141.
bebekken havale geçirmişim. hastaneye yetiştirdiklerinde annem - sanırım daha bebekken ölen ablamın etkisiyle benimde öldüğümü düşünerek - doktorlara dokunmayın, bedenine daha fazla zarar vermeyin diyormuş ki gerçekten de ölü gibiymişim zar zor yetiştirmişler . ama daha göreceğim bir darbe bir pandemi bir deprem felaketi , sel felaketi vs varmış. öyle hala hayattayız.
devamını gör...
142.
ilkokulda tebeşir tozuna olan alerjimi bulamayıp yanlış ilaçlar veren birkaç doktor yüzünden en son buhar makinesine bağlanmıştım ve öleceğimi sanmıştım...
devamını gör...
143.
annemle birlikte eve doğru gidiyorduk yürüyerek. bir kasabın önünden geçtik ve geçmemizle birlikte hakimiyetini kaybetmiş motorsikletlinin arkamızdan kasaba girişi bir oldu. arkamızda bir amca varmış o kapı ve motorsiklet arasında kaldı.* neye uğradığımızı şaşırdık. bir saniye daha geride olsaydık muhtemelen kasabın cam kapısıyla motor arasında bir yerlerde biz olacaktık.
devamını gör...
144.
aileden bir tek corona aşısı olmadan coronaya yakalanmıştım. akşam sırt ağrım öyle bir tutmuştu ki... ağrı da çok değişik ağır bir ağrıydı... sonra nefes alamıyordum ve uyuyamıyordum haliyle... sabah olunca da ambulans çağırdık ve hastanede nabzım 180 oluyordu. ses çıkıyordu, çok yüksek diye de... kimsenin umrunda değildi hastanede. sonra test yapıldı. pozitif çıktım. 1 gece yattım hastanede. sonra da iyi gibi oldum. eve yolladılar.
devamını gör...
145.
rafting yaparken botun önüne atlamıştım. hayır düşmedim efendim, atladım.
rehber eşliğinde rafting yaparken durgun sulara geldiğimiz zaman rehberimiz "yüzmek isteyenler burası yüzmek için ideal atlayabilirler." diye söylüyordu. her söylediği yerde atlayıp yüzüyordum, sonra yola devam ediyorduk. en son yine yüzebileceğimiz yere geldiğimizde yine aynı şeyi söyledi ve ben bu sefer botun ön kısmında bulunuyordum. hiç düşünmeden direkt atladım ve botun altında kaldım. denizin altında önümü de göremediğim için bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordum ama kesinlikle su yüzüne çıkamıyordum. artık gözümün önünden önceki gün yaşadıklarımdan itibaren başlayarak anılarım geçmeye başladı. ardından bir elin bana doğru uzandığını gördüm ve ben de ona uzandım.
sonunda birisi beni tutup çıkarmıştı, yoksa çocukluğuma doğru gidiyordum...
devamını gör...
146.
6 şubat 2023 günü 04:17'de "bitti artık. birazdan ölüm nasıl bir şey öğreneceğim" demiştim. açık alanda olduğumdan üzerime devrilecek bir şey yoktu ama yer yarılıp içine düşeceğim sanmıştım. bir buçuk dakika sonra sarsıntı kesildiğinde şöyle bir şey olmuştu sanki: hani dünyaya devasa bir göktaşı çarpar da yeryüzü asırlarca sürecek bir sessizliğe bürünür ya. hah işte adeta bir devir kapanıp bambaşka bir devir açılmış gibiydi. ölümün soğuk nefesini ensede hissetmek muhakkak böyle bir şey olsa gerek.
devamını gör...
147.
yediğim yemek boğazımda kalıyor çoğu zaman boğulma tehlikesi geçiriyorum çok dikkatli yemek yiyorum bu yüzden nefret ediyorum öldüreceksen öldür iste ne eziyet çektiriyorsun .
devamını gör...
148.
düşününce yine tüylerim diken diken oldu, çok korkmuştum. bir akşam ablamı bıraktığımız sitenin önünden abimle arabaya binecektik eve dönmek için. yolcu koltuğuna geçmeden önce elimdeki koliyi o taraftaki arka kapıyı açarak içeri koyuyordum. tam o esnada çaprazımdan bir araba kalkış yaptı, birkaç santimetre yanıma çarptı. üzerine durmak yerine daha da gaza bastı. arabamızın kapılarını falan mahvetmesi ve bir ay sanayide sürünmemiz de kötüydü fakat birkaç santimle kurtulmak hayatım boyunca beni en çok korkutan olaydı. velhâsılıkelâm rabbim herkesi kazadan, beladan korusun.
devamını gör...
149.
ohoo bir sürü var. küçükken traktörün altında kalıyordum az kalsın. birçok kere boğulma tehlikesi de geçirdim. sobadan zehirlenmesi vakası da atlattım. şansım olsa biri tutardı da işte hala hayattayız maalesef.
devamını gör...
150.
sene 2014 bolu cankurtaran mevkii'nde ölümcül bir araba kazası geçirmiş idim.tost olan arabadan canlı çıkmam ise bir mucizeydi.
mevkii ismi ise bir tesadüf.
devamını gör...
151.
6 yil once ayagimi kirmasaydim zincirleme trafik kazasina karisip hurdaya cikan bir havaalani servisinin icinde atalarima kavusacaktim

eskilerin dedigi gibi...icecek suyumuz varmis..
devamını gör...
152.
belki de öldük o anlarda kim bilir.
belki de versiyonlarını tükettikçe ölüyoruzdur dünyaların.
devamını gör...
153.
ilginç tanımlar. bazıları gerçekten güldürdü. öyle ki hani artık aramadım da değil "milyonlarca spermden biriyim.. koşturuyoruz... son hatırladığım: benden öndekilere bakıp artık buraya kadarmış demek ki diye düşünmek oldu.. ama hayat sürprizlerle dolu. işte aranızdayım.. asla umutsuzluğa kapılmayın.." şeklinde bir "ölümden dönüş" hikayesi...
devamını gör...
154.
geçen pazartesi arkadaşımın doğum gününü kutlamaya karar verdiğimiz mekana geçmeden önce hediye almaya gidiyordum. biraz geç kalmıştım ve haliyle telaş içindeydim. normalde karşıdan karşıya geçerken hep sağına soluna bakan bir insanımdır ama o gün telaştan elim ayağım titrediği için pek dikkatli değildim. tam karşıdan karşıya geçecekken ters yönden gelen bir otobüs burnumun ucundan geçti ve birazcık çarptım arabaya. neyse ki hızlı davranıp geri çekildim de arabanın altına girmekten kurtuldum.
devamını gör...
155.
geçen koltuktan düştüm şansa yaşıyoruz valla.
devamını gör...
156.
efendım ben deniz görünce açılmayı, açıkta da dalmayı çok severım. bırkac kez sahil şeridi bandı içinde kalmam gerektiği hakkında uyarılar aldığım olmustur. neyse birkaç sene önce yine tüpsüz dalış yapıyordum eğlencesine nefesımden fazla dalmısım. sudan tam çıkışımda agız dolusu nefes almak isterken dalga vurdu yüzüme nasıl olduğunu anlamadıgım bir şekilde nefes boruma su damlacıgı kaçtı. öksürebilmek için bile nefes almanız gerektiğini öğrendiğim birkaç saniyede nefes alamadım. ayağım yere değmiyor ki eğilip büküleyim ne bıleyım sağıma soluma vurayım. yanımda kımse yok. suyun ustune yattım paletli olmamın avantajıyla karaya dogru açtım pergelleri. ne burnumdan ne agzımdan nefes alamıyorum. bogazımı oynatıyorum ama korku tüm bedenimi sarmış. ayağımı yokluyorum arada boyuma gelmıs mıyım dıe. hala nefes almayı denıyırum yok ciğerime hava gırısı yok. neyse ben sakin kalmalıyım diye çıtpmaya devam paletleri. boyum olan bır yere kadar vardım. paketlerı ayagımdan fırlatıp ayaga kalkıp göğsüme şiddetle vurdum bırkac kez. azıcık açılımca öksürmeye cabaladım güçlüce. bıraz raha acılınca da yuruyerek karaya cıktım. 4 ayak kumsalda bayaa oksurdum bıraz kustum sonra da sırt ustu yattım. ölmeyecektım daha bombası kocam uzun sure sadece baktı anlamamıs ne oldugunu. cunku ben her zaman dalmaya gıder uzun uzun suda kalırım. hele zıpkınım varsa akşamı edebılırım fok gıbı. öyle bır anıdır bu da. bazen acıldıgımda aklıma gelıyor. sahıl şeridinden çok da uzaklaşmamam gerektıgı.
devamını gör...
157.
çok var misal 24 yaşındayken aşçılık yaparken vurulmanın eşiğinden döndüm çalıştığım lokantantadaki yemeği beğenmeyen konsomatris üzün bunu dedi yanındaki dostu ve onun korumalarına ben geri adım atmayıp kim kimi üzüyor deyip konsun dostuna sol direk atınca 3 kişiye tek kaldım ki onlarda silah falanda vardı.şansım yaver gitti ve dövüş bilgim işe yaradı dayak yemedim tersine üzmeyi düşünenleri silkeledim2.olay ise köyde oldu tamirat tadilat ile tatil günlerini geçirirken birinin evinin elektrik işlerini gönüllü yapıyordum,neyse ben kabloyu bağlarken şalteri bi açtı o akımla geriye 3 adım gittim ve 2 gün konuşmak istesemde sesim çıkmıyordu sesim 3.gün geri geldi.3.olay denizde tüpsüz normalden daha derine daldım fakat ters bir olay oldu basınçtan kulağım yırtılmıştı tahminen 70 metredeydim4.olay yüksek yerden beton zemine sırt üştü düştüğümde oldu.5.olay ben araçta arka koltukta uyurken aracı kullanan akrabamds benim gibi uykusuzken hız yapma gibi hata yapması sonucu araç uçurumun eşiğine ben ise ön camdan uçmanın eşiğine geldim.6.olay ben uyurken eve hırsız girmesi sonucu oldu hırsızı fark etmem be üzerine atlamam arasında 10 saniye fark vardı 11.saniye hırsızın silahı tutukluk yaptı bu sayede hırsızı kilitleyip görevlilere teslim ettim. silah tutukluk yapması sonucu sağ kalıp hasarsız atlattığım kazandığım 6. veya 7.olaydır bu olay şanslıydım.
devamını gör...
158.
4 olay var hatırladığım.

annemin singer dikiş makinasında arkada bir lamba yeri vardı. anne bu lamba niye yanmıyor ya diye söylenip elimi içine soktum corrrtttt elektiriğe kapıldım lamba takılı değilmiş ki, annem vurdu itti kurtardı.

bir kere tek marş uykusuz istanbul - antalya yapmaya kalktım alanya da uyumuşum ve bir setten zıplayıp uyandım sağa çekip online sadaka aradım.

araçla dönüşü kaçırıp en soldan en sağa girmeye çalışırken arkadan bir taksi çarptı ve o dönüşe araçla 3 tur dönerek girdim. olay yerine yakın polisler yanıma gelip ha şimdi devrildi, yok şimdi diye izlemişler, bir tanesi olm bu araba nasıl devrilmedi inanılmaz şanslısın dedi.

bir keresinde alacak verecek davasında birine saldırdım yanında çalışan iri kıyım biri beni sağlam bir sardı kucakladı uzaklaştırdı. ben giderken kavga ettiğim herif o ara silahını alıp geri geldi bağırıp sıkmaya çalışıyor ya silah tutukluk yaptı ya boştu anlamadım uğraştı sıkamadı kaçtım.
devamını gör...
159.
en tazesi bugün.

#3754291
devamını gör...
160.
çok ufakken çok ağır bir havale geçirmişim. öldüm sanılmış. babam kafayı yemiş.

ilkokulda zatürre gerçirmiştim ama aşırı ağır geçirdim. 2 hafta kollarım serumlara bağlı hastanede yattım. kollarım şiştiğinden kaldıramıyordum bile. doktor ilk muayene ettikten sonra "sen günlerce, haftalarca buz kalıplarının üzerinde mi yattın? böyle bir iltihaplanma görmemiştim" demişti.

ilkokul sonlarım veya ortaokul başlarımda priene'deki samsun (mykale) dağı'na tırmanmıştık abim ve bir kuzenimle. z şeklinde bir patikası varmış da tırmanması kolaymış demişlerdi ama bazı yerlerinde patika yoktu ve dimdik taşlara/kayalara tutunarak tırmanmak durumunda kaldık. zaten bir yerden sonra çok geçti. geri inemezdik, o zaman düşme riskimiz çok daha fazla olurdu. fena rüzgarlıdır o dağın üst kısımları. ters bir rüzgar yemememiz ve tutunduğumuz kayaların/taşların birinin gevşek çıkmaması büyük şanstı. inişi kolay oldu, sağ-arka tarafından rahat rahat indik.

senelerdir burnum bile akmıyor sayılır. yani vücut kırgınlığı bile yaşamadım. bir-iki ciğerlerim, sinüslerim biraz dolmuştur da az. en son yataklara düşecek kadar hasta olmam da 1999'da, üniversiteye başladığım senedeydi. sabahın köründen akşamüstüne kadar fakültenin bahçesinde kayıt sırası beklemiştik. o zamana kadar hiç alışkın olmadığım ankara'nın havası az nemli olduğundan, gölgede dondum ve güneşte piştim. bunlar da bir öyle bir böyle olunca anormal ağır üşütmüştüm. yataktan kalkamamıştım belki 2 hafta.

2008 gibi tanımlanamayan çok ağır bir psikiyatrik rahatsızlık geçirdim ve 3 gün ortadan kayboldum. o 3 günde acayip maceralar yaşadım. yurt dışında bile aranmışım. psikiyatristim, tehlikeli bir şeyler yaşadın demişti. bulunduktan sonra bana hemen verilen antipsikotik ilacın anında tesir edip bilincimi yerine getirmesi büyük şansmış, psikiyatristimin dediğine göre. bu %1 veya %2 hastada olurmuş. kimisinde ömür boyu farklı ilaçlar denenirmiş ve o "anahtar" bir türlü bulunamazmış. yani bu tarz rahatsızlıklar ve kullanılan ilaçlar kilit-anahtar gibilermiş.

ben çok nadir hasta olan ama olduğumda da çok ağır olan biriyim. yani suçiçeğinde bile ölüm tehlikesi atlatmış olabilirim. etine dolgun bir çocukken bir deri bir kemik kalmışım bu rahatsızlıktan sonra. penisimin ucunda ve gözümün beyazında bile "çiçek açmıştı". halüsinasyonlar görüyordum hatta gözümün beyazındakiler yüzünden.

hastalıklar haricinde, biri bilerek arabasını üzerime sürmüştü. aksiyon filmlerdeki gibi bir çeviklikle yırtmıştım. ama cidden kasıtlı üzerime sürmüştü.

şu anda aklıma gelenler bunlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim