141.
"bütün dostlarımı selamlarım! hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızılllığını görmek nasip olsun! ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
daha iyi bitebilecek bir intihar mektubu sanmıyorum ki ne yazılmış ne de yazılacak olsun. intihar mektubu bile edebi, muzip.
devamını gör...
142.
bu adamın romanlarını, öykülerini okumaya başladığımdan beri göz yaşı kuruluğum için damla kullanmıyorum.
devamını gör...
143.
ış kültür adamın uzun öykülerini tek kitap halinde basmak yerine sürümden kazanalım diyip her birini birer roman gibi bastığından beri millet kendinde gördüğü entelektüel eksikliği gidermenin yolunu buldu gibi. bir saatte okunur öyküleri şıp diye okuyup "kitap bitirdim vay be kitap okuyorum ben, iyi bir şey yapıyorum, aptal değilim" hissini tadiyor, kendini daha iyi hissediyor gençler. kitap okumanın erdemi olduğuna inanıldığı için de sağda solda zweig'in öykülerini en sevdikleri roman, agladiklari roman olarak anlatıyorlar. zweig'in suçu yok tabi bunda. fena yazar değil. feci bir burjuva ve tek yönlü bir yazar olsa da kalemi lezzetli bir yazar. özellikle dünün dünyası'nin sonunda hayata dair umutsuzluğu yürek burkan türden. belli ki sevgiyi bilen biriydi. diğer yandan bu durumda eline kitap değmeyen insanımızın kendini entelektüel gösterme çabası da anlaşılır. komik ama onlarda da suç yok. herkes kitap sevmek zorunda değil. kitap okumakta bir erdem yok. olsa bile okumamakta sorun yok. tek sorun agladiklari romanlarin roman değil uzun öykü olması. ış kültür'ün açgözlülüğü işte. 60 sayfa öyküyü tek başına basmanın başka açıklaması yok zira.
devamını gör...
144.
ben bir kadının yaşamından yirmidört saat isimli kitabını duyup bulamadığımda (inanmazsınız ama baskısını mı bulamamıştım neydi, belki de olduğum şehirde bulamamıştım) popi olmayan yazardır.

birkaç sene sonra üniversite yıllarımda okudum. bilinmeyen bir kadının mektubu'nu da okudum ve: emaaaan bu neymiş dedim. vallahi popi oldu diye değil*. popüler kültürün köpeğiyiz. içine doğduğun çağ kaderindir*.

sonrasında zweig oku, aooo zweig oku, aman da zweig oku diye dört bir yandan tavsiye yağmuruna tutulunca iyice nefret ettim. pes ettim mi? etmedim. satranç'ı okudum sevmedim. mecburiyet'i okudum burun kıvırdım. ancak korku... işte o sevilmeyecek bir kitap değil peşinen söyleyeyim.

bu sene bir daha denemek istedim amok koşucusu'nu okudum. tutku dolu obsesyonlar mı? sağlıksız ilişkiler mi? idealizm ve romantizm mi? bunları üzerime fırlatın işte! o gazla bilinmeyen bir kadının mektubu'nu yine okudum. bu sefer bayıldım! bakın yazarken yine gaza geldim, bir tane okuyuversem mi? versem. olur. çünkü neden olmasın?
devamını gör...
145.
benim için maalesef çokça bahsedildiği kadar iyi değildir. abartılıyor gibi gelir. bakın iyi değildir demiyorum, bahsedildiği kadar değildir diyorum.
kısa türün en iyilerinden olabilir ama maalesef romanı genel olarak ele aldığımızda üst sıralara oynayamayacaktır benim için.

ayrıca dikkatimi çekmiştir ki hiç kitap okumayan arkadaşlarım kitap okumaya başlayacağım diye kendisinden başlıyor çünkü kitapları kısa. güzel bir başlangıç bence ama bu kadar popüler olmasının en büyük sebebi bu diye düşünüyorum. kesinlikle abartılıyor.
devamını gör...
146.
çok güzel bir durum yazari, kitaplarinda öyle uzunnn olay örgüleri ve kurgular yok. kisa süreli durumlarin duygu geçişlerini ve yine ayni şekilde bu duygunun, bu hissiyatin okuyucuya yansimasi konusunda aşiri derecede başarili.


bilinmeyen bir kadinin mektubu
sevgin o kadar büyük ki, bunu anlamaycak birine, hiç kimseye, bunu anlatmaya çalişarak ziyan etmek istemiyorsun. sonuç ne olursa olsun çok aci şeyler yaşasanda.. elinde sadece sevginin büyüklüğü ve bunu gururla taşimiş olmanin verdiği bir mutluluk kaliyor. bir de acilarin, bunu saklamak için çektiğin ve birçok kişinin değer miydi diye basite indirgeyip asla anlamadiği acilar..


korku
bir şeyler saklamanin ve ortaya çikmasinin, insanin hayatini sonlandirmak istemesine neden olacak kadar büyük bir korku yaşamasinin nasil bir şey olduğu. bir insan korku duygusunu nasil bu kadar az cümle ile bu kadar hissettirebilir bilmiyorum.

devamını gör...
147.
çok karizmatik ismi olan yazar.
okunuşu "şitefan zıvayg" dır.
devamını gör...
148.
roman kahramanlarının karakter gelişimi genelde kendini bulmayla sonuçlanır. kahramanları genelde dertsiz, tasasız zengin burjuva sınıfı ya da aristokratlardır. toplumdan izole bir şekilde yaşarlar. günün birinde yaşadıkları tekdüze yaşam canlarına tak eder ya da anlık bir olay düşünce dünyalarının köklü bir değişime uğramasına neden olur. sonuç olarak büyük bir aydınlanma ve farkındalık kazanırlar. romanları büyük olasılıkla intiharla son bulur. stefan zweig'ın da intiharla kendi hayatına son vermesi bize hayata karşı ne kadar karamsar olduğunu gösterir. edebiyat dünyasını besleyen bu karamsarlık romanlarında çokça karşımıza çıkar.
devamını gör...
149.
karısı ile uyku ilacı alıp hayattan sessizce gitmiş; 1881/1942 yılları arasında yaşamış avusturyalı/ macaristanlı yazardır.
yazdıkları yakılarak imha edilmiştir aslında bu bile gerçeği yazdığını göstermektedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bütün dostlarımı selamlarım! hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.

bazı kitapları

olağanüstü bir gece
satranç
amok koşucusu
devamını gör...
150.
a101de 3-5 liraya kitapları satılan yazar.
devamını gör...
151.
bir şey olursa yaz demiştin . çok şey oldu yazamadım. bu söz aklıma gelir .
devamını gör...
152.
cagının cok ilerisinde dusundugune inandıgım deli-dahi:)

okudugum kitapları:

-satranc
-amok kosusu
-bir kadının hayatından 24 saat
-insanlıgın yıldızının yukseldigi anlar
-bilinmeyen bir kadının mektubu

hangi kitabın favorin deseler insanın secmekte zorlanacagı mukemmellikte bir yazar. her kitabı ayrı hazine.
ama platonik aska gonul vermis biri olarak kisisel sebeplerle "bilinmeyen bir kadının mektubu" nun yeri bir baska kalbimde. ikinci sıraya da "satranc" ı koyarım:)
devamını gör...
153.
“ne olduğun o kadar bağırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum.” diyen kişi.

silah çekip vursa daha az acıtır.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"stefan zweig" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim