mobbi mafya anlamına geliyor.
mobbing ise bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması olarak tanımlanıyor.

mobbing yıldırmayı amaçlar.
psikolojik baskı ise yıldırma çabasının başında gelen etmenlerdendir, psikolojik baskı bazen fiziksel şiddetten daha ağır gelir.
*yapılmaması gerekir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
işe ilk başladığında sana “biz burada aile gibiyiz” dediler.
sonra fark ettin ki…
gerçekten öyleymiş.
kayırılan evlatlar var, hiç sevilmeyen çocuklar var, her şeye karışan bir “baba” var, sürekli trip atan bir “anne” var.
sen?
sen ailedeki “sus payı” olmuşsun.

sabah işe geliyorsun, yüzüne gülen müdür öğleden sonra excel dosyasıyla dövüyor.
“sen bunu neden böyle yapmışsın?”
“e ama öyle demiştiniz...”
“ben öyle mi dedim? ben öyle demedim. ben başka bir şey demiştim. hem sen düşünmeliydin.”
yani yanlış olan sensin, haklı olan sensin, ama yine de suçlu olan da sensin.
sen bu şirkette hem kurban, hem zanlısın.

toplantıda fikir söylüyorsun, sessizlik.
aynı fikri üç dakika sonra ekip lideri söylüyor, herkes ayakta alkışlıyor.
sen yine köşede “ben bunu dememiş miydim?” diye kendi kendine mırıldanıyorsun.
cevap belli: hayır, sen değildin. sen ses çıkaran çalışan olarak fişlendin artık.

bir gün grip oluyorsun, hastaneye gidiyorsun, hemen mail geliyor:
"nereye kayboldun? bugün çok yoğunduk."
ama ertesi gün işe geliyorsun, seni görünce herkes kaçıyor.
hastalık bulaşıcı ama mobbing bulaşmaz sanıyorlar.
oysa senin içindeki tükenmişlik, tüm ofise yayılmış durumda.

“izin almak istiyorum,” diyorsun.
“şimdi mi?”
evet, şimdi. beş yıldır aynı masadayım, monitör bana senin kadar uzun bakmadı.

maaş konuşuyorsun, "şu an şirketimiz zor bir dönemden geçiyor" cevabını alıyorsun.
ama her cuma pizza söyleyen yöneticiler için dönem gayet iyi.

ve sonra bir gün istifa etmeye karar veriyorsun.
gitmeden önce seni odasına çağırıyorlar.
“biz sana çok yatırım yapmıştık...”
ne yatırımı? masa bile kırık. sandalyen üç ayda bir değişiyor çünkü yaylar isyan ediyor.
ama yine de son bir duygusal tokat:
“bu şirkette senden çok şey bekliyorduk...”
sen de diyorsun ki:
“ben de insan muamelesi bekliyordum ama nasip olmadı.”

ve çıkıyorsun.
ama arkandan hâlâ konuşuyorlar:
“hep bir uyumsuzluğu vardı zaten.”
devamını gör...
kendini türkçe ifade etmeyi zül addeden salakların kullandığı yabancı kelime. ağzına mobbing.

www.instagram.com/reel/C9iA...
devamını gör...
(bkz: bullying)
devamını gör...
adaletsizliğin,psikolojik şiddetin ve haksızlığın kavramsallaşmış ingilizce hali.
devamını gör...
bir adet sorumluluğu olmayan yetkili ve bir adet bilgisiz sorumlu'nun en üst düzey iki yönetici olduğu şirketlerde su gibi akar.

bi ara mevzu ocak ayında ısıtıcısız ofiste çalıştırılmaya kadar gitmişti. bildiğin klimaları kapattılar "bozuldu" dediler, elektrikli ısıtıcıları yasakladılar falan, o derecelere ulaşmıştı.

özel sektörde dinsizin hakkından imansız gelir sözüne sığınıp, "savaş mı istiyorsunuz ? kamooonnn!! diyerek birtakım karşı hamleler geliştirilebiliyor.

ama devlet memurluğunda nasıl başa çıkılır emin değilim.

büyük ihtimalle yine aynı söze sığınır ve ortalığı birbirine katardım herhalde.
kimsenin belini incitmeden tabi.

tabi her kurumun yapısı kendine özgü, dolayısıyla her durum da kendine özgü oluyor.
duruma özgün tavır ve hamleler belirleyici oluyor.
devamını gör...
özel sektür çalışanlarındaki yerini koruma politikası.

mr öğreniyorum, ilgi duyuyorum diye işten atıldım. mr'ci de , ben işten çıkarken " her gelen mr öğrenmek istiyor" diye hayıflanıyordu.
devamını gör...
herhangi bir şirkette yönetici, amir konumunda olup altında çalışan insana bunu reva gören en hafif tabirle karaktersizdir, ahlaksızdır.

burası hassas noktam. neden, çünkü bu ülkede atatürk gibi bir devrimci osmanlıdaki paslanmış liyakatsiz sistemi kaldırıp pırıl pırıl bir cumhuriyet hediye etti bize. ilk yıllarda o kadar güzel devrimler yaşandı ve sahiplenildi ki bu dönemde göreve gelen devlet adamları, askerler, siyasetçiler ülkeyi adeta küllerinden yeniden doğurdu.

sonra ne mi oldu? atatürkün ölümü sonrası getirdiği bütün güzellikler teker teker rafa kalktı. toprak ağaları, vekil yakınları, torpilliler iş başına geçti. liyakatsizlik yıllarca devlet kadrolarında için için çürüttü ülkeyi. merdivenaltı islam mamülü cemaatler bütün kadrolarını usul usul yerleştirdi devlete.

sonra bu vasıfsızlar kendinden olmayanları ötekileştirdi, sistemin dışına attı.

bakın bugün holding şirketleri dahil her yerde bu liyakatsizliğin ceremesini çekiyoruz.

en etkili silahları da mobbing.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mobbing" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim