lahmacun

hollanda'da işi bilen türklerin seri imalatını yaptığı yemek. bildiğin lahmacun fabrikası kurmuş herifler. gece yarısı başlıyorlar yapmaya sabah 9-10 gibi soğuk olarak türk, faslı lokantalara satıyorlar. dükkan sahibi fırında ısıtıp içine de marulu domatesi hıyarı basıp iteliyor musterisine. ha bir de içine onlara özgü acı sosu (samball) sarımsak mayonez karışımı bir şeyi dokuyorlar. ortaya o kadar kötü bir lahmacun çıkıyor ki bizim buradaki tavuklara versen yemez.

sözlükte ne yetenekli beyler varmış arkadaş, şaşkınlık içindeyim. biz yumurtayı resmi tören eşliğinde kırıyoruz. makarna yaptığımızda bayraklar yarıya iniyor.

overrated. ama iyidir. ananem guzel yapardi.

dışarıda yenilebilecek yemeklerin en ucuzudur. ancak 1 tanesi doyurmadığı için diğerleriyle aynı hesaba geliyor.

eskiden cebimizdeki bozukluklar ile alınabilecek bir şeydi.

mesela ev taşınır ustalara, ev ahalisine, eşya taşıyanlara 3'er tane söylenirdi. 30'a yakın lahmacun söylenir ve koymazdı.

çünkü akepeden önceydi. ucuzdu. alım gücü vardı.

şimdi en ucuz lahmacun 80 tl. adam gibisi 100 tl civarında.

düşünsenize 30 tane söylediğinizi ahaha. 2400 tl tutuyor lan.

ama neyse sorun değil. biz hamas için yas tutuyoruz. ne gereği var bunlara !!!!.

artık içini kendimiz hazırlayıp fırına veriyoruz.dışarda yemek ne mümkün.

adını okurken bile ödem yapan yiyecek... yemeyin arkadaşlar, artık yenecek gibi değil bu ürünler. evde yapabiliyorsanız veyahut kıymasını siz hazırlayabiliyorsanız tamam da, hazır olanlarda artık kıyma yok. soya kıyması ve hamur yiyorsunuz. eskisi gibi yanındaki salata da pek tatmin edici değil. yeşil mercimekli salatayı tercih ederim.

tok olsam dahi yiyeceğim yemek.
ayran içmeyi pek sevmediğimden çay içmeyi ise çok sevdiğimden belki de lahmacunla özel bir uyumları olduğunu düşünüyorum. benim kılıf uydurmam olabilir tabi ama beğeniyorum. alıp başımı mutluluğa uzatıyor. mis gibii.

adını duyduğumda bile acıkıyorum.

son on yılda ne zaman sıcak aylar gelse türkiye'de adı sıkça anılmaya başlıyor ve bu durum bana çok ilginç geliyor. bir insan pizza yemek için sicilya'ya da italya anakarasına da gider anlarım, ama lahmacun yenek için neden bodrum'a, alaçatı'ya, bozcaada'ya gidiyor millet? ben olsam urfa'ya giderim, ki severim urfa ve antep mutfağını. acısına kurban olduğum...

ege kıyıları ve antalya'da lahmacun şu kadar oldu işte efendim ayran şu kadar filan. abi neden g20 ülkesi olan türkiye'nin tatil gurusu insanları, ülkelerinin en marka tatil yörelerinde lahmacun peşinde koşturuyorlar? lahmacunu ve fiyatını bu kadar konuşuyorlar? çıkıp diyorlar işte bodrum'da lahmacun bin lira oldu. ulan bodrum'da niye deniz ürünü yemiyorsun da lahmacundan bahsediyorsun?

ege'nin neredeyse tüm turistik ilçeleri, ege mutfağına yabancılaştı. yunan adasına giden türk orta sınıf turisti kalamardan, ahtapottan, çipuradan, levrekten bahsediyor ama türkiye'deki pahalılıktan yakınanlar bodrum'daki lahmacunun pahalılığı diyor. çok enteresan.

baya iyi ya. sebzeyle falan, ustune limon sık ye mis gibi.

lahmacunu başlık yapan yoldaş benjamin mi imiş..

#1991099
daha önce yazmışım bu başlığa görseli görünce canım çekti...

görüntüsü, sunumu, yeme şekli falan dikkate alındığında aşırı varoş görünüyor. çakma adidas eşofman altı ile güngören'de tesbih sallayarak gezmeye benziyor. hatta beyaz atlet giyip üzerine beyaz gömlek giymek gibi bir şey.

fakat tadı hiç öyle değil. eğer iyi yapılmış bir lahmacun ise tadına doyum olmaz! ama içine garnitür koymak çok saçma geliyor bana. gerçek tadını almak için hiç garnitür kullanmam. belki limon sadece.

yapmayın aga gece gece soyle seyler.
ekmeksiz 3 tane gomerim su dakika..

enfes.

antep'te yedikten sonra, sicirtmali diyorlardi orda bilen bilir, bir daha hiçbir yerde yeyince begenemedigim harikulade yemegimiz.

bundan yaklaşık 6-7 yıl kadar önceydi. ortanca teyzelerimden birinin düğünü vardı. dayım da ben sıkılmayayım diye beni arabasıyla gezdirdi, yolda sohbet muhabbet falan ettik. en son ben, karnımın acıktığını söyleyince beni bir lahmacuncuya götürdü.

garson, dev gibi bir lahmacunu masamıza koydu, dayım ile yemeye başladık dilim-dilim. hala o dilimli lahmacunlar aklımda. o acısı, tadı, kokusu falan. o günden sonra yediğim hiçbir lahmacundan istediğim tadı alamadım.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)

antep'te arasına közlenmiş patlıcan* konularak da yenilen lezzet.