tükenmişlik sendromu.
devamını gör...

anayasa m. 10*' a aykırı olan kanun maddesi.

medeni kanun m. 187'de düzenlenmektedir; kadın evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.

medeni kanun madde 27'ye dayanarak açılacak isim değişikliği davasında yargıtay* ve anayasa mahkemesi içtihatları* gerekçe gösterilerek kadının bekarlık soyadını kullanması sağlanabilir. örnek için buradan

1. madde 10 – herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

2. yhgk’nın 30.09.2015 t., 2014/2-899 e., 2015/2011 k. sayılı kararında türk medeni kanunu’ndaki 187. madde uygulamasının, kadının soyadı bakımından cinsiyet yönünden ayrımcılık oluşturduğu ve konu hakkında uluslararası sözleşmelere öncelik tanınması gerektiği ifade edilmiştir.

3. aym 19.12.2013 bn. 2013/2187 rg 07.01.2014, s. 28875; evlenme sonucunda kadına kendi soyadını kullanma hakkının yetkili idari ve yargısal merciler tarafından verilmemesinin kişinin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan soyadının vazgeçilmezlik, devredilemezlik ve kişiye sıkı surette bağlı olma niteliklerinin göz ardı edilmesi anlamına geldiğini, bu nedenle anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.
devamını gör...

yenibosna ne hocam? şeeyde yapılsın ya.. buldum 'bağcılar'

keyfe bak adamın ya sısıısıs yenibosna diyor. ayağıma kadar gelsin istiyor köfte. oldu olacak senin evde yapalım hocam, çekelim pijamaları. çay demlersin artık? bi duş alırsın herhalde biz gelmeden önce zahmet olacak ama evi bi havalandırırsın.

bu nasıl bi rahatlık hocut. pişkinliğe, serkeşliğe bak sen ya. titriyorum. sısısısıs
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aslında bu milletvekillerine asgari ücret vermemiz gerek.
devamını gör...

anlaşılmamak
anlaşılmamak iyidir
insanı kendine yöneltir
insanı ilme yöneltir
insana şiir yazdırır
en önemlisi insanı rabbine yöneltir
seni anlayamayanlardan uzaklaştırır
yeni insanlar sokar hayatına.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

maske takarkan burnunu açıkta bırakanlar.
devamını gör...

efsanevi truva kenti* dardanelles'e hakim bir konumda olduğundan jeopolitik olarak oldukça değerliydi, özellikle de denizci bir millet olan yunanlar için. ancak olay böyle basit bir stratejik hamleden ibaret değil.

peleus ve thetis'in düğününe karmaşa tanrıçası veya daimon'u eris hariç tüm olympos ahalisi davet edilmişti. kendisinin davetli olmayan tek kişi olduğunu öğrenen eris ise düğünü basmış ve "en adil olanınıza" diyerek ortaya bir altın elma fırlarmıştır. olympos'un en güzel adili olduğunu düşünen hera, athena ve aphrodite elmayı kimin alacağını tartışırken, zeus ise hermes'e emir vererek bu üç tanrıçayı truva prensi paris'e götürmesini ve kararı onun vermesini emretmiştir. kendi halinde keçi güderken bu üç tanrıçayı karşısında gören paris ise karar vermekte zorlansa da, aphrodite'nin kendisine dünyanın en güzel kadını olan helene'yi vereceğini duyunca altın elma'yı ona vermiş ve ardından olaylar gelişmiştir.

rüşveti kabul etmesi neticesinde kendisine aşık olan sparta kralı menalaus'un eşi helene'yi kaçıran paris, rakibinin eline direkt olarak bir casus belli vermiştir. yunanların, yani akhaların bu pis harekete cevabı menalaus'un ağabeyi miken kralı agamemnon komutası altında tüm koloni ordularını toplayıp bin gemi ve elli bin hoplit ile truva kentini kuşatmak olmuştur.

savaşın başında zeus diğer tüm olymposlulara insanların işine karışmayı yasaklasa da, tanrı ve tanrıçalar böylesi bir tantanayı kaçırmak istemeyip zaman zaman bizzat savaş alanına inmişlerdir. apollo, artemis, ares ve aphrodite truvalıların yanında savaşırken; athena, hera, hephaistos ve poseidon akhaların tarafını tutmuşlardır. ilyada'yı okuyanlar sefere çıkmadan önce akhaların denizleri ve rüzgarları sakinleştirmesi için agamemnon'un kızı iphigeneia'yı poseidon'a kurban ettiğini, filmi izleyenler ise truva kıyılarına çıkan akhilles'in apollo heykelinin başını kırarak tanrının gazabını üstüne çektiğini hatırlayacaklardır.

olymposluların müdahalesi sonucu belki de kısa bir sürede bitebilecek olan kuşatma tam on yıl sürmüş, sevgilisi patroklos hektor tarafından öldürülünce akhilles savaştan çekilmiş ve sonra güç bela ikna edilerek geri dönmüş, truva prensi hektor'u düelloda öldürmüştür. bu düelloda athena akhilles'in, aphrodite ve apollo ise hektor'un yanında dövüşmüştür.

hektor ve aias* gibi iki tarafın da yenilemez kahramanlarını kaybettiği on yılın sonunda şehrin düşmeyeceğini anlayan akhalar tası tarağı toplayıp geri çekilecekken, tanrılar kurnaz odysseus'un aklına bir fikir sokar. akhalar devasa bir tahta at yapar, donanma truvalıların kutsal saydığı bu hayvanı athena'dan bir armağan olarak bırakıp geri çekilir. truvalıların tartışması sonucu atın şehre alınması kararı çıkar ve bu şehrin sonu olur. truvalılar kutlamalarda sarhoş olduktan sonra atın içine gizlenmiş olan akhalar kentin kapılarını açar ve geri dönen ordu kentin altını üstüne getirir. bu sırada savaştan önce savaşta öleceği kehanet edilen akhilles prens paris tarafından öldürülür. kentten sağ kaçabilenler ise truvalı aeneas önderliğinde ve poseidon'un kol kanat germesiyle çeşitli maceralar yaşadıktan sonra roma'ya yerleşip romalıların ataları olurlar. hatta büyük constantinus, yeni roma'yı kurmak istediğinde ilk olarak truva'ya gelir ve şehri inşa etmeye başlar, ancak tanrı rüyasında girerek şehri bizantion kentinde kurmasını söyler ve böylece nova roma constantinopolitana çanakkale değil istanbul olur.

düzeltme: özür dilerim, akhilles'in savaştan çekilme sebebi kölesi briseis'in agamemnon tarafından alınması, patroklos'un öldürülmesi ise tekrar savaşa dahil olma sebebi.
devamını gör...

hiçbir zaman sevmedi. içinden emzirmek bile gelmemiş 'tek meme, onu da 1 ay zor verdim' der durur. kardeşlerim 2-3-4 yıl emmiş bana ise 1 ay.
annem bana bu hayatın ilk kazığı, annem hastane odalarında yapayalnız geçen çocukluğum.
annem yatılı medreseye bir kere bile gelmeyenim. 7 yıl öksüz gibi her görüş gününde boynumu büken, 1.5-2 ayda eve gelmeme rağmen o 2 gün gece gündüz iş yaptıracak elimden tutup bir parka bile çıkarmayacak kadar gaddar olan, esaretimin gardiyanı...
annem okumamam için önüme taş koyanım. üniversiteye gittiğim hergün sağmal inek gibi tüm enerjimi sömürenim. 3 saat anca uyurdum bitmezdi işim.
şimdi bile gün boyu eve koşturup, gece işimin başına oturabiliyorum. tek derdi beceremeyip bu temponun altında kalıp işi bırakmam.
....

geç bunları anne geç. ben günü gelince gönlümce yaşayacağım. ayrıca senin kıytırık, yapay ve hatta çıkarcı sevgine de kalmadım!
bir kedi kadar olamadın.

gerçi sen beni sevseydin, senin karakterinde biri beni sevdiği için oturup kendimde hata arardım.
devamını gör...

bu dizinin acilen yayından kaldırılması gerektiği düşüncesindeyim. dizideki çoğu oyuncuyu da çok severim fakat bu dizi bizim bünyemize çok ağır. işlediği konular ve konuları işleme şekilleri bize göre değil. her gün haberlerde bir sürü saçma sapan olayla uyanıyoruz. bu ülkede kim bilir kaç tane psikopat kapalı kapılar ardında yatıyor, duyduklarımızdan çok duymadıklarımız var. cahilliğini aşamamış, psikolojisi yerle bir olmuş binlerce insan varken.. kızını döven, karısını öldüren onlarcası varken sen git böyle bir diziyi bu psikopat insanlara servis et. nasıl bu kadar açıkça işlenebildi bazı sahneler aklım almıyor, "bu kadar da olmaz bunu da göstermezler yahu" dediğim ne varsa hepsini gösterdiler. rtük ne yapıyor bu sırada acaba? elinde viski bardağı olanı sansürle, sigarayı sansürle ama namusu bacak arasında arayan ve bir de üstüne "bekaret korsesi" giydiren bu diziyi yayınlatmaya devam et. ülkenin her yerinden elitlik aktığını falan mı sanıyorsunuz? sadece bazı illerin belirli kesimleri gelişebildi ya da kendilerince "elit" takılmayı tercih ediyorlar. peki ya doğu bölgelerinde yaşayanlar? oralar da artık eskiden olduğu gibi değil beki, evet. ama ya hala eskisi gibi olan yerler varsa? ki vardır. kızına baskı yapanı, zorla evlendireni, kafasını dışarıya çıkarmasına izin vermeyeni.. sen bu insana böyle bir diziyi izletirsen ne aşılarsın? zaten evinde baskı gören bir kızın ailesinin, dizideki feride karakterinin ruh hastası davranışları yüzünden "hee laağğn doğru bak biz de bizim kıza bundan sonra böyle yapak" diye düşünürse ne olacak? tamam, bu bir dizi ve insanlar bunu bu kadar ciddiye almamalı diyeceksiniz belki. ama sorun da bu ya zaten, bizim insanımız her şeyi ciddiye almaya meyilli. dizilerdeki insanlara özenmeye, onları örnek almaya meyilli birçok insan var. psikolojik olarak zaten zor ve sıkıntılı günlerden geçmiş, hala da geçiyorken böyle bir diziyle zihin bulandırmanın ne anlamı var? hadi böyle bir dizi çekiyorsun da, aklından zorun mu var ki o kadar açık saçık her şeyi gözümüze gözümüze sokuyorsun. normal bir sevişme sahnesinde "ooaaaa terbiyesiz ahlaksızlaar, linç linç linç" yapmayı biliyorsunuz ama. bazı şeyler gerçekten dayanılacak gibi değil ve söylenecek çok şey var.
bu dizide emeği geçen herkese sövgülerimi sunuyorum.
devamını gör...

ahde vefa.
devamını gör...

sadece kendi soyadını kullanmak kadar havalı değildir.
devamını gör...

insanların savunmasız kalmalarından faydalanarak masum canlılara korkunç şeyler yapabilmesini aklım almıyor.

yıllar sonra not: kötülüğün bir sınırı yok.
devamını gör...

fikirleri hayatımda önemli bir yer tutan saygı duyulası biridir. yaşadığı dönemde bir çok toplumda mağaralara çöp adamlar çizilirken o nasıl oldu da günümüzde bile ulaşılamayan yüksek düşünce gücüne ulaştı.

bana kılavuz olan fikirleri için 2000 sene öncesine, kendisine selamlar. fikirlerinle yaşamaktasın.

'' seçim seninse özgürsündür ve seçim seninse başka kimseyi suçlayamazsın.''

“mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılması ile başlar: bazı şeyleri kontrol edebiliriz, bazı şeyleri kontrol edemeyiz.”
epiktetos
devamını gör...

şimdi nereden başlayayım nasıl diyeyim bilemiyorum çok fazla ama beni aşırı sinirlendiren bir olay oldu bu.
öncelikle haber linki ; www.cumhuriyet.com.tr/haber...

biz de kendi aramızda seviniyoruz "huuu bisikletcilerimiz de katılmış,ne güzel olay" vs diye (benim için bisiklet en önemli spor ve antreman olduğu için ve hayatımda yeri fazla olduğundan ayrıca)
yani abi performans bisikletcisi değilsen,2 yokuşta pes edeceksen, önceden 5-6 saatlik bir yarışa katilacagini bile bile niye böyle bir rezalete konu olursun ki!?? pes edip bırakmak ne ln!? yahu ne vizyonsuz adamlarsiniz,annem bile diyor ki 10 saatte bitir ama bırakma yani bitir ne olursa olsun! ahhahh nerede o disiplin! ülkeni temsil ediyorsun ama sporcunun bile vizyonsuzunu güzelliyoruz. işimiz sadece pohpohlamak bunda üstümüze yok çünkü ne o disiplini vermek ne de o spor dalının anlamının ne demek olduğunu öğretebiliyoruz! varsa yoksa ağam paşam,al sana paşa! havayı,pisti, yokuşu bahane eden bisikletçi! yahu ben oktan bi 50 km yapayım diyorum savasmadigim ne trafik kalıyor ne kaldırım,ne insan ne hayvan, dümdüz kaymak gibi yol bu abi senin gittiğin, hayır bir de milli sporcusun! *töbee yareppi pedallar aşkına!
! wallahi aşırı tilt etti bu olay beni!
bak 1. olan adama?! ekvator'dan katılıyor bi tarafı çıka çıka tamamladı ki olması gereken zaten o,şampiyon oldu! şimdi bu adamdan ne farkıniz var yahu!
söyleyeyim ; kibir ve tembellik!!
bazı şeyler hiç değişmiyor cidden!
devamını gör...

ruhsal olarak duyularını kaybetme durumu. yediğin her şeyin aynı tadı vermesi, kokladığın her şeyin aynı kokması gibi hayatta başına gelebilecek her olasılığı deneyimlemenin vereceği hislerin hepsi tekdüze ve bilindik gelir.
devamını gör...

oy verince 1. mi oluyoruz. bilseydim bu yönde kasardım yaa tüh.
devamını gör...

bunu hep söyledik zaten, yine de elinden geleni yapmalı herkes bireysel olarak. moderasyon da desteklemeli. pes etmek yok dediğim serzeniş. ha psg ye dahi ceza veremeyen yönetim ne kadar faal olur bilemedim.
devamını gör...

bir genç kızın gizli defteri serisi ... ah serra seni hiç sevmezdim aslında ama seninle çok uzun zaman geçirdik. bu arada keşke oktay'la evlenseydin hala içimde yaradır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim