21.
avrupa yakası'ndaki dursun canlandı gözümde:
devamını gör...
22.
ben. ben malim cunku. evet.
devamını gör...
23.
bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm?
yapamam..
yolu bulamam.. *
yapamam..
yolu bulamam.. *
devamını gör...
24.
ben, çünkü dehb var bende, bana bir şeyi on kere demeniz, benim on kere denemem sonra 11.kez navigasyonla denemem ve 12. durumda dualar eşliğinde bulamamam ve kendime gülmem lazım.
yani yollar gide gide aşılmaz; yol, yön, sağ/sol konusunda o kadar komiğim ama içimdeki çocuk boşver kızım, henüz ciddili kaybolmadın, dönüşlerde evini bulabiliyorsun diyor.
valla kedi gibiyim, her yerden evimi bulurum.
nerde buluşuyoruz, bana konum atın.
yani yollar gide gide aşılmaz; yol, yön, sağ/sol konusunda o kadar komiğim ama içimdeki çocuk boşver kızım, henüz ciddili kaybolmadın, dönüşlerde evini bulabiliyorsun diyor.
valla kedi gibiyim, her yerden evimi bulurum.
nerde buluşuyoruz, bana konum atın.
devamını gör...
25.
navigasyonun ne çeşit bir nimet olduğunu bilen insanlardır.
günün bir vakti evden çıkıyorum. avucumun içi gibi bilirim buraları dediğim bir mahallede yürürken karşıdan biri beni gözüne kestirmiş, meraklı bakışlarını da almış bana doğru geliyor. belli ki bir yer soracak diye düşünüp tedirgin oluyorum ve bulunduğum konumda gidilebilecek mekânları gözden geçiriyorum. yanıma geliyor ve diyor ki "q mekanına nasıl gidebilirim?" o an beynim sıfırlanıyor çünkü ben gidilebilecek yerler olarak x, y ve z mekânlarını belirlemiştim, belki a, b, c ama q yok. sağlı sollu düşündüğüm yerler oralardı.
neyse diyorum, orayı da çok iyi biliyorum, elimi kaldırıp "200 metre sonra sağa dönün" diyerek işaret parmağımla sol tarafı gösteriyorum.
karşımdaki hanım/bey ya kibarlığından ya da "hele şu 200 metreyi geçeyim de sonrasını başkasına sorarım." diye düşünüp dinlemediğinden beni bozmuyor ve yoluna devam ediyor. ben birkaç saniye sağımı solumu düşünüyorum, nihayet idrak edip "sağa değil sola döneceksiniz." diye sesleniyorum. gülümseyip başıyla teşekkür ettikten sonra ilerliyor. muhtemelen içinden "bu geri zekâlı yüzünden yanlış yöne gitmeyelim." diye geçirip ben arkamı döner dönmez başkasına soruyor.
sonra ben de "evimin içinde bile kayboluyorum, haberin yok tabii." diye geçiriyorum içimden. bir de şey diyorum "elindeki telefonla her yere gidebilirisin, niye başkasına soruyorsun ki?"
gerçekten yaşlı insanlar da değil, onlar sorunca ben de o tarafa gidiyorum diyip gidecekleri yere kadar götürüyorum. zaten azıcık enerjileri var onu da yanlış yönlendirerek harcamak istemiyorum. dikkat ettiyseniz bilmiyorum diyip kurtulmuyorum kimseden, lanet olsun çünkü adım gibi bildiğim yerler. çok dürüstüm ya hani! yalan söyleyemem, allllam ya...
neyse işte gencecik insanlar soruyor hep. kanki valla kusura bakma ama ben her yere navigasyonla gidebiliyorsam sen de gidersin. yapabilirsin bunu. daha kötü bir durumda olman mümkün değil.
evimin birkaç metre aşağısında bir okul var, onu göstermeye çalışırken bambaşka yerleri gösteriyorum. babamla annem gerizekalı olmadığımı bildikleri için bu duruma hayret ediyorlar. bazı insanlar böyle oluyor, normal bir şey diyorum hemen ikna oluyorlar.
biriyle girdiğim bir dükkandan çıktıktan sonra gideceğimiz yönün tersine gidiyorum sonra da kafam karıştı diyorum. kafam karışmıyor, yalnızca yer yön söz konusu olunca beynim çalışmayı reddediyor. kapalı bir mekânda şurası diye işaret ettiğim yer muhtemelen orası değildir, yanlış yeri gösteriyorumdur. doğru da olabilir, bilemem. herkes alıştı, somutlaştırarak anlatmaya çalışanlar oluyor, zinhar anlamıyorum. anlamaya çalışırken beynim sıfırlanıyor, kayboluyorum. siz normal bireyler anlamazsınız, gerçekten çok zor bir durum. bazen ağlayasım geliyor. insan evinde nasıl kaybolur yaa, salak mısın? aklım almıyor bazen.
yalnız navigasyonla aram çok iyi, ilk defa bir yere gittik mi ben götürürüm insanları. ikinci defa gittiğimde yanımda aynı insanlar varsa onlar beni götürür, farklı insanlar varsa yine ben götürürüm. beş kere gittiğim hastaneye altıncı defa navigasyondan yardım almadan gideyim dedim, 15 dakikalık yolu bir buçuk saat yürüdüm hastaneyi bulamayınca sinirden ağlayarak evime geri döndüm.
neyse işte benim için navigasyondan daha değerli bir buluş olamaz, nasıl bir nimet olduğunu bu sebeple biliyorum. ankara, istanbul gibi şehirlerde yaşamak kolay ama küçük bir yere gidersem navigasyon da işlevsiz kalır, evin yolunu bulamam.
yer yön duygusunun olmaması büyük bir bahtsızlık, anlayamazsınız. insan bahtını seçemiyor maalesef.
doğduğum gün güneş tutuldu, kırkımda dere kurudu...
bu sabah yön sordular bana, yanlış yönlendirdim ve az önce fark ettim.
biraz duygusalım.
günün bir vakti evden çıkıyorum. avucumun içi gibi bilirim buraları dediğim bir mahallede yürürken karşıdan biri beni gözüne kestirmiş, meraklı bakışlarını da almış bana doğru geliyor. belli ki bir yer soracak diye düşünüp tedirgin oluyorum ve bulunduğum konumda gidilebilecek mekânları gözden geçiriyorum. yanıma geliyor ve diyor ki "q mekanına nasıl gidebilirim?" o an beynim sıfırlanıyor çünkü ben gidilebilecek yerler olarak x, y ve z mekânlarını belirlemiştim, belki a, b, c ama q yok. sağlı sollu düşündüğüm yerler oralardı.
neyse diyorum, orayı da çok iyi biliyorum, elimi kaldırıp "200 metre sonra sağa dönün" diyerek işaret parmağımla sol tarafı gösteriyorum.
karşımdaki hanım/bey ya kibarlığından ya da "hele şu 200 metreyi geçeyim de sonrasını başkasına sorarım." diye düşünüp dinlemediğinden beni bozmuyor ve yoluna devam ediyor. ben birkaç saniye sağımı solumu düşünüyorum, nihayet idrak edip "sağa değil sola döneceksiniz." diye sesleniyorum. gülümseyip başıyla teşekkür ettikten sonra ilerliyor. muhtemelen içinden "bu geri zekâlı yüzünden yanlış yöne gitmeyelim." diye geçirip ben arkamı döner dönmez başkasına soruyor.
sonra ben de "evimin içinde bile kayboluyorum, haberin yok tabii." diye geçiriyorum içimden. bir de şey diyorum "elindeki telefonla her yere gidebilirisin, niye başkasına soruyorsun ki?"
gerçekten yaşlı insanlar da değil, onlar sorunca ben de o tarafa gidiyorum diyip gidecekleri yere kadar götürüyorum. zaten azıcık enerjileri var onu da yanlış yönlendirerek harcamak istemiyorum. dikkat ettiyseniz bilmiyorum diyip kurtulmuyorum kimseden, lanet olsun çünkü adım gibi bildiğim yerler. çok dürüstüm ya hani! yalan söyleyemem, allllam ya...
neyse işte gencecik insanlar soruyor hep. kanki valla kusura bakma ama ben her yere navigasyonla gidebiliyorsam sen de gidersin. yapabilirsin bunu. daha kötü bir durumda olman mümkün değil.
evimin birkaç metre aşağısında bir okul var, onu göstermeye çalışırken bambaşka yerleri gösteriyorum. babamla annem gerizekalı olmadığımı bildikleri için bu duruma hayret ediyorlar. bazı insanlar böyle oluyor, normal bir şey diyorum hemen ikna oluyorlar.
biriyle girdiğim bir dükkandan çıktıktan sonra gideceğimiz yönün tersine gidiyorum sonra da kafam karıştı diyorum. kafam karışmıyor, yalnızca yer yön söz konusu olunca beynim çalışmayı reddediyor. kapalı bir mekânda şurası diye işaret ettiğim yer muhtemelen orası değildir, yanlış yeri gösteriyorumdur. doğru da olabilir, bilemem. herkes alıştı, somutlaştırarak anlatmaya çalışanlar oluyor, zinhar anlamıyorum. anlamaya çalışırken beynim sıfırlanıyor, kayboluyorum. siz normal bireyler anlamazsınız, gerçekten çok zor bir durum. bazen ağlayasım geliyor. insan evinde nasıl kaybolur yaa, salak mısın? aklım almıyor bazen.
yalnız navigasyonla aram çok iyi, ilk defa bir yere gittik mi ben götürürüm insanları. ikinci defa gittiğimde yanımda aynı insanlar varsa onlar beni götürür, farklı insanlar varsa yine ben götürürüm. beş kere gittiğim hastaneye altıncı defa navigasyondan yardım almadan gideyim dedim, 15 dakikalık yolu bir buçuk saat yürüdüm hastaneyi bulamayınca sinirden ağlayarak evime geri döndüm.
neyse işte benim için navigasyondan daha değerli bir buluş olamaz, nasıl bir nimet olduğunu bu sebeple biliyorum. ankara, istanbul gibi şehirlerde yaşamak kolay ama küçük bir yere gidersem navigasyon da işlevsiz kalır, evin yolunu bulamam.
yer yön duygusunun olmaması büyük bir bahtsızlık, anlayamazsınız. insan bahtını seçemiyor maalesef.
doğduğum gün güneş tutuldu, kırkımda dere kurudu...
bu sabah yön sordular bana, yanlış yönlendirdim ve az önce fark ettim.
biraz duygusalım.
devamını gör...
26.
benimdir. ulaşmak istediğim yer hep yanımdakilerin bildiği yerler olur genelde bu yüzden sağıma soluma hiç bakmam. zaten baksam da sonra hatırlamam. elli kere gittiğim yeri elli birde karıştırıp bulamam. elim kolum navigasyondur benim. başka da yol bilmem.
devamını gör...
27.
ben sözlüğe bile ne yönden girdim bilmiyorum. onun için bir daha giremem diye hiç çıkmıyorum.
devamını gör...
28.
büyükşehirde araba kullanmaya başladığımdan beri, ben.
geçen yakın arkadaşım dedi ki, sen aslında gayet güzel araba kullanıyorsun.
evine her hafta geldiğim halde hala navigasyon kullanıyorum diye beni bi şey anlamaz sanma, sadece yeni bir yerlere yıllarca gitmeden oraya araba ile gitmeyi öğrenemiyorum, dedim beraber güldük.
geçen yakın arkadaşım dedi ki, sen aslında gayet güzel araba kullanıyorsun.
evine her hafta geldiğim halde hala navigasyon kullanıyorum diye beni bi şey anlamaz sanma, sadece yeni bir yerlere yıllarca gitmeden oraya araba ile gitmeyi öğrenemiyorum, dedim beraber güldük.
devamını gör...
29.
eğer deniz kenarında yaşıyorsan kaybolma şansın yok çık yukarı bi yere denize yürü, bunu bile yapamayanınj gördüm. başka dönemde yaşasa çok da yaşamazlarmış :d
devamını gör...
30.
merhaba arkadaşlar, evet uzaklarda aranmaması gereken insanlardır. kırk saat yol tarifi alıp yine de bulamayan o kişi benim. telefonda arkadaşlarını delirten yine benim. sağını solunu saati hangi kola takıyorduk diye düşünerek mouse kullandığı eli hangisiydi diye düşünerek ayırt etmeye çalışan da yine benim.
selam olsun.
selam olsun.
devamını gör...
31.
evrimsel olarak kadınların çoğunlukta olduğu insan grubu. benzer şekilde erkekler de renk ayırımını kadınlar kadar iyi yapamaz.
devamını gör...
32.
ailem, öğretmenim tarafında zorla sağ eliyle yazdırılan bir çocuk olup aslen solak olduğum için yön duygumun gelişemediğini düşünüyor. *kaç yaşındayım, hala “sağ” derken elimle sağımı gösterip onaylıyorum. eh, yanlış yön tarif etmeyeyim de rezil olmayayım.
bayramda annemlere gelecek misafirleri “x otomotiv nerde bilmiyorum” diyerek doğru adresten şaşırtacakken sitenin altında olduğu gerçeğiyle yüzleştim. allah affetsin.
bayramda annemlere gelecek misafirleri “x otomotiv nerde bilmiyorum” diyerek doğru adresten şaşırtacakken sitenin altında olduğu gerçeğiyle yüzleştim. allah affetsin.
devamını gör...
33.
bu tamamen ben.
yanımda birisi varsa ben ona tabii oluyorum. bazen onun bilgisi dahi olmuyor yüklediğim misyondan.
amaaa geçmiş olsun, onun problemi. nereden çıkmışız nereye gireceğiz, doğu neresi. umrumda olmaz.
ey yanımdaki kişi. sen bileceksin. ben değil, sennn.
bu en gıcık özelliklerimden birisi bence.
şehir dışından gelen arkadaşlarıma da ben gıcık oluyorum bu sefer. çünkü onlara yükleyemiyorum bu misyonu. seviyorum ama gıcık oluyorum. gıcıklar.
yanımda birisi varsa ben ona tabii oluyorum. bazen onun bilgisi dahi olmuyor yüklediğim misyondan.
amaaa geçmiş olsun, onun problemi. nereden çıkmışız nereye gireceğiz, doğu neresi. umrumda olmaz.
ey yanımdaki kişi. sen bileceksin. ben değil, sennn.
bu en gıcık özelliklerimden birisi bence.
şehir dışından gelen arkadaşlarıma da ben gıcık oluyorum bu sefer. çünkü onlara yükleyemiyorum bu misyonu. seviyorum ama gıcık oluyorum. gıcıklar.
devamını gör...
34.
bu yüzden google maps'in navigasyon hizmetini kullanamıyorum. araba kullanıyorum. "güney-doğu-yönünde-500m ilerleyin" diyor. olm, mal mısın lan. güney doğu yönünü bilsem, navigasyona ihtiyacım olur mu sence? bu yüzden, yandex navi'yi tek geçiyorum. sağa dön, sola dön, düz git diyor mis gibi.
tek başımayken yön bulmakla ilgili çok fazla sorunum yok. haritayı açıp buluyorum.
adres tarif etmekle ilgili çok daha büyük sorunlarım var. bildiğim yeri bile tarif edemeyenlerdenim. çünkü, benim için caminin yanından sağa dönmek var mesela. camiden döndükten sonra ne olduğu da sorulduğunda aklıma gelmiyor. oraya gidince hatırlıyorum. dolayısıyla, şuraya git, buraya dön, üç yüz metre git falan diyemiyorum. bildiğim bir yer olsa da, efendi gibi "bilmiyorum" diyorum. insanlar için daha faydalı bir hareket.
tek başımayken yön bulmakla ilgili çok fazla sorunum yok. haritayı açıp buluyorum.
adres tarif etmekle ilgili çok daha büyük sorunlarım var. bildiğim yeri bile tarif edemeyenlerdenim. çünkü, benim için caminin yanından sağa dönmek var mesela. camiden döndükten sonra ne olduğu da sorulduğunda aklıma gelmiyor. oraya gidince hatırlıyorum. dolayısıyla, şuraya git, buraya dön, üç yüz metre git falan diyemiyorum. bildiğim bir yer olsa da, efendi gibi "bilmiyorum" diyorum. insanlar için daha faydalı bir hareket.
devamını gör...
35.
size şöyle soyliyim gecen gun bi ablaya bu otobus burdan geciyo mu diye sordugumda ben de bilmiyorum buranin yabancisiyim dedi. sonra bana sordu sen de mi disardan geldin diye bu sorunun utancligi altinda yok oldum
devamını gör...
36.
bu başlık altındaki yer yön duygusundan yoksun yazarlar ve bu duygudan noksan olan ben ile birlikte,
hepmizi engelleyecekler..
hepmizi engelleyecekler..
devamını gör...
37.
yanımda şehri benden iyi bilen ve yanında olmaktan zevk aldığım biri varsa bu kişi ben oluyorum.
onunla mı uğraşacağım bir de? benim yanımda da buna dönüşen oluyor tabi.
onunla mı uğraşacağım bir de? benim yanımda da buna dönüşen oluyor tabi.
devamını gör...
38.
bazı durumlarda benim,
genellikle kendi bilgime göre gitmeye çalışıyorum navigasyona pek güvenmiyorum ama bazı alengirli,karışık yerlerde aklım duruyor ters yöne girdiğim,yanlış sokağa veya caddeye döndüğüm oluyor. *
genellikle kendi bilgime göre gitmeye çalışıyorum navigasyona pek güvenmiyorum ama bazı alengirli,karışık yerlerde aklım duruyor ters yöne girdiğim,yanlış sokağa veya caddeye döndüğüm oluyor. *
devamını gör...
39.
ben google maps le bile zor buluyorum, kaç defa maps e bakıp bakıp geri döndüğüm oldu.
lakin bir kaç defa gidersem kolay kolay unutmam, öylede garip bir beyin. mesela bir çok evi kuş bakışı çizebilirim. ama gel bilmediğim bir yeri tarif et max kapasitem 2 cümle.
lakin bir kaç defa gidersem kolay kolay unutmam, öylede garip bir beyin. mesela bir çok evi kuş bakışı çizebilirim. ama gel bilmediğim bir yeri tarif et max kapasitem 2 cümle.
devamını gör...
40.
lider ve rehber dogasi geregi, erkegin yer/yon bulma icgudusu kuvvetli olmalidir.
bu ozelligi, turlu navigasyon cihazlariyla insanlardan (ozellikle erkeklerden) koparip almaya calisan sistem acaba neyi amaclamaktadir?
bu ozelligi, turlu navigasyon cihazlariyla insanlardan (ozellikle erkeklerden) koparip almaya calisan sistem acaba neyi amaclamaktadir?
devamını gör...