annemlere kızınca içine çay, şeker koyduğum bir bohça yapıp yan evdeki babannemin eltisi gile kaçmışım,o zamanlar 5 yaşında falanım,çocukluk işte.
devamını gör...
23 nisan şiirinin bi kısmını unutmustum o gün yerin dibine girmek istediğim gündü şimdi her 23 nisanda o an aklıma geliyo ve huzunleniyorum.güzel çocuklardır vesselam...
devamını gör...
platonik olduğum kişiyle alay eden kızı ders çıkışı sıranın üzerine yatırıp boğazını sıkmıştım. kızı elimden zor aldılar. yine aynı yıl benimle dalga geçen oğlanı kolidorda ayağına çelme takıp yere düşürüp tepesine çıkıp kedi gibi tırmalamıştım. nasıl olduysa abime söylemişler. abim ve arkadaşı kolumdan tutup anca zapt etmişlerdi. bu arada o sene yedi yaşındaydım. daha birinci sınıftım.
devamını gör...
abim bana “sen benim için hep bir fazlalıktın.” demişti.
devamını gör...
9 yaşındayken bisikletle köyde geziyordum. aniden kocaman bir köpek arkama takıldı. köyün çıkışına kadar kovaladı beni sonra da korktum geri gelemedim. babamın beni almasını bekledim.
devamını gör...
ılkokul 2.sinifim muhtemelen... carsamba günleri oturduğumuz mahallenin semt pazarı var... okuldan 15.40 ta çıkıp 16 gibi evde oluyorum.annemin evin anahtarını verme gibi bir huyu hic yoktu ve her carsamba istisnasiz okuldan döndüğümde kapida kalirdim... anahtar vermez okul dönüşümde de evde olmaya dikkat etmezdi..o gelene kadar evimizin ust katında teras vardi eskiler bilir kömürlük denen göz göz odaları olur geri kalan kısmının üstü açıktır.. orda vakit geçirirdim. bi komşuya falan gitmek aklima mi gelmezdi bilmem. yine o kutsal carsambalardan biriydi... eve dönme yolunda tuvaletim geldi cok sıkıştım kosa kosa eve gidiyorum ama annemin de evde olmasını temenni ederek... hani belki bu kez beni düşünüp eve erken gelmistir...tabii gelmemişti kapi duvar...dedim ya apartman dairesindesin bi komsunun zilini çal annem evde yok tuvaleti kullanabilir miyim de...yok onu da yapmiuorum neden bilmem... dusundum bekledim yok ne annemin geleceği var ne de icimde dışarıya çıkmak isteyen dışkının gideceği...kömürlüge girdim...eskiden tenekeden yapılan işlemeli küçük sandıklar vardi eskimiş ve kömürlüge atılmış.... onun içine yaptim:))))) bu kadarla kalsa iyi sobalı evde oturuyoruz annem 6 7 tane soba kovasını yakmak uzere hazırlamış kömürü odunu hazir. sandığı o kovalardan birinin en altına sakladım.)))..çocuğum ya rahatlayinca kendi kendime oyuna daldım ne kadar zaman geçti bilmem annemin geldiğini duydum...indim eve hayatıma kaldığım yerden devam ettim...taaa kiii yanma sirasi o kovaya gelene dek unuttum gitti... annem daire kapısına 2 kova indirmis .birini yakmış sabahtan diğeri de kapi önünde aksama yanmayı bekliyor. ama apartmanı bir koku salmış ki sormayın gitsin:))) zerre aklima gelmiyor tabii... herkes kokunun farkinda, kaynağını bulan yok.neyse annem sıradaki kovayı sobaya koymus demek ki yakmak için uğraşırken tabii ki panduranin kutusunu bulmuş direkt benim yaptığımı anlamış olacak ki öfkeli bir sekilde yanıma gelerek o destansı soruyu sordu: çeyizine mi koyacaktın? simdi soruyorum size suç bende mi?.
devamını gör...
ilkokul 4. sınıfın cumhuriyet bayramında 10 kişi çıkıp şiir okuyacaktık. söz konusu şiir de bayağı uzun ve benim sıram 7. kıta falan. sırası gelen okudu. sonra sıra bana geldi; daha ilk kelimenin yarısında mikrofondan tiz bir ses yankılandı ve ardından boyum kadar mikrofon patladı. bayağı patladı yani, dumanlar falan çıktı. müdür yardımcısı anında 10 dakikalık ara isteyip yeni mikrofon temin etti. ardından şiire tekrar başladık. yeni mikrofon sırayla herkesin elinde gezdi, ben hariç. doğal mikrofonumla şiiri tamamladım ben.
devamını gör...
çocukken ezanı allah okuyor sanıyordum. annemler yok hayir oyle degil dese de asla ikna olmuyordum zira bu benim icin bir kanıttı. sonra 5 yaşında falanken televizyonda bülent ersoy'u minarede ezan okurken gördüm. o anki aydınlanma ve dehşet duygumu unutamam.
devamını gör...
4 yaşımda babamın ölümü ve öldüğünü bilmediğim için bütün gün boyunca onu uyandırmaya çalışmam.
devamını gör...
keşke çocukluğumu olduğu gibi unutabilsem. anılar pek de iç açıcı değil.
devamını gör...
dışlandığım her anımı unutmam, unutamam.
devamını gör...
gerçekten mutlu olmak.

sonra asla o tadı vermedi, asla o seviyeye çıkmak.
devamını gör...
ilkokul 2.sınıftayken okula yürüyerek gidiyordum. okulun giriş kapısı evden okula giderken terste kalıyordu. o zamanlar ki boyumu geçmeyen çok alçak duvardan atlayarak okula girerdim. nefret dolu, dayak bağımlısı bir nöbetçi öğretmen kapıdan girmedim diye beni dövmüştü. yediğim ilk dayaktı hala unutamam.
devamını gör...
ilkokula gittiğim yıllardı. annemin arkadaşına gitmiştik antalya'ya kadının da manikür pedikür dükkanı vardı. benim el ve ayak parmaklarıma oje sürmüştü. çok hoşuma gitmişti. antalya'dan memlekete gittik dediler ki camiye kuran kursuna gitcen. eee ama ojeler var ve köyde ne arar aseton. amcam "ot biçme motorunun mazotuyla" çıkarmıştı ojelerimi. "mazotla". yaşadığım acı tarifsiz. o günü unutamam. o silerken ki gıcırtı şimdi yazarken geldi kulağıma.
devamını gör...
13-14 yaşlarındaydım. babam şehir dışındaydı, evde sadece annemle ben vardık. mutfağa su içmeye giderken annem benden meyve bıçağı istedi. elimde bıçak, mutfak kapısının eşiğine takılıp düştüm. o gürültü de ne diyen anneme yok bir şey dedim ve bıçağı yerde aramaya başladım. meğer bıçak karnıma saplanmış. annem, en ufak mevzuda bayılan, aşırı panik bir insan olduğu için ona söylemedim. sonuçta sınır krizi geçirip bayılacaktı ve bunun bana bir faydası olmayacaktı. anneme yok bir şey dedim ve banyoya gidip bıçağı saplandığı yerden çıkardım fakat ne yaparsam yapayım kanamayı durduramıyordum. ben de bally yapıştırıcısı ile yaranın üstünü kaplayıp kuruduktan sonra salona annemin yanına döndüm. saatler sonra koltukta uyuya kalmışım. annem üzerimi örterken ateşim çıktığını ve bilincimin kapandığını fark edip havale geçiriyorum sanmış. komşuya söylemiş ve beni hastaneye kaldırmışlar. sepsis nedeniyle ameliyata almışlar beni. sabah kontrole gelen doktorun lafını hiç unutmam, "kızım sen kendini ne sanıyorsun, john rambo mu rocky balboa mı?"
devamını gör...
annemin kürk mantosunun dokusu ve aşı vurulmaya giderken beşiktaş'tan geçerken oyuncakçının önünde durup bebek evlerine hayranlıkla bakışım. hep anlık.
devamını gör...
annem pencereden sarkma şeytan çeker demişti. ben de kendi kendime “ben durup dururken inanmam, heralde şeytan alt kattan bana kiraz desenli bluz gösterip, ben almaya çalışırken çekecek. “ diye düşünmüştüm. sanırım o aralar kiraz desenli bi bluz beğenmişim, hayalciliğime diyecek hiçbir şey yok zaten.
devamını gör...
bunu daha önce kimseye anlatmadım ama artık birine anlatmam gerek.
5-6 yaşlarındayken yine anneannemle bir hasta ziyaretindeyiz. adam sanırım ölmek üzereydi ve ev çok kalabalıktı. anneannem de bahçede oturuyor insanlarla sohbet ediyor falan. bahçeyi gezerken mahallenin duvarında bir yazı gördüm. henüz anaokuluna gidiyordum ama okumayı biliyordum.(şaka değil 4 yaşındayken kendi kendime öğrendim) neyse işte yazıyı okudum ama anlamını bilmiyorum. aşırı meraklı bir velet olduğumdan mütevellit koşa koşa anneannemin yanına gidip herkesin içinde sesli bir şekilde aynen şunu dedim: anneanne, a**** koyayım ne demek?
anneannemin o kıpkırmızı suratı ve yanındakilerin gizli gizli bana gülmesi hala aklımda. ve evet küfürün ne olduğundan habersiz acayip saf bir çocuktum.
devamını gör...
küçükken evden kaçtığımı söylediğim mektuplar yazıp dolaba saklanırdım ve en son dolapta saklanmaktan sıkılır, çıkardım. kimse de umursamazdı. why.
devamını gör...
5-6 yaşlarındayken çarşamba pazarında kaybolmak.
bir an annemin elini bırakmıştım ve olan olmuştu. erkek adam ağlamaz ama gırtlağım düğümleniyordu. daha sonra dayanamayıp ağlamaya başladım. erol taş gibi bir adam gelip kolumu kesecek ve beni dilendirecekti kesin. bir daha annemi-babamı göremeyecektim.
gözyaşlarım oradaki bir pazarcıyı etkiledi de annemi buldum.
bütün bu olanlar o senaryolar 30 saniye falan sürdü herhalde zira annemde en ufak bir telaş dahi yoktu. bir de gamsız gamsız "sen niye ağlıyorsun bakayım" demişti.
kolumu kesip dilendireceklerdi be!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların unutamadığı çocukluk anısı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim