herkes kendinden mesul, sevmek isteyen sever tabi o ayrı, ama sanki herkes karşılıklı sevmeyi beceriyor da böylesi kaldı. gereksiz fantezi..
devamını gör...
birçok insanın, karşılık bekleyerek hareket etmesinden dolayı olumsuz bir duygu gibi lanse edilen yaklaşım. sapığı değilseniz yani sevginiz, karşı tarafı ruhsal açıdan rahatsız edip boğmuyorsa gayet olumlu bir duygu durumudur da diyebiliriz.

şahsen güzel bir his. kendini tartmak, duygularını tartmak ve karşı tarafın hislerinin zamanla değişebilirliğini gözlemek ve gözlemlemek açısından da harika bir fırsat. hiçbir platonik, sonsuza kadar sürmüyor. benim hayatımda hiç sürmedi. çünkü duygularımda hep samimiydim. bu, biraz da hislerinizin gerçekliği ve doğruluğu ile orantılı şekilde, karşılık bulabilen bir duygudur.

düşünsenize, ilk zamanlar sizi görmeyen, farkınızda dahi olmayan biri, zamanla sizi hissediyor ve siz olmadan yapamamaya, selam vermeden güne başlayamamaya dönüşüyor. gerçek duygunun, ki buna nefret de, irrite olmak da, soğumak da, özlem de dahil olmak üzere karşılıklı olduğuna inananlardanım. sadece samimi olunmalı, hepsi bu.

dolayısıyla sevilmediğini bilerek sevmek, kişiyi yukarıda bahsedilenler gibi bir çuval formunda hissettirmez. sizin değerinizi biçecek olan hiç kimse hatta aileniz bile değil; sizsiniz!.. ya sevilmediğiniz yerde durmayın ya duygularınızı yoklayın ama en başta da siz, kendinizi sevin. her şey burada başlıyor. yoksa kimsenin hayatı dört dörtlük değil, kimse pamuklara sarılmadı...
yaşıyoruz. hak ettiğimizi düşündüğümüz ölçüde yaşamaya çalışıyoruz. hepsi bu...
devamını gör...
hangimiz sevmedik çılgınlar gibi.

ilk kez sanırım ilkokul yıllarında bir kıza aşık olmuştum. nasıl oldu neden oldu ben de tam bilmemekle beraber bi bakmışım seviyorum. tüm ilköğretim boyunca aşıktım ona, açıldım da 6. sınıfta. hislerime karşılık vermeyi bırakın o günden sonra selam bile vermedi bir daha. bakın sevmediği, hoşlanmadığı çok açıktı ama ben yine de seviyordum.

sonra işte lise hazırlık bitti başka birinden hoşlanmaya başladım. bu defa hislerim karşılıklıydı ama kız biraz kararsızdı sanırım. ben dahil herkesi seviyor gibiydi. kafasını sürekli birileri karıştırıyordu. en sonunda emin oldum sevmediğine ama ben emin olduğumda ....
devamını gör...
sevildiğini sandığı müddetçe ya da sevileceğine dair umutları olduğu sürece sevmeye devam edebilir insan diye düşünüyorum. bunlar olmadıkça yaşanılan şeyi takıntıdan ötede değerlendiremiyorum.
devamını gör...
öyle bir anlatılmış ki sanki yeryüzünün en alçaltıcı işiymiş gibi. değildir. sevmek olgusu üzerine çok düşünüyorum bu aralar. bunda sizin de payınız var. koca koca insanlar olduk hala sevmek konusunda bocalıyoruz. neresinden tutalım bilmiyoruz. bilemiyoruz. oysa bu kafamda çok net bir durum.

daha önce de bahsettiğim bir dostum sevmeyi de biriyle konuşmayı da tek taraflı yürüten biriydi. bir kişiye duyduğu hisle karşı tarafa dair bir beklentiye girmezdi. birini seviyorsa veya onunla konuşmak istiyorsa bunu yapardı. güvence beklemez hatta bu çekimin karşılıklı olmasını bile beklemezdi. karşı tarafın izin verdiği ölçüde karşı taraftan ne istiyorsa onu alırdı. bu bana yol gösterici bir durum olmuştur hep. ben onun kadar radikal biri değilim. kendime uygun şekilde revize ettim bunu.

güzelliklerden haz alan biriyim ben. gördüğüm, beni etkileyen bir şeyi takdir etmekten, ona karşı bir şey beslemekten geri durmam. bazen gördüğünüz kişi, şey çok kendine hastır. özel olduğunu fark edersiniz fakat onun da size aynı şeyi hissetmesini beklemek, bu tür bir karşılık ummak işleri çıkmaza sürükleyebiliyor. insanlar birini sevmeden önce pek çok garanti arıyorlar. bunlardan biri de karşılık işte. oysa insanlar da bir nevi tablo gibidirler. bazıları hal ve tavırlarıyla, dünya görüşleri ve çekicilikleriyle güzeldirler. bir tablonun estetiğinden keyif aldığım gibi bir insandan da keyif alabiliyorum. bir karşılık bulmam şart değil bu konuda. her şeye sahip olmak zorunda değiliz ve her şey bizim egomuzla ilintili olmak zorunda değil. bazen camekanın arkasındaki güzelliği seyredip, tadını çıkarıp devam edebilmeyi öğrenmek gerek.
devamını gör...
en sevdiğim.

cidden bak, bayılıyorum ben platonik takılmaya çünkü o zaman her şey benim kontrolümde oluyor. kafamda yarattığım, tip olarak onun aynısı olsa da karakter olarak ona benzemeyen adam beni hiç üzemiyor mesela. hiç öyle "üzülmek de bu işin tadı tuzu"culardan değilim. 3 günlük dünyada yeterince üzecek şey var zaten bizi, bir de elin adamı niye üzsün ki?

platonik ile her şeyi yapabilirsiniz. her an yanınızda olur mesela. ders, iş toplantısı vs demeden masanın altından bacaklarınıza dokunduğunu falan rahatlıkla hayal edebilirsiniz. sıkıldığınız herhangi bir yerde karşınızda durup size gülümsediğini görebilirsiniz. kendinizi tatmin edecekseniz bunu onunla ne yapmak istiyorsanız onu düşünerek yapabilirsiniz. her yol serbest.

tabii kafayı kırmamak, hayali arkadaş olayına hepten kendinizi kaptırıp dünyayla bağınızı kesmemek kaydıyla. tadında bırakın her şeyi.
devamını gör...
elmayı seviyor olsam çok takmayacağım durumdur. fakat karşımdaki insansa ve bunu hissettiysem, sevgilimi * koluma takarım, bebekte üç beş tur atarım,olmadı bir de sinema yaparım, gördüğü gibi çok unutkanım.
devamını gör...
kimse uzun süre sevilmediğini bilerek sevemez efendim. kabullenir bir süre sonra. belkide o duyguyu seviyordur. başka şekilde sevebilir özleyebilir. bir süre sonra biter. ne yapacak ömür boyu kendisini sevmeyen kişiyi mi sevecek.
bu işte normal bir şey değil. bu tipler hayatını böyle güya anlamlandırmış. aşırı uç düşüncelerde yasayanlardir.
bir de insan sevmek sevilmek deyince kendini mi acindiriyor işte bak ben senin için yav he he.
insanın en en güçsüz olduğu şeylerden birisi tamam ama. karşındaki sana saygı duymuyorsa.
bence işin bu kısmı var. adam kadın diyor seviyorum şunu. ama bakıyorum o sana saygı bile duymuyor. yani belki acıyor belki umursamıyor belki igreniyor ama saygı hiç duymuyor.
insan yeri gelir kötülere bile saygı duyar.
nefret ettiklerine bile.
ben böyle bir şey istemezdim. saygı duymadığım hiç kimseye yaklaşmam kolay kolay.
kimse de bana yaklaşmasın böyleyse derim.

insanın bir süre anlamlandırıp geriye bakınca belkide pişman olacağı durum. genelde öyle oluyor ya. sevilmedigini bilip sevmek işte bayağı da samimi net gerçek bir duygu. allah yardım etsin onlara ne diyim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevilmediğini bilerek sevmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim