üniversiteye başlayacaklara tavsiyeler

güvenmeyin. artık büyüdük, herkesin bir çıkarı, beyninde gezdirdiği sinsi düşünceler var. ne dediklerine inanın ne de güvenip sırrınızı falan anlatın.

sosyalleşme adına paso kulublere üye olun.
yanınıza sağlam bir arkadaş alın 2 kişi takılın yeterlidir .
101 ve kağıt oyunlarını öğrenin , diksiyonunuzu geliştirin o sizin farkedilmenizi sağlayacaktir.

ilk gün yanlış dolmuşa binmeyin. bi de çoğu kişi çıkar amaçlı yaklaşıyor ve bunu sonradan göre göre anlıyor insan. dikkat etmek lazım. ya da etmeyin ya. nasılsa böyle öğrenmeyecek miyiz hayatı? yanlış dolmuşa binmeyin yeter.

pederiniz kıbrıs'a özel üniversiteye gönderdiyse kafanıza göre takılın. girne yolu üzerinde güzel hatunların olduğu striptiz night clublar var onlara gidin. diğerleri tırt. haaa yok türkiye'de devlet üniversitesi ise 101 okeyi eşsiz oynarken bile gizliden eşleşenler olabilir dikkat edin *

öncesinde meditasyona başlayın ihityacınız olucak.

sınıf arkadaşlarınızla olsun, yurtta kalacaklar için yurt arkadaşlarınızla olsun çağırdıkları yerlere gidin, sohbet edin, uzakta durmayın. onlarla olan etkinliklerden kaçınırsanız arkadaş bulamazsınız ama hemen çok samimi olmaya çalışmayın, biraz ortalığı gözlemleyin, kafanıza uyacak birilerini gözünüze kestirmeye çalışın. her konuştuğunuzla her bir yerde bir çay içtiğinizle uzun vadede arkadaş olmuyorsunuz ama bunlar deneyimdir bir daha bu kadar insanla tanışma şansınız olan bir yerde bulunmayacaksınız bu nedenle tadını çıkarın. her şey zamanla rayına oturur merak etmeyin.

vallaha bok gibi devre geldiniz ben de üniversite okuyan biri olarak söylemeliyim ki lisede daha fazla sosyal etkinlikte bulunuyordum. ekonomik olarak rezil bir dönemdeyiz arkadaşınla 2 bira icsen minimum 200 liralık oluyosun ah ah.

başlamayın.

hedefleriniz olsun ve bokunu çıkarmayın.

dersleri ihmal etmeyin. arkadaş çevreniz kaliteli olsun ve eğlencenin bokunu çıkarmayan kişilerden oluşsun. gittiğiniz camia ülkede her ne kadar önemi kalmasa da bilim kenti. akademik olarak kendinizi doldurun ve o koca merkez kütüphanesini iyi değerlendirin. karı kız ya da erkek peşinde zevkli hayalleri abartmayın. alanınız dışında da kendinizi geliştirin. mesela psikoloji ekonomi tarih felsefe.. orada envai çeşit kitap var. bir dünya yatıyor o kütüphanede. saçma sapan mekanlarda harcama yapacağinıza kitap rafların arasında dolaşın. bir de hobi amaçlı temel yazılım öğrenin. 4 5 senelik gençliğinizi en güzel zamanları eşeğin bile bağlasan mezun olabileceği yerde boş geçirmeyin. okuyun. meraklı olun. kütüphanede dokunmadığınız kitap kalmasın.

unutmayın her şeyden az bir şeyden tam bilginiz olsun. o da mesleğiniz.

epsilon.

dip note: en büyük hazlardan biri anlamanın verdiği hazdır.

- her hafta 2 gün çalışma günü belirleyin. bu günler 2 saat dersin başına oturun. ipin ucu farketmeden kaçar, baştan çalışma arkadaşı bulun. finallerde millet rahatlığınıza delirecek.

- dandik adamları size "reis" çekiyorlar diye çevrenize toplamayın. arkadaşınız sizi ileri götürsün.

- ev arkadaşınızı seçemeyebilirsiniz ama samimiyet derecenizi seçebilirsiniz. karakteri bozuklarla, tembellerle, geleceğini harcayanlarla sırf çok görüyorsunuz diye kanka olmanıza gerek yok.

- gönül işleri iyidir ama yanlış insana takılıp ömür yakan var. sorun aramayın, olan sorunu da ağzımızın tadı kaçmasın diye görmezden gelmeyin.

- forsu olan hocalarla aranızı iyi tutun. yalakalık değil, soru sorun, ders ötesinde alanla ilgili konu götürün.

- başta kimse ortalamayı önemsemez. 3. sınıfta yüksek lisans vs. aklına girer, tutuşur.

- üniversite kulüplerine girin. dağcılık, kuş gözlem, otculuk, roman, iş dünyası, kağıt uçak... para, zaman, ilgi neye izin veriyorsa. hayatınızda bir daha asla böyle hobiden hobiye atlama şansınız olmayacak. olmadı kulüp kurun.

- seks, sarhoşluk, kavga... artık herkesin elinde instagram var. ileride başınıza bela olacak manzara vermeyin.

- politikayı kaynak kitalardan öğenin. sizi kullanacak, ateşe atacak sağ- sol- din gruplara meze olmayın. canhıraş tartışmalara girmeyin, kodamanlar ekmek yiyecek diye arkadaşlık bozmayın.

en büyük potansiyele sahip yıllarınıza başlıyorsunuz. t.v., oyun karşısında harcamayın. hakkını verin.

3 üstü ortalama yapın yeter. gerisini s. edin. yüksek lisans için azıcık bir birikiminiz olsun. iş bulurken işinize yarayacak. ales ve yds’ye çalışın. çok kişiyle takılmayın az ve öz olsun çevreniz.

insanları ilk hafta hatta iki hafta bile olur gözlemleyin.
arkadaş olmak için acele etmeyin.
herkese hemen güvenmeyin.
ilk iki yıl hep menfaat uğruna canım cicim.
son yıl dördüncü sınıf herkesin maskesi düşüyor.
ders notu paylaşımı olmuyor genelde
siz notları takip edin .

arkadaşlar bence başlamadan bırakın ama illa ben okuyacağım diye tutturduysanız;

-benlik duygunuzun bilincinde olun kimseye hemen kitap gibi açılmayın herkes her şeyinizi bilmek zorunda değil.
-kalabalık gruplu arkadaşlıklar ilginizi çekebilir hoşunuza gidebilir belki ama o gruplar dışarıdan görüldüğü gibi değiller.
-devam zorunluluğunuz varsa derslere girin gezip tozmayı abartmayın. öğrenciliğin getirdiği sorumlulukları ciddiye alın sonra pişman olmayın.
-hocanın kim olduğunu egosunun tavırlarını falan bosverin aldırmayın yalnızca onlardan dersler ve bölüm hakkında işinizi yarayacak şeyler kapmaya çalışın çünkü elden başka ne gelir.
-ne de olsa özgürüm artık diyerek kendi ilkelerinizi aşmaya yeltenmeden önce kırk kere düşünün sonra bataklığa saplanmayın. toparlaması zor oluyor.

18 yaşında bir bölüme başlamak deli saçmalığı ama madem bir öğrenime başlıyorsunuz bunu hakkıyla tamamlayın.

-bir kere hayatı ucundan bile olsa ciddiye alın. zaman en kıymetli şey. mutlu olmadığınız bir yerde kimse sizi tutmasın.
-okulun etinden sütünden sonuna kadar faydalanın. işinize yaracak ikinci bir dili iyi şekilde öğrenin.
-birinci sınıf bile olsanız staj kovalayın. iş ortamı görmek insanı motive eder.
-akademik başarınıza önem verin. ucu kaçınca toparlaması çok zor.
-motivasyon düşüren ebeveyn dahil her insana "he" deyip geçin.
ve en önemlisi çevrenizde kimseyi küçük görmeyin...muhtemelen gördükleriniz sizi 4-5 senenin sonunda fena sollayacak.

eğlence vs yazmıyorum bile. o yaşın zaptiriklik seviyesiyle zaten her ortamda akacaksınız. düzgün yerlerde akınız.

yaşadığınız şehrin dışında bir üniversiteye gidiyorsanız çok ama çok dikkatli olmalısınız. herhangi bir partilerde açık içecek tüketmemelisiniz. ne içiyorsanız kapalı olmasına dikkat edin. ilk sene hiç kimseye güvenmeyin. çok iyi anlaştığınız arkadaşlarınıza hiç ama hiç güvenmeyin!.. çünkü ilerleyen zamanlarda göreceksiniz ki aslında çok iyi anlaştığınız insanlar sizin tam zıttınız, anlaşamadığınız insanlar da sizin tam eşitiniz olan insanlardır. bu yüzden de dedikodudan uzak durun. sadece derslerinize odaklanın, başka bir şey yapmayın. hovardalık ve çapkınlık meselelerinden de uzak durmanızı tavsiye ederim...

okul aileden uzak bir yerdeyse birey olma yönünde daha çok katkı sağlayacaktır. öncelikle gözlem yaparak biraz zaman geçirin. hemen herkesle takılmaya kalkmayın. gelir-gider hesabı mutlaka yapın.

karakter edinmeye çalışmayın
serbest olun o sizi bulucak.

gidin meslek öğrenin. bu ülkenin bu çağında üniversite okunmaz, okumayın.

1940-1980 arasına denk gelseydiniz belki derdim ama bu dönemde bu ülkede üniversite okunmaz.

meslek öğrenin, meslek!

kafanıza göre takılın. sevin ,sevilin, eğlenin, eğlendirin, kırın,dökün doyasıya yaşayın.kimseyi umursamayın.

yapmamanız gereken tek bir şey var, o da aşık olmak. onun dışında ne yapıyorsanız yapın.