2641.
arayacağım dedikten sonra aramayan insan şüphesini sevmiyorum.
devamını gör...
2642.
evden çalışıyorum. sesler geldi apartmandan, bi kalabalık var. çıktım baktım.
üst kat çaprazımızda oturan bir aile var. iki kızları vardı. apartman içinde fazlaca gürültü yaptıklarından birkaç yıl önce kadınla ufak tartışmışmamız olmuştu. neyse, her bayram kızları yine de kapımı çalarlar ben de çikolata ve harçlık veririm. severdim de kızları. adam da iyi bir adamcağızdı.
geçenlerde başı ağrıyor, doktora gidiyor ve beyninde tümör olduğunu öğreniyor. hemen ameliyat demiş doktorlar ama ameliyattan sağlam çıkamıyor. daha geçenlerde yeni doğmuş kızlarını kucağında görmüştüm. sapasağlamdı.
öyle üzüldüm ki. adam için ayrı, geride kalanlara ayrı. başınız sağolsun demek için gittim. kadınla sarıldık, ağladı. gencecik kadın üç çocukla kalakaldı. yaşlı insanların ölümü de üzücü oluyor elbet ama böylesi çok çok zor.
devamını gör...
2643.
mutluyum ya da mutsuzum demeyeceğim. mutluluğun anlık bir şey olduğunu düşünüyorum.

huzursuzum sözlük. doğru kelime bu işte! huzur...

aynada dönüştüğüm insana bakıyorum. tahammülsüz, her şeyi eleştiren, umutsuz...

insanları ne dediğini, ne düşündüğünü o kadar kafama taktım ki geçmiş zamanda. hata yapmamaya çalışarak en büyük hatayı yaptım bu yüzden. tek zararı da kendime verdim.

biriyle aram açıldığında bile küs durmak istemeyen ve haklı ya da haksız da olsam gidip konuşan ben, insanlar bana selam vermesin diye suratıma bir maske yerleştirdim.

bugün lisans hayatım tamamiyle bitti. çok iyi bir ortalamayla mezun oldum. arkadaşımın okulu uzamasına rağmen şu anda sevgilisiyle birlikte konserde. bense evde oturup audrey hepburn filmi izliyorum.

yanlış anlama sözlük, bundan mutluyum ama bundan mutlu olmak mutsuz ediyor beni. nereye kadar devam edecek böyle? insanlarla merhabalaşmak bile istemiyorum artık. kendini bu kadar önemseyen, kibirli, egolu, devamlı "arayışta" olan, hep daha fazlasını isteyen bu varlıktan tiksiniyorum.

diğer taraftan ne kadar tiksinsem de dönüp dolaşıp insana bağlanıyor bir şekilde konu. bugün resmi olarak mezun oldum ama bunu paylaşabileceğim ya da kutlayabileceğim bir arkadaşım, sevgilim yok.

günün 3'te 2'sini insanlardan nefret ederek geçirirken o 3'te 1'i... açım sözlük, duygusallığa açım. sevdiğim kişinin beni sevmesine açım, masum bir öpücüğe, yorgan altından oynaşmaya, birinin başını omzuma yaslamasına ya da biriyle film izlemeye açım...

kendim olabilmeye, maskeyi çıkarıp atmaya açım! sözlükte nickimin anlamı da budur işte.

şu hayatta belli başlı şeylerden sonra tek dilediğim şey bir insana ihtiyaç duymamak. birinden bir şey beklemeyi yakıştıramıyorum kendime.

hele beklediğim şey sevgi ve saygı ise...
devamını gör...
2644.
kural zor gelir bazen. onu yapma bunu etme. sözümden dışarı çıkma. söylemesi o kadar basitti ki bazen bazı insanların basitliği bi başkasına çok zor gelir. ama anlamazlar bunu. hayat size emirler yağdıranların buyruklarını yerine getirmeniz için değil. asıl kuralları kendiniz yaşayarak öğrenmeniz içindir. zaman verin kendinize. sevin kendinizi. gurur duyun mesela. hepinizin yaşadığı çok şey olmuştur. kaldıramayacağınız yükün altında birakilmissinizdir. o yükü en sevdikleriniz de bırakmış olabilir. ama ilk kural neydi. herkes kendinden sorumluydu. herkes bir başkasından önce kendisinin annesiydi. içinizdeki büyümeyen çocuğu ancak siz büyütebilisiniz. çocuk olamadığınız çocukluğunuza geri dönün başını okşayın onun. elini tutun o yalnız karanlık köşesinden çıkartın. siz onu ordan çıkaramadığıniz sürece içinizdeki karanlık, bir başkasını kendine ışık sanar. aydınlığı başka yerde arar bir başkasına muhtaç kalır. buna asla izin vermeyin. siz kendi kendinizin güneşisiniz. kimseye ihtiyacımız yok. bunu okuyan güzel yürekli insan senin de kimseye ihtiyacın yok. sen kendi kendinin merhemisin. hadi şimdi kalkın ve kırık kalpli küçüklüğünüze sarılın. sımsıkı. . .
devamını gör...
2645.
ben, bir kadın sadece bana ait olsun isterim.
aitlikten kastım sevgi
sadece beni sevsin.
tüm localar benim olsun
ama sen gönlünün bütün localarını çoktan rezerve etmişsin.
ben hotelin önünden geçen bir yabancıyım
sen camdan bakıp " ne tatlı çocuk" diyen hotelci.

ben en iyisi başka hotellere bakayım.
devamını gör...
2646.
bugün herkesin üzerinde bir ölü toprağı mı var sözlük?
yoksa sadece benim yakın çevreme özel bir durum mu?

sıkıldım ya, eğlenceli bir şeyler olsun vs kafa dağıtalım hadi.
devamını gör...
2647.
karın yüzümü okşamasına, güneşin kalbimi ısıtmasına, aralığın heyecanına izin verdim. ben doğadan gelen her şeye bıraktım kendimi. sırılsıklam olmaya, rüzgara karşı koymamaya, bir yaprak olup ordan oraya sürüklenmeye bazen dolu olup yağmaya bazen sadece bir çiğ damlası olmaya, şimşek olup çakmaya, yıldırım olup düşmeye izin verdim. insanlığıma verin bu parçalı bulutlu halimi, takip etmeye peşinden koşmaya, şemsiye açmaya gerek yok. ne zaman açarsanız şemsiyenizi o zaman duracağım, ne zaman giyerseniz montunuzu o zaman güneş açacağım. insanlığıma verin bu parçalı bulutlu halimi.
devamını gör...
2648.
#1982080 ben karmaya falan inanmam benim için ancak ilahi adalettir ve bugune kadar kime ne yaptıysam hepsi karşıma çıktı, hepsinin bedelini ödedim.
devamını gör...
2649.
**ım olmadığı için kaybettim bugün. açık var, hem de benim alanımda. kurum müdürü ile görüştüm öncesinde. sebepler dairesinde her şeyi yerine getirdim. tecrübe, enerji, olumluluk, özgüven... hatta adam "x hocam size bakınca sizinle çok uzun yıllar çalışabilirmisiz gibi bir algı hissettim" dedi, öncesinde de "x hocam iletişiminiz çok iyi, sizi kayıt görüşmelerine alırsak muazzam sonuçlar elde edebiliriz gibime geliyor" demişti. ben de "ehehheheheh" demiştim

şimdi aradim: "hocam biz o kadroya bir kadın çalışan düşünüyoruz" dedi.

neyse

hayrını gör abla.
devamını gör...
2650.
o kadar özlem birikti ki göğüs kafesimin içinde, fotoğraflara bakmak yetmiyor. dudaklarımın arasından çıkan nefes dokunduğunu sızlatacak, yakacak sanıyorum.
devamını gör...
2651.
bugün benim miladım.en mutsuz günüm, en umutlu yanım bugün. boğazımda hep bir hıçkırık var serbest bırakır bırakmaz gözlerimi dolduruyor.
sana ne bundan değil mi?
kime yazayım gidip birilerinin beyninde bıdı bıdı konuşsam nereye kadar ama buraya saatlerce yazabilirim. hem ben anlatmış olurum hem sen istemezsen okumazsın.
tek ne geçiyor biliyor musun aklımdan...
bunu neden yaşamak zorunda kalan benim?
değerimi mi bilemedim?dur mu diyemedim? sınır mı çizemedim?
a hepsi e hiçbiri veya hepsi. sonuç aynı işte.
hep istiyordum. hep yapmalıyım diyordum.
yaptım ulan yaptım.
yaptım.
iyi değilim ama iyi olacağım.
başını ağrıttım. okuduysan affet.
devamını gör...
2652.
"kedi turşu'yu örnek al ipek. yat, zıbar!" demek istiyorum kendime. şu yaz zamanı uykularım kaçıveriyor sık sık.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2653.
dünyanın var olduğu ilk günden beri ölümün olması ama bizim ölümü yokmuşçasına unutmamız ve biri ölünce veya kendimiz ölmeye yaklaşınca afallamamız çok tuhaf. bazen kendimi ölüme/ölümlere hazırladığımı düşünüyorum ama sevdiğim biri ölünce epey hazırlıksız yakalanacağımı da hayal edebiliyorum... kafam, ölüm konusunda çok karışık.
devamını gör...
2654.
güne bok gibi başladım. ne istediğini bilmiyorum, neden böyle davrandığını bilmiyorum. her anını paylaştığın birine böyle davranmak neden???
devamını gör...
2655.
zamanın da benim de böyle bir defterim vardı, dolma kalemimle özenle yazardım. kendimi, hissettiklerimi, hissedeceklerimi. anlık olarak ruhumu boşaltır, aralara 2 şiir sıkıştırır, göz yaşlarım ile sayfayı ıslatıp geçirdiğim 1-2 saatin sonunda gidip uyurdum. zaman geçtikte kendimden çok başkasını yazmaya başladım, onu ve onun düşüncelerini. bana iyi gelmediğini farkettim.

defteri alıp lavabonun altına koydum, suyu açtım ve bir sigara yaktım. yazdığım bütün kelimeler, yok oluyormuş gibi değil daha çok gerçekleşiyormuş gibi hissettim. suda akıp giden mürekkep izini izleyip suda dağılan yaprakları izledim belli bir süre. doldurduğum her sayfa beni hafifletirken aynı zamanda defterin de yok oluşu hiç bu kadar hafiflememi sağlamamıştı.

şimdi elimde böyle bir defter yok, bilgisayardan bi word belgesi açım kendimi parmak uçlarıma bırakıyorum. zihnimin hızına ancak bunun yetiştiğini hissediyorum. derli toplu cümlelerim yok belki ama aynı işi görüyor ve belgeyi kaydetmeden çıkıyorum.

bazen ses kaydediyorum, saatlik ses kayıtları. yazıya dökülemeyenler dudaklarımdan çıksın diye, duyayım ve kabul edeyim diye. içimde bir yerlerde hep kaçıp kurtulacağımı sanan o şeyi yok etsin diye. belki ses kaydının yarısı sessizlik ve 2-3 hıçkırık ama gerçek acıtır değil mi?

ne derdim var elimde, ne dermanım, ne kalabiliyorum ne koşabiliyorum, ne susabiliyorum ne söyleyebiliyorum. kaç ses yaşıyorsa bu kafanın içinde her biri farklı insan, her biri farklı dertten yakınırken bana hepsi beni suçlamaktan geri durmuyor.
devamını gör...
2656.
hasretin olmasa
dünya güzel yer aslında .
devamını gör...
2657.
iç dökmeceler:

ne yazacağımı da bilemiyorum pek. şu sıralar ruh halimi ve dahi duygudurumumu stabilize etme noktasında ufak tefek başarılara imza atabiliyorum. söylerken ve ifade ederken dahi "ufak tefek" demem objektifliğe ve nesnelliğe ne kadar düşman olduğumu gösteriyor...

hiçbir insan çok şey istemez bence. insan olan insanlar yani. istediği şey veya şeyler ihtiyacı olduğu şeylerdir.

olaylara baktığım pencereyi az buçuk analiz edebildim bugünlerde, iyi kötü bütüne üstünkörü bir bakış atabiliyorum işte.

ah be canlarım.

olanı olduğu gibi kabul etmek, bu, hayatta yazılması ile yapılması arasındaki farkın büyük olduğu konulardan biri.

geleceğe olumsuz bakmamak, alın, size farkı büyük bir enstrüman daha.

insanın yaşayacağı zorlukları gözünde büyütmemesi ve sadece ve sadece o zorlukları yaşaması...

benden (size söylerken en başta kendime ve kendi nefsime) hayat tavsiyeleri:

asla sandığımız kadar sevilmeyen bir insan değiliz ve belki hiç değiliz

kendimizi sevmememiz en büyük zorluğumuz ve en büyük sınavımız, bu sınavdan geçmek için ise olan her şeyi olduğu gibi kabul etmek gerekiyor...

olumsuz olmak, olumsuz hissetmek sadece bize zarar veriyor. hem de en büyük zararı. hayat, ona güzel bakmak için var. eğer hayata güzel yönden bakma becerisini ve yeteneğini kazanamazsak gerçekten bu dünyadan buruk ayrılacağız. ben şahsen bunu istemiyorum. siz de istemeyin.

ve gelelim en sonuncusuna. biz istediğimiz için mi böyle hayata kötü bakıyoruz sanki? istemediğimiz hâlde bu kötü duygudurumlarının içindeyiz. bir insan kendini ifade edemediği zaman çok büyük sıkıntılar oluşur. düşünün bahar geldi, çiçekler açmaya başladı. ve içlerinden bir çiçek var ki açamıyor, kapalı kaldı. gerçi açan da açmayan da aynı kadere sahip. yine de bir çiçek değiliz elbette ki. bizim kendimizi ifade etmeye ihtiyacımız ve kendimiz olmaya derin bir eğilimimiz var. bizi engelleyen şeyler de bizde olan şeylerden başka şeyler değil. o hâlde her seferinde dönüp de düzeltmemiz gereken şey yine kendi hâlimiz oluyor. sağlıklı olanı kendimizde sağlıklı bir şekilde ortaya çıkarmak. işte bu.

edit: bir de şu başlığa aşk acısı yazan dallamalar, bebek misiniz oğlum , gören de 3 aylık bebek bunlar anaları terk etti sanacak, az ötede ağlayın, ezikler.
devamını gör...
2658.
ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse,
bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum.
gidersem dönmem çünkü biliyorum
eğer dönersemde hayatta kalma şansım olurmu bilmiyorum
devamını gör...
2659.
şu an beni ne tarafa çekerseniz oraya giderim.
her kafadan farklı ses çıkıyor ve çoğu mantıklı geliyor.

hayatımın büyük ihtimalle dönüp noktasındayım.

yarın için büyük kararlarım var.
artık yatarken karnıma giren ağrılar, başımda dolaşan ve genelde geceleri gelen gelecek kaygıları perileri beni yormaya başladı.

artık bazı şeylere başlamam lazım.
durdukça vakit kaybediyor gibi hissediyorum.

olanları düşündükçe ağlamak geliyor içimden.

yarın güzel olacak, hepimiz için.
devamını gör...
2660.
kırılma noktaları..
bir bedenin sancılar içinde çırpınırken, sona ulaşmak için son nefesini verme mücadelesine şahit oldun. o hırçın, isyankar ve heybetiyle göz korkutan adamın küçücük kalmasına şaşırdın. adım adım bir bebeğe dönüşmesini izledin. sonra hiç hareket etmiyordu: ağırına gitti, anlam veremedin. her acı çekişinde kalbine sızılar girdi. gücünün yetmediğini anladığındaki o çaresizlik duygusu, bulantı hissiyle eşdeğerdi.

bir kussan içindekiler bir anda dışarı çıkacak ve rahatlayacak sanırsın. boğazındaki o son acı tat yakanı bırakmaz ama bilesin.
tüm evrene inancını kaybettiğin, neden burada olduğunu, neden o duyguyla baş başa kaldığını çözemediğin bunalım eşiğindesin. tekrar güzel anılar yaşayacaksın ama yaşadığın o duygu, o zaruri acı veren gerçeği deneyimlediğin andaki çaresizliğini silemeyeceksin. hatırladıkça burnunun direği sızlayacak. bir insanın kaybolmasına, seninle birlikte var olan hep gördüğün ve sesini duyduğun birinin sırra kadem basmasındaki buruk gizemi çözemeyeceksin.

bir yaş daha büyüdün, yaşın değil yaşanmışlığın büyüsü olduğunu farkettin. olgunlaşmaya başladın. acıların bitmesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağına ve gittikçe daha çok eksileyeceğinden haberdar olarak nasıl yaşanmalı arayışına gireceksin. tepkilisin fakat eline ne geçer? yaşamanın ağır yükünü sırtına alıp sanki o yükü hiç taşımıyormuş gibi yaşamaya devam edeceksin. maalesef ki içten gelmeyen gülüşlerin olacak çünkü hep somurtamazsın. içten gelen güzel hislerin dışa vurduğundaki samimiyeti yaşamak ümidiyle yola devam edeceksin. kırıldın... noktaları bul bir doğru çiz sonra tekrar kırılacaksın. yaşadığın her an bir doğru çizmekle mükellefsin. görevinden şaşma. kaçak düşüncelere çok dalma. sorgulamalarını bazen bir köşeye al, bir süre beklet. zaten sen istemesende her şekilde yeniden hortlayacaklar. meşgallere davam. oyalanmaya devam. kabul edip yaşamayı ögreneceksin. sen öğrenmek istemesende bir şekilde öğreneceksin.

haziranın başında yaşadığım bir kayıp ile içimdekileri yazıya dökmüştüm. paylaşmaya ise kendimi şu an hazır hissettim. dünkü kayıp haberinin üzerine paylaşmak istedim. sevdiğimiz, bağ kurduğumuz, özlem duyduğumuz kayıplarımızın ruhlarına rahmet yağsın. ruhları huzur ve şifa dolsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim