platonik aşk

halk arasında kendi kendine gelin güvey olma mevzusudur.
pek anlaşılmaz ve genelde saçma, aptalca olarak nitelendirilir. başa gelmeyince ne kadar ağrılı olduğu bilinmez.
kara sevdanın teyze oğlusu, gönül yarasının eniştesi, imkansız aşk'ında bacanağı olur kendisi. yakalanana allahtan sabır diliyorum.
çok amin.

ergenken aşık olduğum ünlüleri haber spikerlerini geçersek bir kere üniversite de yaşadığım aşktır abilerim ablalarim .
çünkü bir tek ona söylemedim. gerekte yoktu zaten. hatta bir şiir yazmıştım..sonradan anladım ki attila ilhan şiirine benzemiş. etkilenmişim mi. yoksa olay öyle olduğu için mi öyle olmuş.
kızın adı çok farklıydı. hataylı bir kızdı. motosiklet sürüyordu. üç numara saçları vardı. hayatımda hiç o kadar güzel yüz görmemiştim. belki de bana öyle geldiydi. şiiri de belli ettik.
bir kez konuştuk. o da sınav vardı kendisi konuştu. benden iki yaş büyüktü. bir sevgilisi vardı böyle bir cirkinlik yok yav. kendisinden de büyüktü adam.
neyse ayrıldı sonra zaten.
okula gidiyordum sürekli arttık. ben beni sevmeyen bir onu sevmişim demek ki.
oysa hiçte cinsel bir şey hissetmedim. liseden sonra oldu ondan belkide.

o yıl gitti zaten ara ara sınavlara geldi. masum bir şeydi bence benimki de. şimdi çok tuhaf geliyor.
o an çok zevkliydi heyecanlı. kurduğum hayalleri bile hatırlamıyorum. ama geceleri bayağı yazardım. yurtta evde konuşurduk bir hataylı arkadaşımla o tanıyordu. hep söylerim derdi.
belki de söyledi o yüzden geldi konuştu.
bense kaçtım. o öyle guzeldi çünkü. her şey din dil her şey farklıydı. benim için sorun değil de .o dönem işte hayallerimiz var ya.
hayatımın fırsatını da başka bir kızı bıraktım öylece. benim bu yanlış ata oynamalarim meşhurdur zaten. bir ara yazım.

dünyanın en boktan şeyi.
bu konuda doçentliğim var sayılır tam 7 kez kız sevdim 7si de platonik.

kadınlara hiç yakışmayan karşılıksız ya da gizli aşktır. saçmadır ya.

bu işleri erkeklere bırakın. siz erkek değilsiniz.

ben azda olsa farkedince arama mesafeyi koyup, kanka falan diyorum.hoşlanmadığım birinin beklenti içinde olmasını istemem.her kanka yada arkadaş olup sizinle samimi olan erkeği size yürüyor zannetmeyin lütfen *

(bkz: simge sağın)'a karşı hissettiğimdir. bu durumun pençesinde yıllardır acı çeken biri olarak söyleyebilirim ki;

- merhaba bile diyemiyorken, onun sizin olabileceğini hayal etmenizdir.
- batan güneşin umudunuz, doğan güneşin teselliniz olmasıdır.
- kalbiniz onu unutacak kadar adiyse, ellerinizin kalbinizi parçalayacak kadar asil olması durumuna getirten bir olgudur.
- bulutlara yazdığınız hasretinizi, yağmur yağınca anlamasını beklemektir.
- "sen gözlerimde bir umut, sen yüreğimde bir sevinç ama karşılıksız aşk yaşarken ölmekmiş gülüm." olgunluğunda bir cümleyi size kurdurabilecek bir duygudur.
- karşılıksız sevgidir sizinki. ona platonik bağımlı bir serserisinizdir. o ise sizden habersiz masum bir melek, bebektir.

kafada kurduğun kişiye aşık olmaktır, çoğu platonik karşıda ki kişiyi elde edince ona aşık olmasını kendi kafasında kurduğu güzellemelerden olduğunu anlar.

(bkz: allah'tan o beni sevmiyor)

#2250893

büyük oranda doğrudur. insanlar kusurludur. uzaktan herkes iyidir, hoştur.

hangimiz sevmedik çılgınlar gibi

karşılık alamayacağınızı bile bile imkansıza meydan okumaktır. umut ışığı tam söneceği anlarda ' aha bana baktı lan. kesin o da beni seviyor.' gibi tırto cümlelerle kişi tarafından bizzat alevlendirilir. ve siz de göğüs kafesinizin tam ortasına oturmuş 100 kiloluk insanı itina ile beslemeye devam edersiniz.

platon'a duyulan aşktır.
evet düz adamım.

girişi olan çıkışı olmayan bir karadelik. bu tarz bir durumdan kaçınmak yerinde olacaktır.

antik filozof platon'un erkek ogrencilerine duyup da soyleyemedigi karsiliksiz asklarindan alir adini ... kavramin cikis noktasi hic hos degil evet..

en sevmediğim olduğu halde yaşayabildiğim tek aşk çeşidi. ben karşılık alınca şımarıyorum çünkü.

üniversite yıllarında müptelası olduğum durum.

- yarın konuşacağım abbas. bu böyle olmaz. ne olacaksa olsun artık.

üniversite bitti, o yarınlar bir türlü bitmedi.

akşamüstü, günbatımına yakın sahilde yürürken, hiçbir suçu olmayan, mutlu bir şekilde oturan, birbirlerine gülüşen, şakalaşan rus ve iskandinav turist çiftlerin insana batma ve rahatsızlık verme sebebi. ah be çekik gözlü kraliçem nerelerdesin, keşke yanımda olsan, sana bütün duygularımı dökerdim bütün dünyaya haykıra haykıra. gel de çıkar şu kalbimin ortasına giren mermiyi.

platon'un sokrates'e olan aski

gölgene aşık ol daha iyi. hiç değilse bir adım yalnız bırakmaz, çekip gitmez.