yazarların vatan için yaptıkları

umarsızca vergi veriyoruz, ondan sonra enerji kalmadığı için pek bir faydamız olmuyor haliyle.

vatanım ve milletim için yaptıklarım, saymakla bitmez.
belki de biter, bilemiyorum.

her şeyden önce okudum ve kendimi yetiştirdim.
askerlik yaptım.
üç göz vardır ki cehennem ateşi yakmaz ; diye bir hadis vardır.
''vatanı için nöbet tutan göz.''
gençliğimizde hadislere itibar ederdik.
bölük yazıcısına söyleyip ; silahlı, mermili yerlere ve gece saat 1-3 nöbeti yazdırırdım.
euzu besmele çekerek ve niyet ederek nöbetime başlardım.
kedi gibi, her şeyi izleyip, dikkatle nöbet tutardım.

millet vergi kaçırmak için, vergi vermemek için 40 takla atarken ; ben eksiksiz vergi öderdim.
ayrıca ; ödediğim vergi kadar da zekat verirdim.

eskişehir çocuk esirgeme kurumuna ; 36 çocuk barındıracak bir yer kazandırdım.
ayrıca bir tanede camim var.

el açıp gelenleri boş çevirmezdim.
ömrüm boyunca milliyetçi ve ''vatan millet sakarya'' kişiliğinde bir adam oldum.
(siyasetçilik, particilik ve beleşçilik yapmadım.)

şimdi de insanlara bir parça bilgi aktarmak için yazarlık yapıyorum.
yani gönlüm müsterih.

bugün bir kiraz ağacının altında biraz uzandım.

oyumu kullandım.gerçi bir işe yaramadıya neyse.

(bkz: vatani görev)

deli gibi vergi ödüyorum daha ne yapayım aliminyum.

kanunlara uymak?

serinlemek için baraj gölüne atlamıyorum e daha ne olsun!

türk sıfatını taşımaya layık olmak için çalışkan olmak.
'türk öğün çalış güven!'

kıbrıs'ın en kötü yerlerinden birinde 24 ay askerlik yaptım. daha ne?
şimdiki aklım olsa yapar mıydım?
asla yapmazdım.
ama işte gençlik.
onlar da bunu bildikleri için 20 yaşında alıyorlar askere zaten.

bize gerek kalmadan vatav/devlet hallediyor o işi ya. emir demiri kesiyor.

askere gel ey vatan evladı.
vergi ver çocuğum. bu az, ver daha ver.
işe yaramayacak ama gel oy kullan aslanım.

turkcell ve türk telekomdan daha fazla vergi ödüyormuşum daha ne yapayım ki.

bu arada konunun muhataplarını da unutmuyoruz tabiki bu dünya da olmazsa öte alemde hesaplaşacağız hiç şüphesiz.

vatandas olmak

hukukçuyum. buna rağmen j.komando yani mavi bereli olarak askerlik yaptım. (piyade bordo berelilerin tiye alındığı yıllarda)
gerçekten de, niye öyle oldu, hala meraktayım.
(eski foça rakı akşamları aksamasın düşüncemi okumuş olmalarından kuşkulanıyorum ama, silvanı da bi gör diye insan önce silvan'a gönderilir mi yav. bu askerlerdeki mantığı dışardakilerin anlayabilmesi imkansız. içerdekilerse zaten kullanmıyor, tanımıyorlar.)

halkın malını mülkünü özelleştirme adı altında ite köpeğe satmadım.

(bkz: kendimi tuttum)

işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. evimi temizlerken bile.

hiç memur kafasına giremiyorum mesela. iş söz konusu ise asker gibiyim daha çok.

edit: bir de askere giden sevgilimden ayrilmisligim var. herkes aynı anda balatalari yakmasın, bir kısmımız da savasabilecek mental koşulda kalalım diye.

yere çöp atmıyorum.

iyi insan olmaya çalışıyorum. vergilerimi ödüyorum . sonradan af gelir mi diye devlet tarafından ödüllendirilmeyi beklemiyorum.

bu ay 1700 tl doğalgaz faturası ödeyeceğim. daha napiyim?

eğit-donat projesi döneminde abd ve türk özel kuvvetleri tarafından suriyeli muhalifler eğitilirken eğitildikleri kışlalardan kırşehir kaman'dakinde* çavuşluk yapmıştım. birkaç tane takdir belgesi falan vermişlerdi. yaşar güler, hakan fidan, llyod austin gelmişti ziyaretimize. bunun haricinde vergi falan veriyoruz işte kaçırmadıklarımızdan...