öğretmenlerin almış olduğu parayı hak etmemesi

özellikle mülakat saçmalığından sonra öğretmenlerin gerçekten yüzde kaçı öğretmen olmayı hak ediyor ki maaşı haketsin. coğrafya türkiye birincisi atanamadı mülakat yüzünden.
ama bu gözler açıkogretim ilahiyat okuyup din öğretmeni olanı gördü, 2 yıllık elektronik okuyup edebiyat öğretmeni olanı gördü.

ben ekşinin saçmalığından kaçıp burada huzur buluyordum. bu tür başlıkları açanların buradan sepetlenmesi gerekiyor. öğretmen değilim ama saygı duyuyorum.

(bkz: başlık engellemek)

kimse ağlamasın. objektif olmayı becerin biraz. günümüzdeki öğretmenlerin çoğu çöp. kimse "öğretene minnet" edebiyatı yapmasın.

"öğretene minnet" değil saygı bekliyoruz. bir meslek grubunu ki bu insanlar toplumun geleceği olacak çocukları yetiştiriyor, gelip genellemelerle yarmak haddinize değil. kendisinin öğretmeni bile olamayanlar gelmiş burada öğretmenleri eleştiriyor.
hadi bakın ekmeğinize, öğretmenler size kalmadı.

öğretmen'i nitelik açısından ikiye ayırıyorum. eğitim fakültesi mezunu olup, 4 yıl boyunca kendi alanı dışında pedagojik eğitimleri de almış öğretmenler. bir de eğitim fakültesi mezunu olmayıp, mezuniyetinden sonra 1 yıl gibi komik süreli programlara dahil olup formasyon sertifikası alan öğretmenler. bu iki grubu da nicelik bakımında ikiye ayırıyorum; idealist olup, atatürk'ün eğitim felsefesiyle karşısındaki bireye bir şeyler öğretmeye çalışan ve nesil yetiştirmeye çalışan, ki bu öğretmenler sırf öğrencilerinin gelişimiyle dahi mutlu olurlar. bir de esasında maaş için değil de "devlet memuru" olacakları için öğretmenlik yapanlar, -öğretmen maaşları, iş yükü açısından değerlendirildiğinde sanıldığı gibi bol keseden değildir- ki bu tip öğretmenler de mesleklerinin ikinci yılından itibaren kafada emekli olmuşlardır zaten.
ek olarak bir konuya da dikkat çekmek istiyorum; sanılanın aksine öğretmenlik, akşam 5'te okuldan çıkınca işi biten, haftasonları tamamen yatan meslek grubu değildir. "ne güzel, 3 ay yaz tatili de var." anlayışı da kısmen yanlıştır.
maaşları tartışana kadar mezun verilen öğretmen sayısı ile sağlanan istihdam sayısı arasındaki uçurumdan eğitim sisteminin kalitesine tutun da, öğretmenlik diplomasının yeterliliğine, özel okullarda uygulanan mobbingten tutun da, devlet okulları içerisindeki hiyerarşik çürümeye kadar konuşmamız gereken çok şey var...

öğretmen maaşını sorgulayıp ülkemiz ve vatandaşlar için hiçbir çaba göstermeyen millet vekili maaşlarını sorgulamamak!? yazık cidden. öğretmenlere ve sağlıkçılara millet vekili maaşlarından daha fazla verilmesi gerektiğini düşünüyorum. kendi maaşlarına sıra gelince yasa onaylayan millet vekili maaşlarını sorgulamayı öğrenin artık.

öğretmen eğitimin temeli ve toplumun mimarıdır. işini iyi yapan, mesleğini seven öğretmenlerin aldıkları maaşın 5 katını hak ettiğini düşünüyorum.

bu başlığı her gördüğümde aynen şöyle hissediyorum;
biri gelsin bi laf etsin, "öğretmenler yata yata para kazanıyor" desin, gebertirim dinime imanıma. biri çıksın desin hadi "öğretmenler almış olduğu parayı hak etmiyor" boğarım onu. hadi laf etsin biri "öğretmenlerin üç tatili var yatarken bile maaş alıyor" desin. vay köpeğin soyu, bıraksana sen öğretmenleri anı yaşasana !

bu şekilde genellemenin yanlış olduğunu düşündüğüm başlık. öğrencilere yara olan, faydasından çok zararı dokunan öğretmenler yok değil. ancak işini layığıyla yapan ve bir sınıf dolu çoğu sevgisiz ve ilgisiz büyüyen çocuğa bu saçma eğitim sisteminin kafesinde elinden geldiğince faydalı bir şeyler öğretmek isteyen, bunun için psikolojik olarak yıpranan öğretmenler de var. görmezden gelinmeyecek kadar fazla bu öğretmenlerin sayısı. canını dişine takıp umutsuz vakalarla karşılaşmasına rağmen bir şeyler öğretmek için çabalayan insanlara aldığı maaşı çok görmeyin. hele bir de takıntılıysa ve sürekli yeterli olup olmadığını sorguluyorsa... psikolog masraflarını da düşünün derim.

aldığı parayı tamamıyla hak eden bir meslek grubu söylenirse kıyas yapabiliriz öbür türlü bunu söyleyecek verimiz yok.

bunları yazan kafa ile iktidarın kafa, aynı kafa. biri öğretmenin maaşına, diğeri öğrencinin harçlığına göz dikmiş vaziyette. ama kimse milletvekillerinin aldığı inanılmaz yüksek maaşlara dil uzatmıyor. kimse sorgulamıyor bu milletvekillerinin meclisteki restaurantında çorba neden iki lira diye. kimse demiyor bu baştakiler nereden zengin oldu, bu mafya kılıklı tipler neden yatlarda, katlarda yaşıyor.

anca öğretmen, anca öğrenci, anca esnaf, anca seyyar satıcı... sizin gücünüz hep mazluma yetiyor ama bir gün bu mazlumlar sizin düzeninizi başınıza yıkacaklar.

öğretmenlik maaşı ve imkanları , itibarları düşük olduğu için nitelikli öğrenciler öğretmenliği seçmiyor ve eğitimin kalitesi düşüyor. ana sorun bu . okullarda kompleksli ve egolu ben dersime girer maaşımı alır çıkarım kafasında öğretmenlere kalıyor ve onlarda maaşlarını hak etmiyorlar. sen önce eğitim fakültelerini market açar gibi açmayıp sayısını düşüreceksin. atanamama sorununu çözeceksin. liyakatle eleyeceksin. torpille atama yapmayacaksın . ücretli öğretmen çalıştırmayacaksın. maaşını da yükseltecek gerekli itibarı da göstereceksin . sonra fakültelerin puanları yükselecek ve eğitim fakültelerine başarılı hedefi ve idealleri yüksek olan nitelikli gençler tercih edecekler. eğitimin kalitesi artacak ve öğretmenler de maaşlarını sonuna kadar hak edecek . bu kadar lan işte illa ben mi söyleyeyim ne yapacağını ziyacığım ?

ilkokul öğretmenlerinin çok sık denetlenmesi gerek bence, şu anda okumaktan nefret ediyorsam en büyük sebebi sol elle yazdığımda dayak atan öğretmendir, sol elle yazmanın günah olduğunu veya normal bir şey olmadığını beynime kazımıştı... inşallah ölmüşsündür.

ülkede tüm üni mezunlarının, pedagojik formasyon alıp, almayı heves ettiği maaşa sahip olmak ve en çok tatillere sahip olmak, yani imkanda tavan kamu işinin, her yerden gözüken şansının göze batması.

dünya'nın en trajikomik mevzusu. özenenler buyursun okusun, eğitim fakülteleri kaçmıyor bir yere.

evet haketmiyorum dediğim tespit. çünkü daha fazlasını hakediyorum.

her öğretmen için geçerli değil. bazı öğretmenler var işini gerçekten hakkıyla yapan insanlar. ama bazıları var (bunlar genelde yaşlı hocalar olur) durmadan bağırıp tersliyorlar. belki de öğretmenlikten soğumuşlardır ne bileyim

ya hak etmiyorlar diyemeyiz hatta aslinda tam bu ucretleti hak ediyorlar ama iste gozleri 10 bin 20 binlerde bunlarin.

-- bu tanım hem öğretmenleri savunuyor hem onları yeriyor ---

öncelikle, günümüzde çoğu maaş hiçbir şeye yetmemektedir. hele bir de çocuk veya çocuklar varsa düşünmek bile istemiyorum. öğretmenler hakkında böyle düşünülmesinin sebebi yaz tatili olması ve çalışma saatlerinin nispeten düşük olması. madem bu kadar gözünüze batıyo ve kolay; girin üni sınavına ve öğretmen olun arkadaşlar. o zaman düşünürsünüz yetip yetmediğini veya hak edip etmediklerini. bu insanlar, öğretmenliğin kutsallığı için öğretmen olmadı o düşünce yeşilçam filmlerinde kaldı, çalışma koşulları için öğretmen oldular. siz de statü için doktor, avukat falan oldunuz. mühendis oldunuz diyemiyorum, bir mühendis olarak biliyorum ki ne saygınlığımız var ne iyi bir gelirimiz.

ek: devlette çalışan öğretmenler bir nebze rahat olsalar da özellerde çalışan öğretmenlerin hali ortada. maaş hatta asgari ücret bile alamamaları, sigortasız çalışmaları; cumartesi çalışma vs.

sonrasında,
iyi bir öğretmenin önce iyi bir öğrenci olması gerektiğini düşünüyorum ama kendi lisemde dahil olmak üzere bakıyorum gerçekten vaktinde daha kendi öğrenememiş bir sürü kişi "öğretmen" oldu.

hele en çok güldüğüm, neredeyse zorla barajı geçip rehberlik öğretmeni olan lise arkadaşım, çocuklara tıp kazanması için nasıl çalışması gerektiğini anlatıyordu. madem öyle, sen niye yapmadın bunu?

öğretmen olma koşulları değişmelidir. o zaman öğretmen maaşı az bile kalır.