yani 308 winchester mühimmat çok rahat o yeleği deler. sanırım bunu farkedecek düzeyde bilgisi olanlara yönelik şansın varmış vs diyerek konuyu açıklamaya çalışmışlar.
devamını gör...
25.
ilk 97 bölümü harikaydı. pala hele. valla arada izlerim. repliklerini kullanırız.
mafyayik. dizi tarihinin en iyi cast kurgu senaryo oyunculuk işi. ekşi şeyler de her ayrıntısını okuyorum hala. izledikçe de yeni yeni ayrıntılar görüyorum.
mafyayik. dizi tarihinin en iyi cast kurgu senaryo oyunculuk işi. ekşi şeyler de her ayrıntısını okuyorum hala. izledikçe de yeni yeni ayrıntılar görüyorum.
devamını gör...
26.
ferasetine çok güvendiğim insanlar tarafından ilk 97 bölümü çok övülmekte. ben de dayanamayıp dün ilk bölümü açtım izledim. ilk bölümdeki konular ve günümüz hakkında bir kaç kelam etmek istiyorum.
1990'larda meşhur bir kürt işadamları listesi vardı. bu listenin tansu çiller, doğan güreş ve mehmet ağar'ın bilgisi dahilinde yapıldığı artık herkesin malumudur. bahsi geçen kürt işadamlarından "derin devlet" * milyonlarca dolar haraç istenmekteydi. bu haracı ödemeyenler kurulan pusularla öldürülüyordu. basın da malum yapının elindeydi. ve basında her gün boy boy bu işadamlarına atılmadık iftira bırakılmıyordu. 1997 susurluk "kazası" nda iş ayyuka çıktı. 1998'deki ecevit iktidarında artık devletin belli bağırsaklarının temizlenmesi gerekiyordu. bu temizlenme çok doğru bir yerden başladı esasında. "derin devletin" harika çocukları türkiye hizbullahı çökertildi. gerisi çorap söküğü gibi geldi. (tarihin gördüğü en vahşi cinayet şebekesi hizbullah üyeleri akp iktidarında serbest bırakıldılar.)
2007'den itibaren esasında akp hükümeti bu işi daha derinlere götürmek istedi. ergenekon operasyonları buna iyi bir örnektir. lakin 150 yıllık mah geçmişi olan bu çeteyi çökertme ihalesini onlardan bile kirli bir yapıya teslim ettiler. hizmet hareketi denen çete zaten işi yüzüne gözüne bulaştırdı. çok erkenden zafer rehavetine kapılıp devleti ele geçirmeye çalıştılar. olaylar eski tas eski hamama tekrar döndü diyemiyorum. eskisinden de betere döndü. zira eskiden yine de hukuk kırıntıları vardı. bugün tüm talan, hırsızlık ve cinayetler göz göre göre yapılıyor.
yine dizide bazı cinayetler polis kılığına girmiş insanlar tarafından işleniyor. en son murat ağırel'den okuduğuma göre bugün gerçek polisler insanları evlerinden alıp hasımlarına teslim ediyor. ve bu sadece basına yansıyanı. tuz çok fena kokmuş.
1990'larda meşhur bir kürt işadamları listesi vardı. bu listenin tansu çiller, doğan güreş ve mehmet ağar'ın bilgisi dahilinde yapıldığı artık herkesin malumudur. bahsi geçen kürt işadamlarından "derin devlet" * milyonlarca dolar haraç istenmekteydi. bu haracı ödemeyenler kurulan pusularla öldürülüyordu. basın da malum yapının elindeydi. ve basında her gün boy boy bu işadamlarına atılmadık iftira bırakılmıyordu. 1997 susurluk "kazası" nda iş ayyuka çıktı. 1998'deki ecevit iktidarında artık devletin belli bağırsaklarının temizlenmesi gerekiyordu. bu temizlenme çok doğru bir yerden başladı esasında. "derin devletin" harika çocukları türkiye hizbullahı çökertildi. gerisi çorap söküğü gibi geldi. (tarihin gördüğü en vahşi cinayet şebekesi hizbullah üyeleri akp iktidarında serbest bırakıldılar.)
2007'den itibaren esasında akp hükümeti bu işi daha derinlere götürmek istedi. ergenekon operasyonları buna iyi bir örnektir. lakin 150 yıllık mah geçmişi olan bu çeteyi çökertme ihalesini onlardan bile kirli bir yapıya teslim ettiler. hizmet hareketi denen çete zaten işi yüzüne gözüne bulaştırdı. çok erkenden zafer rehavetine kapılıp devleti ele geçirmeye çalıştılar. olaylar eski tas eski hamama tekrar döndü diyemiyorum. eskisinden de betere döndü. zira eskiden yine de hukuk kırıntıları vardı. bugün tüm talan, hırsızlık ve cinayetler göz göre göre yapılıyor.
yine dizide bazı cinayetler polis kılığına girmiş insanlar tarafından işleniyor. en son murat ağırel'den okuduğuma göre bugün gerçek polisler insanları evlerinden alıp hasımlarına teslim ediyor. ve bu sadece basına yansıyanı. tuz çok fena kokmuş.
devamını gör...
27.
öncelikle bir konuya değinmek istiyorum, dizide "devlet yok" diye bir şey yok.
nasıl bu yargıya varmışlar anlamadım.
13. bölüm. süleyman çakır, kumarhanesinin müzik sistemini kuran kişinin kendisini kandırmasını öğrenmesi üzere şahsın kulağındaki küpeyi çektiği için mahkemeye gitmiş, 5 yıl ile yargılanmaktadır.
27. bölüm. çakır hapishaneden kaçmış. polat alemdar çevirmede bir polis memuru tarafından "sabaha kadar ezdirilmekle" tehdit edilebiliyor. o dönem polis memurunun bir özgül ağırlığı var.
30. bölüm. çakır, savcının ölümünden sonra derya'nın arabası ile kaçan polat için göreve yeni gelmiş savcıya hesap veriyor. "sen kadınlardan himmet bekliyorsun ya çakır; devlet seni kadın yapar, sana da çok koca bulur"
-bak çakır, artık her şey değişti. size babalık yapan devlet, hainlik gördü mü evlatlıktan reddeder, nüfustan kaydını düşer.
30. bölüm. seyfo dayı sorgulanıyor. 2. sorgusu. yer ve kişi belirtmiyor. işkence ediliyor. asla üslubu değişmiyor.
30. bölüm. laz ziya sorguya alınıyor.
55. bölüm. laz ziya ve hüsrev ağa yargılanıyor
daha 100 tane yazarım. ama mesele bu değil. bugün yazacağım mesele farklı. kurtlar vadisinin 2003 yılında aslında nasıl türkiye'nin belki de en etkili politik temellerini yerinden oynatan bir "dizi" olduğundan bahsedeceğim.
öncelikle kurtlar vadisi nasıl bu kadar başarılı oldu? nasıl türkiyenin "politik" değerlerine kadar dokundu?
öncelikle meselenin biraz başına gideceğim, 90'lar.
faili meçhul cinayetler, devlet-mafya hesaplaşmaları, alaattin çakıcı- peker, uğur evcil, öldürülen kürt iş adamları, uyuşturucu kaçakçıları, silah kaçakçıları, özdemir sabancı suikastı, susurluk kazası derken belki de 90'lar türkiyesi, cumhuriyet tarihinde devletin otoriter birliğininin en zayıf olduğu, devletin kendine dahi yetemediği bir dönem olabilir.
*
aslında 2003 yılında yayın hayatına giren bu "vurdulu kırdılı" (!) dizinin neden bir fenomene dönüştüğünü anlamak için 90'ları ele almak gerekiyor.
derin- devlet ve çeteler kavgasını analiz etmek gerekiyor.
90'larda devletin çizdiği "güçsüz devlet" algısı, mafyaların memlekette cirit atması, faili meçhuller suikastler ve 2001 krizi ile aslında türkiye yepyeni bir profilde; güçlü, "dediğim dedik, çaldığım düdük", yeri geldiğinde diktatör, yeri geldiğinde demokrat bir otorite aramaya başladı.
2003 yılında kurtlar vadisi'nin çizdiği türkiye profilinde, halkın tepkisini çok güçlü bir liderlik, her türlü çeteye izin vermeyecek kadar istikrarlı devlet yapısı umudu gördükleri ak parti'ye oluk oluk akıttıkları oylarla göstermesini analiz etmek kesindir.
kısacası bir ülkedeki popüler kültür araçlarının temaları o ülke insanlarının o dönemdeki dünyayı nasıl algıladıklarının göstergesidir.
ve bu kadar aslında realitenin içinde olan bir dizinin senaryosu, 90'ları belki de en çok analiz eden isimlerden biri olan soner yalçın ve necati şaşmaz*'ın kardeşi raci şaşmaz tarafından yazılıyor.
teknik senaryo raci şaşmaz tarafından, politik temel senaryoları ise soner yalçın tarafından kurgulanıyor.
kurtlar vadisi'nin senaryosunun türkiye'nin gelmiş geçmiş en sağlam senaryosu olduğunu söylemek yanlış olmaz.
vadi'nin senaryosunda boşluk yoktur. 1. bölümden sonu yazılmıştır. kesindir yani.
2 bölümde izlediğin bir olay 90'larda bir olayın kilidi olur. hikaye oturur.
karakterlerin çizgileri vardır. tutarsız değildir bir çoğu.
karakterleri kendinde görürsün, olayın içine girersin.
karakterler sende duygu bırakır.
örneğin ilk bölüm çakır 3 kişiyi öldürmüştür.*
manyak lan bu dersin ama bu gider 10 dakika sonra tarlada çocuklarla top oynar, seversin.
testere necmi, kendi annesini ve ustasını kör testere ile kesmiştir, gaddar birisidir. merhametsiz allah'tan korkmaz bir adamdır.
laz ziya, yine gaddar bi adamdır. kendi karısını asmıştır. onu elleriyle ölüme yollamıştır. ama torunlarının üzerine titrer, kötü bir baba olduğu kadar iyi bir dededir aslında.
hüsrev ağa, uyuşturucu üreticisidir. insanları zehirler, öldürür. ama konseyin ortasında hikaye de anlatır fıkra da anlatır.
(bkz: köprü hikayesi)
karakterler arasında boşluk yoktur, değişen karakter yoktur. sırf izleniyor diye karakterler uzatılmaz. ölür. nokta.
nasıl bu yargıya varmışlar anlamadım.
13. bölüm. süleyman çakır, kumarhanesinin müzik sistemini kuran kişinin kendisini kandırmasını öğrenmesi üzere şahsın kulağındaki küpeyi çektiği için mahkemeye gitmiş, 5 yıl ile yargılanmaktadır.
27. bölüm. çakır hapishaneden kaçmış. polat alemdar çevirmede bir polis memuru tarafından "sabaha kadar ezdirilmekle" tehdit edilebiliyor. o dönem polis memurunun bir özgül ağırlığı var.
30. bölüm. çakır, savcının ölümünden sonra derya'nın arabası ile kaçan polat için göreve yeni gelmiş savcıya hesap veriyor. "sen kadınlardan himmet bekliyorsun ya çakır; devlet seni kadın yapar, sana da çok koca bulur"
-bak çakır, artık her şey değişti. size babalık yapan devlet, hainlik gördü mü evlatlıktan reddeder, nüfustan kaydını düşer.
30. bölüm. seyfo dayı sorgulanıyor. 2. sorgusu. yer ve kişi belirtmiyor. işkence ediliyor. asla üslubu değişmiyor.
30. bölüm. laz ziya sorguya alınıyor.
55. bölüm. laz ziya ve hüsrev ağa yargılanıyor
daha 100 tane yazarım. ama mesele bu değil. bugün yazacağım mesele farklı. kurtlar vadisinin 2003 yılında aslında nasıl türkiye'nin belki de en etkili politik temellerini yerinden oynatan bir "dizi" olduğundan bahsedeceğim.
öncelikle kurtlar vadisi nasıl bu kadar başarılı oldu? nasıl türkiyenin "politik" değerlerine kadar dokundu?
öncelikle meselenin biraz başına gideceğim, 90'lar.
faili meçhul cinayetler, devlet-mafya hesaplaşmaları, alaattin çakıcı- peker, uğur evcil, öldürülen kürt iş adamları, uyuşturucu kaçakçıları, silah kaçakçıları, özdemir sabancı suikastı, susurluk kazası derken belki de 90'lar türkiyesi, cumhuriyet tarihinde devletin otoriter birliğininin en zayıf olduğu, devletin kendine dahi yetemediği bir dönem olabilir.
*
aslında 2003 yılında yayın hayatına giren bu "vurdulu kırdılı" (!) dizinin neden bir fenomene dönüştüğünü anlamak için 90'ları ele almak gerekiyor.
derin- devlet ve çeteler kavgasını analiz etmek gerekiyor.
90'larda devletin çizdiği "güçsüz devlet" algısı, mafyaların memlekette cirit atması, faili meçhuller suikastler ve 2001 krizi ile aslında türkiye yepyeni bir profilde; güçlü, "dediğim dedik, çaldığım düdük", yeri geldiğinde diktatör, yeri geldiğinde demokrat bir otorite aramaya başladı.
2003 yılında kurtlar vadisi'nin çizdiği türkiye profilinde, halkın tepkisini çok güçlü bir liderlik, her türlü çeteye izin vermeyecek kadar istikrarlı devlet yapısı umudu gördükleri ak parti'ye oluk oluk akıttıkları oylarla göstermesini analiz etmek kesindir.
kısacası bir ülkedeki popüler kültür araçlarının temaları o ülke insanlarının o dönemdeki dünyayı nasıl algıladıklarının göstergesidir.
ve bu kadar aslında realitenin içinde olan bir dizinin senaryosu, 90'ları belki de en çok analiz eden isimlerden biri olan soner yalçın ve necati şaşmaz*'ın kardeşi raci şaşmaz tarafından yazılıyor.
teknik senaryo raci şaşmaz tarafından, politik temel senaryoları ise soner yalçın tarafından kurgulanıyor.
kurtlar vadisi'nin senaryosunun türkiye'nin gelmiş geçmiş en sağlam senaryosu olduğunu söylemek yanlış olmaz.
vadi'nin senaryosunda boşluk yoktur. 1. bölümden sonu yazılmıştır. kesindir yani.
2 bölümde izlediğin bir olay 90'larda bir olayın kilidi olur. hikaye oturur.
karakterlerin çizgileri vardır. tutarsız değildir bir çoğu.
karakterleri kendinde görürsün, olayın içine girersin.
karakterler sende duygu bırakır.
örneğin ilk bölüm çakır 3 kişiyi öldürmüştür.*
manyak lan bu dersin ama bu gider 10 dakika sonra tarlada çocuklarla top oynar, seversin.
testere necmi, kendi annesini ve ustasını kör testere ile kesmiştir, gaddar birisidir. merhametsiz allah'tan korkmaz bir adamdır.
laz ziya, yine gaddar bi adamdır. kendi karısını asmıştır. onu elleriyle ölüme yollamıştır. ama torunlarının üzerine titrer, kötü bir baba olduğu kadar iyi bir dededir aslında.
hüsrev ağa, uyuşturucu üreticisidir. insanları zehirler, öldürür. ama konseyin ortasında hikaye de anlatır fıkra da anlatır.
(bkz: köprü hikayesi)
karakterler arasında boşluk yoktur, değişen karakter yoktur. sırf izleniyor diye karakterler uzatılmaz. ölür. nokta.
devamını gör...
28.
(bkz: kurtlar vadisi pusu) ile karıştırılmaması gereken dizi zira ikisi ayrı dizidir.
kurtlar vadisi türkiyenin karanlık ve puslu yüzünü anlatan vatanı için yüzünden hayatından herşeyinden vazgeçen bir adamın hikayesini konu alır.
şüphesiz ki türkiye tarihinin en büyük dizisidir. izlemeyen birisi ön yargıyla mafya dizisi canım diyebilir ama zerre alakasi yoktur.
ilk 97 de hollywood'un ünlü isimlerinden
sharon stone, andy garcia ikilisi de oynamıştır.
kurtlar vadisi türkiyenin karanlık ve puslu yüzünü anlatan vatanı için yüzünden hayatından herşeyinden vazgeçen bir adamın hikayesini konu alır.
şüphesiz ki türkiye tarihinin en büyük dizisidir. izlemeyen birisi ön yargıyla mafya dizisi canım diyebilir ama zerre alakasi yoktur.
ilk 97 de hollywood'un ünlü isimlerinden
sharon stone, andy garcia ikilisi de oynamıştır.
devamını gör...
29.
kurtlar vadisi diğer türk dizilerinin aksine devleti ve polisi yücelten bir dizidir. devletten her karakter korkar çekinir. devlet icabında laz ziyayı göz altına alabir. yeri geldiğinde devletin savcısı başrolleri ezer raconun kralını keser.
aynı zamanda devletin içinde ki yolsuzlukları vurgular. satılmış hukukçular siyasetçiler. devletin kaç tane yüzü varsa hepsini yansıtıt anlatır. devletin gücünü de her zaman vurgular.
aynı zamanda devletin içinde ki yolsuzlukları vurgular. satılmış hukukçular siyasetçiler. devletin kaç tane yüzü varsa hepsini yansıtıt anlatır. devletin gücünü de her zaman vurgular.
devamını gör...
30.
uzun süre soluksuz izlediğim,bölümlerin en başında "türkiye'nin bu karanlık ve puslu vadisinde yaşananları anlattığımız bu dizide,tüm kişiler ve kurumlar hayal ürünüdür" notu düşülse de, türkiye'de ki yaşanmış siyasi olayları,illegal oluşumları,kişileri ve yaşadıklarını birebir anlatmaya çalışan dizidir.
devamını gör...
31.
filmde en baba adamlardan hüsrev ağa ve halo lakaplı halil ibrahim favorimdir. o nasıl posta koymaktır öyle. akrep bekir ile olan sahnesi efsanedir. hele ki halo, akrep bekir'e "seni mezarına baş aşağı gömerim"dediği sahnede tüylerim diken diken olmuştu. hüsrev ağa, mehmet karahanlı'ya ölmeden evvel "sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk" sahnesi de kezâ efsanedir. gerçi o sözünün hemen akabinde kılıç, hüsrev ağayı katanasiyla infaz etmişti. ruhları şâd olsun.
devamını gör...
32.
efsane replikleri içinde barındıran ve şimdiki teşkilat gibi dizilerin çekimlerinin temelinin atılmasında büyük rol oynamış bir dizidir. "kendi gününde kendi saatinde" diye de bir söylemi vardı. severek izliyordum, abdülhey, cahit, akif, zaza, güllü erhan, ömer baba, deli hikmet, iskender büyük en sevdiğim karakterlerdi. sebebini bilmiyorum ama ilk izlediğimde bu karakterler bana çok iyi gelmişti. sonraları tekrardan izleyince, ilk izleyişimde (küçük olmamdan mütevellit) dış görünüşe baktığımı fark ettim ama ikinci izleyişte karakterler yerine oturdu. memati baş, süleyman çakır, karahanlı, laz ziya gibi kişileri sevdim. özellikle memati'nin "sana gülim demem gül'ün ömrü az olur" sözü benim için muhteşem bir söz. şahsen ülkemizin baş yapıtlarından olduğunu düşünüyorum desem yalan olmaz. devam filmlerinden kurtlar vadisi vatan'ı çok sevmiştim. konu o kadar iyi işlenmişti ki... sanki gerçek 15 temmuz o idi. bir aralar devam filmi gelcek, yeniden çekilecek deniyordu. hatta kurtlar vadisi kaos deniyordu ismine. bazı haber sitelerinde oyuncu kadrosu bile yayınlanmıştı. ama çıkmadı. asılsızmış sanırım. bu beni üzdü. ama çıkarsa keyifle izlerim.
devamını gör...
33.
gelmiş geçmiş en iyi türk dizisi.. deliyürek ile başlayan mafya dizisinin zirvesi.. şu diziyi nasıl ezel ile kıyaslıyorlar onu anlamıyorum.. kurtlar vadisi türkiye'nin dünü bugünü yarınıdır.. netflixte yayınlansa uluslararası platformda en baba diziler vadinin getir götürünü yapardı. her sahne de bir gönderme var..
devamını gör...
34.
bu aralar nostaljik dizi kuşağı yapıyorum.
kurtlar vadisi'nin ilk 100 bölümünü tartışmaya gerek bile yok türk dizi tarihinin gördüğü en iyi dizi.
kabus gibi kamera çekimlerine rağmen oyunculuk, müzikler ve senaryo diziyi soluksuz izletmek için elinden geleni yapıyor
hele ki 8. bölümdeki çakır in kumarhaneyi açma sahnesindeki rulet bölümü... herkes sırayla değerli eşyasını koyup para biçiyor ya. müthis bir sahne müthiş. her şeyiyle ikonik.
kurtlar vadisi'nin ilk 100 bölümünü tartışmaya gerek bile yok türk dizi tarihinin gördüğü en iyi dizi.
kabus gibi kamera çekimlerine rağmen oyunculuk, müzikler ve senaryo diziyi soluksuz izletmek için elinden geleni yapıyor
hele ki 8. bölümdeki çakır in kumarhaneyi açma sahnesindeki rulet bölümü... herkes sırayla değerli eşyasını koyup para biçiyor ya. müthis bir sahne müthiş. her şeyiyle ikonik.
devamını gör...
35.
20. bölümün final sahnesinde tombalacinin çakır'ın kumarhanesine gelip raconu kesip ocağını sondurucem dedikten sonra mekana makineli tüfekli adamların ak47 ile balkondan herkesi taraması nasıl bir sahnedir lan. call of duty deki no russian bölümü gibi. oyunculuk kamera açısı sonraki bölümdeki ambulans sahnesi ve müzik. off ki ne off. hakikaten bırak türk dizi tarihini dünya dizi tarihini gördüğü en iyi yapımlardan ilk 100 bölümü.
devamını gör...
36.
kurtlar vadisi = matrix ise kurtlar vadisi pusu = matrix 4'dür
ben diziyi çıktığı dönemlerde izlemedim. kurtlar vadisi pusu'yu ise çıktığı dönemde birkaç bölüm izledim bana çok sığ gelmişti.
sonra sonra ilk çıkan kurtlar vadisinin konusunu okudum, bazı bölümleri kesit kesit izledim. ve arada ne büyük uçurum olduğunu fark ettim.
şimdi zamanım olsa ilk seriyi izlerdim. izlemeye değer kaliteli bir yapımdır.
ancak izlemesem de izlemiş kadar oldum, hatta belki izleyenlerden daha çok şey almış olabilirim diziden.
diziyle ilgili birkaç ilginç bir mesele var.
dizi ilk çekilmeye başladığında aslında polat karakterinin devletten mafyaya sızarken ne kadar yozlaştığını işlemeyi planlıyorlarmış.
hatta milletin öve öve bitiremediği süleyman çakır kakatersizini vicdan filtresinde süzerseniz hak tanımaz birisi olduğunu, haksız olduğu durumlarda karşısındakileri öldürmekten(öldürdüğü veya yaraladığı -tam hatırlamıyorum- ses sistemcisi), birinin infaz emrini verirken karısı ve çocuğunu da öldürmekten çekinmediğini, uyuşturucu, kumar, haraç her türlü pisliğin olduğunu görürsünüz.
hikayenin bir noktasında polat, süleyman çakır'ı infaz edip yerine geçecek ve tamamen karanlık tarafa geçmiş olacaktı.
ancak bizim necip milletimiz süleyman çakır gibi şerefsizleri baş tacı edince hikaye de evriliyor.
ayrıca dizi osman sınav ile başlıyor ve bir noktada (tehdit edilince diye rivayetler var) osman sınav'ın diziyi bırakması ile de dizi evrilmiş olabilir.
ama net olan bir şey vardı ki osman sınav'ın hedefi aslında yeşil, jitem, abdullah çatlı, örtülü ödenek davası, susurluk davası gibi meselelerin yoğun olduğu o karanlık yıllarda * devlet de devlet diyerek yapılan pisliklere dikkat çekmiştir. hikayenin önermesi başlarda "bu yollar yol değil. bu yolların sonu her zaman yozlaşmışlıktır" iken sonraları hikaye değişmiş ve polat alemdar, dizinin sonunda her şeyi devlet için yaptım, mafyayı da çökerttim diyerek kenara çekilmiştir.
süleyman çakır gibi bir şerefsizin her yıl cenaze namazını kılan bir topluma da ancak böyle bir son yakışır.
yine de dizi şahanedir. ancak devamında gelen kurtlar vadisi pusu ise tam bir fiyaskodur.
ben diziyi çıktığı dönemlerde izlemedim. kurtlar vadisi pusu'yu ise çıktığı dönemde birkaç bölüm izledim bana çok sığ gelmişti.
sonra sonra ilk çıkan kurtlar vadisinin konusunu okudum, bazı bölümleri kesit kesit izledim. ve arada ne büyük uçurum olduğunu fark ettim.
şimdi zamanım olsa ilk seriyi izlerdim. izlemeye değer kaliteli bir yapımdır.
ancak izlemesem de izlemiş kadar oldum, hatta belki izleyenlerden daha çok şey almış olabilirim diziden.
diziyle ilgili birkaç ilginç bir mesele var.
dizi ilk çekilmeye başladığında aslında polat karakterinin devletten mafyaya sızarken ne kadar yozlaştığını işlemeyi planlıyorlarmış.
hatta milletin öve öve bitiremediği süleyman çakır kakatersizini vicdan filtresinde süzerseniz hak tanımaz birisi olduğunu, haksız olduğu durumlarda karşısındakileri öldürmekten(öldürdüğü veya yaraladığı -tam hatırlamıyorum- ses sistemcisi), birinin infaz emrini verirken karısı ve çocuğunu da öldürmekten çekinmediğini, uyuşturucu, kumar, haraç her türlü pisliğin olduğunu görürsünüz.
hikayenin bir noktasında polat, süleyman çakır'ı infaz edip yerine geçecek ve tamamen karanlık tarafa geçmiş olacaktı.
ancak bizim necip milletimiz süleyman çakır gibi şerefsizleri baş tacı edince hikaye de evriliyor.
ayrıca dizi osman sınav ile başlıyor ve bir noktada (tehdit edilince diye rivayetler var) osman sınav'ın diziyi bırakması ile de dizi evrilmiş olabilir.
ama net olan bir şey vardı ki osman sınav'ın hedefi aslında yeşil, jitem, abdullah çatlı, örtülü ödenek davası, susurluk davası gibi meselelerin yoğun olduğu o karanlık yıllarda * devlet de devlet diyerek yapılan pisliklere dikkat çekmiştir. hikayenin önermesi başlarda "bu yollar yol değil. bu yolların sonu her zaman yozlaşmışlıktır" iken sonraları hikaye değişmiş ve polat alemdar, dizinin sonunda her şeyi devlet için yaptım, mafyayı da çökerttim diyerek kenara çekilmiştir.
süleyman çakır gibi bir şerefsizin her yıl cenaze namazını kılan bir topluma da ancak böyle bir son yakışır.
yine de dizi şahanedir. ancak devamında gelen kurtlar vadisi pusu ise tam bir fiyaskodur.
devamını gör...
37.
vadi iyidir. pusuda yer yer iyi olsada sadece dizidir. ülkemizde yapılmış senaryo, müzik ve oyunculuk anlamında sağlam dizilerden kıymetini bilmek lazım. izlemeyenler küçükseyenler oluyor böyle insanların bir şeyden anlamadığını düşünüyorum. oynadığı dönemde olayları resmen daha önceden haber veren bir diziydi. öyle eften püften şeylerde değildi, bilenler bilir.
devamını gör...
38.
uyku tutmadığı için yine ilk 97 bölüme başlayıp izlediğim dizi.
şuan 20. bölüme kadar geldim. günde 3 bölüm izleyerek bayrama kadar bitirmeyi planlıyorum.
şuan 20. bölüme kadar geldim. günde 3 bölüm izleyerek bayrama kadar bitirmeyi planlıyorum.
devamını gör...
39.
ilk 97 bölümünü dünden beri izlemeye başladığım dizi. kurgusu, oyuncuları, müzikleri harika. ancak önce ezeli izlemiş biri olarak, kahramanın doğuşu kısımlarının aynı olduğunu gördüm. ezel araklamış bildiğin. zaten ezel'e en fazla 20 bölüm dayanabildim. umarım kurtlar vadisi de bozmaz.
devamını gör...
40.
dındırıdındırıdındırıdındındındırıdındırıdındındın.
tek bildiğim şu melodi. bizim evde izlenmezdi zaten. babam izlemek isterse de 5 kadın olarak psikolojik baskı ile istediğimiz kanalı açtırırdık. dünyanın en saçma dizisi.
tek bildiğim şu melodi. bizim evde izlenmezdi zaten. babam izlemek isterse de 5 kadın olarak psikolojik baskı ile istediğimiz kanalı açtırırdık. dünyanın en saçma dizisi.
devamını gör...