normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
3681.
bir kalp bir kişi yüzünden kaç defa kırılabilirse kirildim
bu son diyorum başka kıracak bir şeyi kalmadı,hepsine artık bağışıklık kazandim diyorum.yine yepyeni bir şeyle gelip, kırılmayan yeri bulup önce kırıyor sonra beni kendi mezarligima atıp gidiyor.
işinde bu kadar iyi olması artık can sıkıyor..
bu son diyorum başka kıracak bir şeyi kalmadı,hepsine artık bağışıklık kazandim diyorum.yine yepyeni bir şeyle gelip, kırılmayan yeri bulup önce kırıyor sonra beni kendi mezarligima atıp gidiyor.
işinde bu kadar iyi olması artık can sıkıyor..
devamını gör...
3682.
kendimden; sarsıldığım ve hayret ettiğim her şeyden köşe bucak kaçtığım, kuru kalabalıkların beni eylemesine müsade ettiğim bir zaman dilimine öteledim kendimi.
arada bir kesik kesik veriyorum nefesimi. sanki bedenime bir zehir, uyuşturucu zerk etmişler gibi.
aynada gördüğüm bir başkası, tanımadığım bir yabancı. yüzleşmekten korkuyorum onca yaşanılanla. beni delirtmesinden.
bırak bir hayalin peşinden gitmek şöyle dursun, mevcut durumda ufacık bir ümit kırıntısı bile uzak bir ihtimal gibi geliyor.
arada bir kesik kesik veriyorum nefesimi. sanki bedenime bir zehir, uyuşturucu zerk etmişler gibi.
aynada gördüğüm bir başkası, tanımadığım bir yabancı. yüzleşmekten korkuyorum onca yaşanılanla. beni delirtmesinden.
bırak bir hayalin peşinden gitmek şöyle dursun, mevcut durumda ufacık bir ümit kırıntısı bile uzak bir ihtimal gibi geliyor.
devamını gör...
3683.
merhaba sözlük ! bugün sevdiğimle zor bir süreçten güçlenerek geçiyoruz. biraz içimi dökmek istedim; çoktandır vakit ayırmadim sana. bugün bütün düşüncelerim sevdiğimle geçirdiğimiz günün esiri oldu beynimin kıvrımları. sabah uyandığımda parmaklarım yüzlerce saç teli arasında dolaşıyordu cennette gibiydim tıpkı.
sesi hicaz bir keman sesinde kulaklarımda hâlâ gel gör ki hiç bitmedi ona olan düşsel yolculuğum o gece tüneller kazdım yüreğimdeki hapishanenin derinliklerinde firari duygularla dost oldum. konuştukça sustum. kelimeler dizildi ardı,ardına boğazıma. duygularımı ifade edecek tek bir cümle bir kelam bulamadım. ben onun sevgisine eşlik edecek bir karşılık bulamadım sadece seyrine daldım gözlerinin o gece sadece sevgisine,şefkatine...
beraber vakit geçirdik biraz daha bağlandık o belki de o gece birbirimize. ona baktıkça bir sigara daha yaktım ve söndürdüm yüreğimin közlerinde. zişanim sigara içmeme kızar ancak bir tebessümün yetiyor hepsini söküp atmaya.
bazen onun sevgisi karşısında esrik bir cümlenin gizli öznesi oluyorum. kimi zaman gözyaşlarımın çığlığı onun sesine karışır. usulca susarim o vakit dinlerim o ilahi sesteki sükûneti.... kimi zaman resimlerinde sabahlarim kimi zaman dünkü gibi kollarında.
kaç dilde kaç kez seni seviyorum diyebilirim sana bilemiyorum senden önce kaç kez yosun sardım yaralarıma ancak olmadı benim yaralarımi sen sardın . dünüm, bugünüm, yarınım oldun.
artık yanımda yüreğim kadar yakınsın bana. ne zaman kendimi yalnız hissetsem sağ elimi sol göğsümün üzerine koyuyorum çünkü orada sen varsın biliyorum. iyi ki sen aşkım iyi ki biz .....
sesi hicaz bir keman sesinde kulaklarımda hâlâ gel gör ki hiç bitmedi ona olan düşsel yolculuğum o gece tüneller kazdım yüreğimdeki hapishanenin derinliklerinde firari duygularla dost oldum. konuştukça sustum. kelimeler dizildi ardı,ardına boğazıma. duygularımı ifade edecek tek bir cümle bir kelam bulamadım. ben onun sevgisine eşlik edecek bir karşılık bulamadım sadece seyrine daldım gözlerinin o gece sadece sevgisine,şefkatine...
beraber vakit geçirdik biraz daha bağlandık o belki de o gece birbirimize. ona baktıkça bir sigara daha yaktım ve söndürdüm yüreğimin közlerinde. zişanim sigara içmeme kızar ancak bir tebessümün yetiyor hepsini söküp atmaya.
bazen onun sevgisi karşısında esrik bir cümlenin gizli öznesi oluyorum. kimi zaman gözyaşlarımın çığlığı onun sesine karışır. usulca susarim o vakit dinlerim o ilahi sesteki sükûneti.... kimi zaman resimlerinde sabahlarim kimi zaman dünkü gibi kollarında.
kaç dilde kaç kez seni seviyorum diyebilirim sana bilemiyorum senden önce kaç kez yosun sardım yaralarıma ancak olmadı benim yaralarımi sen sardın . dünüm, bugünüm, yarınım oldun.
artık yanımda yüreğim kadar yakınsın bana. ne zaman kendimi yalnız hissetsem sağ elimi sol göğsümün üzerine koyuyorum çünkü orada sen varsın biliyorum. iyi ki sen aşkım iyi ki biz .....
devamını gör...
3684.
5 günlük aranın ardından yine biz çavdar ekmek beyve ben yazar birey kişisi, doktorumuza yine gittik 46'lık raporu alalım diye kafamızı bir kaç yere vura vura gittik yine olmadı hep 45 belki doktor liseden sınıf arkadaşımız diye bize kıyamıyor.
bayramdan bahsedeceğim memlekette geçirdik ama çavdar ekmegi ve ben yazar birey kişisi bir batağa sürüklendik 5 yeğen sağolsun dayı ve amcalarının bütçesine dinamit attılar patlattılar hayır harçlık beğenmiyorlar. çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi bebeyken 1 şekere razı olurduk değişmiş nesil.
iguana olarak yeni bir fikir bulduk çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi veteriner hekim olan bir kadın cinsinden insan bulmaya karar verdik. hem bize bakar hem bizi bekarlıktan kurtulmamız lazım iyi fikir bizce
yine saçma sapan bir rüyanın içerisine girdik çavdar ekmek bey sayesinde, yazar birey kişisini gladyatör yapmıştı ilk maçında tek kılıç darbesi ile öldük yine bari bir darbe vursaydık.
tek haneli iq sahibi ofis canlılarını göreceğiz yine moralimiz bozuk yahu memlekette rahattık ama çavdar ekmek beye katık lazım onun içinde para lazım.
çavdar ekmek ve ben yazar bireyinin kafasında bu saate çelik çalıyor artık devir değişti tabi çelikte değiştiden önceki çelik şu absürt pançolu zamanında olan çelik ama hani var ya dun kah kah kah ateşteyim ateşte ateşte aklım gitti bir kıza işte düşünüyoruz çavdar ekmek ile hangi kız bizi ateşe atacak bizce yok ki
zaman makinemiz bizi bu sefer 3065 senesine ışınladı bu seneden daha bok bence gelmesin o sene boşverin anlatmayayım.
bayramdan bahsedeceğim memlekette geçirdik ama çavdar ekmegi ve ben yazar birey kişisi bir batağa sürüklendik 5 yeğen sağolsun dayı ve amcalarının bütçesine dinamit attılar patlattılar hayır harçlık beğenmiyorlar. çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi bebeyken 1 şekere razı olurduk değişmiş nesil.
iguana olarak yeni bir fikir bulduk çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi veteriner hekim olan bir kadın cinsinden insan bulmaya karar verdik. hem bize bakar hem bizi bekarlıktan kurtulmamız lazım iyi fikir bizce
yine saçma sapan bir rüyanın içerisine girdik çavdar ekmek bey sayesinde, yazar birey kişisini gladyatör yapmıştı ilk maçında tek kılıç darbesi ile öldük yine bari bir darbe vursaydık.
tek haneli iq sahibi ofis canlılarını göreceğiz yine moralimiz bozuk yahu memlekette rahattık ama çavdar ekmek beye katık lazım onun içinde para lazım.
çavdar ekmek ve ben yazar bireyinin kafasında bu saate çelik çalıyor artık devir değişti tabi çelikte değiştiden önceki çelik şu absürt pançolu zamanında olan çelik ama hani var ya dun kah kah kah ateşteyim ateşte ateşte aklım gitti bir kıza işte düşünüyoruz çavdar ekmek ile hangi kız bizi ateşe atacak bizce yok ki
zaman makinemiz bizi bu sefer 3065 senesine ışınladı bu seneden daha bok bence gelmesin o sene boşverin anlatmayayım.
devamını gör...
3685.
bir balerin edasıyla önce bacaklarını 45 derecelik açıyla açtı. sonra birleştirip sağ ayağını sol diz kapağına kadar çekti.
çıtırt.
eklemlerinden, hamlığın ya da yozalmışlığın çıtırtısı mı artık her neyse bir ses geldi.
artık yeni kelimeler t/üretmek, eski bir hareketi tekrarlamaktan daha basit ve yumuşak geliyordu. sığlığın ve yine yozalmışlığın arasından sıyrılıp mutfak masası üzerindeki su bardağına erişti. küçük balerinimsi bir hareketle sebile koştu. oldukça estetik (!) ve de sıradan (!) dı.
...
parmakları, bu ayakkabının içerisinde rahat edemezdi. yine de satın aldı ve değiştirmedi.
parçalanmışlığın ve yeni estetik kaygıların girdabına girmeden uzunca bir süre oturduğu minderin üzerine yaslandı... aynaya döndü ve suyunu yudumlayıp tekrar olanca uykusuna geri döndü...*
çıtırt.
eklemlerinden, hamlığın ya da yozalmışlığın çıtırtısı mı artık her neyse bir ses geldi.
artık yeni kelimeler t/üretmek, eski bir hareketi tekrarlamaktan daha basit ve yumuşak geliyordu. sığlığın ve yine yozalmışlığın arasından sıyrılıp mutfak masası üzerindeki su bardağına erişti. küçük balerinimsi bir hareketle sebile koştu. oldukça estetik (!) ve de sıradan (!) dı.
...
parmakları, bu ayakkabının içerisinde rahat edemezdi. yine de satın aldı ve değiştirmedi.
parçalanmışlığın ve yeni estetik kaygıların girdabına girmeden uzunca bir süre oturduğu minderin üzerine yaslandı... aynaya döndü ve suyunu yudumlayıp tekrar olanca uykusuna geri döndü...*
devamını gör...
3686.
bu aralar biraz yoruldum, koşturmacanın içerisinde bir duraklayıp nefes almak istiyorum.
nerede ve nasıl olur bilmiyorum.
sadece bir şey düşünmeden, beklenti içerisinde olmadan, bir şey yapmadan geçecek 2-3 saate ihtiyacım var.
nerede satılıyorsa gidip alalım diyorum kendime, o da gülüyor sadece.
iç dünyam, kendimle dalga geçiyor resmen.
nerede ve nasıl olur bilmiyorum.
sadece bir şey düşünmeden, beklenti içerisinde olmadan, bir şey yapmadan geçecek 2-3 saate ihtiyacım var.
nerede satılıyorsa gidip alalım diyorum kendime, o da gülüyor sadece.
iç dünyam, kendimle dalga geçiyor resmen.
devamını gör...
3687.
can candan ayrı kalmazmış biz kaldık ama merak etme iyiyim. hani diyeceksin, ben sorunca iyiydin? sen merak etme diye iyiyim. seni benden aldılar,kopardılar vazgeçmedim vazgeçmeyeceğim. sormasan soramasanda iyiyim çünkü sıcaklığı duruyor elimde elinin.
devamını gör...
3688.
bu bir kurmaca değildir. kurmacanın kurmacası da değildir. yani tam anlamıyla saf gerçekler. önceden kredi kartı kullanmak zenginlik göstergesiyken şimdilerde fakirlik göstergesi. ben, ve biz, bazen kredi kartı kullandım-kullandık bazen nakit. küfür yasak mı, değil. demek ki bazı yerlerde yasakmış, ondan sordum. buraları kesmeyelim. kesersek içten olmaz. kırk iki farklı sözcük var yukarıda tamı tamına, dokuzu türkçe değil. saydın mı, saydım. metin belgesi mi, word mü, yok, daktiloyla. işkence seviyorum. demirciye dövdürttüm, yeni. türkçe olmayan kelime sayısı artıyor. kağıt kalem var bir de, yok, kullanamıyorum. yazım kötü, yazısı iyi olan az. genelde kadınların daha iyidir. öyle mi, görmedim. yazı yazan insan görmedim. başka ne yapmayan insan görmediniz, iki olumsuz, ama bakın, anlamlı. hiçbir şey yapmayan insan görmedim. çok aradım, bulamadım. kaf dağı'nda kaf dağı uzak. gerçekten var mı ki, var olmasa nasıl bahsedeceğiz, biliyorum işte, söylüyorum var diye. konuşuyorsak vardır, konuşmuyorsak yoktur. çok şeyi konuşmadık, konuştukça var olacaklar. örnek, mesela boy aynasının ardındaki kağıt, sadece ben biliyordum, artık sen ve siz de biliyorsunuz. artık var. tek kişi yetmiyor yani, yetmez, deli derler, başka sözler de söylerler ama söylenmez şimdi. makine işledikçe insanın konuşası gidiyor, nasıl, yani aksine gitmek istiyorum, tekim, tek başıma gidebileceğim yerler sınırlı, en uzak nereye gittiniz, en uzak, çok uzağa gittim, kaf dağı. kurmaca değil, saf gerçekler. inandırıcılık zor iş, inanmak gerek itikad etmek gerek. neye, makinelere mi, hayır, daha da eskilere. mesela şu masa örtüsüne, kırıntı da var üstünde, çiçek böcek desenleri de, bir keresinde ekmek parçası vardı üstünde, yere düşmüştü, yanlışlıkla basmıştım, babam ki o zamanlar vardı, bakın, bazı şeyler önceden vardı, dı di mış miş fark etmez, vardı, işte bir keresinde, eski bir gerçeklikte, tam bu sandalyede otururken, hatta inanır mısınız bilmem ki inanmakta zorlanıyorsunuz sözlerime, tam bu masadayken, tam bu masa ve sandalye eski bir gerçeklikte varken ve hala hatta tam bu anda da varken, gelecekteki bir anda da var olacakken, ekmek parçası yere düşmüştü, ben basmıştım, babam vardı, bana bakmıştı, inanır mısınız, tam bu sandalyede otururken, babam da karşı sandalyede otururken ben de ona bakmıştım, sonra, sonra ekmeğe basmaktan haz almıştım, biraz daha çiğnedim, babam biraz daha bakmıştı, biraz daha çiğnemiştim, ondan sonra tüm ekmekleri çiğnedim, ekmek çiğnemek derken, ekmek çiğnemek, yani, daha önce düşünülmüş bir başkaldırının tüm şartlar oluşunca ansızın ortaya çıkması sonucu yapılan yıkıcı bir eylem, anlamadım, ben de anlatamadım ona bakılırsa, biz babama bakalım, biraz daha bakıyorken ben de çiğniyorken, tesadüftür ki annem de vardı. o gerçeklik bitti, başka biri oldu tam o sandalyede, bir gün gittim, nereye, başka bir sandalyeye, aynanın ardındaki kağıt, bak, orada yazıyor bir kısmı, ne yazıyor okuyalım isterseniz, okuyalım, gözlerimi kapattım ve başka bir yerdeyim, hem olmak istediğim hem olmak istemediğim bir yer, bu kadar yazıyor sadece, gayet açık, gayet açık her zaman olduğu gibi, ben, o zamanlar sigaraları namluyla yakardım, o lavanta falan diyordu, koku bilmiyorum, bir adam namluyla yakarken sigaralarını, lavantalara bakarken sevinçle bir kadın, kadın aynı zamanda geleceğe uzak kültürlerle tutunabileceğini sanıyordu, aynı adam ve aynı kadın yüzündeki yorgunluğu başını eğmiş adamın, cümleleri gerçeklikten kopuk kadının, belki aynı adam ve aynı kadın sayıklayıp durmuşlar aynı akşamın, arkasında böyle yazıyor kağıdın, o kağıt benim değil baktığın, böyle oynayacak mıyız, vaktimizi böyle mi dolduracağız, bu değil miydi istediğin, konuşacağız bir süre, sonra susacağız, buraları da kesmeyelim, içten olsun, yazılı da olacak mı, olacak, okuyucu da olacak doğal olarak, evet, olacak, o halde okunması haylice zor olacak, siz öyle istediniz, kolaylıklar itinayle munkabız bir hale sokularak komplike görünseler de münessak bir yol güdülerek zorlaştırılır, bir şeyler diyecekler kesin, kesinkes.
devamını gör...
3689.
yıllar önce gördüğüm, üzerine hiç düşünmediğim, gördüğümü çoktan unuttuğum rüyalarımı hatırlıyorum aniden.
devamını gör...
3690.
bir insan kendisinden nasıl nefret ettirir sağolsun adını anmak istemediğim bir insan öğretti tek celsede bitecek bir boşanma davasını sakız gibi uzattı da uzattı.
yahu ne güzel bir bayram geçirmişim yıllar sonra ailem ile yiğenlerim ile illa zehir edecek ya ...
bitirmişim ben kafamda sen zaten 4 yıl önce bitirmişsin okudum o whatsapp mesajarını sana dedim var git yoluna ben senden razıyım diye sen ilk tamam deyip ne halt etmeye uğraşıp anlaşmalı boşanmayı çekişmeliye çeviriyorsun anlamıyorum. hayır hiç bir katkın olmayan arabayıda vereceğim sana o annenden bize kalan tarlayıda ne yapacağım zaten ben al hepsi senin olsun düş yakamdan sadece tek isteğim bu
yahu kötü bir evlilik insanı nasıl etkiler kendimden biliyorum çalışma arkadaşlarım bile başkanım o eski neşeniz yok diyorlar bırakıyor mu insan oğlu diyeceğim olmayacak.
yahu ne güzel bir bayram geçirmişim yıllar sonra ailem ile yiğenlerim ile illa zehir edecek ya ...
bitirmişim ben kafamda sen zaten 4 yıl önce bitirmişsin okudum o whatsapp mesajarını sana dedim var git yoluna ben senden razıyım diye sen ilk tamam deyip ne halt etmeye uğraşıp anlaşmalı boşanmayı çekişmeliye çeviriyorsun anlamıyorum. hayır hiç bir katkın olmayan arabayıda vereceğim sana o annenden bize kalan tarlayıda ne yapacağım zaten ben al hepsi senin olsun düş yakamdan sadece tek isteğim bu
yahu kötü bir evlilik insanı nasıl etkiler kendimden biliyorum çalışma arkadaşlarım bile başkanım o eski neşeniz yok diyorlar bırakıyor mu insan oğlu diyeceğim olmayacak.
devamını gör...
3691.
yarışların bir gün öncesinin akşamında ventusky'den hipodromun meteoroloji tahminlerine bak.
dün akşam bakmadığın için istanbul'daki tüm koşular hava muhalefeti nedeniyle çim pistten sentetik piste alındı ve sen de far görmüş tavşan gibi kalakaldın! tüm çalışmalar iptal!
neyse; fazla bir şey vermemiş zaten; ucuz atlattın!
dün akşam bakmadığın için istanbul'daki tüm koşular hava muhalefeti nedeniyle çim pistten sentetik piste alındı ve sen de far görmüş tavşan gibi kalakaldın! tüm çalışmalar iptal!
neyse; fazla bir şey vermemiş zaten; ucuz atlattın!
devamını gör...
3692.
...
başka duygular için tohum atıldı...
...
başka duygular için tohum atıldı...
...
devamını gör...
3693.
içindekiler: ajanda, plan, dersler, notlar, kitap yorumları, bilgiler, gelişmeye dair birtakım şeyler, anılar, günlük, tarafımdan çizilen resimler, alıntılar...
devamını gör...
3694.
artık netleşmek istiyorum, arada derede kalmak değil… olmayacaksa olmayacağını bilmek derdindeyim sadece; hem bu kadar yakın hem de bu kadar belirsiz bir alanda kalmayacağım. belki bu değil ama bundan sonraki artık son olacak ya da netleşmek zorunda kalacak. çünkü artık benim için başka bir yolu kalmadı.
devamını gör...
3695.
güzel şeyler de kötü şeyler de beklenmeyen zamanda gerçekleşir.
hiçbir şeyi bekleyerek kendi kendinizi tüketmeyin de heveslendirmeyin de.
yaşayın.
dümdüz.
hiçbir şeyi bekleyerek kendi kendinizi tüketmeyin de heveslendirmeyin de.
yaşayın.
dümdüz.
devamını gör...
3696.
yüregim kaç gündür sevdiğime hasretti, sevdiğimle beraber vakit geçirmek için parka gittik bugün bahar havası vardı dışarda. aslında zaten o benim baharım ..mutlulugum herşeyim
yanıma geldiğinde beni görür görmez koştu sarıldı bana. yüregim sevmeni,sarılmanı öpmen,i bu yüregi esir almanı,çok özlemişti..
ne desem de sevdamı anlatsam diye düşünüyorum.bugüne kadar söylenmiş en güzel sevda sözcükleri bile sana duyduğum aşkı ifade edemeyecek diye korkuyorum.
yan yanayken bile özlüyorum seni. yanımdayken bana üşüdüğünü söyledin sana üstümdeki ceketi verdiğimde ben de üşüyordum. ancak sana belli etmemeye çalıştım. lakin bunun bir önemi yoktu kalbim senin aşkınla yanıp tutuşuyordu.
dünyanın bütün dilleriyle "seni seviyorum" desem yetmeyecek biliyorum.nereye gidersem gideyim,yanımda götürüyorum seni.hiç yalnız değilim bu yüzden.ne gecelerim
sensiz geçiyor ne gündüzlerim.yaptığım her şeyde,attığım her adımda mutlaka sen varsın. ve sen olacaksin. geleceğim... gelecekten de konuştuk belki bazı dönemlerde kaygılarımız olacak hayatın kuralı belki de bu. dediğim gibi yanımdan gider gitmez sana tekrar seni özlediğimi soylemistim çünkü.sen benim için bu dünyada özlemeye değer tek şeysin..
bu güzel günü bir şiirle noktalamak ıstiyorum
zişan'ım senden önce
kaç kâbus gecesi yaşadım
kaç dolunay yalnızlığı
dizlerimde buz vardı ellerimde kar
hiçbir şey dokunmamıştı bana özüm kadar
ben yarı çıplak bir çocuk masumluğunda
cam pervazına dizerdim düşlerimi
ve her gece çığlık seslerim yırtardı gecenin sessizliğini
henüz kapım açık değildi aşka
hiç kimse anlamazdı dilimden
senden önce zişanim
bilmezdim ben sevmeyi
sonra sen geldin
kışımı bahara çevirdin.
yanıma geldiğinde beni görür görmez koştu sarıldı bana. yüregim sevmeni,sarılmanı öpmen,i bu yüregi esir almanı,çok özlemişti..
ne desem de sevdamı anlatsam diye düşünüyorum.bugüne kadar söylenmiş en güzel sevda sözcükleri bile sana duyduğum aşkı ifade edemeyecek diye korkuyorum.
yan yanayken bile özlüyorum seni. yanımdayken bana üşüdüğünü söyledin sana üstümdeki ceketi verdiğimde ben de üşüyordum. ancak sana belli etmemeye çalıştım. lakin bunun bir önemi yoktu kalbim senin aşkınla yanıp tutuşuyordu.
dünyanın bütün dilleriyle "seni seviyorum" desem yetmeyecek biliyorum.nereye gidersem gideyim,yanımda götürüyorum seni.hiç yalnız değilim bu yüzden.ne gecelerim
sensiz geçiyor ne gündüzlerim.yaptığım her şeyde,attığım her adımda mutlaka sen varsın. ve sen olacaksin. geleceğim... gelecekten de konuştuk belki bazı dönemlerde kaygılarımız olacak hayatın kuralı belki de bu. dediğim gibi yanımdan gider gitmez sana tekrar seni özlediğimi soylemistim çünkü.sen benim için bu dünyada özlemeye değer tek şeysin..
bu güzel günü bir şiirle noktalamak ıstiyorum
zişan'ım senden önce
kaç kâbus gecesi yaşadım
kaç dolunay yalnızlığı
dizlerimde buz vardı ellerimde kar
hiçbir şey dokunmamıştı bana özüm kadar
ben yarı çıplak bir çocuk masumluğunda
cam pervazına dizerdim düşlerimi
ve her gece çığlık seslerim yırtardı gecenin sessizliğini
henüz kapım açık değildi aşka
hiç kimse anlamazdı dilimden
senden önce zişanim
bilmezdim ben sevmeyi
sonra sen geldin
kışımı bahara çevirdin.
devamını gör...
3697.
bu da özlenen sevgiliden
bugün biraz daha bizle doldu her yer.
sevgilimle bilmem kaçıncı buluşmamız her şey o kadar güzel ki baharın en güzel saatleriydi onunla geçirdigim her saniye...
yapılan aktiviteler dışında aktivitelerin verdiği hissiyat önemli benim için yoksa beraber çöp toplamak da güzeldir içinde beraberlik kelimesi geçtiği sürece.
önce dünyanın en güzel aktivitesi yapıldı en güzel sevgiliyle çiğköfte gömme. bu aktiviteyi çok seviyorum hep olsun istiyorum. ardından normalde yapmadığınız ama bunda sonra sürekli yapalım dediğimiz şey yani parkta oturma aktivitesi bu o kadar eğleceli ki. biraz da geleceğe daldırıyor insanı. gelecekten, gündelik yaşamdan ve bu adama hayranlikla baktığım bilgi alışverişi olayı tüm hayata meydan okur bunlar. konularımız o kadar zevkli ve güzel ki bugün en çok kullanacağım şey güzel kelimesi. içimde anlamlandıramadığım güzel hisler var ancak tarifi yok koca bir tarihi var. insan bulutların üzerinde hissediyor, sonsuzluğun kollarında, mutluluğun sinesinde... neden zaman durmaz ki sevdiğinizin kollarında... neden olmasındı ki?
iyi ki sen sevdiğim. beraber sacmaladığım, güldüğüm, ağladığım, dertleştiğim, her bir şeyim olmuş adam söylesene bana allah tarafından verilmiş sınırsız tarife misin sen ?
gerçekten yorucu bir günü güzel ve tatlı anılarla kapadık keşke zaman bitmeseydi, keşke kollarına dursaydı zamanım.
komik gelebilir ancak 10/10 aktiviteye gelecek olursak bir düğün salonuna giriş yaptık daha fazlasını getiremedik çok eglenceliydi bir daha da yapılır.
beraber edebiyat kartları ve tabu oynadık bu kadar içten gelen bir kahkaham uzun süredir olmamıştı.
içimden seni haykırmak geliyor kaç kişi duyar sesimi kaç aşık bilmem ancak senin benim sevgimi hissettiğini bilmem yetiyor bana.
hisler, aşk, duygular... ne kadar da anlamlıymış seninle beraber öğreniyorum. daa doğrusu aşk hayattan değildir diye düşünen ben hayatın bizzat aşk olduğunu öğrendiğim günden beridir bahtiyarım.
öyle güzel ki kalbimde yerin... yıllardır senin için atmış gibi yıllardır mevcudiyetine hasret gibi... ve bilinir ki hasret kalınmış olan her neyse hasret hiç bir zaman bitmeyecektir. yanında dahi olsan özleyeceksindir.
kim daha önce hayatı kucakladı, kim daha önce mutluluğu sevgiyi öpe öpe bitiremedi, kim daha önce mesafeye nefret besledi bilmiyorum ama bildiğim çok güzel bir şey var o da bunu yapan kişinin ben olduğu...
çok güzelsin sevgilim çok...
bugün biraz daha bizle doldu her yer.
sevgilimle bilmem kaçıncı buluşmamız her şey o kadar güzel ki baharın en güzel saatleriydi onunla geçirdigim her saniye...
yapılan aktiviteler dışında aktivitelerin verdiği hissiyat önemli benim için yoksa beraber çöp toplamak da güzeldir içinde beraberlik kelimesi geçtiği sürece.
önce dünyanın en güzel aktivitesi yapıldı en güzel sevgiliyle çiğköfte gömme. bu aktiviteyi çok seviyorum hep olsun istiyorum. ardından normalde yapmadığınız ama bunda sonra sürekli yapalım dediğimiz şey yani parkta oturma aktivitesi bu o kadar eğleceli ki. biraz da geleceğe daldırıyor insanı. gelecekten, gündelik yaşamdan ve bu adama hayranlikla baktığım bilgi alışverişi olayı tüm hayata meydan okur bunlar. konularımız o kadar zevkli ve güzel ki bugün en çok kullanacağım şey güzel kelimesi. içimde anlamlandıramadığım güzel hisler var ancak tarifi yok koca bir tarihi var. insan bulutların üzerinde hissediyor, sonsuzluğun kollarında, mutluluğun sinesinde... neden zaman durmaz ki sevdiğinizin kollarında... neden olmasındı ki?
iyi ki sen sevdiğim. beraber sacmaladığım, güldüğüm, ağladığım, dertleştiğim, her bir şeyim olmuş adam söylesene bana allah tarafından verilmiş sınırsız tarife misin sen ?
gerçekten yorucu bir günü güzel ve tatlı anılarla kapadık keşke zaman bitmeseydi, keşke kollarına dursaydı zamanım.
komik gelebilir ancak 10/10 aktiviteye gelecek olursak bir düğün salonuna giriş yaptık daha fazlasını getiremedik çok eglenceliydi bir daha da yapılır.
beraber edebiyat kartları ve tabu oynadık bu kadar içten gelen bir kahkaham uzun süredir olmamıştı.
içimden seni haykırmak geliyor kaç kişi duyar sesimi kaç aşık bilmem ancak senin benim sevgimi hissettiğini bilmem yetiyor bana.
hisler, aşk, duygular... ne kadar da anlamlıymış seninle beraber öğreniyorum. daa doğrusu aşk hayattan değildir diye düşünen ben hayatın bizzat aşk olduğunu öğrendiğim günden beridir bahtiyarım.
öyle güzel ki kalbimde yerin... yıllardır senin için atmış gibi yıllardır mevcudiyetine hasret gibi... ve bilinir ki hasret kalınmış olan her neyse hasret hiç bir zaman bitmeyecektir. yanında dahi olsan özleyeceksindir.
kim daha önce hayatı kucakladı, kim daha önce mutluluğu sevgiyi öpe öpe bitiremedi, kim daha önce mesafeye nefret besledi bilmiyorum ama bildiğim çok güzel bir şey var o da bunu yapan kişinin ben olduğu...
çok güzelsin sevgilim çok...
devamını gör...
3698.
çok düşündüm tanıdığım tüm herkesi, hal ve hareketlerini, hayatımı, yaşadığım çevreyi, peşinde koştuğum hedefleri, kardeşlerimi,anne ve babamı, sevdiğim yemekleri, ne ile mutlu ne ile mutsuz olduğumu, hayatımdaki sırlarımı, nasıl bir hayat istediğimi ve nasıl bir karaktere sahibim... kısacası hayatımda olan biten tüm her şeyi gözden geçirdim. yeni kararlar aldım, yeni kurallar koydum kendime ve bazı yanlış kuralları sildim hayatımdan. sevmediğim bazı yemekleri sevmek istiyorum artık. kırmızı et ve nohut biraz zor olacak gibi . hedeflerimde biraz değişiklik oldu. değişiklik değil de gerçekten ne istediğimi anladım. çevremdeki insanlara gelince hiç biri ben gibi değilmiş, ne benim kadar güzel sevmeyi, ne benim kadar güzel gülmeyi ne de benim kadar dürüst... kardeşlerim; bu hayatta en bağlı olduğum, en çok onlarlayken keyfim yerinde olduğu, en güzel aktivitelerin onlarla yapıldığı kişiler. anne babam çok değerlidirler kendileri... mutluluk ve mutsuz olduğum konular ise aile huzuru varsa , hayallerime hiçbir engel yoksa ki benim için yok geri kalan her şeyle mutlu olurum. yaşadığım çevre biraz değişik . hayattaki sırlarım çokmuş sıraladığımda, ikinci kişiyi bile ortak etmek istemediğim sırlarım. nasıl bir karaktere sahibim? ben kendime göre mükemmel bir insanım. sanırım bunu söylemem yeterli.bu yüzden hayatımda olan insanlar çok şanslı onlar farkında değil . kusurlarımı seviyorum.. darılınca suratımı asmayı, canım sıkıldığında olur olmaz bağırmayı, kıskançlık krizlerimi, bazen düşünmediklerimi birden söylemeyi, bazen herşeyi yüzüme gözüme bulaştırmayı, öfkelerimi,kızınca küsmeyi, heyecanlarımı,geç yatıp geç kalkmayı, yatakta tembellik yapmayı,gereksiz para harcamayı, bazılarını haketmediği halde sevmeyi,içimdeki çocuğu, beni seviyorum... iyi ki varım, iyi ki ben benim..sonuna bir cümle daha:
kendimle gerçekten gurur duyuyorum...
kendimle gerçekten gurur duyuyorum...
devamını gör...
3699.
cesaretimi bulduğumda herkesten, her yerden gideceğim...
ben de pek matah biri sayılmam lakin sevmiyorum bu dünyayı işte.
hepimiz aslında bir bok bilmeyen, günün birinde geberecek olan canlılarız.
kime, neye caka satıyoruz bilmem.
hoş, bilmek de istemem.
neyse öyle işte.
ben de pek matah biri sayılmam lakin sevmiyorum bu dünyayı işte.
hepimiz aslında bir bok bilmeyen, günün birinde geberecek olan canlılarız.
kime, neye caka satıyoruz bilmem.
hoş, bilmek de istemem.
neyse öyle işte.
devamını gör...
3700.
"sen zaten hiçbir şey yapmıyorsun." annemin bana en çok söylediği cümlelerden biriydi. mesela, hem mutfağa girmeme izin vermezdi, hem de bana hiçbir şey yapmıyorsun derdi. bana "şu şu yemeği yapmayı biliyor musun?" diye soran olunca, benden önce atlar ve "benim kızım okuyor, bilmez o, dersine çalışsın, yeter." derdi. ev işi de yaptırmazdı çünkü kendisi aşırı mükemmeliyetçi olduğu için, ona bir şeyin nasıl yapılacağını sormama bile tahammül edemiyordu. "aman, sana laf anlatacağıma, kendim yaparım." derdi. aradan biraz zaman geçince de "sen beceriksizsin, hiçbir şeyi yapamazsın zaten." derdi. neyse ki bunlar hep yaz tatilinde oluyordu çünkü okul zamanlarında yurtta kalıyordum. neden kendimi hep yetersiz hissettiğimi, bir gün içinde ne kadar çok iş yaparsam yapayım, içimde neden hiç geçmek bilmeyen bir huzursuzluk olduğunu işte terapilerde o günlerle ilgili derin kazma işlemi yaptığımızda anladım. hep daha fazlasını yaparsam, kendimi yeterli hissetmeyi hak edeceğime inandırılmıştım ama artık öyle düşünmüyorum. önce mükemmel olmak için uğraşmanın, dünyanın en beyhude uğraşlarından biri olduğu fikrini benimsedim. sonra da artık gün içinde yaptığım onca şeyi yok sayarak kendimi yetersiz hissetme alışkanlığımdan vazgeçtim. kolay olmadı ama bunlar, imkansız şeyler de değil. bolca tefekkür, gayret ve sabır ile* mümkün.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2