"biz hepimiz dikenli tellerle sarılıyız, her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de. en büyük hünerimiz kendimize karşı olmak, aykırı yaşamaktır, acı kaynaklarımızı ellerimizle yaratarak…
kıyılarımız duygularımızın boyunda, derinliğimiz aklımızın ölçüsündedir; ufuklarımızsa sisler içinde…
o kıyısız gökyüzü nasıl sığar küçücük gözlerimize, bir bardak suya, demirli bir pencereye…
nasıl gizleriz ağız dil vermez bir geceye?
ve nedir ki gizi, daraldığımız her yerde bir genişlik duygusu verir içimize.
çözemeyiz, de, bu güdük bilinç, bu sığ yürek, bu ezbere yaşamla.
dünya bir testidir, de, ömür hanım, ömür bir su…
sızar iğne ucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için.
ve bir gün ölümün balkonundan…dökülür toprağa el içi kadar bir su. yerde birkaç damla nem, bir avuç ıslaklık…
ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de…"

(şükrü erbaş. ömür hanımla güz konuşmaları).
devamını gör...
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkudur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki haziranda mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
devamını gör...
"ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata."
devamını gör...

dokunulmasada görülmesede kalpte yer verilir bazısına nedensiz sen aklım ve kalbim arasında kaldığım en güzel çaresizliğimsin gerçi aklıma bile gelmiyorsun artık o kadar kalbimdesin ki gözlerinin gözlerinin kahvesinden koy ömrüme kırk yılın hatrına sen kalayım.

cemal süreyya
devamını gör...
ötekilere bıraktık
güneşi karşılamayı
nasıl ama nasıl isterdik
isterdik biz de yaşamayı
devamını gör...

demyan bednıy'nin, ataol behramoğlu çevirisiyle savaş karşıtı şiiridir;

- bir asker türküsü
savaşa gitmemiz buyruldu
“toprak için aslanlar gibi dövüşün” diyerek
toprak için! ama kimin toprağı? söylenmedi bu
- dere beyinin toprağı olsa gerek!
savaşa gitmemiz buyruldu
“özgürlük adına” diyerek
özgürlük adına! ama kimin özgürlüğü? söylenmedi bu
halkın özgürlüğü olmasa gerek!
savaşa gitmemiz buyruldu
“bizden” dendi “yardım bekliyor müttefik uluslar”
ama en önemli şey unutuldu:
kimin cebine girecek banknotlar?
savaş kimisi için hayatla ödenen bir fatura
milyonluk kazançtır kimisine
çoçuklar, daha ne kadar -
katlanacağız bu ağır işkenceye?
devamını gör...
zaman bir kör kuyudur
seslendiğinde kendi sensindir duyduğun

mısralarının geçtiği bir şiir okumuştum yıllar önce aklımda bu kadarı kalmış lakin bir türlü bulamıyorum gerisini yardım edecek birisi çıkar mı acaba?
devamını gör...
"zambaklar en ıssız yerlerde açar,
ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
ışıksız ruhumu sallar da durur.
zambaklar en ıssız yerlerde açar."
(bkz: sezai karakoç)
devamını gör...
fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem?
ben sana mecburum, sen yoksun...
ben sana mecburum- attila ilhan
devamını gör...
beklemek cehennemdir, ama beklerim seni,
iyi kötü demeden, suçlamadan keyfini.
devamını gör...
işsizler için şiir - ibrahim tenekeci

bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde
ve bir kardeşim saf dışı kalsın diye
çay söyledim kahveden.

işsizim ya
ismi naz oldu herkesin
temiz bir sopa istiyor şu serçe bile
isterse yalan desin.

hiçbir şey gitmiyor da gücüme

şimdi tıklım tıklım pariste pastaneler
kürkün içinde kadın, kadının içinde vaşak
birlikte tatildeler.

oysa tatil dediğin şımarık bir çocuktur
yapışır yakamıza biraz güneş görünce
hem sermaye istiyor pişti oynamak bile.
devamını gör...
"ne içindeyim zamanın,
ne de büsbütün dışında;
yekpare, geniş bir anın
parçalanmaz akışında."
devamını gör...
bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hattâ bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
“yaşadım” diyebilmen için…
devamını gör...
ruhun mu ateş yoksa o gözler mi alevden
bilmem ki bu yanardağ ne biçim korla tutuştu
pervana olan kendini gizler mi alevden
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu

canımcım atsız'ın en mükemmel şiirlerinden birinden bir kuple.
devamını gör...
"bugün oturdum ölümü düşündüm
kirli, acı bir su gibi yürüdü içimde
dokunduğum, gördüğüm her şeye sindi
ürperdim, korktum ve biraz şaşırdım
bugün oturdum ölümü düşündüm
yağmur altında ya da karanlıkta
bir başıma kalmış gibi.
sevgilim böylesine alımlıyken
güz kuşlarının güneye doğru akıp gideceği yol
iyice belirmişken gökyüzünde
onarırken, sararken hayat
çocukların incinmiş gülüşlerini
artık her park yeri bir apartman inşaatı
her sokak bir otomobil nehriyse de.
bugün oturdum ölümü düşündüm
soğuk camlara dayayarak yüzümü
kuşağımın acısını, kefenlenen gençliğimizi
yaşayan ya da artık yaşamayan dostları
bugün oturdum ölümü düşündüm
örterek yüreğime kara bir tülü.
bugün oturdum ölümü düşündüm
kapkara bir gece penceremi dalarken
öleceğini bile bile karşı koymanın onurunu
yiğitliğin, özverinin, sevginin
arkadaşlarımın yüreklerinden çıkan özsuyunu.
bugün oturdum ölümü düşündüm
bir darağacında ya da yolda yürürken
bugün oturdum ölümü düşündüm
yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken"
ahmet erhan
devamını gör...
"yakışmıyor cepheyi terk edişin,
mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
fazla sürmez hatanı fark edişin,
hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim..."
devamını gör...
sorarım ilgisiz olduğumu söyleyenlere
görmediğim denizlerdeki
balık ölülerinin cenazelerini kim kaldırıyor, diye.

bir tesbih böceği sırtüstü düştüğünde
nasıl düşleri biterse
öyle sırt çeviriyorum düşmeden tüm düşlere.
devamını gör...
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
göz yaşlarıma, ellerinizle?

bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.

bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.

orhan veli kanık
devamını gör...
içimde bir merak öyle bir merak
ölümümden bir ay sonra bir güncük yaşamak
ve dostu düşmanı
suçüstü yakalamak.


aziz nesin.
devamını gör...
değişir yönü rüzgarın.
solar ansızın yapraklar;
şaşırır yolunu denizde gemi
boşuna bir liman arar;
gülüşü bir yabancının
çalmıştır senden sevdiğini;
içinde biriken zehir
sadece kendini öldürecektir;
ölümdür yaşanan tek başına
aşk iki kişiliktir.

bir anı bile kalmamıştır
geceler boyu sevişmelerden;
binlerce yıl uzaklardadır
binlerce kez dokunduğun ten;
yazabileceğin şiirler
çoktan yazılıp bitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.

avutamaz olur artık
seni bildiğin şarkılar;
boşanır keder zincirlerinden
sular tersin tersin akar;
bir hançer gibi çeksen de sevgini
onu ancak öldürmeye yarar:
uçarı kuşu sevdanın
alıp başını gitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.

yitik bir ezgisin sadece,
tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiç bir kelebek
tek başına yaşayamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiç bir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.

ataol behramoğlu
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şiir alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim