61.
mobbi mafya anlamına geliyor.
mobbing ise bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması olarak tanımlanıyor.
mobbing yıldırmayı amaçlar.
psikolojik baskı ise yıldırma çabasının başında gelen etmenlerdendir, psikolojik baskı bazen fiziksel şiddetten daha ağır gelir.
*yapılmaması gerekir.
mobbing ise bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması olarak tanımlanıyor.
mobbing yıldırmayı amaçlar.
psikolojik baskı ise yıldırma çabasının başında gelen etmenlerdendir, psikolojik baskı bazen fiziksel şiddetten daha ağır gelir.
*yapılmaması gerekir.

devamını gör...
62.
iş tazminatı vermek istemeyen şirketlerde, çalışanı istifaya zorlamak için psikolojik olarak yıpratarak yapılan şiddet. özellikle duygusal kişilik olan kadınlarımızın daha fazla maruz kaldığı bir tur ego tatmin aracı.
devamını gör...
63.
kendini türkçe ifade etmeyi zül addeden salakların kullandığı yabancı kelime. ağzına mobbing.
www.instagram.com/reel/C9iA...
www.instagram.com/reel/C9iA...
devamını gör...
64.
(bkz: bullying)
devamını gör...
65.
adaletsizliğin,psikolojik şiddetin ve haksızlığın kavramsallaşmış ingilizce hali.
devamını gör...
66.
bir adet sorumluluğu olmayan yetkili ve bir adet bilgisiz sorumlu'nun en üst düzey iki yönetici olduğu şirketlerde su gibi akar.
bi ara mevzu ocak ayında ısıtıcısız ofiste çalıştırılmaya kadar gitmişti. bildiğin klimaları kapattılar "bozuldu" dediler, elektrikli ısıtıcıları yasakladılar falan, o derecelere ulaşmıştı.
özel sektörde dinsizin hakkından imansız gelir sözüne sığınıp, "savaş mı istiyorsunuz ? kamooonnn!! diyerek birtakım karşı hamleler geliştirilebiliyor.
ama devlet memurluğunda nasıl başa çıkılır emin değilim.
büyük ihtimalle yine aynı söze sığınır ve ortalığı birbirine katardım herhalde.
kimsenin belini incitmeden tabi.
tabi her kurumun yapısı kendine özgü, dolayısıyla her durum da kendine özgü oluyor.
duruma özgün tavır ve hamleler belirleyici oluyor.
bi ara mevzu ocak ayında ısıtıcısız ofiste çalıştırılmaya kadar gitmişti. bildiğin klimaları kapattılar "bozuldu" dediler, elektrikli ısıtıcıları yasakladılar falan, o derecelere ulaşmıştı.
özel sektörde dinsizin hakkından imansız gelir sözüne sığınıp, "savaş mı istiyorsunuz ? kamooonnn!! diyerek birtakım karşı hamleler geliştirilebiliyor.
ama devlet memurluğunda nasıl başa çıkılır emin değilim.
büyük ihtimalle yine aynı söze sığınır ve ortalığı birbirine katardım herhalde.
kimsenin belini incitmeden tabi.
tabi her kurumun yapısı kendine özgü, dolayısıyla her durum da kendine özgü oluyor.
duruma özgün tavır ve hamleler belirleyici oluyor.
devamını gör...
67.
özel sektür çalışanlarındaki yerini koruma politikası.
mr öğreniyorum, ilgi duyuyorum diye işten atıldım. mr'ci de , ben işten çıkarken " her gelen mr öğrenmek istiyor" diye hayıflanıyordu.
mr öğreniyorum, ilgi duyuyorum diye işten atıldım. mr'ci de , ben işten çıkarken " her gelen mr öğrenmek istiyor" diye hayıflanıyordu.
devamını gör...
68.
herhangi bir şirkette yönetici, amir konumunda olup altında çalışan insana bunu reva gören en hafif tabirle karaktersizdir, ahlaksızdır.
burası hassas noktam. neden, çünkü bu ülkede atatürk gibi bir devrimci osmanlıdaki paslanmış liyakatsiz sistemi kaldırıp pırıl pırıl bir cumhuriyet hediye etti bize. ilk yıllarda o kadar güzel devrimler yaşandı ve sahiplenildi ki bu dönemde göreve gelen devlet adamları, askerler, siyasetçiler ülkeyi adeta küllerinden yeniden doğurdu.
sonra ne mi oldu? atatürkün ölümü sonrası getirdiği bütün güzellikler teker teker rafa kalktı. toprak ağaları, vekil yakınları, torpilliler iş başına geçti. liyakatsizlik yıllarca devlet kadrolarında için için çürüttü ülkeyi. merdivenaltı islam mamülü cemaatler bütün kadrolarını usul usul yerleştirdi devlete.
sonra bu vasıfsızlar kendinden olmayanları ötekileştirdi, sistemin dışına attı.
bakın bugün holding şirketleri dahil her yerde bu liyakatsizliğin ceremesini çekiyoruz.
en etkili silahları da mobbing.
burası hassas noktam. neden, çünkü bu ülkede atatürk gibi bir devrimci osmanlıdaki paslanmış liyakatsiz sistemi kaldırıp pırıl pırıl bir cumhuriyet hediye etti bize. ilk yıllarda o kadar güzel devrimler yaşandı ve sahiplenildi ki bu dönemde göreve gelen devlet adamları, askerler, siyasetçiler ülkeyi adeta küllerinden yeniden doğurdu.
sonra ne mi oldu? atatürkün ölümü sonrası getirdiği bütün güzellikler teker teker rafa kalktı. toprak ağaları, vekil yakınları, torpilliler iş başına geçti. liyakatsizlik yıllarca devlet kadrolarında için için çürüttü ülkeyi. merdivenaltı islam mamülü cemaatler bütün kadrolarını usul usul yerleştirdi devlete.
sonra bu vasıfsızlar kendinden olmayanları ötekileştirdi, sistemin dışına attı.
bakın bugün holding şirketleri dahil her yerde bu liyakatsizliğin ceremesini çekiyoruz.
en etkili silahları da mobbing.
devamını gör...