zamanın en yavaş işlediği anlar

vuslat'a ulaşmaya çabalarken zaman yavaş akmaz. neredeyse durur.

hocanın sınav kagitlarini okuyup sonuçları aciklayacagi derste zilin bir türlü calmayisj gerçekten çok yavaş isliyo o son 10 dk

otobüste tuvalete gitmen gerektiği zaman.

suç niteliği taşımasa bile öyle tahakküm edeceği kesin olarak bilinen herhangi bir olayın ayyuka çıkacağına kendi içinde kesin hüküm verdiğin an. bir an önce yüzleşip cezanı çekmek istersin ama o aradaki zaman dilimi bir türlü geçmek bilmez.

şu an.. boş yapayım geçsin diye sözlüğe girdik daha da yavaşladı.

zamanın en yavaş işlediği an, o an bitsede eve gitsek dediğin zamandır ve bekler durursun zaman sankii ilerlemiyor. sanki akrep 100 yelkovanla 88 yaşında ve yoldalar birinin ayağında platin var sekiyor diğeri zaten felçli saniye akşamm işten eve gelecekte yelkovana gaz verecekte bunu bi dk kimiltacaklar da zaman geçecekte ö öö sçma.
zamanın hızlı işlediği an ise ; allahim ne güzel bir an şu an ne olur bitmesin diye içinden dua ettiğin andır çünkü güzel olann heer an olması için çok uğraştığın çok beklediğin yada ne bilim işte o andır çok merak ettiğin bir an mesela yada tam tersi hiç ummadığın bir mutluluk anı.. işte bunlar hep geldiği gibi gidenlerden. çünkü bunlarda zaman kavramı yokki bunlara karışan edende yok bunlar dünyada istedikleri gibi yiyip içip sıçıyolar bunlara hesap soranda yok. bunlar aslında göçebeler çadırlarda yaşıyorlar iki gün orda 3 gün başka yerde. bi rivayete görede bu kısacık anlar bitmesin zamanı yavaş geçsin dediğimiz anlar yani bu kısacık anlar aslında...aslında. . yada neyse daha fazla derine girmeyeyim çarpılırım falan sonra ellerim ters flan döner görüyorum öyle bzen elleri yada ayakları geriye dönük töbe tövbe içim ürperdi. lan o elleri dönenler acaba nasıl 31 çek iyor insn mereak ediyo. allh şifa veesin hsta kardeşlere cümleten el fatiha.

beklenen kişinin gelmediği ,beklenen şeylerin olmadığı, bitsin artık dediğin anlardır.

sabit gözlemci tarafından gözlemlenmekte olan nesnenin, ışık hızına yakın hızda gözlemciden uzaklaşması halinde nesnede geçen zamanın, gözlemci tarafından, hıza bağlı olarak yavaş aktığı gözlemlenecektir.
ancak bu durum işten döndüğümde evde geçmek bilmeyen zamanın bir açıklaması değildir.

muayene sırası beklerken.

bir trafik kazası geçiriyor iseniz...
bildiğin slow moşın akar o bir kaç saniye ve beyniniz o zaman içinde tam tersi bir o kadar hızlı çalışır düşünür.

trafik kazası sırasında.

bildiğin slow moşın ilerler o bir kaç saniye. beyin nasıl mekanizma ise, hayran olursunuz.

çalışırken zaman geçmez. yeterki iş sıkıcı olsun hatta yorucu bir iş yapıyorsanız her anı bir yıla bedeldir. özellikle biz tembeller için.

birini beklerken zaman geçmez, sıkıcı derslerin son dakikaları bitmez.

cenaze evleri ile cenaze namazı esnasında defini alıp mezarlığa doğru tabutla yürünen anlar.

çok bulundum ondan biliyorum.

keşke kimse ölmeseydi ama patır patır ölüyorsunuz. hayat.

cuma günü, mesai bitişine yarım saat kala.

ellerin ellere, gözlerin gözlere, dudakların birbirine kavuştuğu zamandır, zamanın durduğu an...

beklemek. herhangi bir şeyi ya da bir kimseyi. 10 dakika 1 saate dönüşür. saate bakarsın. beklersin. 1 saat sonra tekrar bakarsın. 10 dakika olmuştur sen saatine bakalı. gariptir. zaman gerçekten yavaşlar. bence zamanın algılanma şekilleri duruma göre değişiyor. bunun bir açıklaması var mı bilemiyorum tabi. ama mesela çok sevdiğin bir şeyi yaparken de zamanın çok hızlı geçtiğini hissedersin. kafam karıştı gece gece. bunu bir araştırıp geliyorum baaay.

zaman sadece acı çekerken yavaştır. elini ocağa yaklaştır ve yak. zaman milyon yıl gibi gelir.

şimdi de sevdiğin kişiyle vakit geçir.
kurşundan hızlıdır. mutluyken hızlı, acı çekerken yavaştır. çünkü görecelidir.

plank yaparken bir dakika nerden baksan bi yarım saat falandır.

dört yol ağzında kırmızı ışıkta beklenilen an.