161.
"şehir karanlığı seviyordu, bizler yalnızlığı
şehir karanlığa sığındı
bizler de yalnızlığa..."
devamını gör...
162.
"ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir aşk zerafeti
ne bir hayal tabiri.. küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak!

bir sinek cenazesinden dönmüşüm de sanki
ağzım burnum kanyak
denizden yeni çıkartmışlar yağmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar

hummalı sabrımın glayöllü dağ köyleri
sana hasret şakımak mı yakışacak
çok arayacak çocukluğum esas sırrını
benim yüzüm bir kedi amipidir
ben ölürsem o kendiliğinden çoğalacak !

ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunluğu
ne bir sinema perdesi yırtık… küçücük kabrim

bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak!"
devamını gör...
163.
"ıslığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim"


atillâ ilhan.
devamını gör...
164.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
165.

tabiat ayrılığınla küskün, benim gönlüm ise harap geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok

şevki yok - recaizâde mahmut ekrem
vefat eden çocuğunun ardından yazdığı şiirlerden biri.
devamını gör...
166.
konacak dal bulamaz
içimde
çırpınan topal güvercinler

mahşeri bekler
...
devamını gör...
167.
yorgun, solgun ve bitkin
kendi viraneme gidiyorum
vallahi şehrinizden
perişan kalbimi götürüyorum

götürüyorum o uzak noktaya ki
arındırayım günahın renklerinden
temizleyeyim aşkın lekesinden
böylesi boş ve beyhude isteklerden

senden uzaklara götürüyorum
senden, ey imkansız ümitlerin cilvesi
diri diri gömmeye götürüyorum ki
olmasın bir daha kavuşma hevesi..
~füruğ f.
devamını gör...
168.

gül yüzlü bir afetti ki her pusesi lale;
girdik zaferin koynuna, kindik ovisale
dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin;
en son koşumuzdur bu! asırlarca bilinsin!


yahya kemal beyatlı
devamını gör...
169.
dostlar, mutluluk bazen bir şiirdeki alıntıdadır:)
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
devamını gör...
170.
kime ait olduğunu bilmiyorum çok hoşuma gitti…
kaç gece daha yalvarılır bir mucize için?
kaç gece daha bir şans ister insan gökten?
kaç gece daha sorgulanır hayat?
kaçıncı gece bu uyumadığım

dikmişim gözlerimi, sert sert bakıyorum
sorma nedenini, ben ne şanslı doğanım
ne şanslı ölen.
el içlerimdeki nasırlarımdan tanı bahtımı

bana sorma mutsuzluğumun sebebini
ben ne pesimistim, ne sevda çiçeği
saymadım kaç yüze gülüp kaçtığımı
saymadım kaç defa çelme takıldığını

ve zor günlerim oldu mapushane uçlarında
dört tarafından kilitlenmiş kafamda,
prangalar zincirli tüm fikirlerimde
kaç gece yalvarırsın bir pivot arasında?

yalvardım tanrıya, bir defa yüzüme gül diye
yaş oldu kırk, yolun yarısı çoktan geçer
ne bahtıma var yeni yazı, ne yarınıma gülen
bir umuttur insanın dayandığı
bir kara topraktır unutup baktığı

ne aşktır, ne maldır ne de mülktür dilediğim
seyran edip şu dünyada gezer iken
bir kayadır ayağımın takılmadığı
bir yoldur bacaklarımın kırılmadığı
bir tahta sandalyedir oturup dinlendiğim

ah ilahi dostum, senden tek ricamdır
gülmese de hayat, gülmese de yüzler
gülmese de tanrı ve gülmese de kader
bazen, bazı şeyler ters gider.
bir umuttur insanın dayandığı
bir kara topraktır unutup baktığı.
unutma yeter.
devamını gör...
171.
umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sessizce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
devamını gör...
172.
sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
iki başımız var, bir tek bedenimiz.
ne kadar dönersem döneyim çevrende:
er geç baş başa verecek değil miyiz?
devamını gör...
173.

yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem acıya benzer

arkadaş zekai özger
devamını gör...
174.
"öyle ucuz ettiler ki her şeyi.
sözü, saygıyı, erdemi..
ölümü bile kirlettiler."
şükrü erbaş.
devamını gör...
175.

"neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki duruşun
hava soğudu- kasımın son günleri-
kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğun."
devamını gör...
176.
kardesini öldürüyor kaabil
devamını gör...
177.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
178.
ben kendi yazdığım şiirimi sizle paylaşayım yorumlarınızı bekliyorum yorum yaparsanız sevinirim
devamını gör...
179.

söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını?
yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere?
kim giydirir başıma tacını nihayetin?
kim takar bileğime hürriyet künyesini?
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle..
rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı
ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı.
asırlardır köhne barınaklarda küflenen,
çürüyen çığlıklarımı
at vuruldu;
içim paramparça rüveyda..


nurullah genç / rüveyda
devamını gör...
180.
tek kişilik miydi bu şehir,
sen gidince bomboş kaldı. tabii ki özdemir asaf.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şiir alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim