taşra üniversitesinde okumak

okuyan varsa alınmasın ama bence bu üniversitelerde okumak zaman kaybıdır.
belki türkiyede zaten üniversite yok diyeceksiniz ama ben de bulunduğumuz koşullara göre bir varsayım yapıyorum bir odtü'de okumak var bir de adını bilmediğimiz bir taşra üniversitesinde okumak var bence fark var. üniversite hayatımızı şekillendiren kurum olduğu için büyük bir üniversitede okumak gerekli. zaten kendinizi geliştirmeniz için üniversiteninde size sunacağı imkanlar çok önemli. o yüzden üniversite önemli değil önemli olan kendini geliştirmek lafına inanmıyorum zaten bu laf boğaziçi üniversitesi kazanamayıp marmara üniversitesi, ege üniversitesi, kocaeli üniversitesi vs. gibi üniversiteler okuyan insanlara denir bu hususta saydığım üniversiteleri kötülemek için söylemiyorum zaten çok büyük üniversiteler demek istediğim en iyilerin bir tık altı üniversiteler için kullanılır bu tabir oda kendini teselli etmek için.

taşra üniversitesinde okumak da adı bilinmeyen herhangi bir özel üniversitede okumak da sayın yazar arkadaşımız da dediği gibi tamamen zaman kaybıdır.

ben de üniversiteye hazırlanan bir öğrenci olduğum için az çok hakimim bu konulara.

bu sene mezun olarak gireceğim sınava. eğer isteseydim birçok özel üniversitede tam burslu olarak veya herhangi bir taşra devlet üniversitesinde okuyabilirdim ama maalesef ki üniversitelerin bir prestiji var.

atıyorum istanbul üniversitesi ile sıradan bir özel üniversitenin veya taşra üniversitesinin diplomasının prestiji aynı olmuyor.

bu sebeple eğer ki benim gibi üniversite sınavına hazırlanıyorsanız elinizden geleni ardınıza koymayın ve prestij sahibi bir üniversite kazanmaya çalışın.

taşra üniversitesinde okumak ya da herhangi bir özel üniversitede okumak ya da herhangi bir üniversitede okumak zaman kaybıdır meslek erbabı olmak ya da ticaret daha hallicedir.

bölüm önemli. bilgi seviyen önemli. üni'nin adı önemli değil

twitter'de şu an kendini kanıtlamaya çalışan bartın üniversitesi var. kusura bakma kardeşim ama sen liseyi yata yata bitirmişsin son senede hiç çalışmamışsın şimdi kalkıp kendi okulunu itü ile kıyaslıyon , tabi ki durumları olmayıp kendi şehrinde okumak zorunda kalanlar olabilir sözüm onları kapsamıyor zaten onlar bir şekilde başarılı olurlar ama geriye kalan yüzde 95 yakın kesim kusura bakmayın. adamlar o kadar çalışmış ve bunu istememelerini gayet doğal buluyorum ama bunu aşağılayıcı bir şekilde yapmaları yakışmadı zaten bunu yapan birkaç kişi bunun için hepsini suçlamak yanlış olur. benden size tavsiye bence üniversite okuyacaksınız en son seçeceğiniz üniversiteler
istanbul üniversitesi*
gazi üniversitesi
ankara üniversitesi*
gebze teknik üniversitesi*
ege üniversitesi*
yıldız teknik üniversitesi*
marmara üniversitesi*
dokuz eylül üniversi
çukurova üniversitesi
sakarya üniversitesi
akdeniz üniversitesi
anadolu üniversitesi
kocaeli üniversitesi
bursa uludağ üniversitesi
bunlar olmalıdır. bunları kendi içinde gruplarada ayırabiliriz çünkü hepsi aynı kalitede değil yani demek istediğimi anladınız işte bunlar biraz daha iyi.yanına selçuk ve erciyes bonus olabilir.

üst level üniversitelerden bahsetmiyorum bile onlara puan yetiyorsa buralara uğramayın zaten.

okuyana ne kazandırmış veya okuyan memnun ya da değil, ama şu bir gerçek ki, taşra üniversiteleri büyük ölçüde iktisadi işletme olarak görüldüler. turizm için bacasız sanayi benzetmesi yapılır. turizmden yoksun olan kentlerde de, üniversiteler aynı vazifeyi gördüler. bir anlamda bu da bir endüstri haline dönüşmüştür.

gençlik harcama merkezi. 4 sene evde dil çalışsan 4 dil bitirirsin o sürede.

taşra tanımı yapılmalı
ankara mı istanbul mu taşradır.

okudum demek için okuyacaksınız ya da ortalama yapıp iyi üniversitelere geçecekseniz tamam ama bir alanda iyi bir eğitim almak ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız hiç gerek yok.

bunu iyi bir üniversite ve iyi bir bölüm mezunu biri olarak söylüyorum. ortalamamı görseniz "sen nasıl mezun oldun?" dersiniz * ama türkiye'de başka bir üniversitenin aynı bölüm mezunlarını elli kere cebimden çıkarıyorum. aynı şehirde, aynı bölümde başka üniversitedeki son sınıf öğrencilerinin çok büyük bir kısmı benim birinci dönemimle aynı birikime sahip. bazen internette falan denk gelip şok geçiriyorum. okurken "millet ne kadar ders çalışıyor. her şeyi öğrenmişler" derdim, mezun oldum "yok artık, e bunu da bil bir zahmet. nasıl bilmezsin?" diyorum.

o yüzden iyi üniversite candır. bir yandan bölümü okurken bela da okursunuz ama mezun olunca "millet ne aptal" dersiniz.

şahsi fikrim değil ama kendisi de mühendis olan rahmetli babam özellikle yurtdışı şantiyelerine mühendis alacağı zaman özellikle taşrada okumuş cevval tipleri tercih ederdi. nedenini sorduğumuzda ise 40 senedir mühendisim şantiye işlerinde adam akıllı çalışan “prestijli okul” mezunu mühendis görmedim, çoğu her şeyi biliyorum zanneden çaylaklar, işin işte öğrenildiğinden bihaberler ve hedefleri yüksek olduğu için yaptıkları işi geçici bir basamak olarak görüp kendilerini işe vermiyorlar ama “taşra üniversitesi” mezunu çocuk okulunun getirdiği dezavantajı ortadan kaldırmak için varını yoğunu işe veriyor, her şeyi biliyorum düşüncesinde olmadığı için de çok çabuk kendini geliştiriyor, derdi. onlarca mühendis tanıyorum babamın yanında birkaç projede çalıştıktan sonra ciddi anlamda prestijli firmalara transfer olan tamamı da “taşra üniversitesi” mezunuydu. ve tamamına yakını aradan on yıllar geçmesine rağmen vefa duygusuyla , yurtdışından, başka şehirlerden gelip babamın cenazesine katılmıştı.

ama bence de taşra üniversitesinde okumak belli başlı bölümler hariç zaman kaybıdır.

tc sınırları içinde okumanın bir getirisi yok beyler doktor fln değilseniz susun konuşmayın. misal ankara mülkiye bitir koca bir yar kayası geçer eline dayın yoksa.

üniversite hayatını sadece akademik açıdan değerlendirmemek gerekir.
kafeler, lokantalar, kulüpler vs anlamında söylemiyorum elbette, müzeler, konserler, söyleşiler, workshoplar vs gibi kişisel anlamda gelişmeye imkan tanıyan yerlerin bulunması üniversite öğrencisinin hayatında bazı farkındalıklar yaratacaktır.
bunları büyük şehirlerde ya da köklü üniversitelerde bulmak daha mümkün.
mesleki anlamda çok büyük eksiklikler yaşanmayabilir ancak üniversite ya da kampüs hayatı anlamında taşradakiler daha geride kalır.
ille de bir meslek seçiliyorsa tercihlerde şehir geri plana atılabilir.
meslekten ziyade bir disipline yakınlık duyuluyorsa üniversite ve şehir daha öncelikli olarak değerlendirilmelidir.
mesela, kesinlikle diş hekimi olmak istiyorsanız, şehrin önemi çok fazla değil ancak ekonomi okuyorsanız sehir de üniversite de çok önem taşır.

evet bazı gerçekleri vardır tabii ki. tıpta puanımın yettiği en iyi fakülte olduğu için trakya üniversitesine geldim başka bir bölüm okumaya asla gelmezdim. kaldı ki 3 yıl yıldız teknikte okuduktan sonra buraya geldiğimde tıp bile cazibesini yitirmişti. küçük şehirlerin küçük insanlarıyla uğraşmak bile bir yerde illallah ettirir insana.

devletin gençlere attığı en büyük kazıktır. üniversite ismiyle açılan yerlerin çoğu bu çocukları çomar esnaf ve ev sahiperine sömürtüp ekonomi yaratmak üzerine kurulu betonarmelerdir. çoğu kadın öğrenci o taşranın manyaklarının tacizi altındadır. sonrasında alanlarında iş bulabilenler bir de gelsinler beni bulsunlar. (dayısı olanlar hariç)