pazar günü erken kalkmak için bir sebep

uyanmış olmam. en sevmediğim huyum, uyandıktan sonra geri uyuyamamaktır.

sandığa gideceğiz. baktık olmadı gene gideceğiz.

sabaha karşı uyudum ve çok zor uyandım ama yine de kalktım. önce annemin anneler gününü kutladım sonra da okula gittim. ilk defa bu seçimde yaşını almış insanların katılımını bu kadar yüksek gördüm. iki kişinin koluna girmiş zar zor yürüyen insanları oy vermeye gelmiş görünce sırf tembellikten dolayı oy vermeye gitmeyecek olanları kınadım içimden.

sandığa gitmemek de bir tercihtir saygı duyarım ama şahsen iktidara yarayacaksa bunu şuursuz bir davranış olarak kabul ediyorum. maksat protesto ise geçersiz oy kullanmak da bir seçenek.

bizim kabine kurutma kağıdı koydukları için mürekkep bulaşır mı endişesi taşımadım. güzelce katladım. içeri kapatıp güzelce havasını aldım. imzamı da attım.

kadının biri demişki : “oy vermek bir işe yarayacak olsaydı yasaklanırdı.” belki bir işe yaramaz bunu bilemem ama ben üstüme düşeni yaptım oy verdim.

çiştir aga.

öyle bir baskı yaptı ki hayvan gibi uykulu olmama rağmen resmen seke seke gittim wc ye. oh be dedim sonunda ama bu seferde uykum kaçtı.

neyse bu sidikli entryim için kusura bakmayın olanı yazdım, günaydın.

iş iş iş tabii ki, inanılmaz çalışkanım karınca gibi haftanın her günü işimiz var. gerçi sabahın altısında uyanmam işten değil ama devamı onun için.

kendiliğinden uyanmaktır.

işkolik bir babanın olması ve ailedeki herkesi bu hayata zorlaması..
bıktırdı monako çocuğu ya.

birinin ölüyor olması.

nöbet ertesi sıfır uykuyla durduğum için onun da ertesi gününde ölü gibi uyudum. zaten ancak böyle bir sebeple uyanırdım muhtemelen, kimseye bir şey olmasın lütfen.

çalışıyor olmak

bu pazar nehir kenarında babafingoyu arıycam
saat 04:30- 05:00 gibi falan dolaşıyormuş;

üniversite sınavına hazırlanıyor olmak.

sebebi olmadığı için erken uyanıyorum.
eğer sebebi olsaydı geç uyanırdım.

pazar günü olmayan günlerde vazife icabı erken kalkan bedenin, işe, okula kuruk biyolojik saatidir.

muazzam bir kahvaltı?

sevdicekle kahvaltı?

kahvaltı?

evet, yemek yemek için yaşayanlardanım.

uçurtma şenliğine gitmek.
ben çocukken izmir'de bahar geldiğinde, nisan ayının ilk pazarı uçurtma şenliği olurdu. buna değerdi . bir de sevdiğin bir kadın için belki...

(bkz: morning seks)

zaten pazarları pazartesi sendromu oluyor. birde öglenden sonra kalkarak sendromu hızlandıramam.

erken yatmışsınızdır.
ya da sağlam içtiğiniz gecelerin sabahı böyle bitmiş vaziyette uyanırsınız da 'allahım ben ne yaptım' derken tekrar uyumaya çalışırsınız ya öyle bir sabahtır mesela.
ya da biyolojik saatiniz vardır. benim var mesela. ben pazar sabahları da 9'dan önce kalkarım her zaman.

morning yoga. sabahları bedenim daha kapalıyken esnetmek ve sınırlarımı zorlamak hoşuma gidiyor. ayrıca sabahları akşam egzersizlerine göre daha dinç oluyorum.

tam olarak budur. bazı sabahlar beni kaldırıp kendi uyuyor.