41.
bence haklılık payı olan felsefe akımıdır. felsefeyi felsefe yapan bir çok olayında baş tacıdır sanırım.
devamını gör...
42.
kurucusu zenon'un atina agorasındaki stoada yürüyerek, volta atarak ders vermesinden bu ismi almış; bu yüzden voltacılık da diyebiliriz.
devamını gör...
43.
felsefe tarihinin en önemsiz ayrıntısıdır, yeni hiçbir şey göremezsiniz stoacılıkta. ve stoacılara dair hiçbir şey bilmezsiniz bir şey kaybetmezsiniz.
devamını gör...
44.
stoyacılık varken stoacılık da neymiş...
devamını gör...
45.
sağlığıma, keyfime, huzuruma duacıyım denilebilecek akım.
kısacası sağlığa duacılık
inanmak ya da inanmamak işte bütün mesele bu.
kısacası sağlığa duacılık
inanmak ya da inanmamak işte bütün mesele bu.
devamını gör...
46.
stoacılık, roma devleti'ndeki farklı toplulukları bir arada tutmak amacıyla ortaya çıkan düşünce akımıdır.
buraya ben de yardırmak isterdim, lakin madalyalı tanımlarımı vermiyorlar.*
buraya ben de yardırmak isterdim, lakin madalyalı tanımlarımı vermiyorlar.*
devamını gör...
47.
kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmak ve kontrol edemeyeceğimiz şeyleri kabullenmek üzerine kuruludur.
stoacılıkta korku bastırılmaz;
- korku kabullenilir
- azaltmak ve kaçınmak için üzerine çalışılır ve elden gelen yapılır
- sonuç değişmemişse bile bu bir son değildir, gelişme fırsatıdır.
stoikler arzuyu bastırmaz;
- arzu kabullenilir ve sonuna dek çaba harcanır
- bu arzu kendi değerleri ile uyumlu mu o değerlendirilir
- arzu elde edilememişse bu zaten onların kontrolünde değildir. zira sonuna dek çaba harcanmışsa ve her şey kendi elindeyse zaten ona ulaşılır.
bi adım ötesinde marcus aurelius şunu söyler:
"kendi zihnin üzerinde kontrolün var, senin dışında gelişen olayların üzerinde değil."
stoacılıkta korku bastırılmaz;
- korku kabullenilir
- azaltmak ve kaçınmak için üzerine çalışılır ve elden gelen yapılır
- sonuç değişmemişse bile bu bir son değildir, gelişme fırsatıdır.
stoikler arzuyu bastırmaz;
- arzu kabullenilir ve sonuna dek çaba harcanır
- bu arzu kendi değerleri ile uyumlu mu o değerlendirilir
- arzu elde edilememişse bu zaten onların kontrolünde değildir. zira sonuna dek çaba harcanmışsa ve her şey kendi elindeyse zaten ona ulaşılır.
bi adım ötesinde marcus aurelius şunu söyler:
"kendi zihnin üzerinde kontrolün var, senin dışında gelişen olayların üzerinde değil."
devamını gör...
48.
birçok gemisi olan kıbrıslı zengin tüccar zenon'un gemileri büyük bir fırtınada batıp adam aniden yoksul kalınca "lan şimdi ben ne bok yiyecem" diye düşünürken bulduğu felsefik akım.
avrupa paganizmi ve asya - yerli amerika şamanizmi benzeri panteist sayılabilecek bir düşünce akımıdır. insanın ölümü kabullenememesi sonucunda ortaya çıkan dinlerin, cennet ve cehennem kavramlarının aksine yaşam ve ölümün doğal bir süreç olduğunu, hatta gerektiğinde ölümü kişinin kendisinin seçmesi gerektiğini savunur. doğanın mücadele edilmesi gereken değil, parçası olarak uyum sağlanması gereken ilahi bir düzen olduğunu kabul eder. kötü sonuçları dayanılmaz hale getirenin sonuçların kendisi değil, insanın beklentileri olduğunu iddia eder. mücadele edilmesi gereken şeylerle gücünün yettiğince sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini ama baş edilemiyorsa sonucun kabul edilip uyum sağlanması gerektiğini öğütler. insan kendisini en kötü sonuçlara hazırlarsa olaylar kötü sonuçlansa bile şaşırmaz, yıkılmaz der. dolayısıyla yukarıda belirtildiği gibi pasif bir iyimserliği değil, proaktif bir kötümserliği önerir.
eski bir hitit duası olduğu söylenen
tanrım, bana; değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ver
söylemi gayet stoacı bir duadır.
şuraya bir de stoacı karikatür bırakıp lafı bitirelim:
avrupa paganizmi ve asya - yerli amerika şamanizmi benzeri panteist sayılabilecek bir düşünce akımıdır. insanın ölümü kabullenememesi sonucunda ortaya çıkan dinlerin, cennet ve cehennem kavramlarının aksine yaşam ve ölümün doğal bir süreç olduğunu, hatta gerektiğinde ölümü kişinin kendisinin seçmesi gerektiğini savunur. doğanın mücadele edilmesi gereken değil, parçası olarak uyum sağlanması gereken ilahi bir düzen olduğunu kabul eder. kötü sonuçları dayanılmaz hale getirenin sonuçların kendisi değil, insanın beklentileri olduğunu iddia eder. mücadele edilmesi gereken şeylerle gücünün yettiğince sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini ama baş edilemiyorsa sonucun kabul edilip uyum sağlanması gerektiğini öğütler. insan kendisini en kötü sonuçlara hazırlarsa olaylar kötü sonuçlansa bile şaşırmaz, yıkılmaz der. dolayısıyla yukarıda belirtildiği gibi pasif bir iyimserliği değil, proaktif bir kötümserliği önerir.
eski bir hitit duası olduğu söylenen
tanrım, bana; değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ver
şuraya bir de stoacı karikatür bırakıp lafı bitirelim:

devamını gör...
49.
stoyacılıkla karıştırılmaması gereken bir akım
devamını gör...
50.
stoacılık, duyguları kontrol etmeyi, dış etkenlere karşı sakin kalmayı ve sadece elimizde olan şeylere odaklanmayı öğreten bir felsefi akımdır. mutluluğun dış dünyaya değil, kişinin iç dünyasına bağlı olduğunu savunur. stoacılara göre hayatın zorluklarına karşı sabır, erdem ve akıl yoluyla direnmek gerekir. en önemli temsilcileri seneca, epiktetos ve marcus aurelius’tur.
epiktetos:“başkalarının kontrol edemediğin şeyler hakkında ne düşündüğünü önemsediğin sürece özgür olamazsın.”
epiktetos:“başkalarının kontrol edemediğin şeyler hakkında ne düşündüğünü önemsediğin sürece özgür olamazsın.”
devamını gör...
51.
günümüzde stoacılık üzerinden ruhsal duygucu davranış terapisi geliştirilmiştir.analizlerde kullanımı çok etkilidir kanımca.
insanları rahatsız eden şeylerin kendileri değildir, o şeylere dair bakış açılarıdır.epiktetos
bu söze göre; aktive edici olay+inanç,düşünce=sonuç.birey bu basit kalıpla hayatında sıkıştığı durumlardaki düşünce kalıplarını bulup değiştirebilir, ruhsal konularda çözülme yaşayabilir.
insanları rahatsız eden şeylerin kendileri değildir, o şeylere dair bakış açılarıdır.epiktetos
bu söze göre; aktive edici olay+inanç,düşünce=sonuç.birey bu basit kalıpla hayatında sıkıştığı durumlardaki düşünce kalıplarını bulup değiştirebilir, ruhsal konularda çözülme yaşayabilir.
devamını gör...