sözlük yazarlarının kahveleri

yine merhaba istanbul...



hava tam bu şarkılık.. asmış yüzünü..

sağlığınıza arkadaşlar. demleyen biri varsa o kahve içilir.

tarçınlı winter latte

henüz dumanı üstünde.

en sert çekirdeklerden moliendo honduras san marcos shg’dan 3-4 shot espresso, üstüne biraz sıcak su. bi’ de la galera habano pliones 660.

çekin bi fırt, mis…

kahve makinesinde kahve yapmaya üşendiğim zamanlarda içmek için zincir marketlerden birinden onların kendi markalarını aldım.

kahve olarak bakarsak çok kavrulmuş az kavrulmuş gibi seçenekleri olan öğütülmüş kahve çekirdeği olarak satılan instant olmayan bu kahveleri lezzet olarak beğeniyorum.

kahve makinesinde veya french press'de yaptığım kahve termosa koyup kütüphaneye gittiğimde tat olarak hiç değişmese bile illa ki değişip acılaştığı için ben de kendime göre bu market formülünü buldum.

litrelik termos ile sıcak su ve fincan götürüp kulaklarından fincana asarak demlediğim ve taze olarak içtiğim kahveden çok memnundum.

ben zaten jacobs monarch veya ucuz tschibo kahvesi içtiğim için bu kahveyi de beğendim.

yalnız işte artık almaktan vazgeçtim. paketlemede hata yapılıyor. 16 paketlik kutudan aldım ve yaklaşık 10 adedinde hata vardı.

kağıt kese plastik ambalaja yapışmış olduğu için çok yavaş ve nazik şekilde bile çıkarsanız yine de kese yırtılıyor.

kese yırtılınca da kahve çöpe gidiyor. ben gerçi evdeysem french press'de 3-4 patlak kahveden mecburen demledim ama kütüphanede olunca çöpe atmak zorunda kalıyorsun ve israf olunca üzülüyorum.

1 paketi 8.5 lira ona acıyacak değilim. 1 su 10 lira tuvalet 10 lira. hatta üçü bir arada 25 liraya satılıyor.

benim kızdığım kazıklamaya çalışmaları. kalite kontrol diye bir şey var. üretmeyi beceremiyorsanız üretmeyin.

belki ilk kutu hatalıdır dedim bir kutu daha aldım o da hatalı çıktı. allah’ın hakkı 3 derler ama ben o kadar sabırlı değilim.

nevada görünlümlü öyküm büfe kahvesi. *

kuru kahveci memat efendi

bir kahve içelim mi?

kahve yerine
ojeli yaşlı kadın eli görmekten bıktım.

muhtemelen 150 yıl önce bayram dolayısıyla alıp küçük buzdolabında unuttuğum caaaaanım gayfemmmmm.

#3278804 al bende de o kadar cordarone.

ben istemesinde bile kahve yapmamış kadınım. o kadar uzağım kahveye, pişirmesini de beceremem.

zaten dün oğlumla konuştuk, anne alınma ama sen ev kadını olacak kadın değilmişsin dedi. abisi şahane pasta yapmıştı ve benim hiç bir zaman şahane pasta ya da yemek yapacak iddiam olmadı.

sen çoluk çocuğa karışmasan var ya şu an güçlü bir business woman’dın dedi.
valla çoluk çocuğa karıştığım için çok mutluyum evladım dedim.

ama inanır mısın, şu yemekti, temizlikti işlerini hiç sevemedim dedim.

neyse ya allahtan şahane yemek yapan bir oğlum, şahane temizlik yapan başka bir oğlum ve abileri hangi işi verse yapan bir eli çok lezzetli bir kızım var.
iş dünyası için de sağlığım, öğrenme hevesim, çalışma aşkım ve hayallerim var.

mimar sinan gibi 50 yaşından sonra dünya çapında bir kariyer yapacam mecbur.

kahveden de buraya gelebilen kadın dehb değilde nedir, bitmiyor anlatacaklarım.

menengiçli. hazır süt olmayacak.

çok az şekerli.