sürekli birini düşünmek

düşündüren kişi sizi gülümsütüyorsa ne mutlu!

şu sıralar fazlaca yaptığımdır.

düşünülenler düşünenleri düşünmezler.

sonu genellikle 'düşün düşün, boktur işin' öngörüsüne uygun biter.

bu olay icin o kiside sizi dusunuyo derlerdi hep. bence yuzde yuz dogru. sizin surekli birini dusunmeniz belki de size o dusundugunuz kisinin telepati ya da rituel yoluyla ulasmaya calistigi anlamina gelir. bu da sizi dusundugu anlamina gelir. cunku dusunen insan boyle seylerle ugrasir. olaylarla kafada kurma seviyem biraz komik ama bence boyle* her birisini surekli dusundugumde aklima hep bu gelir. o yuzden dusunsemde umrumda olmaz. akli sira kendine yazdircak. cok dusunuyosa yazsin anasini satiyim. allah boyle dusunen ama dusuncesiz insanlari uzak etsin yeto bana. baska bisi istemem. ayrica boyle sagliksiz olaylarla da ugrasmayin. sallayin gitsin

iyi değildir.
ayrıca sürekli birini düşünmek için hiçbir şeyle meşgul olmamak gerekir.
ara ara düşünmek olabilir. sık sık olmasın yeter ki.

tamamlanmamışlık,
yarım/eksik kalmışlığın, ah keşkelerin, olurmu ki acabaların tezahürüdür.

kimi zaman bir şarkı, kimi zaman bir film, kimi zaman ansızın, hiç sebepsiz gelir oturur zihninin çeperine.
önce iliklerine kadar işleyen özlemini hissedersin, sonra kırgınlığı, kızgınlığın alevlenir okkalı bir küfür savurur ve keşke ile başlayan bir cümleyle kabullenirsin.

tamamlanan şeyleri değil, yarım kalmış bir konuşmayı, yarım kalmış bir anıyı, yarım kalmış bir ilişkiyi, bizi yarım bırakan kişiyi düşünürüz.

sürekli birini düşünmek, yarım kaldığı içindir bence.

tamamlanamamışlık duygusu, sürekli onu düşünmeye itiyor sanırım.

düşünüyorum öyleyse varım diyordu descartes. sürekli birini düşününce de sürekli bir kişide mi var oluyoruz sayın rene. cogito mono ergo sum gibi bir şeyler mi oluyor latincesi de. ya düşünülen kişinin bunlardan haberi var mı rene.

o kişinin akıldan hiç çıkmamasıdır.

son yıllarda en beceremediğim şeydir.

ucu bucağı olmayan eylem. düşün baba düşün. düşünmekle kalma üstüne bir de hayal kur.

neymiş sürekli onu düşünmemiz, aklımızdan çıkarmamamız enerjisel açıdan karşı tarafı besliyormuş. o yüzden düşünülen kişinin aklına gelmiyor, bizi merak etmemesini sağlıyormuşuz. nasıl düşünme gücüyse nasıl beyinse 2 kişinin yerine düşünüyormuşuz. 3-5 kişiye kadar yolu var bunun. koca köyün elektrik santrali benim beyin sanki. her taraf ışıl ışıl.

bazı enayilere göre de sürekli birini düşünmek, düşünülen kişinin de sizi düşündüğüne işaretmiş. ben böyle züğürt tesellisi görmedim. düşünceli biri olsun derken bunu kastetmiyorduk hiçbirimiz.

sevmeyi bırakılıp unutulan eski sevgilinin yıllar sonra çıkagelmesi gibi olay. bi düşünmeyi kesin bakalım neler oluyor? karşı taraf şok olsun bi beslenemesin. çok aç susuz bırakmayın ama aramızda kaçak elektrik kullananlar var.

devamlı şekilde birisini düşünmekte diyebiliriz. gereksiz bir eylemdir. yorar.

(bkz: tabii lan manyak mısın)

her şeyin onu hatırlatması dolayısıyla başıma gelendir

(bkz: aklından hiç çıkmamak)

güzel ve hoş düşünceler değilse aklınızda olan, geçmiş olsun. kötü düşünceler ileriye gider, kıyamet senaryoları gelir. öyle bir yere gelir ki mevzu, bir bakmışsınız ağlıyorsunuz.*

bu düşünce sistemi kahrolsun.

aklıma gelince aptal aptal sırıtmaktan,
herhangi bir davranışı, sözü aklıma geldikçe gülümsemekten,
onu düşünmekten,
olmayacağını bile bile düşünmekten,
kısaca bu duygu ve durumdan nefret ediyorum.

keşke böyle biri bizi düşününce ya da birini biz düşününce bildirim falan gitse. düşünmek ciddi manada eforlu bir iş yani. düşünüyon ama hep kendine. olmuyor beyle.

79. tanımın aynısını yazmak için geldiğim başlık