541.
yasam
devamını gör...
542.
aslında doğumdan daha büyük bir olayıdır. çünkü doğarken bilinçsiz, doğum kavramının dışındayız, sonradan anlıyoruz doğumun ne olduğunu.
ölüm öyle değil, sanki büyük bir bilinçle ona ulaşıyoruz. ölüm geldiğinde bilincin en olgun çağında oluyor kişi. ölüm aklımın, duyarlılığımın alamayacağı kadar büyük ve ürpertici bir olay.
ölüm öyle değil, sanki büyük bir bilinçle ona ulaşıyoruz. ölüm geldiğinde bilincin en olgun çağında oluyor kişi. ölüm aklımın, duyarlılığımın alamayacağı kadar büyük ve ürpertici bir olay.
devamını gör...
543.
hayatın son buluşu,bir daha nefes alamamak ve bir daha var olmamaktır.
devamını gör...
544.
debelenip durmanın boşunalığını insanın yüzüne yüzüne vuran buz gibi gerçek.
devamını gör...
545.
perde kapandığında herkes senin sahneni konuşuyorsa, başrolü sen oynamışsındır.
devamını gör...
546.
fiziken yaşamının son bulması. buraya kadar her şey normal...
peki ya yaşarken ölenler?
peki ya yaşarken ölenler?
devamını gör...
547.
dünyanın göz yumduğu olaydır yazık yazık kimse sahipsiz değildir bunu unutmamak lazım.
devamını gör...
548.
ölüm, biyolojik varlığın işlevlerinin geri dönülmez biçimde sona ermesiyle tanımlansa da, felsefi ve özellikle platoncu bağlamda bu sonluluk yalnızca görünüştedir. ruhun bedenden ayrılması, platon’un metafiziğinde bedenin sınırlarından kurtularak idealar dünyasına dönüş anlamına gelir. bu bağlamda ölüm, maddi dünyanın aldatıcılığından kurtuluş ve hakiki bilgiye (episteme) geçişin başlangıcıdır. buna karşın, ölümün kötü bir şey olduğu kanaati, insanın duyularla sınırlı bilgi anlayışından ve parçasal deneyimlerden hareketle yaptığı hatalı bir genellemedir. günlük yaşamda ölüm, kayıp ve acı gibi görüngülerle birlikte tecrübe edildiğinden, zihin onu doğrudan kötülükle özdeşleştirir. oysa platon’a göre hakikat bütünde yatar; parçaya bakarak hüküm vermek, doxa yani sanı alanında kalmaktır.
devamını gör...
549.
ölümler çıplak gelir,
geceyi indirir yavaşça gözlerine,
benden geçmek kolay değil,
feryat eder ateş sözlerime...
devamını gör...
550.
551.
dünyaya gelmekle birlikte söylenmeye başlar. çocuksundur ölümü görürsün etrafta, yakınlarında, sevdiklerinde. büyürsün ölüm artık en güzel anlarında bile kulağına fısıldar. yaşlandıkça artık ölüm kapındadır. ne zaman çalacak diye başlarda merak edersin ama sonra hazırlanırsın ebediyete.
bir süre sonra baş başa kalınca ölümle, alır götürür seni.
ölümdür en büyük gerçek dersin son nefesinde ama artık hayat kapısı kapanmıştır.
geride kimleri bıraktıysan onlar da en fazla 3 gün üzülür.
sevenin yoksa da unutulanlar arasına karışırsın o kadar...
bir süre sonra baş başa kalınca ölümle, alır götürür seni.
ölümdür en büyük gerçek dersin son nefesinde ama artık hayat kapısı kapanmıştır.
geride kimleri bıraktıysan onlar da en fazla 3 gün üzülür.
sevenin yoksa da unutulanlar arasına karışırsın o kadar...
devamını gör...
552.
felsefenin ve arttiriyorum bilimin ana konusu olmasi gereken biyolojik ve dini olgu. bilimin de ana konusu olmali çünkü insan yoksa ne icat, ne keşif, ne felsefe ne de bilim olur.
devamını gör...
553.
ölümü hiçbir zaman dert etmedim. dert ettiğim tek şey yanlış yaşamak.
devamını gör...
554.
hep derdimdir, ölüm anı ve ölüm sonrası.
devamını gör...
555.
38 yaşımda motor sürmeyi öğrenip
davetiye çıkardığım olay
ne zaman icabet eder bilmem ama...
davetiye çıkardığım olay
ne zaman icabet eder bilmem ama...
devamını gör...
556.
sonun başlangıcı. gezegende herkesin ve her şeyin kabullendiği tek gerçek. içgüdüsel olarak kaçındığımız yegane son. belirsizliğin korku vermesinin ilk ve en kuvvetli örneği.
devamını gör...
557.
dünyada ölümden başkası yalan. o kadar keskin bir gerçek ki üzerine düşünmek bile insanın ruhunda kesikler açıyor.
ama şimdilik;
var git ölüm bir zamanda yine gel!
ama şimdilik;
var git ölüm bir zamanda yine gel!
devamını gör...
558.
"ölümden mutlu son çıkar mı lan?!"
devamını gör...
559.
kurtuluşu yoktur o hastalıktan ve iki iyilikten bir tanesini dilersin. acı çekmesin istersin... sanırım çıkar sayın yazar...
devamını gör...
560.
bazen isteğim dışında, genelde gece vakti yatağa uzanınca, gözlerimin önünden devirdiğim seneler geçiyor ve 'hayatın anlamı' konusu biraz kafamı kurcalıyor.
yine bir gün kendi kendime laf lafı açtı derin düşüncelere dalıp çıkamazken bu ölüm konusu hayata başka bakmamı sağladı.
kendi meselelerimde; sıkıntılar, telaşlar, günü kurtarmalar, sıkışmış hevesler, kursakta kalanlar, güzel günler, umutlar, sezgiler derken hayat hiç de saydam değil.
görmediğim ülkeler ve hiçbir zaman bilemeyeceğim hayatlar var. afrika'da kakao, kahve tarlaları... savanlarda türlü ilginç canlılar, endonezya'da kumsallar, norveç'te kuzey ışıkları, nepal'de, tibet'te, hindistan'da birçok mistik yer, bereketli amazon, nil ve saymaya dilimin yetmeyeceği milyonlarca büyülü yer...
yaşayanlar ve yaşananlar.
bu uçsuz bucaksız yerleri ve varlıkları düşününce hayat bizim incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler ve hiçbir zaman çözülemeyecek sorunlarımızın küçük hesaplarla alışverişi gibi geliyor.
tek taraflı bir anlaşma ya da, ama kazanan belli değil, peşin hükümler verip bir adım öteye geçemezsin. ancak kendi tecrübenle korkunç ya da dingin diyebilirsin.
ben bazen bataklığa saplanıp kalmış gibi hissediyorum. geçeceğini, yola devam edeceğimi hatta zamanın durmasını dileyecek kadar güzel günleri yaşama ve yaşayacak olma ihtimalimi biliyorum.
ama sonu yok.
şimdi bataklığın içindesin ve zaman işliyor. milyonlarca yıl önce yapılan planların geçip gitmesi gibi benim bu planlarım ve hayallerim de zamana karışacak.
geçen sene kanser hastası arkadaşım ölümden korktuğunu söylerken başka bir arkadaşımla birlikte, bilmiş şekilde "korkmuyoruz" diyebiliyorduk, çünkü onun hayalleri ve yaşama dair azmi vardı, aylar sonra onu gömdük ve sanırım bizim azmimiz kalmadı. bilmiyorum benim tuzum kuru belki ondan mı, ancak bana bir gün ölecek olmak nefes gibi geliyor.
yakınlarını ve sevdiklerini erken vakitte kaybetmiş hiç kimseye verecek tesellim yok ama zaman sonsuz değil, senin acın da sonsuz değil. bir yerde uyuşuyorsun, bu uyuşma ana rahmine dönmek gibi.
hiçbir şey kalıcı değil diye düşünmek ve ölüm gerçeği bazen kulağa güzel geliyor.
bir gün ölecek olma düşüncesi had bildirici iyi ki ölüm var.
yine bir gün kendi kendime laf lafı açtı derin düşüncelere dalıp çıkamazken bu ölüm konusu hayata başka bakmamı sağladı.
kendi meselelerimde; sıkıntılar, telaşlar, günü kurtarmalar, sıkışmış hevesler, kursakta kalanlar, güzel günler, umutlar, sezgiler derken hayat hiç de saydam değil.
görmediğim ülkeler ve hiçbir zaman bilemeyeceğim hayatlar var. afrika'da kakao, kahve tarlaları... savanlarda türlü ilginç canlılar, endonezya'da kumsallar, norveç'te kuzey ışıkları, nepal'de, tibet'te, hindistan'da birçok mistik yer, bereketli amazon, nil ve saymaya dilimin yetmeyeceği milyonlarca büyülü yer...
yaşayanlar ve yaşananlar.
bu uçsuz bucaksız yerleri ve varlıkları düşününce hayat bizim incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler ve hiçbir zaman çözülemeyecek sorunlarımızın küçük hesaplarla alışverişi gibi geliyor.
tek taraflı bir anlaşma ya da, ama kazanan belli değil, peşin hükümler verip bir adım öteye geçemezsin. ancak kendi tecrübenle korkunç ya da dingin diyebilirsin.
ben bazen bataklığa saplanıp kalmış gibi hissediyorum. geçeceğini, yola devam edeceğimi hatta zamanın durmasını dileyecek kadar güzel günleri yaşama ve yaşayacak olma ihtimalimi biliyorum.
ama sonu yok.
şimdi bataklığın içindesin ve zaman işliyor. milyonlarca yıl önce yapılan planların geçip gitmesi gibi benim bu planlarım ve hayallerim de zamana karışacak.
geçen sene kanser hastası arkadaşım ölümden korktuğunu söylerken başka bir arkadaşımla birlikte, bilmiş şekilde "korkmuyoruz" diyebiliyorduk, çünkü onun hayalleri ve yaşama dair azmi vardı, aylar sonra onu gömdük ve sanırım bizim azmimiz kalmadı. bilmiyorum benim tuzum kuru belki ondan mı, ancak bana bir gün ölecek olmak nefes gibi geliyor.
yakınlarını ve sevdiklerini erken vakitte kaybetmiş hiç kimseye verecek tesellim yok ama zaman sonsuz değil, senin acın da sonsuz değil. bir yerde uyuşuyorsun, bu uyuşma ana rahmine dönmek gibi.
hiçbir şey kalıcı değil diye düşünmek ve ölüm gerçeği bazen kulağa güzel geliyor.
bir gün ölecek olma düşüncesi had bildirici iyi ki ölüm var.
devamını gör...
