yaşam mı düşünceyi oluşturur düşünce mi yaşamı sorunsalı
başlık "bethharmon" tarafından 24.11.2020 01:15 tarihinde açılmıştır.
21.
insanin yasam icerisindeki evresine gore degisir bu durum.
ılk dusunce yapimizi olusturan etmen, yetistigimiz kultur ve aile ortamidir. cocukluktaki dogrularimiz/dusunce yapimiz bize yuklenenler neticesinde sekil alir. dolayisiyla ilk olarak dogdugumuz kulturun yapisinda yasamayi ogreniriz. buyudukce
bu degisir elbet. yas aldikca tecrubeler edinir, cevrimizi gozlemler, dogrularimizi sorgulariz. bunlar neticesinde de dusunce yapimiz degisebilir. dusunce yapimiz degistikce, yasam tarzimiz da degisir. yani ikisi de bir dongudur. kaotik bir dongu. birbirine etki eden bir dongu. siyah beyaz degil, homojenize edilmis gri bir dongu...
ılk dusunce yapimizi olusturan etmen, yetistigimiz kultur ve aile ortamidir. cocukluktaki dogrularimiz/dusunce yapimiz bize yuklenenler neticesinde sekil alir. dolayisiyla ilk olarak dogdugumuz kulturun yapisinda yasamayi ogreniriz. buyudukce
bu degisir elbet. yas aldikca tecrubeler edinir, cevrimizi gozlemler, dogrularimizi sorgulariz. bunlar neticesinde de dusunce yapimiz degisebilir. dusunce yapimiz degistikce, yasam tarzimiz da degisir. yani ikisi de bir dongudur. kaotik bir dongu. birbirine etki eden bir dongu. siyah beyaz degil, homojenize edilmis gri bir dongu...
devamını gör...
22.
düşünüyorum o halde varım.
-descartes-
-descartes-
devamını gör...
23.
yaşam düşünceyi oluşturur.
çünkü insanoğlu hayatta kalmak için yani yaşamak için düşünür.
düşünmek için yaşasanız bile aslında yaşamak için düşünüyorsunuzdur.
peşin edit: şahsi görüşümdür, efendi gibi tartışacaksanız gelin.
çünkü insanoğlu hayatta kalmak için yani yaşamak için düşünür.
düşünmek için yaşasanız bile aslında yaşamak için düşünüyorsunuzdur.
peşin edit: şahsi görüşümdür, efendi gibi tartışacaksanız gelin.
devamını gör...
24.
çok düşünmeyin kafayı yersiniz.*
devamını gör...
25.
sorunsalı hemen çözüyorum. bebekliğinize gidin. mümkün mertebe 2 yaşınızı düşünmeye çalışın. yapamadınız değil mi? çoğunlukla insanların hatırladığı ilk anıları 3lü yaşlarına tekabül ediyor bu da az çok kelimeleri kullanıp, eşyaları tanımlayıp, nesneler ve insanlar arasındaki ilişki bağlarını anlamaya çalışmamıza takabül ediyor. tabiki kapsamlı değil, öğreniyoruz. anılarımız aslında düşüncelerimizle bağdaşır. bu yüzden anılarda sebep/sonuç ilişkisi vardır. bu da demek oluyor ki yaşamdır düşünceyi oluşturan. birbirinden farklı 5 insan düşünün. yaşamları bambaşka olan. farklı ülkelerde oturan. bir de tam aksini, düşünceleri bir aynı yerde aynı apartmanda oturan 5 kişi düşünün? evet farklı noktalarda ayrışabileceklerdir lakin hepsinin gideceği nokta aynı olacaktır.
devamını gör...
26.
yaşam düşünceyi oluşturur sonuçta hayatta olmadan nasıl düşünecez.
devamını gör...
27.
düşünce tek başına sadece felsefeyi oluşturur, düşüncenin yanında düşünceyi fiiliyata dökme çabası varsa bilimi oluşturur.
yaşamı oluşturan şey milyonlarca yıl önce başlamış bir sırdır.
yaşamı oluşturan şey milyonlarca yıl önce başlamış bir sırdır.
devamını gör...
28.
yaşadığı halde düşünmeyen canlılar da vardır.
düşünce yaşamı oluşturuyorsa onlarınki yaşam değil nedir?*
düşünce yaşamı oluşturuyorsa onlarınki yaşam değil nedir?*
devamını gör...
29.
esas itibariyle var olmadığını düşündüğüm sorunsaldır. zira düşünmek için yaşamak şartken, yaşamak için böyle bir şart söz konusu değildir.
devamını gör...
30.
zihinsel engelli bireylerin yaşadığını göz önünde bulundurarak, hiçbir şey söylemiyorum.
yaşadığı halde düşünme yetisi olmayan insanlar bence bu başlığı çürütür.
yaşadığı halde düşünme yetisi olmayan insanlar bence bu başlığı çürütür.
devamını gör...
31.
" yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar. " ile aynı mantık aslında. ying- yang gibi , iyi ve kötü gibi iç içe yani düşünceler yaşamı, yaşam ise düşünceleri şekillendirir.
devamını gör...
32.
düşünerek yarattığınız yaşam , sanrılardan oluşur. -mış gibilerde saplanır kalırsınız gerçeklikten uzak.
yaşamın kendisi doğru koşullarda düşünceye temeldir.
yaşamın kendisi doğru koşullarda düşünceye temeldir.
devamını gör...
33.
bu devirde paran yoksa hiçbir şeyi şekillendiremiyorsun. durum vahim.
devamını gör...
34.
kesin cevap verilemez.
hayatımızın belli bir döneminde yaşadıklarımız düşüncemizi temelini oluşturur, asıl unsur yaşamdır fakat o dönem geçtikten sonra* düşüncelerimiz yaşamımıza etki etmeye başlar.
özetle şöyle diyebiliriz; çocukluk yaşantısı düşünceyi, yetişkinlik düşüncesi yaşantıyı etkiler.
hayatımızın belli bir döneminde yaşadıklarımız düşüncemizi temelini oluşturur, asıl unsur yaşamdır fakat o dönem geçtikten sonra* düşüncelerimiz yaşamımıza etki etmeye başlar.
özetle şöyle diyebiliriz; çocukluk yaşantısı düşünceyi, yetişkinlik düşüncesi yaşantıyı etkiler.
devamını gör...
35.
zihinsel engelli bireylerle çürütülebilecek sorunsaldır bana kalırsa.
devamını gör...
36.
yaşamayan biri nasıl düşünebilir ki?*
ama bu her yaşayanın da düşündüğü anlamına gelmez.
ama bu her yaşayanın da düşündüğü anlamına gelmez.
devamını gör...
37.
her ikisi de.
ilk başlarda yaşam düşünceyi sonralarda düşünce yaşamı. çünkü çocukken yaşadığın ve gördüğün kadarsın. bunlarla şekillenmene rağmen hayatının akışını sağlayamazsın. hayatta etkin rol alacak kadar büyüdüğünde düşüncelerinle yaşamını oluşturursun.
düşünceyle başlamak için biraz arka plan gerekiyor. direkt düşünceyi ele almak yanlış olur bu yüzden...
ilk başlarda yaşam düşünceyi sonralarda düşünce yaşamı. çünkü çocukken yaşadığın ve gördüğün kadarsın. bunlarla şekillenmene rağmen hayatının akışını sağlayamazsın. hayatta etkin rol alacak kadar büyüdüğünde düşüncelerinle yaşamını oluşturursun.
düşünceyle başlamak için biraz arka plan gerekiyor. direkt düşünceyi ele almak yanlış olur bu yüzden...
devamını gör...
38.
ooow felsefe ha alırım bi dal.
biraz felsefe okumuş biri çıkıp da "aslında olup biten her şey zihnimizdeki bi idedir " deyince "e iyi o zaman madem her şey zihinde bir ide, hadi atla arabanın önüne de gör ebenin idesini " diyen çok olur.
düz mantık bunu gerektirir belki ama felsefede hiçbir şey senden bağımsız değil. " şu ağaçla benim ne alakam var" dediğinde ağaca kafayı vurduğunda senden bağımsız mı değil mi anlarsın o zaman.
yani ben ve nesne arasındaki olayı açıklamak için üçüncü bir dünya şart. ben nesneyi ve ya dünyayı açıklarım ama bu " o şeyi şey yapan şeyin açıklaması mıdır" yani bu açıklamaya nesne ne diyor peki? nesne kendi hakikatini bize açıp ben aha buyum diyemeyeceğine göre burada zihin devreye giriyor. yani üçüncü bir şey.
ama zihin deveye girince de bu sefer "sana göre bana göre durumu " ortaya çıkıyor. ben o nesneyi açıklarken benim zihnim devreye giriyor ama başka biri de başka bir şekilde açıklıyor ve yine hakikat ortaya çıkmıyor.
bu durumları platon "idealar dünyası" kavramıyla aşmaya çalışmış ama olmamış. descartes özne ile aşmaya çalışmış, 20 yüzyıl da husserl fenomenoloji ile aşmaya çalışmış , günümüzde ise neuroscience, nörobilim gibi şeylerle aşılmaya çalışılıyor ama hala çözümü bulunmuş bir şey değil. yani aştığını söyleyenler var ama olay algıdan ibaret kalıyor her halukarda.
yani bir nesneyi önce duyu organlarımla duyumluyorum, sonra algılıyorum , algı zihinde oluşup onu harmanlıyor ve ama duygudan kurtarıp tamamen bir düşünce şekline getiremiyor. bu şekilde ki şeye düşünce adını veriyoruz ama ilk nerede oluşuyor. nörobilim buna ilk beynin bir katmanında oluşuyor ama o da daha üs bir katmana ulaştırıyor o dada üst bir katmana falan derken iş sonsuz sarmala kadar gidiyor.
velhasıl ; dış dünya bir rüya ve ya gerçeklik mi yoksa biz o dünyayı zihnimizde mi yarattık sorusu hala bir muamma.
biraz felsefe okumuş biri çıkıp da "aslında olup biten her şey zihnimizdeki bi idedir " deyince "e iyi o zaman madem her şey zihinde bir ide, hadi atla arabanın önüne de gör ebenin idesini " diyen çok olur.
düz mantık bunu gerektirir belki ama felsefede hiçbir şey senden bağımsız değil. " şu ağaçla benim ne alakam var" dediğinde ağaca kafayı vurduğunda senden bağımsız mı değil mi anlarsın o zaman.
yani ben ve nesne arasındaki olayı açıklamak için üçüncü bir dünya şart. ben nesneyi ve ya dünyayı açıklarım ama bu " o şeyi şey yapan şeyin açıklaması mıdır" yani bu açıklamaya nesne ne diyor peki? nesne kendi hakikatini bize açıp ben aha buyum diyemeyeceğine göre burada zihin devreye giriyor. yani üçüncü bir şey.
ama zihin deveye girince de bu sefer "sana göre bana göre durumu " ortaya çıkıyor. ben o nesneyi açıklarken benim zihnim devreye giriyor ama başka biri de başka bir şekilde açıklıyor ve yine hakikat ortaya çıkmıyor.
bu durumları platon "idealar dünyası" kavramıyla aşmaya çalışmış ama olmamış. descartes özne ile aşmaya çalışmış, 20 yüzyıl da husserl fenomenoloji ile aşmaya çalışmış , günümüzde ise neuroscience, nörobilim gibi şeylerle aşılmaya çalışılıyor ama hala çözümü bulunmuş bir şey değil. yani aştığını söyleyenler var ama olay algıdan ibaret kalıyor her halukarda.
yani bir nesneyi önce duyu organlarımla duyumluyorum, sonra algılıyorum , algı zihinde oluşup onu harmanlıyor ve ama duygudan kurtarıp tamamen bir düşünce şekline getiremiyor. bu şekilde ki şeye düşünce adını veriyoruz ama ilk nerede oluşuyor. nörobilim buna ilk beynin bir katmanında oluşuyor ama o da daha üs bir katmana ulaştırıyor o dada üst bir katmana falan derken iş sonsuz sarmala kadar gidiyor.
velhasıl ; dış dünya bir rüya ve ya gerçeklik mi yoksa biz o dünyayı zihnimizde mi yarattık sorusu hala bir muamma.
devamını gör...
39.
yaşam düşünceyi oluşturmuşsa yaşam var demektir ama düşünce yaşamı oluşturduysa yaşam sadece düşünce de var demektir bu da yaşam yok demek olabilir. tavuk yumurta meselesi bu üzerinde kafa yormak isteyen delirmeyi göze alarak düşünmeli. iki kelamınızı edip kaçın yoksa delirirsiniz.
devamını gör...
40.
felsefeciler dostunuz değildir.
devamını gör...