lahmacun

acılısını çok sevdiğim, acısız olanından nefret ettiğim yiyecek. etin tadını alınca midem bulanıyor resmen. o yüzden ne kadar acı, o kadar iyi. hoş o da mideyi yakıyor ama ne yapalım... o kadar yan etkisi olsun artık. ayranla hallederim ben o kısmı.

her zaman her yerde tüketebileceğim vazgeçilmezim diyebileceğim birşeydir. lahmaç yemem için aç olmama gerek yoktur diyim siz anlayın. her yerden yenmez ama bazıları yakıyor bazı yerlerini hoş olmuyor.

dünyanın en lezzetli yiyeceği. en kötü yapılanının bile bir gideri vardır.

acılı acısız affetmem, gömerim. 4 tane yeterli geliyor bana. açken ayrı keyifle, tokken ayrı keyifle yersiniz. canım çekti yazarken bile.

cok acim. suan olsa en az 5 taneden asagiya yemem zaman tutun 3 dakika icinde yemezsem istifa ederim. suan resnen aseriyorum. aglicam.

genellikle bakire hanımların soğan, domates, limon ile dürüm yaparak tükettikleri muhteşem şey. ek olarak acılı yiyenler öpüşmemiştir bile.

çok şükür bugün istediğimiz yerde yiyebilecek haldeyiz ama hiçbiri, çocukken akşamın soğuğunda eve giderken eminönü iskelesi önündeki sırf soğandan oluşan seyyarlardan yediğim tadı vermiyor.

pizzaya benzetilmesi, peynirli pizzadan ziyade pizzalı peynir sevenlerce yadırganan, apayrı bir lezzet.

bayağıdır yemiyordum başlığı görünce canım çekti ama bu saatten sonra yiyerek kilo almak istemiyorum.

olmasaydik olmazdik.

en lezzetli olanı adana'da yenir

küçük ve yuvarlak şekilde yapılır. hatta düğün ve mevlüt yemeklerinde hazır paket şeklinde dağıtılır. pratik ve kolaydır.

lahmacunu sevmediğini söyleyenler,protez tırnaklı ecesu'lardır. aksini iddia eden ise abdurrahmansu'dur.

sevgiliyle yiyebilecek en güzel şeylerden biri bence bide sıkacaksın limonu miss

türkiye'nin döner ile birlikte zannımca en iyi yemeğidir.

çok şey söylerim ama çoğu muhakkak söylendiği için klişeye düşerim.

bu 2 yemeğin en büyük artısı şu, diğer kebaplar gibi ağır değiller. ne midene oturur ne de kolay kolay bıkarsın.

örneğin özellikle son 10 yılda iyice popüler olan adana kebabını ele alalım. artık öyle hale geldi ki kebap deyince herkesin aklina bu yemek geliyor. ağır bir yemek bu efendim. zaten esasında dürüm olmadığı için aynı statüde bile değiller ama dürüm versiyonu için dahi konuşsak yine başarısız. bol yağlı, yediğin zaman eritmek için boğazı yüzerek geçmen gereken bir kebap. aynı arap yemekleri gibi*

lahmacun candır efendim. konudan bagimsiz olarak çokça insanın hayali olan lahmacun arasına döner koydurma fikri benim de daima zihnimin bir köşesini meşgul etmekte.

(bkz: gereksiz entryler)

etli hamur.

tam gırtlaktan lehmeağcjûn diye tonlanırsa hakkı verilmiş olur.

öncelikle lahmacunu dürüp yemeden önce besmele çekmeliyizdir. şeytan bizimle birlikte lahmacun yemesin. çünkü lahmacun paylaşmaya açık bir yemek değildir.

lahmacunun en alt tabanını yumuşak zemin dediğimiz yeşililiklerle kaplamalıyız. tere, maydanoz, roka, nane.

bir kat üstüne ince ve yarım halka şeklinde kestiğimiz turpları nizami bir şekilde dizmeliyiz.

son darbeyi soğan salatası ile yapacağız, ince bir tabaka halinde turpların üstünü soğanla örteceğiz, dürmeden evvel asla limon sıkmayacağız, güzelce dürdükten sonra limon seviyorsak her ısırıktan önce sıkacağız.

neden? çünkü limon hamuru mundar eder. hamur ıslanmamalı, kuru kalmalı.

afiye tolsun.

canım sevgilimle görüştüğüm zaman 3 tane gömmeyi planladığım mükemmel bir yiyecektir kendisi

en az 4 tane yiyemeyeni delikanlı sınıfına sokmayan harika yiyecek.

kadıköy'de çiya sofa sofrası'nda yemenizi tavsiye ederim.

şahika koçarslanlı karakteri ile karşılıklı yemek istediğim yiyecek.

lahmacun arasına adana kebap sarılıp şalgam eşliğinde yenmesi için icad olunmuş bir yemektir.

5000 yillik tarihe sahip yiyecek. gecmisi babil'e dayaniyor.

pelin batu lahmacunla ilgili guzel bir calisma yapmis.




https://www.pelinbatu.com.tr/5000-yillik-hikaye-lahmacun-lahmacunun-bilinmeyen-tarihi/