öğretmenlere takılan lakaplar

branşlarının sonuna cı,ci ekleri getirilir. tipine göre lakaplar takılır. kel mahmut filan.

lisedeki fizikçimiz. hem bizim öğretmenimizdi hem de diğer fizik hocamızın öğretmenliğini yapmıştı zamanında. çok iyi ders anlatan donanımlı bir hocaydı. çok eskiden takılmış olan tanzanyalı lakabı vardı

tanzanyalı lakabının takılmasının sebebini yanlış hatırlamıyorsam bir öğrencisinin nerelisiniz sorusuna tanzanyalıyım cevabını vermesi üzerine takılmış.

-ıstaka.
-titrek.
-osmanlı bankası.
-stop ali ( gerçek ismi durali).
-kız ismet.

solenter sezai

fen bilimleri öğretmeni fehmi'nin eli sürekli cebinde olurdu.mkisini elleyip dururdu.
ona tombalacı fehmi lakabını takmıştık.

ingilizce öğretmeni pakize hanım'ın totosu fiat tempra arabasının kasasına benzediği için ona da tempra pakize derdik.

aklımda kalan bunlar.

lise 1'deki edebi metinler hocamiza zırt pırt halk edebiyatina daldigi icin 'erzurumlu emrah' diyorduk.emrah asagi emrah yukari.adamin gercek adini karne alirken sene sonunda ögrendi coğumuz.

ortaokul turkce öğretmeni: şeker oğlan.
lise felsefecisi: sıfır meme
lise coğrafyacı vahit: white, vah it

süper mario, üni fizik hocası,
buradan saygılar.

minik serçe.

fizik hocamız yüksel bey'e af buyurun "g.tt.nbacak yüksel" denirdi, sebebini bilmiyorum. biz okula* geldiğimizde de kullanılıyordu sanırım, üst dönemlere aitti yani. boyuna göre bacakları fazla uzundu, sanırım oradan kaynaklanan bir lakap.

bir diğer fizik hocamız olan ilhan bey'e ise kalın ve iri ellerinden dolayı "mermerci" diyenler vardı. fix seslenme biçimi "evladııım?!" da bir tür lakabıydı, ondan bahsederken "evladıım sözlüye düşük girmiş." falan derdik.

zapzayıf, gözleri irice biyoloji hocamıza da "hamsi" diyorlardı. açıkçası hamsi kendisi hakkında söylenen en masum şeylerden birisiydi. notu kıt, anlatımı kötü, sınavları zor bir hocaydı; kendisine hiç küfretmeyenin bile onlarca bedduasını almıştır*. kendisi 9. sınıfımızın sonunda emekli oldu, "emekli olmadan bir geçireyim şunlara." demiş olacak ki son sınava kadar 34-60-70 şeklinde yükselttiğim notlarımı kol gibi yaptığı sınavla düşürdü; 54 aldım. 30 kişilik sınıfta 10 kişi geçti geçmedi, açık söyleyeyim ölüsü* bile kalmamıştı o gün sınıfta*.

nargile kafelerde yatıp kalkan kekolar gibi daracık takımlarla* okula gelen coğrafya hocamız suat bey'in cinsel organı ile alâkalı anlatılar yok değildi*. ayrıca hocanın boyu da uzun olduğu için ön sıralarda oturan erkek arkadaşlar arka sıralara göç ederdi genelde bu hocanın derslerinde, "yüzümüze gelecek a.k" diyerekten.

şairane, nazik ruhlu edebiyat hocamıza da 'top' denildiğini duymuştum. ilginç bir okulun gayet ilginç bir sınıfıydık hakikaten.

orta okulda matematik hocası kemalettin bozkurt diye biriydi. biz hep ona kebo diye seslenirdik. deli olurdu duydukça.* bazen ismini unutup başka bir hocaya bahsederken de kebo hoca derdik. *

koşa boylu bir öğretmene uçan başörtü diyorlardı :d hdjdf

lisedeki edebiyat hocamız bayık bayık bakan bir adamdı ve notları da düşük verirdi. "kötü kenan" diyorduk skakz

yahu biz epey gaddarmisiz lakap konusunda

çılgın bakire-kimya
porno yaşar -mantik
peruk-matematik
yarasa mithat-din kültürü
denır- kimya (adamcağız denir diyemiyordu)

hocamızın adı kadir arıcı idi sınav kağıtlarında k. arıcı diye yazardı onu görüp görüp keyiflenirdik yıllardır adamın adı karıcı olarak kaldı. (bkz: swh)

yaşıyorsa allah selamet versin.

din hocası şişmandı 'bay balon' derdik

lakabım mevcut nickimdir efenim.

din kültürü ahlak bilgisi hocası fenerbahçe'nin kalecisi schumacher'e benzerliğinden dolayı şumayer diyorduk. kıvırcık uzun sarı saçlı bir adamdı. gerçek ismini kimse bilmezdi. şumayer aşağı şumayer yukarı. ayrıca hoca kendisini ecnebi birine benzettigimiz için çok kızardı.

soyadını eğip büktüğümüz bir hocaya kayzer demişliğimiz var. adam ağır komünist olmasa pek iplemezdi sanırım*. aynı zamanda müdürün eşi olan coğrafyacıya hanım ağa; matematikçinin hepimizi kütletmesinden dolayı uche*

adamın emekliliğine iki sene kala uche hoca ile çalışma şansım oldu; çok parlak bir hafızası vardır, kimin başının altından çıktı bu uche lakabı diyince benim ses bir içime kaçtı tabi. kiiiiiiiim? tamamen itibarsızlaştırma kampanyası, kim görmüş kiii?!!

bana gelince, allahsız kaldı adımız. iyi geceler.

yaşlı bı kadın vardı biz lisedeyken. beyaz saçlı. baya yaşlıydı " süper babaanne" derlerdi. matematikçi bı kadın vardı, giyim biraz kokoş. makyaj, parfüm falan abartıydı "nataşa" derlerdi (o ara tr ye gelen rus kadınları meşhurdu. bunlar fuhuş vb işlerle ugrasirlardi. ordan öyle bir lakap bulmuşlar. yemin ederim gerçek adını bilmiyorum).