241.
dursun lazım olur diye alınıp hiç lazım olmayan büyük metrelik kumaş.
işte öyle bir köşede unutulup uyumak istiyorum
işte öyle bir köşede unutulup uyumak istiyorum
devamını gör...
242.
#1393662 o kadar içten olmuş ki daş olarak okudum.
devamını gör...
243.
(bkz: audi r8)
devamını gör...
244.
245.
baklava
devamını gör...
246.
kitap olalım. zayıf noktamız her devirde kokusu güzel.
devamını gör...
247.
yastık olmak isterdim her yalnızın sarıldıgı..
canlı da olsam, cansız da olsam birilerine iyi gelmeyi isterim.
canlı da olsam, cansız da olsam birilerine iyi gelmeyi isterim.
devamını gör...
248.
bok affedersin. öncesinden bağımsız olarak sifonu çektikten sonraki bilinmezlik çok cezbedici. meçhule doğru gitmek... sonu çok iyi bir yere çıkmasa da denemeye değer.
devamını gör...
249.
bi şiir kitabı mı ,bir roman mı karar veremedim.
devamını gör...
250.
tanrı.
devamını gör...
251.
masa. serçe parmak fetişimiz olmasın mı yani. *
devamını gör...
252.
saat olmak isterdim. insanlar bensiz adım bile atamazdı.
devamını gör...
253.
kapı tutucu.
en azından bu kadar örselenmenin bir anlamı olur.
en azından bu kadar örselenmenin bir anlamı olur.
devamını gör...
254.
filtre kahve makinesi olmak isterdim. evimdeki ne zaman kullanıldığını anlasa garip garip sesler çıkarıp söyleniyor.
ben canlıyım mesela ama kullanıldığımı hissedip aynı şeyi yapamıyorum.
ben canlıyım mesela ama kullanıldığımı hissedip aynı şeyi yapamıyorum.
devamını gör...
255.
zaman olmak. cansız olacaksam bile yaşayan bir cansız olmayı tercih ederim.
devamını gör...
256.
uçan balon.
devamını gör...
257.
olmak istenen değil de sanki bu ara sigara gibi hissediyorum. kendime faydam yok, çevreme zarar veriyor gibiyim. garip. his işte. geçince farketmem.
devamını gör...
258.
devamını gör...
259.
bulut. bir varsın, bir yoksun. gökte süzülüp duruyorsun. yukarıdan her şeyi görüyorsun ama gözün yok, duyuyorsun ama kulağın yok. gayet sessiz, sakin, nezih bir hayat.
devamını gör...
260.
yaprak olmak isterdim. gerçekten eğlenceli olurdu. insan hayatına da çok benziyor. büyüyene ve gelişene kadar büyük ve korunaklı bir ağacın dallarında yaşıyorsun sonra ağaç yaşlanınca tek tek yapraklarını döküyor ve yere düşüyorsun. sonra benim “tesadüf” olarak tasvir ettiğim rüzgar seni alıyor ve bambaşka diyarlara götürüyor. ya da yan sokağın köşesine, çöpün kenarına. ama bu da bir macera. ondan yaprak olmak isterim.
devamını gör...