cahille tartışmak
insanı çok yoran bir şeydir gerçekten. asla laf dinlemezler.
tamam deyip geçerim.
tamam deyip geçerim.
devamını gör...
diyelim ki o bunu okuyor
açıklayamam, gözlerine bakarak rakı yudumlayıp kucağına kıvrılabilirim
devamını gör...
yazarları en çok süründüren hastalık
sayesinde dünyada bir başıma kaldığım iki derece astigmat+miyop olan gözümün nazı cilvesi.
istinaden; #934400.
istinaden; #934400.
devamını gör...
2021'de george orwell teliflerinin düşecek olması
hepimizi heyecanlandıran olaydır. avrupa birliği uyum yasaları hasebiyle revize edilmiş telif yasasına göre, bir eser; yazıldığı andan itibaren 70 yıl sonrası telifini kaybeder ve halka ait olur. ve yahut, eser sahibinin ölümünün üstünden 70 yıl geçtiğinde telif kaybolur.
2021, malumunuz george orwell'ın ölümünün 70. yıl dönümü... uzunca yıllardır ülkemizde can yayınları esareti altında kalan bu klasik eserleri artık tüm yayınevleri basabilecek.
bu durumun artıları ve eksileri nedir?
artıları: rekabet ortamı yaratacağı için inanılmaz ucuz fiyatlara kitaplarını temin edebileceğiz. istediğimiz gibi alıntı yapıp, istediğimiz amaçla bu metinleri kullanabileceğiz... çeviri konusunda işinin ehli olanların çeviri yapmasına olanak sağlayacak. kolay ulaşılabilir olacak.
tekrar can yayınları'nı tercih edecekler için; rekabete girecek can yayınları fahiş fiyat uygulamasından cayacaktır. win-win bir durum.
eksileri: öğrenci işi ucuz çevirileri ortaya çıkacak. tüm yayınevleri hızlıca bastırıp dağıtmak için yarış içine girdiği için en azından yılın ilk iki çeyreğinde çirkin çeviriler çıkacak. bazı yayınevleri eserleri tek kitapta birleştirme yoluyla ve yahut tek haldeyken isimleri değiştirip yeni ürün gibi pazarlayabilecekler. buna bir çözüm yok mu? elbette var: araştırmak.
şimdiden adını henüz gördüğüm bir yayınevinin animal farm (kitap)'ın 10 liraya listelendiğini gördüm.
haber kaynağı: bbc türkçe
edit: hayvan çiftliği kitabına "animal farm" olarak yönlendirme verdim.
2021, malumunuz george orwell'ın ölümünün 70. yıl dönümü... uzunca yıllardır ülkemizde can yayınları esareti altında kalan bu klasik eserleri artık tüm yayınevleri basabilecek.
bu durumun artıları ve eksileri nedir?
artıları: rekabet ortamı yaratacağı için inanılmaz ucuz fiyatlara kitaplarını temin edebileceğiz. istediğimiz gibi alıntı yapıp, istediğimiz amaçla bu metinleri kullanabileceğiz... çeviri konusunda işinin ehli olanların çeviri yapmasına olanak sağlayacak. kolay ulaşılabilir olacak.
tekrar can yayınları'nı tercih edecekler için; rekabete girecek can yayınları fahiş fiyat uygulamasından cayacaktır. win-win bir durum.
eksileri: öğrenci işi ucuz çevirileri ortaya çıkacak. tüm yayınevleri hızlıca bastırıp dağıtmak için yarış içine girdiği için en azından yılın ilk iki çeyreğinde çirkin çeviriler çıkacak. bazı yayınevleri eserleri tek kitapta birleştirme yoluyla ve yahut tek haldeyken isimleri değiştirip yeni ürün gibi pazarlayabilecekler. buna bir çözüm yok mu? elbette var: araştırmak.
şimdiden adını henüz gördüğüm bir yayınevinin animal farm (kitap)'ın 10 liraya listelendiğini gördüm.
haber kaynağı: bbc türkçe
edit: hayvan çiftliği kitabına "animal farm" olarak yönlendirme verdim.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
mart 13 tarihli bir yazı girmiştim sözlüğe. tanım no: #555750 başlık (bkz: rodrigo'nun gitar konçertosu)
birkaç hafta önce tiyatro sanatçısı reha özcan, 4 dakikalık bir video paylaştı. kısa bir görüntüye, ne kadar çok bilgi sığdırmış. aynı düşünceleri paylaşmak güzeldir. görüntünün sonunda, reha özcan’nın gözlerine bakmayı unutmayın.
“ama aşk olsun sana be çocuk”
buyrunuz;
birkaç hafta önce tiyatro sanatçısı reha özcan, 4 dakikalık bir video paylaştı. kısa bir görüntüye, ne kadar çok bilgi sığdırmış. aynı düşünceleri paylaşmak güzeldir. görüntünün sonunda, reha özcan’nın gözlerine bakmayı unutmayın.
“ama aşk olsun sana be çocuk”
buyrunuz;
devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
yatak örtüsünü katlayıp buzdolabına koymuştum.
devamını gör...
yazarlardan çaylaklara tavsiyeler
resmen bu pazar sabahı kafa sözlükde devrime uyandım. çaylaklık gelmiş, kullanılabilir karma puanı, rozet alımı ve değiştirilmesi, kişisel ileti, renkli mahlas, gizli gezinme, takipçileri görme. aman tanrım dedim bunlar ne güzel teşvik edici özellikler. emeği geçen herkese teşekkürler. yalnız helios vasıtası ile sayın iko’ dan bir isteğim olacak. rozetlere harley quinn’ide ekler misiniz lütfen. quin rozeti için gece gündüz karma puanı biriktirebilirim.
çaylaklara tavsiye vermek haddim değil, oldukları gibi yazsınlar yeter. yazılan her ileti okumaya değerdir.
çaylaklara tavsiye vermek haddim değil, oldukları gibi yazsınlar yeter. yazılan her ileti okumaya değerdir.
devamını gör...
kadın mı bayan mı sorunsalı
devamını gör...
çocukken inanılmaz kıymetli olan şeyler
gece misafirlikten dönerken uyumuş numarası yapmak ve ailenin seni kucağında taşıması
devamını gör...
netflix dizi önerileri
(bkz: dark)
(bkz: black mirror)
(bkz: the queens’s gambit)
(bkz: unorthodox)
(bkz: narcos)
(bkz: after life)
(bkz: love, death & robots)
listem bu şekildedir.
(bkz: black mirror)
(bkz: the queens’s gambit)
(bkz: unorthodox)
(bkz: narcos)
(bkz: after life)
(bkz: love, death & robots)
listem bu şekildedir.
devamını gör...
insanın kendisiyle yüzleşmesi
“insan, kendisiyle karşılaşmadıkça, kendisine yönelmedikçe, kendini pek iyi hissetmez; ruhsal sıkıntılarla yüz yüze gelmedikçe, kendi yüzeyinde kalır; kendisiyle çarpıştığı anda, darbeden hemen sonra, huzur verici yararlı bir izlenim edinir” diyor ‘insan ruhuna yöneliş’ kitabında carl gustav jung.
başkalarında yaşamak insanın kendinde olmamak için bulduğu modern bir çare... hep başkalarına bakmak, onların hayatına ilişik olmak, onların konuştuklarında oyalanmak, onların gündemiyle yaşamak, onlarda bir karşılık bulmaya çalışmak... kendimize, kendimizden uzakta bir hayat kurabilmek için ne çok şey yapıyor, ne çok çabalıyoruz. kargaşanın içinde yara almamak, sağlam kalabilmek için yapıyoruz bütün bunları belki de. öyle olmuyor ama; daha kırılgan yapıyor böyle şeyler bizi. yarayı nereden aldığımızı bilemediğimiz için durduramıyoruz bu derin, kangrene dönüşmesi muhtemel kanamayı.
başkalarında yaşamak insanın kendinde olmamak için bulduğu modern bir çare... hep başkalarına bakmak, onların hayatına ilişik olmak, onların konuştuklarında oyalanmak, onların gündemiyle yaşamak, onlarda bir karşılık bulmaya çalışmak... kendimize, kendimizden uzakta bir hayat kurabilmek için ne çok şey yapıyor, ne çok çabalıyoruz. kargaşanın içinde yara almamak, sağlam kalabilmek için yapıyoruz bütün bunları belki de. öyle olmuyor ama; daha kırılgan yapıyor böyle şeyler bizi. yarayı nereden aldığımızı bilemediğimiz için durduramıyoruz bu derin, kangrene dönüşmesi muhtemel kanamayı.
devamını gör...
ceteris paribus
iktisatçıları krize sokan bu terim, aynı zamanda bilim felsefecilerinin de odak noktalarındandır.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
devamını gör...
hiçbir şeyden memnun olmayan yazarlar
bardağın boş tarafından bakmayı bırakmıyorlar demeyelim de herkes bardağın farklı tarafına bakıyor diyelim. kimileri dolu gördüğü yerdeki eksikliklikleri göremezken kimileri de oradaki eksikliğin farkındadır. bu memnuniyetsizlik değil bakış açısıdır.
devamını gör...
yds
2 nisan 2017'de girip puanımı bir önceki yıla göre 38 puan arttırarak 38 aldığım sınavdır.
devamını gör...
genç avukat kadınların manken gibi güzel olması
elimde kürekle sözlükte yazar kovalamama sebep olacak başlıklardan biri.
devamını gör...
istancool
2000'li yılların başında istanbul'a isminden dolayı yabancı dergilerde yapılan bir benzetme. new york times gibi, financial times gibi etkin yayın organları, ziyaret edilmesi gerekli şehirler listesinde istanbul'a üst sıralarda yer verirlerdi. bu sebeptendir ki beyoğlu sokaklarında türkçe'den başka diller de yankılanır oldu. tabi o dönemde her köşesinden konser, her köşesinden muhabbet fışkıran, istiklal caddesi'nin 24 saat boyunca akan rengarenk bir ırmak gibiydi. istanbullu olmak, bütün dünyada cool kabul ediliyordu.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarını ağlatan filmler
five feet apart. her seferinde ağlarımm.
devamını gör...