mülteci değil. geçici sığınmacı. ge-çi-ci.
devamını gör...
sıkıntılı bir durumdur. bu olayı son zamanlarda fena halde kaşımaya başladılar. masum bir gidişat değil bu.

hep diyorum. alayının defolup gitmesi lazım. ama bu saatten sonra zor. kimse duygusal davranıp, alayı gidecek demesin. kimse hayal kurup, boş fikirler ile bir tane bile kalmayacak demesin. şu süreçten sonra imkansız o iş.

ha, gönderirsiniz ama nasıl ??. nazi almanyasının yaptığı gibi. ama bu mülteci sorunundan daha çok ve daha büyük bir zarar verir ülkeye. hatta bunu bile yapsanız, işin garantisi yok artık. nasıl olur. gelen iktidar mültecilere süre verir. der ki 3 ay da git ülkemden. gitmeyenler ise sınır dışı edilecek. suça karışanlar, olay çıkaranlar ha keza defedilecek dersin. arapça yazılı dükkanların tabelaları türkçe olur. uzun lafın kısası akılla, strateji ile uzun vadeli bir program ve politika ile bunu yaparsın. mesela esad'la masaya oturursun, suriye'de bir bölgeye bunları yerleştirirsin.

akp bile ne kadar mülteci geldi bilmiyor. kaydı yok. onlar 5 milyon diyor, sen 10 milyon de. hangi birini ensesinden tutup atacaksın ??. devlet olarak ağırlığını hissettireceksin. bakın avrupa ve abd de göçmenlerin dötü bir şey yapmaya yiyor mu. devlet anında tepesine çöküyor. bunlara da aynısını yapacaksın. ne video çekmeye cesaret edebilecekler ne de sokak arapça böğürmeye. bakmayın siz zafer denen partiye, özdağ'a. amacı ortalığı kaşımak, bunun üzerinden siyasi istismar elde etmek. iktidar olsa, mhp'deki reisi bahçeli gibi hemen tornistan yapar. bahçeli de rte'ye hesap sorup, andımızı okuyacaktı ama şu an rte ne derse kafa sallıyor. en başta demiştim. masum bir gidişat yok. ülkeyi en tehlikeli yerden kaşıyorlar. yapmayın!!. birileri tam da bunu istiyor. 2.bir 6-7 eylül olayları. böylelikle çöken ekonomi için yine bir çıkış yolu bulacaklar, dış güçler bize saldırdı diyecekler.

ha bu demek değil ki, mültecilere ses edilmesin. alayının allah belasını versin. ama toplumun bu kadar kutuplaştığı, herkesin sicim gibi olduğu ortamda akılla hareket etmemiz lazım. akp'nin bunları göndermeyeceği hatta bu milleti ezip, bu arapları kollayacağı kesin artık. 2023 de sandığa gidip, akp'yi yollayarak ilk adımı atabilirsiniz. gidip muhalefete muhalefet eden, saray tandaslı partilere tutunarak bunu yapamazsınız. veya o aday olursa vermem, bu aday olmazsa oy vermem gibi saçmalıklara yönelirseniz, bunu yapamazsınız. zaten akp bunu istiyor ve sizlerde ona hizmet ediyorsunuz. şu süreçte tek amaç seçimde akp ve rte'yi yollamak. değil kılıçdar, benim bile hiç sevmediği gürsel tekin bile cumhur adayı olsa çatır çatır vereceksiniz arkadaşım. zaten bu iktidar gittiği zaman ülkedeki 10 sorunun en az 7'si otomatikman çözülür.
devamını gör...
en az pkk kadar büyük bir tehdittir. kim mülteciler kalsın diyorsa da bir pkk'lı kadar vatan hainidir.
devamını gör...
sorunun büyüklüğü konusunda üç maymunu oynayanlar 2005- 2019 yılları arasındaki ülkelerin mülteci kabulüne göre sıralamasının olduğu şu grafiği belleklerine kazısınlar.
özellikle 2016 yılından sonra ab - akp işbirliği ile türkiye'nin nasıl bir yıkıma sürüklendiğini iyi görsünler.
sağda solda entegrasyondan ve mülteci haklarından bahseden ensarcı ve liboşların nasıl bir ihanet içinde olduğunu da daha iyi kavrasınlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
mültecileri ülkelerine yollayarak kısa yoldan çözülebilir. evet.
devamını gör...
şu duygusal olmayın , gidemezler falan filan diyenleride bi anlayamıyorum, ya göndermek istemediğinden diyorlar yada çok saflar. bu vatanın öz evlatları olan ermenileri, yunanları göndermişsiz, elin arabını mı şeey edemicez.

bide uluslar arası hukuk diyenler var, türkiyede resmi mülteci başvurusu yapıp bu statüde kalan zaten max 100k, kalanı kaçak, resmi olmayan , zaten kanuna göre yoklar. kaçak gireni geri yollayacağız, klasik prasüdür. resmi başvurusu olan 100k kalsıni amenna.
devamını gör...
ciddi sorundur.
devamını gör...
göçmen konusu şehirlerin silik semtlerinde alışılagelmiş bir durum olabilir. köylerden veya ülke dışından iş için gelen yüzlerce insana ev sahipliği yapan meskenlerde yaşayan yazarların fikirlerini gözlemleyebiliyoruz buradan.

mülteci konusunda ılımlı olabilmek bir yere kadar sürdürülebildi. ''savaştan kaçma hali, yaşama içgüdüsü ve tabi din kardeşliği*

suriileri benimsedik, 10 yıldır içimizdeler. suriyeliler göç ederkene içlerinde kalifiye elemanlarda vardı. zenginleri şehirlerin gözde yerlerine göçtüler, doktorları hacamat merkezleri açtılar, konfeksiyoncuları terzilerde çalıştılar. hiç zengin suriyeli gelmedi demeyin, adamların araç plakaları saa'' idi.

suriye'den göç eden kadın ve çocuk sayısı fazlaydı. düzeni bozulup göçen (kimine göre vatan haini) kadınlar kuaförlerde, ev temizliğinde çalışıyorlardı.

göçmen konusunda 2016-17 arasında türki cumhuriyetlerinden ucuz eleman transferi yapıldı. local yerlerde garson, piknik alanlarında eleman ve oto-yıkamalarda işçi olarak çalışan çekik gözlü din-gardaşlarımız vardı, yine kimse ses etmediydi.


dünya'nın çöp kutusu, müslim durağı türkiye nereden çıktığı belli olayan sistematik bir afgan erkek göçüne ev sahipliği yaptı. gelenlerin hepsinin erkek olduğu aylardır biliniyordu. bakanlarımız çıkıp ''yok öyle bir akın'' dediler, videolar olmasına rağmen inkar ettiler. akışına bıraktık, sustuk.
taliban kadınlara eziyet ederken tacizin/tecavüzün atasporu olduğu afgan erkekler neden taliban'dan kaçtı anlamış değilim.

gelen herkese kucak açmamızı bekleyen bizleri kucağında hoplatmaktan zevk alan zihniyet ve onunla aynı fikirleri savunup da burada ''möltöcölörö sevin'' diyen zeka yoksunlarının bütün mültecileri evlerine almalarını tavsiye ediyorum.

bu ülkede binlerce bekçi alındı, kırmızı ışıklarda afganlar cam silmeye ve peçete satmaya çalışıyorlar. başkentin en gözde muhitinde çöpün yanına ateş yakıp oturan afganlar var.
yolda yürürken aniden yanınıza dibinize girip bıdı bıdı bir hikayeler anlatan afgan!a denk geldiniz mi? güvenli olduğunu düşündüğünüz muhitlerde başıboş dolanan afgan erkeklerini görüyor musunuz? ben bunları görüyorum ve bu durum beni çok tedirgin ediyor.

din kardeşlerinizi her yüz metreye inşa ettiğiniz camilerde yaşatsanıza.

bu devletin kolluk kuvvetleri sadece muhalif dövmek için mi görevlendirildi? yazıklar olsun.
can güvenliğimiz yok.

tanju özcan'a biraz haksızlık etmişim sanki, gibi..
devamını gör...
sevgili hocam aygün akyol'un kaleminden:

"hümanizm; toplumsal sorunları görmezden gelerek, ileride oluşabilecek sıkıntıları hasıraltına iterek, insan ve toplum bilimlerinin verilerini yok sayarak başarılabilecek bir şey değildir. geleceği öngörüp insanın insanca yaşayabileceği bir dünya tasarımı kurmak istiyorsak toplumsal dinamikleri ve hareketleri dikkatle izlemek gerekir. son günlerdeki en sıcak tartışma konusu olan sığınmaci meselesini değerlendirirken özellikle karar vericilerin; konuya insani ve bilimsel değerlendirmeler yaparak yaklaşması, toplumsal kaygi ve algıyı dikkate alması gerekir. zira bu, toplumun demografisini ve kültürel yapısını da etkileyecek, geri dönülemez sonuçları olan bir konu!"
devamını gör...
akp'nin suriye'deki yangına körükle gitmesi ve devamında da batıya dirayet göstermemesi sonucu türkiye'de vuku bulan ve herhangi basit bir çözümü olmayan sorundur.

istanbul avrupa yakası berbattan da öte bir halde. medyaya yansıyanın 10 katı mevzu oluyor. ara sıra arkadaşlarla sahile gidiyoruz mutlaka ama mutlaka suri-türk, türk-afgan, afgan-suri gruplar kavga dövüş kan revan, çoğunlukla polis müdahale ediyor. üstelik sahilde her zaman kızlı erkekli normal insan gibi takılanlar olurdu, zamanla azaldı, yok gibi bir şey artık.

mültecilerin toplum içindeki hallerini görseniz oturup ağlarsınız. ha medeni olanlarına da denk geldim; oturup takıldığımız, ev mev boyadığımız, eşya taşıdığımız vsvs de oldu ama maalesef geneli acayip medeniyetsiz bir halde. yani bizim toplum onların yanında kesinlikle yüz yıl falan ileride.

milletçenek hepimize kesbis ossun. nur topu gibi uzun vadeli bir sorunumuz daha oldu.. yazık ettiler memlekete. akp bu ülkenin başına gelmiş en zararlı unsurdur.
devamını gör...
büyük hayalperestlik ve cihatçı tutkularla tersyüz ettiğimiz güzel ülkenin yurdumuzdaki 8 milyon üyesiyse kasıt mülteciden o garibanlar bu statüde değil. bu insanların tüzelde ülkelerine özelde kendilerine ettiğimiz kötülüklerden biri de budur. "mültecilik" uluslararası bir statüdür.

gerçi biz tc vatandaşlarının da bugün iş yaşamında hiç bir hukuki statüsü yok. hepimiz seyyar vatandaşlar olarak yaşıyoruz.
devamını gör...
mülteci değil geçici sığınmacı.

göndermek zor değil çok basit.

ülke için en büyük tehditlerden birisi.
devamını gör...
neymiş efendim ülkelerinde savaş varmış bana ne gitsin savaşsın. evet.
devamını gör...
bana enteresan gelen bir iki bir şey yazmak istiyorum bununla ilgili. birçok kişiye de garip geliyordur eminim.

afganistan'dan gelenler: bunlar nedense hepsi erkek. dün bir video gördüm yine, 100 kişilik bir grup akın ediyor ve yine hepsi erkek ama hepsi. üstelik genç erkekler. yani öyle yaşlı erkek de değil. afganistan'dan gelen mülteciler arasında asıl kaçması gereken kadınlar ve çocuklar yok. yaşlı erkek yok. sınıra akın edenlerin alayı ülkelerine dönüp savaşması gereken tipler. çok enteresan lan.

sınırlar eleğe dönerken avrupa'ya kaçmak isteyen mültecilere sıkı takip: bak bu çok tuhaf. 3000 kilometre öteden 1 ay içinde türkiye sınırına ulaşan afgan mülteciler, ellerini kollarını sallayarak içeri giriyor, hiçbir kontrol yok; ama aynı afgan mülteciler avrupa'ya kaçmak isterken kolluk kuvvetleri alarma geçip ensesinden tutup içeri sokuyor. bu sıkı takip niye yurdun doğusundaki sınırlarımız için söz konusu değil merak ediyor insan.

bir de lgbti tayfasının mülteciler için kalkan olması çok komik. gök kuşağı profilli hesaplar, fırsatını bulsalar boğazlarını kesecek tipleri acayip bir şekilde savunuyor. memleket her haliyle gerçekten de tam bir sirk.

yalnız, sosyal medyada mülteciler için sürekli bir provokasyon da var. içişleri uyarıyor doğru buluyorum bu uyarıyı. zira geçmişimizde 6-7 eylül olayları gibi bir kara leke olan bir toplum olarak çok gaza geliyoruz. bunun farkında olanlar da devamlı olarak kaşıyor yarayı. mülteciler konusunda rahatsız olan herkesin ırkçı olduğunu da düşünmüyorum. çevremde çok böyle insanlar. sadece bu kontrolsüz göçe karşılar. ben de aynı noktadayım. saçma sapan bir duruma döndü çünkü bu iş. her geleni alıyoruz, gelen gitmiyor. gitmek isteyene izin verilmiyor. inşallah iktidar ya da bir sonraki iktidar buna kalıcı bir çözüm bulur. yoksa geziye benzer bir toplumsal patlama olacak.
devamını gör...
bir an önce halledilmesi gereken sorun.
devamını gör...
ortada mülteci sorunu yok. ülkeye yasa dışı yollarla giriş yapılmasına izin verilen afganlar ve suriyeliler var. bunun dışında geçici korunma statüsünde kabul edilen ve savaş bitince suriyeden göç ettiği yere güvenlik sağlanınca geri gönderilmesi gerekenler var.

taliban afganistanda yönetimi eline aldı. amerika bölgedeyken amerika için çalışanları hain ilan edip infaz etmeye başladı. onlar da ölmemek için irana kaçtı. iran da türkiye abd ile anlaştı siz turkiyeye geçeceksiniz diye onların sınırdan bize yönelmesini sağladı. biz de amerikaya halk bank davasının ertelenmesi karşılığında afganların girişini görmezden geleceğimizi söyledik.

suriyelilerin de bedavaya yakın çalıştığını düşünürsek döviz kurundan kaynaklı inşaat maliyetleri sonucu duran inşaatların yeniden başlaması için düşük faizli kredi ve kayıtsız suriyeli afgan vs işçi desteği sağlandı.

karadenizli müteahhitler batarsa hükümet asla yeniden seçilemeyeceğini biliyor.
devamını gör...
sorun olmaktan cikmistir. artik bir guvenlik meselesidir.
devamını gör...
mevcut soruna dair
hanımlar, beyler, buyursunlar
devamını gör...
gündemdeki başlıklarda var şu an bu ancak bir mültecinin suçunu bütün mültecilere yükleyenler bir türk'ün suçunu bütün türklere yüklüyor mu acaba?
yıllardır kürtlere karşı gerçekleştirilen ayrımcılık bugün suriyelili mültecilere karşı da gerçekleştiriliyor
devamını gör...
avrupa birliği ülkeleri için esas sorun 2015 yılının yaz ve sonbahar aylarında başlamıştı. türkiye o döneme kadar kapalı kapı politikası uygulamıyordu ve zaten 2015 öncesinde suriyeliler başta olmak üzere göçmenler fazla göze batmıyordu. nedeni basit: sayıları fazla değildi.

esas sıkıntı, ırak ve şam islam devleti ile kardeş örgütü el-nusra arasında başlayan ve finalde ışid'in suriye ve ırak'ı paramparça etttiği süreçle başladı. ayrışma 2013-2014 yıllarında yaşandı ve ışid gücünün zirvesine ulaşırken iki ülkede yüz binlerce hatta milyonlarca insanın yer değiştirmesine neden oldu (ülke içi göçler dahil). suriye'de esad rejimine karşı cephe alanların çoğunun selefi cihatçı çizgiye kayması ve ışid'in güçlenmesiyle abd başta olmak üzere batılı ülkelerin suriye'deki silahlı örgütlere desteği büyük ölçüde azaldı. 2015 yılında tam da yüz binlerce mülteci ab ülkelerine akın ederken rusya suriye'ye fiilen müdahale etmeye başladı. rusya ve iran'ın desteğini alan suriye birlikleri de o tarihten sonra karşı saldırıya geçti.

batılı ülkelerdeki ezidi ve hristiyan sığınmacıların büyük çoğunluğu ışid ve diğer selefi örgütlerden kaçan insanlardan oluşuyor.

***

2015'in ağustos ve eylül aylarında başta almanlar olmak üzere pek çok avrupalı, sığınmacıları coşkuyla ve sevgiyle karşıladılar. yanak yanağa hatta dudak dudağa poz verenler oldu. suriye kökenli alman siyaset bilimci bassam tibi ve onun gibi iki ülkenin kültürüne hakim olan kişiler bunun büyük hata olduğunu sonradan söyledi tabi ama iş işten geçmişti. (coşkulu karşılama ve sonrasında onları vasat altı hayatlara yönlendirmek kısa sürede ters tepti)

coşkulu karşılamaların en büyük nedeni de bu insanların baskıcı rejimlerden ve ışid gibi vahşi örgütlerden kaçan mağdur insanlar olduklarına inanılmasıydı. pek çoğu öyleydi zaten.

2015 paris terör saldırıları ve 31 aralık 2015'i 1 ocak 2016'ya bağlayan yılbaşı gecesi almanya taciz-tecavüz vakaları işleri değiştirdi. almanya'da bir gecede yüzlerce kadın tacize maruz kaldı, onlarcasına tecavüz edildi. o gece yaşananlar aslında paris terör saldırılarından daha etkili oldu çünkü bunlar terör örgütü militanı değil sıradan insanlardı. hani o yanak yanağa, dudak dudağa poz verilenler...

2016 ve 2017 yılları ab ülkeleri için korkunç geçti. en vahşi ve mide bulandırıcı suçlar bu yıllarda yaşandı. türk medyasında yer almadı o dönemde yaşanan vahşi olaylar. son bir iki yıldır sosyal medya aracılığı ile ab ülkelerinde yaşananları türkiye'deki olaylarla kıyaslamaya başladı insanlar.

avrupa'da aşırı sağcılar tüm ülkelerde yükselişe geçince ab elitleri önlemler almaya başladı. işte türkiye'nin esas sıkıntı yaşamaya başladığı süreç de böyle başladı.

ışid'in itmesiyle ab ülkelerine kaçanlar şanslı olanlar. esad'ın müttefiklerini arkasına alarak ittikleri de türkiye'de kapana kısılanlar...

avrupa birliği ülkelerinin o 2016 ve 2017 yıllarında yaşadığı dehşeti türkiye cumhuriyeti vatandaşları henüz yaşamadı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mülteci sorunu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim