41.
hayatinizda baska konulara bu kadar ehemmiyet gosterseniz eminim cok baska yerlerde olurdunuz.
devamını gör...
42.
tam şu sıralar sekizinci senesini devirdiğim bir enteresan mevzu.
ilk başladığımda anatomi dersinden kaçmak için kendime uğraş aradığımı hatırlıyorum. ilk mahlasım da anatomik bir yapının ismiydi elbette.
zor günlerime denk geldi biraz. en depresif zamanımda da, en kaybolmuş hissettiğimde de, tartışasım geldiğinde, anlatasım geldiğinde, öfkelendiğimde bana bunları zihnimde biriktirmeme şansı verdi. var olduğumu gösterdi, gerçek hayatta asla karşılaşmayacağım tipteki insanlarla mahalle kültüründen hallice bir ortak paydada birleştirerek güldürdü, yeri geldi eğlendirdi. pişman da etti, bağımlılık da yaptı.
kendim gibi olduğumu, tanıyanın böyle sevdiğini ve desteklediğini bildiğim bir ortam sundu bana. hiçbir zaman ederinden çok ciddiye almamama rağmen sahip çıkmak için kendimi öne atılmam gerektiğini de hissettirdi. sonlara doğru geldiğimi hissediyorum, biraz daha rastgele artık.
hoştur ya kısacası, çok da şey yapmamak lazım. eyt’si olsa neyse.
ilk başladığımda anatomi dersinden kaçmak için kendime uğraş aradığımı hatırlıyorum. ilk mahlasım da anatomik bir yapının ismiydi elbette.
zor günlerime denk geldi biraz. en depresif zamanımda da, en kaybolmuş hissettiğimde de, tartışasım geldiğinde, anlatasım geldiğinde, öfkelendiğimde bana bunları zihnimde biriktirmeme şansı verdi. var olduğumu gösterdi, gerçek hayatta asla karşılaşmayacağım tipteki insanlarla mahalle kültüründen hallice bir ortak paydada birleştirerek güldürdü, yeri geldi eğlendirdi. pişman da etti, bağımlılık da yaptı.
kendim gibi olduğumu, tanıyanın böyle sevdiğini ve desteklediğini bildiğim bir ortam sundu bana. hiçbir zaman ederinden çok ciddiye almamama rağmen sahip çıkmak için kendimi öne atılmam gerektiğini de hissettirdi. sonlara doğru geldiğimi hissediyorum, biraz daha rastgele artık.
hoştur ya kısacası, çok da şey yapmamak lazım. eyt’si olsa neyse.
devamını gör...
43.
bu birazcık yazardan ziyade yazan olmak. mütemadiyen işaret ve baş parmağınızı aşındırmak. ekran üzerinden okşan ki ben de okşayayım mantığı. aykırı çıkışlara da pek itibar yok sanki. bu diyarlarda öteki sevilmez; sanal da olsa hiç fark etmez. sağlam olan kalem ne, geçerli dil hangisi? kimileri için okunmak değil ki mesele, yazdıklarında engin bir okyanus aransın. belki dipsiz bir kuyusun ve kuyuya taş atanlar burada pek çağırılmaz. mümkünse kuyunun içine sen düş, çıkan gürültü ile ortam bir güzel şenlensin. kırk altı cümle ipe dizsen de 46 saniyeden fazla tahammül edilmez; bekle ki cümlesinin eleğinden geçesin. yine de yazıp dökülmek pek bir güzel hissiyat, kolay gelsin.
devamını gör...
44.
ekşi sözlükten sonra burası butik geldi ama burada da bir durgunluk var arkadaş.
bazen yazasım dahi gelmiyor. ben böyle değildim.
bazen yazasım dahi gelmiyor. ben böyle değildim.
devamını gör...
45.
yeni mesleğimiz sözlük yazarlığı. güzel keyifli bence
devamını gör...
46.
herkesin kendini yazar sandığı yerdir. kimileri yazar gibi yazar,kimileri üste bulunan yazara laf yetiştirir, kimiside evde arkadaşı ile konuşur gibi yazar.
devamını gör...
47.
kimsenin yazarlığını beğenmeyenin en azından formata uygun olarak yapması gereken icraattır.
devamını gör...
48.
hesap sahipligidir o. yazar olsan, iki cumlende 3 hata yapmazsin.
cehaletle ovunmek de ayri bir mallik. yine de her boka tuz ekmeye kosuyor, inanilmaz. her baslikta var anasini satayim.
cehaletle ovunmek de ayri bir mallik. yine de her boka tuz ekmeye kosuyor, inanilmaz. her baslikta var anasini satayim.
devamını gör...
49.
eski tadını vermiyor.
gırgırlı şamatalı günleri istiyor insan.
yarı anket yarı kızıştırıcı başlıklarla birbirinin damarına basmaya veya yürümek için mesaj atmaya bahane arayan yazarlar doluşunca tadı kaçıyor.
gırgırlı şamatalı günleri istiyor insan.
yarı anket yarı kızıştırıcı başlıklarla birbirinin damarına basmaya veya yürümek için mesaj atmaya bahane arayan yazarlar doluşunca tadı kaçıyor.
devamını gör...
50.
boş beleş iş. kendimizi oyalıyoruz işte.
devamını gör...
51.
hiçbir getirisi kalmadı. eskiden çok iyi yazarlar vardı. onlarin yazdıklarını okuyup ufkum genişlerdi. şimdi ne öyle yazar kaldı ne de bende genişleyecek bir ufuk. memeleket tat vermiyorki sözlük yazarlığı versin.
devamını gör...
52.
kopyala yapıştır hikayelerle, türkçe klavye kullanmayanların başı sonu olmayan cümleleriyle olmayacak iştir. gülüyoruz, eğleniyoruz diye birçoğumuz eskisi kadar ciddi şeyler yazmıyor ama ben sözlük geyiklerini seviyorum. bakınız yolu ile yapılan espriler, hiç ummadığım şekilde güldüğüm insanlar oldu.
bu sözlükte de kopyala yapıştır yapmadan bilgi içerikleri olan sağlam yazarlar, başarılı ve başarısız troller var. kendi adıma konuşmak gerekirse yedeklediğim, kapanan sözlüklerden kalma birçok saçma sapan, biraz sağlam bilgi içeren, biraz içimi döktüğüm kocaman bir arşivim var. demem o ki bazılarımız eskisi gibi şevkle yazmasa da sıcak mahalle havasını seviyoruz ve çalakalem yazdıklarımız bile bazı insanları donlarında sallar. bir de konumuzdan alakasız ama duygusal zeka sen ne güzel bir şeysin ya *
bu sözlükte de kopyala yapıştır yapmadan bilgi içerikleri olan sağlam yazarlar, başarılı ve başarısız troller var. kendi adıma konuşmak gerekirse yedeklediğim, kapanan sözlüklerden kalma birçok saçma sapan, biraz sağlam bilgi içeren, biraz içimi döktüğüm kocaman bir arşivim var. demem o ki bazılarımız eskisi gibi şevkle yazmasa da sıcak mahalle havasını seviyoruz ve çalakalem yazdıklarımız bile bazı insanları donlarında sallar. bir de konumuzdan alakasız ama duygusal zeka sen ne güzel bir şeysin ya *
devamını gör...
53.
eskisiyim ama eski değilimdir belli etmem pek
devamını gör...
54.
(bkz: allah'ını seven bazılarınızın üzerine format atsın)
biz bunları zamanında hep yazdık. gözüm bu jargona sahip yazarlar arıyor ama bulamıyorum.
biz bunları zamanında hep yazdık. gözüm bu jargona sahip yazarlar arıyor ama bulamıyorum.
devamını gör...
55.
can sıkıntısından darladığım sitede bana verilen vasıfsız tanım
devamını gör...
56.
kariyer zirvem :(
devamını gör...
57.
sözlük kaidelerine uyup tanım içini doldurup biraz da özgünlük ile tadından yenmez şey. mesela burada bir tanım yaptım tanımda ne var
1- öğreticilik! ne diyorum? kaideye uyalım. kaide ne? işte 4. duvarı kırmamak mesela yani ben tutup "sözlük yazarlığı" başlığına "şu an tanım girdiğim başlık" dersem bundan herkese ne olması gibi bir durum husule gelir.
2-içini doldurmak yani yazdığınız tanım her ne ise içini biraz doldurmak gerekiyor içi boş olduğu zaman aşırı derecede şahsi olduğu zaman yazarlık olmuyor. 12 ekim 1993'te karnımın acıkması başlığı mesela ardından 15 kasım karnımın doyması ile karşılık bulabilir sözlük böyle başlıklardan geçilmez olursa okunmaz da olur. he bana ne diyebilirsiniz o da size kalmış saygı duymam.
3- özgünlük. yani tanımı yaparken bir usul üzre yaptım kelime seçimlerinden tutun cümle yapısına değinilen başka hususlara kadar taklit edilmesi güç bir yol izledim. etti mi kırh!
tavsiye: öğreniniz efenim zarar gelmez.
1- öğreticilik! ne diyorum? kaideye uyalım. kaide ne? işte 4. duvarı kırmamak mesela yani ben tutup "sözlük yazarlığı" başlığına "şu an tanım girdiğim başlık" dersem bundan herkese ne olması gibi bir durum husule gelir.
2-içini doldurmak yani yazdığınız tanım her ne ise içini biraz doldurmak gerekiyor içi boş olduğu zaman aşırı derecede şahsi olduğu zaman yazarlık olmuyor. 12 ekim 1993'te karnımın acıkması başlığı mesela ardından 15 kasım karnımın doyması ile karşılık bulabilir sözlük böyle başlıklardan geçilmez olursa okunmaz da olur. he bana ne diyebilirsiniz o da size kalmış saygı duymam.
3- özgünlük. yani tanımı yaparken bir usul üzre yaptım kelime seçimlerinden tutun cümle yapısına değinilen başka hususlara kadar taklit edilmesi güç bir yol izledim. etti mi kırh!
tavsiye: öğreniniz efenim zarar gelmez.
devamını gör...
58.
harika bi olay.
merhaba poğaçacı.
merhaba poğaçacı.
devamını gör...
59.
dün işe gelirken resmi giyinilmesi hakkında uzun bir konuşma dinledim. saç-sakal örnekleri, tişört giymenin yanlışlığı, spor ayakkabının renk paletinde gezmemesi gerektiği, sırt çantasının hele bir de tek kolla takılmasının kıyamet alameti olduğu.......
lisede siyah ayakkabı zorunluluğu vardı bizde. ne olursa olsun, ölüm-kalım olsun o siyah ayakkabılar giyilmeliydi. beyaz logoları da siyaha boyayın deniliyordu. yapmadık tabi ama söyleniyordu bir şeyler. mesela çok pahalı ayakkabı giyenlere kıyak da geçiliyordu, onları durdurmuyorlardı, zengin baba hayat kurtarıyordu.
neyse işte hep kurallar var.
e vikipedi var. bilmem kaç tane arama motoru var
yav yapay zeka var yapay zeka
işte her şey serbest olsa çok iyi olur çok da güzel iyi olur hem buralarda hem de her yerlerde
mesela bu tanımda bir tane bile tanım yok
modların yerinde olsam benim çoğu tanımı silerdim bu mantık ile
durun, şöyle bir tanım yapalım
t: sözlük yazarlığı kişinin kendisine yakışanı giymesi, sırat köprüsü kalınlığını belirlemesi ve boş yapabilmesi için bir fırsattır. ancak meslek değildir. birisi size ben sözlük yazarıyım diye büyüklenirse ona şefkat tokadı atıp kendisine gelmesini sağlayabilirsiniz-sırat köprüsü böyle böyle kalınlaşır.
lisede siyah ayakkabı zorunluluğu vardı bizde. ne olursa olsun, ölüm-kalım olsun o siyah ayakkabılar giyilmeliydi. beyaz logoları da siyaha boyayın deniliyordu. yapmadık tabi ama söyleniyordu bir şeyler. mesela çok pahalı ayakkabı giyenlere kıyak da geçiliyordu, onları durdurmuyorlardı, zengin baba hayat kurtarıyordu.
neyse işte hep kurallar var.
e vikipedi var. bilmem kaç tane arama motoru var
yav yapay zeka var yapay zeka
işte her şey serbest olsa çok iyi olur çok da güzel iyi olur hem buralarda hem de her yerlerde
mesela bu tanımda bir tane bile tanım yok
modların yerinde olsam benim çoğu tanımı silerdim bu mantık ile
durun, şöyle bir tanım yapalım
t: sözlük yazarlığı kişinin kendisine yakışanı giymesi, sırat köprüsü kalınlığını belirlemesi ve boş yapabilmesi için bir fırsattır. ancak meslek değildir. birisi size ben sözlük yazarıyım diye büyüklenirse ona şefkat tokadı atıp kendisine gelmesini sağlayabilirsiniz-sırat köprüsü böyle böyle kalınlaşır.
devamını gör...
60.
kitap yazarlığı kadar havalı olmasa da, zannımca kitap yazarlığından çok daha iyi olan yazarlık türü. istediğin her konuda, istediğin tarzda yazılar yazabiliyorsun. kısıtlama yok, ağır dil de kullanmak zorunda değilsin. sayfalarca da yazmak zorunda değilsin.
bana göre tek handikapı, birisine "yazarım ben" dediğinizde, direkt sizi kitap yazarı olarak zannetmesi. "sözlük yazarıyım ben" deyince, psikolojik ve statüsel olarak daha alt segmentte bir yazarlık statüsüne oturtturulmanız. o sebeple sözlüj yazarlığı, kitap yazarlığı kadar havalı değil diyorum. ama geri gelelim, otobüs lastiği miyiz biz de hava ile çalışalım? herkes kendi iradesiyle yazarlık yapıyor işte. her iki güruh da türkçe kullanıyor, imla kullanıyor, kendi yazarlık yeteneklerini kullarak yazı üretiyor...
kitap yazarlarından altta kalır ne yanımız var? ayrıca bu tarz mecralarda anlatılan bilgilerin, %20'si kadar dahi bir şeyler anlatabildiğini sanmıyorum kitap yazarlarının. sadece belli başlı dünyaca ünlü yazarlar var, onlar üzerinden dönüyor tüm değirmen. yine de kişisel tercih meselesi elbette.
bana göre tek handikapı, birisine "yazarım ben" dediğinizde, direkt sizi kitap yazarı olarak zannetmesi. "sözlük yazarıyım ben" deyince, psikolojik ve statüsel olarak daha alt segmentte bir yazarlık statüsüne oturtturulmanız. o sebeple sözlüj yazarlığı, kitap yazarlığı kadar havalı değil diyorum. ama geri gelelim, otobüs lastiği miyiz biz de hava ile çalışalım? herkes kendi iradesiyle yazarlık yapıyor işte. her iki güruh da türkçe kullanıyor, imla kullanıyor, kendi yazarlık yeteneklerini kullarak yazı üretiyor...
kitap yazarlarından altta kalır ne yanımız var? ayrıca bu tarz mecralarda anlatılan bilgilerin, %20'si kadar dahi bir şeyler anlatabildiğini sanmıyorum kitap yazarlarının. sadece belli başlı dünyaca ünlü yazarlar var, onlar üzerinden dönüyor tüm değirmen. yine de kişisel tercih meselesi elbette.
devamını gör...