ölüyorlar, merak etmeyin.
devamını gör...
kedim bakıyor..
devamını gör...
bundan yaklaşık 6 yıl önce van'da denize(denizden farkı yok) gittik arkadaşlarla.
eylül ayı olduğu için hatta sonları olduğu için ben pek sallamadım güneşi. neyse güldük eğlendik felan akşam dağıldık.
yemek yemek için dışarı çıktım bir kafeye oturdum ama halsizim ve gittikçe düşüyor enerjim. korona zamanı yasaklar yeni yeni kalkıyor böyle ama hala maskeliyiz ve paranoyak durumdayız. hastane acil servisleri perişan. sağlam giren hasta olup çıkıyor. yemek geldi ama ben gözümü açamıyorum. elimi yüzüme sürdüm ateşim var ve çok yüksek. digital derece istedim getirdi çalışan. ölçtük 41. 5 çıktı. ben gözümü açamıyorum. ateşimi öyle görünce psikolojim de bozuldu. abi korona mı oldun yoksa dedi çocuk uzaklaştı benden bu sefer moralimde bozuldu. yok abim dedim(tanıdıktı) kalktım gittim eve.
evdeki dereceyi aldım o da 42.5 gösterdi ama bilincim kapanmak üzere, gittikçe düşüyorum. hastaneye gitmeye korkuyorum acil servisler perişan. daha 2 3 gün önce gitmiştik ordan biliyorum. bu ateşe rağmen birde tir tir titriyorum böyle donuyorum sözlük. yahu böyle bir acı yok. üşümekten canım yanıyor, vücuduma hakim olamıyorum o şekilde bir titreme. bir yere otursam yığılıp kalıcam. tatar ramazan gibi volta atıyorum evin içinde deli gibi.
hemen google ı açtım ve belirtileri yazdım. şüphelendiğim gibi güneş çarpması olduğunu gördüm.
artık düştüm düşeceğim bilincim kapanmak üzere. okumaya çalışıyorum ve şunu okudum sözlük.
"..... gibi gerekli işlemler yapıldıktan sonra hasta yatırılmalı, ateşi düşene kadar uyumasına izin verilmemelidir. boyun kısmına soğuk tatbik edilmeli bilincin kapanmasına karşı dikkatli olunmalıdır. aksi takdirde bu durum beyin ve kalp fonksiyonlarında ciddi hasara ve inmeye sebep olabilir"
gibisinden birşey yazıyordu.
daha yeni gittiğim bir şehir kimsenin telefonu yok. iş yerinden 2 3 çocuk abi hadi denize gidelim demişler gitmişiz. 1 kişi var telefonumun olduğu. onu aradım hemen allahım telefonu kapalı. ya hu ölüyorum üzüntüden ve korkudan kimse yok yanımda.
yeniden okudum yapılacakları güçlükle. derhal kendimi duşa attım ateşimin düşmesi için. soğuk su zaten üşüdüğüm için daha bir kesti beni. kurşun yemiş gibiyim sözlük canım yanıyor. biraz durabildim orada. hastanın ateşi derhal düşürülmelidir diye yazıyordu. panik halim hala devam ederken koştum mutfağa. buzdolabın da 2 tane buzluk buldum. akabinde su şişesi, konserve kavanozlar, salça kavanozu gibi dolapta ağzı kapalı olan herşeyi aldım.
kendimi yatağa attım çünkü düşmek üzereyim, bacaklarım titriyor. çok kötüyüm ya ve çok kötü hissediyorum. diyorum ki kendi kendime uyursam ne olacak!
onları okudum ve korktum ya hani daha bir endişelenmeye başladım. kapıyı açtım komşuların ziline bastım. lan onlarda evde yok. böyle bir şanssızlık yok. alt kata ineyim dedim adım atamıyorum ki. midem de bulanmaya başladı. kusmak üzereyim.
ne güzel lan ölmek için herşey hazır dedim kendi kendime. böyle mi oluyor yani gibisinden aptalca şeyler de geçiyor kafamdan.
uzandım yatağıma. dolaptan aldığım herşeyi doldurdum sağıma soluma. küçük şişeyi de ensemin altına koydum. olabilecek en rahatsız şekilde yatmak için sağıma soluma bana batacak, rahatsız edecek şeyler de yerleştirdim. bulabildiğim en gürültülü müziği alarm sesi yaptım. 3 dakikada bir çalacak şekilde 5 saatlik felan alarm kurup telefonu kendimden uzaklaştırdım. uyku halinde alarmı kapatmayayım diye.
gece saat 23 suları idi yattım gözlerimi tavana dikip.
sabah 6 gibi uyandım sözlük. ateşim düşmüş, üşümem gitmişti. biraz halsiz bir şekilde uyandım, doğruldum yataktan ve ağlamaya başladım. bağıra bağıra ağladım uzun bir süre.
yani diyeceğim, yalnızlık zor.
- yalnız kalmak çoksel yhaa insan kendini dinliyor şekerim...
kıvamında ki insanların dediği gibi birşey değil. peşpeşe gelişen ve size panik yaptıracak bir durumla karşılaştığınızda illa ki birilerinin oralarda olması gerekiyor. hastanın uyumasına izin verilmemelidir kısmında ki o izin vermemesi gereken kişinin olmayışı beni kahretmişti. ertesi gün birkaç kişinin telefonunu aldım felan ama mesele o değil tabii ki. bu da hiç unutmadığım kötü bir anımdır.
bu arada kurduğum alarmların hiçbirini duymadım*

t: hiç kimse.
devamını gör...
bakacak kimseleri olmadığını bildiklerinden hasta olmamaya çalışırlar.
eğer ki hasta oldular o zamanda koy tahtıravanına rahvan gitsin inceldiği yerden kopsun .
devamını gör...
siz sanıyor musunuz ki yalnız değilseniz de bir bakanınız olur. hastalık büyük oranla yalnızlıkla sınar. etrafınızda insan varsa ama bir çorba kaynatanınız yoksa, esas koyan budur. diğerinde sığınılacak bir yalnızlık vardır.
devamını gör...
yalnız insanlar hasta oluyor ama o kadar da olmuyor. çünkü olamıyor. kendini minik bir bebekmiş gibi şımartıyor. gerekirse ateşler içinde yanarken onların mutluluğundan ölüyo.. ay pardon bihter ziyagil araya girdi. alnına sirkeli bez koyuyor diyecektim. kendi kendisinin başına dikilip ilaçlarını içmeye zorluyor. odayı havalandırıyor sık sık. bitki çayını demliyor en nanelisinden. ertesi sabah uyanınca yalandan bir muziplikle "bugün daha iyisin he" diyor. demesin de ne yapsın? ay bu başlık beni çok üzdü.
devamını gör...
melaikeler.
devamını gör...
etrafta insan varken de insan yalnız olmaz mı? ya da hep kafamızın içinde yalnız değil miyiz zaten? önemeli olan şey birisinden beklemek değil kendimize yetebilmek. kendimize yetince böyle şeyler aramaya gerek duymayız.
devamını gör...
hastanelerde aylarca yatıp yanına hiç yakını uğramayan yaşlılar var.

genel cerrahi servisinde öyle bir teyze vardı. safra kesesinde ciddi bir problemi vardı, ameliyat olmuştu, en az bir aydır yatıyordu. asistan abilere ve hocaya oğlum diye hitap ediyordu. taburcu olup evindeki çiçeklerine bakmak istediğini, hepsinin kendisini beklediğini söylüyordu. komşularının iyiliğinden, kapısına gelen çocukların bolluğundan bahsediyordu.

kendi çocuklarını sorma gafletine düşmüştüm ben. gözleri dolu dolu hiçbiriyle görüşmediğini, kendisini hiç ziyaret etmediklerini söylemişti.

insanları yüksek bir bağlılıkla sevmiyorum diye geçiniyorum ancak her biriyle fazlaca empati yapıyorum istemsiz. o zaman böyle anlamamıştım bu durumu ancak şimdi bu yalnızlık hali gözümü korkutuyor gerçekten. bu böyle kalabalıklar içinde yalnızım edebiyatına benzemez, bu gerçek hayat bambaşka bir şey.

allah kimseyi kendinden başkasına muhtaç etmesin.
devamını gör...
kendi kendinin hem doktoru hem hemşiresi olursun.
devamını gör...
aynalar.
devamını gör...
kimse bakmıyor. kendi kendine iyileşiyorsun.
devamını gör...
aklıma gibi dizisindeki bir bölüm geldi.
"yılmaz bey banyo" :)
devamını gör...
kimsenin baktığı yok. ya sağ çıkıyoruz, ya da ölüyoruz.
devamını gör...
bir şekilde sürünüyor ya da çok ağır bir şekilde hasta olmaktan kaçınıyordur.
ölseler bir tek kendileri farkında olacak bu durumun.
komşu olan tek ve normal insana benzeyenler arada soruluyor, yemek/tatlı yollanıyor. güzel bir insansa bazen oturmaya/yemeğe davet ediliyor veya arada hem cinsinizse ona gidebiliyorsunuz. mesafeliyse sadece gönderme işlemi.
çünkü tek olmanın herkes zorluğunu bilir. özellikle bir de yaşlıysa.
orta yaşlı abla var mesela burada. bazen ekmek açmaya yardıma giderdik, bayram temizliği yapacaksa yine aynı şekilde. bir de boyu kısa çoğu zaman beni perdeleri için çağırırdı (eğer tanıdıkları ziyaret etmemişse ve yakınındaki komşulardan birini/çocuğunu görmemişse.)
bazen film gecesi yapardık, gök gürültüsunden korkuyor diye bazen onda yatardık ya da onu bize çağırırdık.
içinizdeki ölen iyilikle insanlığınız da öldü. yalnız olup böyle ilişkilere imreneceksiniz belki ama zor. insanlar birbirini sevip saygı duymak yerine korkuyor? keskin bir bozukluk var. ve daha insanlar sevdikleri için böyle iyimser değil. bir komşunun böyle içten, cömert, yardımsever bir şekilde davranması imkansız duruyordur. çünkü bu kadar yokluk içindesiniz. size üzülüyorum ve o bozukluk halkasında kalabalık olanlara da acıyorum.
devamını gör...
kimse bakmıyor. hasta olmamak, kaza geçirmemek için daha dikkatli yaşıyorsunuz. bu da ömrünüzü uzatıyor.

(bkz: yalnız yaşayan insanların uzun yaşaması)
devamını gör...
#533043

yine öyle.
devamını gör...
sorma kardeşim, sorma...
devamını gör...
valla bana allah bakıyor heralde. bu sene 3 kez influenza oldum hala domuz gibiyim çok şükür.

ana yok baba yok neticede…

ben kalp allah.
devamını gör...
soyadı baççeli ise sorun yaşamıyor. tamir edip yine alkışlatılıyor. keza yalnız olmadığı halde bakılamayan milyonlar var. hatta hastalığında terkedilen yalnız olmayanlar var.
konu biraz karışık gibi..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yalnız insanlar hasta olunca onlara kim bakıyor sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim