101.
yüzme bilmeyen kuzenim sen yüzme biliuorsun bende 175 im diyerek derinliğini bilmediği suya atladı su 5 metreymiş , biz kurtulmaya çalışırken annemde yüzme biliyor diye peşimden atladı , eğer yüzme bilmeyen biriyle boğuluyorsanız kurtulma şansınız %10 falan, çünkü kurtulmak için sizi batırırlar, neyseki dışarda kalanlar kuzenimi çıkardı da bizde annemle suyun üstüne çıkabildik.
devamını gör...
102.
her uçağa binişim.

bir arkadaşım şayet bir uçak kazasında ölürsem bana araba alacağına söz verdi. mezarıma onla gelecekmiş. ikna oldum ben de. en kötü senaryoda bile arabam olacak diye düşünüp uçaktayken "ölürken dinlersem üzülmem" playlistimden tembel tembel şarkı seçiyorum.
devamını gör...
103.
yakın zamanda oluyor. sabaha karşı alkollüyken arkadaşımın sürdüğü araba ile karşıdan gelen alkollülerin sürdüğü araba çarpıştık. şöför arkadaşımda kemer takılı bende değil. o durdu ben fırladım. oturduğum tarafta hava yastığı da yoktu ama vuruş açımız sayesinde dikiz aynaya doğru uçmuşum. aynayı kırdım o biraz yavaşlatmış beni sanıyoruz ki camdan fırlamadım. şans eseri sadece kafamın yarılmasıyla kurtulduğum bir kazaydı.
devamını gör...
104.
4 sene önce arabayla 3 takla attık ailecek. tek çizik almadan çıktık arabadan. bacağımı cam parçaları çizdi onu saymıyorum tabi.
devamını gör...
105.
haplanmış bir or#@₺pu evladıyla yüzleşmeye gittim bi gece. haplandığını gidince anladım. meyve bıçağıyla deşecekti beni anasını katlettiğim.
devamını gör...
106.
doğarken bir halt yemişim, döndüm.

küçükken demir kapı düşmüş, döndüm.

3 hafta önce viyadükten aşağı uçuyorduk, kıl payı kurtardık. oradan da döndük.

allah’ın hakkı üçmüş. dördüncüyü buraya yazamayacağım muhtemelen.
devamını gör...
107.
16 ya da 17 yaşımda falan bisiklet kullanıyorum karşıdan araba geliyor o gelmeden ben geçerim diye düşündüm pat pedala bastığım gibi ben bir yere bisiklet bir yere ayağa kalktım arabanın ayna falan pert şimdi bu adam parasını ister diye nitekim istedi bisiklete aldığım gibi koşarak uzaklaştım teker yamulmuş.
devamını gör...
108.
sene 2006 falan, köyde arkadaşla oyun oynuyoruz. sıcak başımıza geçmiş, köy meydanında ki çeşmeden su içelim diyorum. arkadaşım "sen iç, ben çeşmenin başında seni bekliyorum" diyor. koşuyorum, ayağımı yalağın üstüne koymamla kendimi teknenin içinde bulmam bir oluyor. düşerken kafayı da vurmuşum bir güzel, çırpındığımı falan hatırlamıyorum hiç. hatırladığım birkaç kare var sadece. kadının biri kolumdan çekip çıkarmış, beni kendime getirmeye çalışıyor, arkadaşım koşup kaçıyor, onu görüyorum. kaşımdan aşağı kan akıyor, dudağım patlamış, durumun vehametinden dolayı bana bakan herkesin suratı buruşuyor. zor bela eve gidiyorum, evde pansuman yapıyorlar.

seneler oldu, olayın anısını da unutmam yakın. fakat dudağımdaki iz ve aile hekimim unutmama izin vermiyor. her gördüğünde "kızım senin dudağında uçuk mu var?" diye soruyor. artık boynuma "uçuk değil, yara izi o." yazılı levha asmam an meselesi.

yani işin özü o kadın beni kurtarmasaydı eğer, ayağımın altındaki yosundan kaynaklı oracıkta can verecektim.
devamını gör...
109.
zıpkın ipim bacağımla birlikte 6 metre suyun altındayken kayaya takıldı.
neyse ki iyi bir bıçak.
çevremdeki kimseye bahsetmedim bu olaydan, ilk ve son defa burada anlatıyorum.
çünkü anlattığım anda "yapmasan mı gitmesen mi"şer başlayacak ve bu da benim canımı sıkacak.
devamını gör...
110.
darbe gecesi patlamaları bittikten sonra ölümden döndüğümü hissetmiştim. hatta "allahım artık hep namaz kılcam, lütfen ölmeyeyim" falan demiştim
* olmadı tabii.
devamını gör...
111.
2014 senesi olmalı. bayramın 3. günü yaylaya gitme kararı almışız. daha doğrusu 2. günün gecesinde annemden yalvar yakar izin almışım. küçük olduğumuz için bir yere göndermek istemiyor tabi. dayım yengem kuzenlerim babaannem kardeşim doluştuk arabaya gittik. gidiş iyiydi güzeldi yayla da güzeldi eğlendik. dönüş yolunda hiç fark etmedigim bir anda hop ormana son hız girmeye başladık. meğer arabanın frenleri patlamış. üstüne yokuş aşağı inerken. zaten dağın başındayız rakım bilmem kaç. neyse durduk şiddetli bir şekilde. durduğumuz yer de uçurumun tam kenarı. yani arada 1 metre bile yok hatta sol kapıdan inmek bir hayli zordu. normalde düşmemiz gerekirken dayım sağa doğru döndüğünde arabanın arka tekeri sağlam bir taşa takılmış ve takla atmadan durmuş araba. o taş olmasaydı o uçurumdaki dereye uçuyormuşuz. derenin ismi bile ürkütücü. cehennem. kazada en ağır hasar sahibi bendim tabi burun kırığı ve ayak çatlak kırığı. ambulans beklerken babaannemin yerde ağıtlar yakmasını izledim. yok gözüne bakardık yavrumun dersleri de çok iyiydi felan falan. ağacın dibinde normal bir şekilde oturuyor olmam dışında sorun yok. sadece ayak parmak uclarıma kadar kana bulanmıştım. burnum çeşme gibi kan akıtıyordu. şu an olsa o taşı alır saklardım sanırım. ölen kimse olmadı ama senelerdir geçmek bilmeyen bir travma yarattı. yoldayken gözümü yoldan ayıramıyorum. ehliyet almak istesem de bu kafayla biraz zor sanırım. yine de bu kadarıyla kurtuldugumuza şükür. ne derler verilmiş sadakamız varmış.
devamını gör...
112.
hadi bir tane de ben anlatayım*
baya yıllar önce o zaman istanbul'dayım*
bir yere gidiyordum çok kalabalık bi saat kaldırım insan dolu. yola çıktım kalabalığı atlatıp geri kaldırıma çıkcam. tam o sıra bir ses duydum arabaa diye.
sesle aynı anda biri beni kaldırama itti.iten kişi arkamda görmüyorum
araba koluma sürtüp gitti**
ve ben o an hiç bir şey olmamış gibi ilerledim*
beni kaldırıma iten kişiye de bir dönüp bakmadım**
hayatımı kurtaran kişi bunu okuyorsan teşekkür edememiştim sağol hayatımı kurtardın**
devamını gör...
113.
dün iş çıkışı arkadaşın scooterine bindik binmez olaydım.ilk binmezmizde yere düştük kalktık havası inmiş diye petrole gittik ordan bindik yola çıktık ama bir tuhaflık daha var gidiyoruz ama sallana sallana tam ışıkları geçtik yüksekte direksiyon hakimiyetini kaybetti arkadaş meğer ön tekerleği de patlakmis hiç farketmemis böylece biz yola savruldum o kaldırım tarafına ben yol tarafına taksiyle aramda küçücük bir mesefa kaldı basım gidiyordu az daha.sonra bakkaldan görenler geliyo su falan verdi biz kaldırıma oturduk halimize gülelim mi ağlayalım mi bilemedik.biraz su içip oturduktan sonra durağa yürüdük binmem dedim tövbe birdaha dedim otobüse atladım gittim.boyle bir macera yaşadım verilmiş sadakam varmış dedim.allahim beni çocuğuma bağışladı.sukurler olsun .
devamını gör...
114.
freni tutmayan bir bisiklet ile uçurum kenarından tepe etrafında dönerek aşağıya inmeye çalıştığımda yaklaşık 500m yükseklikten yere çakılıyordum.
devamını gör...
115.
düz yolda sis varken sıfır görüş açısıyla kafa kafaya çarpışmak.
devamını gör...
116.
14-15 yaşlarında gümüldür'e denize gitmiştik. yüzme bilmediğim için girmedim ama komşunun "gel, açılmadan ayaklarını kaldır öyle durursun" demesine kandım. girdim, ayaklarımı kaldırdım... holy moses. sırt üstü döndüm, debelenmeye başladım. komşu elimi tutup çekti. eğer tutmasaydı gitmiştim. o gün bu gündür daha denize gitmedim. şu saatten sonra da silkeleseler gitmem. o değil de askerliği bahriyeli olarak yaptım.
devamını gör...
117.
az önce 4-5 üyelik bir köpek çetesinin saldırısından kurtuldum. hava da karanlık, bir bok görmüyorum. dibime gelen köpeklere korkudan “a***na korum ha” diye bağırıyorum ama öyle böyle değil. masküleliğin zirvesindeki sesimle böğürüyorum adeta. bütün apartmanı uykusundan uyandırdım.

doğru refleksler sayesinde yine ucuz yırttım. allahın belası itler…
devamını gör...
118.
gece yarısı 2-3 civarı daima karnım acıkır, yanılmıyorsam 2017 yılının mayıs ayı zamanıydı, saat 2-3 civarı karnım felaket acıkmıştı, dayanamadım sipariş verdim bende.

kaldığım yer bir apart olduğu için resepsiyondaki bekçi, dürüm getiren arkadaşı apartın içerisine sokmamış, mecbur ki aşağı inip ben kendim alacağım.

neyse, telefonu falan almadım, anahtarımı koydum gömlek cebime, eşofmanımı çektim, çıktım daireden, bindim asansöre, bastım zemin kat düğmesine asansör inmeye başladı, tam o vakit elektrikler gidip geldi ve asansör olduğu yerde kaldı. ne aşağı iniyor ne de yukarı çıkıyor...
birden kapısı açıldı ve yarısı duvar, yarısı da yanılmıyorsam üçüncü kat olan açıklık gözüküyor.

bağırıyorum "imdaaaaaat!" diye, sesimi kimsecikler duymuyor, 3 dakika geçti duyan yok, 5 dakika oldu kimse yok, 10 dakika kadar olunca iyice bi gözlerim karardı artık, zira asansörün ışığı falan da sönünce aklımı kaçıracak gibi oldum, dedim ki kendi kendime, 3.kata açılan bu minik aradan zorlasam çıkarım.

kafamı tam o minik aradan sokacağım, ne oldu bilmiyorum ama içimden bir ses "pinky, evladım yapma..." dedi. ben de içimdeki o daima güvendiğim sese kulak verip çekilmemle asansörün kapısının kapanması ve aşağı inmesi bir oldu.

yani bunu aşağıda bekçiye anlattığım zaman kapı kapanmazdı kafan falan dışarıda olsaydı, asansör kapı kapanmadan hareket ezmedi demiş olsa da ben hala kafamın kopabileceğini düşünüp ürperiyor, gerekirse 30 kat merdivenden çıkmaya razı olup asla asansör kullanmıyorum.
devamını gör...
119.
ben bir kere yaşamdan döndüm. ölüyüm şimdi. bakmayın siz nefes aldığıma. kalpte boş boş kan pompalıyor kendince bir işe yaradığını sanıp.
devamını gör...
120.
aslında şansa yaşıyorum dedirtecek kadar olmuştur benim için. yoğun bakım, 2 kez ağır kaza atlatıp ağır hasarlı kurtulmak, sokakta tek başıma yürürken bayılıp kafamı kırmak vs. kendi halime salınsam şu yaşıma gelemezmişim bence.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim