kız arkadaşımın yaptığı fırında tavuğu yemiştim. aman allah'ım o da neydi? zehirlendim anında. hastahanaya zor yetiştirdi beni. sonra da mutfağa sokmadı zilliyi.
devamını gör...
aslına bakarsanız, derin bir nefes çekip sakin kafayla düşünmemiz gereken bir durumdur.
"uyandığımız her yeni gün potansiyel bir ölümden dönmüş oluyoruz "
devamını gör...
ayy geçen gün bir kalp çarpıntısı yokladı, gerçekten gidiyorum sandım.
devamını gör...
anneannemin çürük çamaşır ipine oturmam sonrası kafa üstü betona çakılmam. hastanede olayı anlattık, bana bir şey olmaması mucizeymiş doktor öyle söyledi. ama bence kesin bir şeyler oldu orada benim kafaya, yoksa böyle olmazdım net.
devamını gör...
küçükken arkadaşımla bisiklet yarışı yapardık onu geçeceğim diye dikkat etmeyip bisikleti yolun ortasına sürdüm, o yoldan pek araba geçmiyordu normalde ama kafamı sağa döndürmemle bir arabanın son hız geldiğini gördüm, dedim tamam çarpacak bu kaçışım yok kendimi hazırlayıp gözlerimi kapattım* arka tekere sıyırdı geçti, beni dikenlerin içine attı çiziklerle kurtuldum, normalde bunu yaşayan çocuk ağlayarak eve gider ben bisikleti kaldırıp tekrar süreceğim diye uğraşıyorum, tekerler patlamadı diye seviniyorum.*

yakın zamanda da yine migren ağrımla mide bulantım aynı anda çok kötü tuttuğu sırada midemi rahatlatmak için kendimi kusturmuştum, o an yan mı döndüm nefes mi aldım ne yaptım bilmiyorum kustuklarım soluk boruma gitti ve nefes almak için debelenmeye başladım boğazımda ekşi, acı iğrenç bir tatla nefes almaya çalışıyorum ama alamıyorum acı çekiyorum, boğulmak bu kadar acı veriyor muymuş diye düşündüm hatta kendi kendime. yarım dk kadar çabaladıktan sonra düzeldi ama o an öleceğim sandım. beni şaşırtan şey ertesi gün annemle konuştum bundan hiç bahsetmedim, seni dün gece rüyamda tabutta gördüm çok korktum kalkıp dua okudum dedi, tam benim olay saatine denk geliyor. son anda yırtmışım.*
devamını gör...
maalesef ki benim annem bir çocuk gelin, 17 yaşındayken beni dünyaya getirmiş, 2 kg doğmuşum, "yaşamaz" demişler, yaşamışım, göreceğim acı tatlı günlerim varmış meğer...
devamını gör...
doğduğumda kalbim durmuş ve kalp masajı ile hayata dönmüşüm daha sonrasında beş yaşında eften püften bir geniz eti ameliyatı geçirirken narkozun dozunun tutturulamaması nedeniyle zor kalkmışım masadan.
devamını gör...
penisilin alerjisi yaşamıştım çocukken.
devamını gör...
böbreğim şişerek 3 katı olmuş ve içeriden beni zehirlemeye karar vermişti. ameliyata girene kadar hemşireler başımda nöbet beklemişlerdi, ölmeyeyim diye.
devamını gör...
bisikletle ordu dan fatsa ya giderken tünelin içinde arkadaşla çarpışıp yere düştük arkadan gelen araba falan yoktu ucuz yırttık. buda böyle bir anımdır.
devamını gör...
astım krizine girilen andır.
devamını gör...
aracımın tren rayının üstünde istop etmesi, kapıların bir türlü açılamaması, karşıdan trenin kornaya basa basa gelmesi ve lanet motorun son anda çalışması. gerçekten kelimenin tam anlamıyla son anda. hatırlayınca bile diken diken oldu tüylerim.
devamını gör...
daha dönmedim.
devamını gör...
çocuk havuzuna atlamak üzere hamle yaparken ayağım kayıp büyükler havuzuna düşmüştüm. bir dakika boyunca boğulduktan sonra fark eden birisi beni çekip kurtarmıştı. kurtaran kişi de kim olduğunu anlamadan atlamış -söylediğine göre- ve beni çekip çıkarmıştı. suyun dışına çıktığımda babamın kollarında olduğumu fark ederek rahatlamıştım, yani babam benim olduğumu düşünmeyerek beni kurtarmıştı aslında.
devamını gör...
kantinde unuttuğum para üstünü almaya giderken merdivenlerden aptalca zıplayıp yukarıdaki kolona kafamı çarptıktan sonra yere düşüp sürüklendim. eğer düştükten sonra karşımdaki duvara da çarpsam şu an bunu yazıyor olamazdım muhtemelen. inanılmazdı gerçekten kafamdan kanlar akarken hala para üstünü almaya gidiyordum farketmeden. allahtan iyiler var ki biri “kardeşim kafan kanıyor” demişti de fark etmiştim.
devamını gör...
7-8 yaşlarında falandım. caminin bahçesinde çocuklarla toplandık kovalamaca tarzı bir oyun oynuyorduk. koşmaya başladım rakip takımdan kaçıyorum. 2 basamaklı bir yükseklik vardı bahçeye çıkan, o anki heyecanlı ayağımı ilk basamağa değil de ikinci basamağa attım tabi oraya çıkmaya ne gücüm ne de bacağım izin verdi. ayağım kaydı ve ilk basamağın sivri köşesine göğsümü çarptım. hıkkk dedim kaldım öyle. ne nefes alabiliyorum ne nefes verebiliyorum ne konuşabiliyorum, göğsümde inanılmaz bir acı var ve kalbimle ciğerlerim sıkışıyor. arkadaşlarım başıma toplandı bişeyler soruyorlar ama anlamıyorum zaten anlasam da cevap veremezdim. ben sadece ellerimle nefes alamadığımı anlatmaya çalışıyorum. aha ölüyo diyip dalga geçiyorlar * yaklaşık nefes alamadan 1 dk falan kaldım sonra yavaş yavaş ve kesik kesik nefes alıp vermeye başladım. korkumdan aileme de söylemedim kızarlar diye* 1 ay boyunca göğüs ağrısı çekmiştim.

diğeri ise 6 yaşımdaydım çok iyi hatırlıyorum çünkü okula gitmiyordum. yakın arkadaşımın motoru vardı onunla oynuyoruz. dik bir yokuş vardı en tepesine çıkardık motoru. öne ben bindim arkama arkadaşım bindi. yokuş aşağı bıraktık biz kendimizi. çıkık bir taş varmış motor ona takıldı ve biz takla ata ata yuvarlana yuvarlana yolun en aşağısına kadar indik. inmemizle önümüzden süratle arabanın geçmesi bir oldu. biraz daha yuvarlansak ya da bir takla daha atsak sanırım şu an hayatta değildik ikimizde. olayı gören mahallenin abilerinden biri beni diğeri arkadaşımı kucaklayıp evlerimize götürmüşlerdi. her tarafım sıyrık, yara bere içindeydi. uzun süre kendim ne kıyafet giyebildim, ne banyo yapabildim. yaralarımın iyileşmesi baya zaman almıştı.

diğer maceram ise piknik alanındaki birazca derin olan bir süs havuzunda gerçekleşiyor. evet süs havuzu * yine küçüğüm. havuzun kenarında oyunlar oynuyoruz, ayaklarımızı sokuyoruz. ben bir anlık denge kaybımla suya düştüm. yüzme bilmiyorum, basıp çıkayım desem havuz boyumu aşıyor. abim yanımda ama o da küçük sayılır o da havuza girse çıkamaz. elini uzat diye bağırıyor manyak nasıl uzatacaksam boğuluyorum şurda 2 dk mantıklı konuş yahu * neyse bağrışmalarımızı duyan teyzem koştu yetişti çekip kurtardı beni. yedek kıyafette yoktu benden daha da küçük olan kuzenimin kıyafetlerini güç bela giydirmişlerdi bana hahaha hiç unutmuyorum çok komikti.
devamını gör...
çocukken karşıdan karşıya geçmekle ilgili oyun yapıyordum. bir kere tam karşıya geçeyim derken araba ile burun buruna geldim. fren yapmasaydı ezilirdim.
devamını gör...
yolcu limanında stajyerlik yaptığım dönemdi.
karadan 12 mil açıkta kılavuz tekneden yolcu gemisine çarmıhtan* çıkarken,
dalgaların etkisiyle gemiye sıfır yanaşmış olan tekne birden açılıp tekrar gemiye çarptı.
son salisede filipinli küçümen personel beni çekmeseydi gemi ve tekne arasında ikiye bölünecektim.
yani inceldiğim yerden kopardım muhtemelen.
devamını gör...
şehir iç anadolu da sakin bir yer ct de uzak erişim ile çözemediğimiz arızayı yerinde bakalım dedik.
ct dönüş rotation da bir kalibre turu 360kesit 2 kesit yok.
test test test yok bulamadık neyse ekibe söyledim sökün. dağıttık cihazı osiloskop ölçüaleti ölçüyoruz, stajyerin biri alçü aletini v kademesinden a kademesine almış üzerine ölçmek için yeltendi bende osilaskop ile diğer karttan sinyal ölçüyorum, ıgbt sıçrama yaptı ve önümden yıldırım gibi elektik şok akımı geçti ben biraz geride durmamış olsaydım küçük bir yıldırım gibi düşünün boğazımdan girip çıkacaktı.
belki de bu tanımı size tekerlikli sandalye de yapıyor olacaktım.
stajyeri kovdum.
devamını gör...
bisikletle uçuyordum. duran bir kamyona çarptım. öldüm sandım. hahahaha.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim