141.
alındım
devamını gör...
142.
devamını gör...
143.
oh, lady dear, hast thou no fear?
why and what art thou dreaming here?
sure thou art come o’er far-off seas,
a wonder to these garden trees!
edgar allen poe - the sleeper şiirinden bir parça. anlamamış olabilirsiniz, ben de bu adamın şiirlerini translate olmadan okuyamıyorum açıkçası*, o yüzden türkçe çevrisini de bırakacağım*:
oh, hanımefendi, hiç korkunuz yok mu?
burada neden ve ne rüya görüyorsun?
elbette uzak denizlerden geldin,
bu bahçe ağaçlarına bir mucize!
fun fact: thou, you demek.
devamını gör...
144.
"sana büyük caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam götürsem
gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
anlasan..."
gülten akın, deli kızın türküsü
elimi uzatsam tutsam götürsem
gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
anlasan..."
gülten akın, deli kızın türküsü
devamını gör...
145.
gülemiyorsun ya, gülmek
bir halk gülüyorsa gülmektir
ne kadar benziyoruz türkiye'ye ahmet abi.
edip cansever- mendilimde kan sesleri
seyyal taner ve barış diri'den dinlemek isterseniz;
buradan
bir halk gülüyorsa gülmektir
ne kadar benziyoruz türkiye'ye ahmet abi.
edip cansever- mendilimde kan sesleri
seyyal taner ve barış diri'den dinlemek isterseniz;
buradan
devamını gör...
146.
sen bana mecbursun gibi bir şey:
haritalara bakıyorum
hiçbirinde evin yok.
ansiklopedilere bakıyorum
hiçbirinde resmin yok.
sözlüklere bakıyorum
hiçbirinde adın yok.
bakıyorum kendime
seni görüyorum.
benden başka yerin yok.
-aziz nesin-
haritalara bakıyorum
hiçbirinde evin yok.
ansiklopedilere bakıyorum
hiçbirinde resmin yok.
sözlüklere bakıyorum
hiçbirinde adın yok.
bakıyorum kendime
seni görüyorum.
benden başka yerin yok.
-aziz nesin-
devamını gör...
147.
"yüzüm yanıktır
yüreğime bir karanfil sokuludur
ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı
benim göğsüme göğsüme vurup durur."
ismet özel
yüreğime bir karanfil sokuludur
ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı
benim göğsüme göğsüme vurup durur."
ismet özel
devamını gör...
148.
...ve güz geldi ömür hanım. dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. insanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. yağmur ha yağdı ha yağacak. in-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
hüznün bütün koşulları hazır. nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. kalbimin üstünde binlerce
bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı,
yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir
engebeler atlası. yaşamak bir can sıkıntısı mıdır ömür
hanım?
şükrü erbaş - ömür hanımla güz konuşmaları
yitiriyor usul usul. insanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. yağmur ha yağdı ha yağacak. in-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
hüznün bütün koşulları hazır. nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. kalbimin üstünde binlerce
bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı,
yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir
engebeler atlası. yaşamak bir can sıkıntısı mıdır ömür
hanım?
şükrü erbaş - ömür hanımla güz konuşmaları
devamını gör...
149.
ne zaman buraya konu olacağımı merak ettiğim başlık kendileri.
devamını gör...
150.
taş diye mi geldim yalan dünyaya?
ne şad oldum, ne ağladım, ne öldüm.
meylim düşdü bir vefasız leyla'ya,
ne şad oldum, ne ağladım, ne öldüm.
mehmetozdogan.com.tr/
ne şad oldum, ne ağladım, ne öldüm.
meylim düşdü bir vefasız leyla'ya,
ne şad oldum, ne ağladım, ne öldüm.
mehmetozdogan.com.tr/
devamını gör...
151.
başım köpük köpük bulut,
içim dışım deniz ,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında.
budak budak, serham serham
yaşlı bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında..
içim dışım deniz ,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında.
budak budak, serham serham
yaşlı bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında..
devamını gör...
152.
"ben artık bulunduğun şehirden gittim,
insan kuş misali!
sen hala
o kalabalık evde olmalısın,
gelip gidenin çok mu bari?
üzgünüm leyla,
dünya hali!"
behçet necatigil - sevda peşinde
insan kuş misali!
sen hala
o kalabalık evde olmalısın,
gelip gidenin çok mu bari?
üzgünüm leyla,
dünya hali!"
behçet necatigil - sevda peşinde
devamını gör...
153.
canlar cânını buldum bu cânım yağma olsun
assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun
ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım
dost vaslına eriştim gumanım yağma olsun
devamını gör...
154.
yalnızım, ne kadar aranıp dursam
baş ucumda seni bulamıyorum
güneşten vazgeçip susuz olsam da
seninle olmadan olamıyorum.
şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
kuş! yolun nereye? bizim eve mi?
sen götür, ben haber salamıyorum.
her gece orda bir yaslanan mı var?
sessizce kirpiği ıslanan mı var?
uzaktan bana bir seslenen mi var?
ne diyor? sesini alamıyorum.
acaba yaşlı mı kara gözlerin?
içimde bir derin yara gözlerin,
daldı mı uzak bir yere gözlerin,
görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.
günleri sayarım, geceler iner;
beklerim geceyi, yıldızlar söner;
gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
neresi? bulup da silemiyorum.
ulaşsa da sana yolların ucu,
varmaya yetmiyor atsız'ın gücü,
içimde dururken bu kadar acı,
hâlâ yaşıyorum, ölemiyorum
hüseyin nihal atsız
baş ucumda seni bulamıyorum
güneşten vazgeçip susuz olsam da
seninle olmadan olamıyorum.
şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
kuş! yolun nereye? bizim eve mi?
sen götür, ben haber salamıyorum.
her gece orda bir yaslanan mı var?
sessizce kirpiği ıslanan mı var?
uzaktan bana bir seslenen mi var?
ne diyor? sesini alamıyorum.
acaba yaşlı mı kara gözlerin?
içimde bir derin yara gözlerin,
daldı mı uzak bir yere gözlerin,
görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.
günleri sayarım, geceler iner;
beklerim geceyi, yıldızlar söner;
gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
neresi? bulup da silemiyorum.
ulaşsa da sana yolların ucu,
varmaya yetmiyor atsız'ın gücü,
içimde dururken bu kadar acı,
hâlâ yaşıyorum, ölemiyorum
hüseyin nihal atsız
devamını gör...
155.
the monsters were never
under my bed.
because the monsters
were inside my head.
ı fear no monsters,
for no monsters ı see.
because all this time
the monster has been me.
~nikita gill
devamını gör...
156.
güzel şiir ama katılmadığım bir konu var
mekan tutmak ve her akşam aynı ufukta
güneşin batışını seyretmek ölümdür biraz
ölümdür biraz hep aynı yatakta
aynı kadınla sevişerek sabaha varmak
kitapları hep aynı raflara sıralamak
aynı eşyayı kullanmak eskimektir biraz
soluk soluğa yaşamalı insan
her sabah yeni bir şeyler görebilmeli
ve cehenneme dönse de bir ömür
mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
(bkz: ahmet telli - soluk soluğa)
mekan tutmak ve her akşam aynı ufukta
güneşin batışını seyretmek ölümdür biraz
ölümdür biraz hep aynı yatakta
aynı kadınla sevişerek sabaha varmak
kitapları hep aynı raflara sıralamak
aynı eşyayı kullanmak eskimektir biraz
soluk soluğa yaşamalı insan
her sabah yeni bir şeyler görebilmeli
ve cehenneme dönse de bir ömür
mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
(bkz: ahmet telli - soluk soluğa)
devamını gör...
157.
biz bu kendimizi boşuna soruyoruz kendimize
boşuna asıyoruz onları, boşuna öldürüyoruz
bu bizim gözlerimizden ufacık şeyler geçiyor — acaba?
evet, çok değil, bakışırken düzeltiyoruz
biz ne garip şeyleriz ki; doluyuz, bazıyız, avuntuluyuz
ve bizim en güzel öldüğümüzdür bu: yaşamak
ben biliyorum, yalan mı, siz de biliyorsunuz.
edip cansever - çoğullama.
devamını gör...
158.
"başka türlü bir şey benim istediğim:
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince
nerde gördüklerim?
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka.."
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince
nerde gördüklerim?
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka.."
devamını gör...
159.
dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne;
allı pullu bir balon gibi verelim;
oynasınlar oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında dünyayı çocuklara verelim;
kocaman bir elma gibi verelim, sıcacık bir ekmek somunu gibi, hiç değilse bir günlüğüne doysunlar.
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı;
çocuklar dünyayı alacak elimizden,
ölümsüz ağaçlar dikecekler.
(bkz: nazım hikmet)
allı pullu bir balon gibi verelim;
oynasınlar oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında dünyayı çocuklara verelim;
kocaman bir elma gibi verelim, sıcacık bir ekmek somunu gibi, hiç değilse bir günlüğüne doysunlar.
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı;
çocuklar dünyayı alacak elimizden,
ölümsüz ağaçlar dikecekler.
(bkz: nazım hikmet)
devamını gör...
160.
"benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
sen kaç köşeli yıldızsın"
köşe, sezai karakoç.
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
sen kaç köşeli yıldızsın"
köşe, sezai karakoç.
devamını gör...
"şiir alıntıları" ile benzer başlıklar
kitap alıntıları
2042