yaz aşkı

yaz yağmuru gibi sırılsıklam eder, geçer.

(bkz: sakin)'in (bkz: bir ses) isimli güzide eserinde şu şekilde anlatılan bonboş ve gereksiz ilişki durumu.
şarkı için bakınız;

yav yaz aşkı kış aşkı diye bir şey olabilir mi. bu yaz pompası işte birlikteligi seksi için uydurulmuş bir şey değil mi. dondurma reklamı işte. aşkın yazı kişi mı var. içi boş bir şey işte bu. yaz dizisi gibi hani az ünlüyle çekelim konu basit olsun özenmeyelim. ekranda yer doldursun. bu yaz aşkıda böyle demek ki . aşk mı bu şimdi. salak saçma şeyler .

bir kere yaşadım. lise 2'nin yaz tatiliydi. kısaydı ama ilk günden hızlı girdik, her dakika yan yana gezdik, çok da ileri gittik. hayatımın en güzel yazıydı.

resmen fırtına gibi geçti, sonra bir kere olsun konuşmadık. zaten almancıydı, döndü. biz de yazlığı öbür sene sattık. artık soyadını bile hatırlamıyorum. zorlasam yazlık arkadaşının arkadaşının arkadaşından bir şekilde ulaşırım ama saçmalık olur. muhtemelen kafamdaki büyüsü de bozulur. orada kalsın.

bir keresinde kullandım ama hiç beğenmedim. tanıştığım otelde bırakıp memlekete döndüm.

en sonuncusu felaketti... düşünsenize 1 gün önce yeyiş kokuş...ertesi gün....
kelenderis mersin...emredin komutanımmmmmmmmm

dur şuradan çelik çok güzelsin çok güzelim açayım da öyle yazayım.

ben size nasıl öpüldüğümü anlattım mı? yoo.

yaylada öpüldüm. bir kız tarafından. açıkcası hiç beklemiyordum. işte o, bir milat oldu, hep kıslar gelir sandım gerçi geldiler de, ya kardeşim sen de bir adım at demediler ki, pöf.

beni öpenin adı ezgi.

bizim yaylada, işte bir seki üstünde, komşumuzun torunu, ben de bir alt sekinin torunuyum, bu arada, çok güzel çocuğum, yani samki reklam yıldızıyım, kardeşim attık ya 45 tane fotoğraf,

bu beni oynarken moynarken öptü mü,

ben mi şaşır

ama ben küçüktüm o zilliden, aramızda 2-3 yaş var,

ay ben taçisoldum resmen,

sonra, yıllar boyu karşılaşmadık, bir defa karşılaştık, selamlaştık öyle,

sonra ben sandım ki, kızlar gelecek öpecek gidecek, ben de hımm diyip seçeceğim.
öyle değilmiş.

sonra işte leylâ filan geldi...

hiç öyle değilmiş...

ne leylâ'ya, ne başkalarına, kimseye inancım, aldanışım, hevesim, sevesim, hiçbir şeyim kalmadı...

oldu da bütünnnnn aile dip dibe olunca olamadı..

bakıştığımızla kaldık anasını satayım.
hee bir de annesi yalnız benim içmem gereken bir su getirdi pislik teyzem içirmedi bana onu. içseymişim ay büyülendim napiim der geçermişim.

azıcık asiydi de çocuk pek hoş karşılanacak bir damat adayı değil idi işte. geldi geçti neyse.

yaz aşkı ne yav.. ya aşktır ya değildir. aşkın serinleteni, sıcak tutanı mı var.. (der mişim..)