sabah yapılan ilk iş
şükür etmek. *
devamını gör...
sürekli etrafındaki insanları yargılayan tip
bu başlıkla da biraz öyle yapılmış.
insanlar "bana ne?" demeyi öğrenmeli.
insanlar "bana ne?" demeyi öğrenmeli.
devamını gör...
makyajla ilgili düşündürücü sözler
dünyanın en güzel kadınları diye reklamı yapılan bazı ünlüler kimine göre estetik ve kozmetik harikası ürünlerdir.
bir erkek makyaj ile güzellik kraliçesine nasıl dönüşür? mizahi amaçla hazırlanmış bu videoyu önce 13:08 e getirip, sonra baştan izlemek daha keyifli.
makyaj ile ilgili söylenmiş düşündürücü sözlerden seçmeler...
korse, pudra, makyaj, vatka bin bir türlü numara var. anneanneni bile on altı yaşında gösterebilirler. charles bukowski
mutlu olsa, çok güzelleşirdi. makyaj, nasıl kadınların boyasıysa mutluluk da şiirleridir. honore de balzac
bir bayana hanımefendilikten daha çok yakışan bir kıyafet ve onu zarafetten daha çok güzelleştiren bir makyaj yoktur. gabriel garcia marquez
makyajın amacı, güzelliği göstermektir; ama çok makyajın amacı, yüzünü gizlemektir. paul auster
iki tür kadın olduğuna karar verdim, sade olanlar ve makyaj yapanlar. sade olanlar faydalı yaratıklardır. oscar wilde
kadınlar duyduklarına aşık olur, erkeklerse gördüklerine. o yüzden kadınlar makyaj yapar, erkekler ise yalan söyler. cemal safi
bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının. avuç içlerini. makyajsız yüzünü. uyku sersemliğini. cemal süreya
bazı erkekler çok paranın bütün kızları etkileyeceğini sanır. tıpkı çok makyajlı kadının, kendini çok güzel sanması gibi. robert allen zimmerman
hiçbir makyaj malzemesi kullanmadığıma göre yüzüm, en içten duygularımın en güzel aynasıdır. desiderius erasmus
para makyaj gibiydi; her şeyi gizler, her şeyi sağlardı. satılık olmadığı söylenen şeyleri de: saygıyı, takdiri, aşkı. jo nesbo
kadınları ışıtan ve parlatan şey, ne yaptıkları makyaj, ne giyim kuşamdır. onları, erkeklerin hayran, arzulu ya da ısrarcı bakışları ışıtır ancak. bakan efendi, bakılan köledir. murathan mungan
gece olunca perde iner. herkes gider ve odanda tek kalırsın. gece olunca maske iner makyaj gider ve aynanda sen kalırsın. bedirhan gökçe.
hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez. emile zola
sizin boyalarınızdan da haberdarım üstelik. tanrı size bir yüz vermiş, siz kendinize başka bir yüz yapıyorsunuz william shakespeare
ey makyaj, sen nelere kadirsin. ipek ongun
o görünmüyor. nasıl görünmüyor? çok makyaj yapmış işte; gerçek anlaşılmıyor. oğuz atay
o halde ki, bütün bu taze kadın vücudunda, bir iğne ucu kadar tabiî bir yer, sunî vasıtaların hücum ve istilâsına uğramayan hiçbir cilt noktası kalmadı; tepeden tırnağa kadar bedeninin her tarafında tabiat ricat etti; boyalar, râyihalı suların altında kendi parlaklığı, kokusu ve rengi uçtu, silinip gitti. peyami safa
senin cildin iyi kremler kullanarak güzelleşir, fakat benim kayıp olan senelerimin geri gelmesine imkân yok. sabahattin ali
belediye bu badanalı kadınlardan vergi alsa zengin olur. hüseyin rahmi gürpınar
yalan söylerken erkekler gözlerini aşağıya doğru kaçırırken, kadınlar daha çok yukarı bakmayı tercih ediyorlar ve erkekler yalan söylerken gözlerini ovuşturuyorlar, kadınların eli ise burunlarına gidiyor. bu örneği verdiğim seminerlerde toplu olarak hep aynı tepkiyi aldım: makyajları bozulmasın diye! kesinlikle doğru. ahmet şerif izgören
ünlülerin makyajsız hali gibi bir hayat yaşıyorum senden sonra. kahraman tazeoğlu.
bir erkek makyaj ile güzellik kraliçesine nasıl dönüşür? mizahi amaçla hazırlanmış bu videoyu önce 13:08 e getirip, sonra baştan izlemek daha keyifli.
makyaj ile ilgili söylenmiş düşündürücü sözlerden seçmeler...
korse, pudra, makyaj, vatka bin bir türlü numara var. anneanneni bile on altı yaşında gösterebilirler. charles bukowski
mutlu olsa, çok güzelleşirdi. makyaj, nasıl kadınların boyasıysa mutluluk da şiirleridir. honore de balzac
bir bayana hanımefendilikten daha çok yakışan bir kıyafet ve onu zarafetten daha çok güzelleştiren bir makyaj yoktur. gabriel garcia marquez
makyajın amacı, güzelliği göstermektir; ama çok makyajın amacı, yüzünü gizlemektir. paul auster
iki tür kadın olduğuna karar verdim, sade olanlar ve makyaj yapanlar. sade olanlar faydalı yaratıklardır. oscar wilde
kadınlar duyduklarına aşık olur, erkeklerse gördüklerine. o yüzden kadınlar makyaj yapar, erkekler ise yalan söyler. cemal safi
bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının. avuç içlerini. makyajsız yüzünü. uyku sersemliğini. cemal süreya
bazı erkekler çok paranın bütün kızları etkileyeceğini sanır. tıpkı çok makyajlı kadının, kendini çok güzel sanması gibi. robert allen zimmerman
hiçbir makyaj malzemesi kullanmadığıma göre yüzüm, en içten duygularımın en güzel aynasıdır. desiderius erasmus
para makyaj gibiydi; her şeyi gizler, her şeyi sağlardı. satılık olmadığı söylenen şeyleri de: saygıyı, takdiri, aşkı. jo nesbo
kadınları ışıtan ve parlatan şey, ne yaptıkları makyaj, ne giyim kuşamdır. onları, erkeklerin hayran, arzulu ya da ısrarcı bakışları ışıtır ancak. bakan efendi, bakılan köledir. murathan mungan
gece olunca perde iner. herkes gider ve odanda tek kalırsın. gece olunca maske iner makyaj gider ve aynanda sen kalırsın. bedirhan gökçe.
hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez. emile zola
sizin boyalarınızdan da haberdarım üstelik. tanrı size bir yüz vermiş, siz kendinize başka bir yüz yapıyorsunuz william shakespeare
ey makyaj, sen nelere kadirsin. ipek ongun
o görünmüyor. nasıl görünmüyor? çok makyaj yapmış işte; gerçek anlaşılmıyor. oğuz atay
o halde ki, bütün bu taze kadın vücudunda, bir iğne ucu kadar tabiî bir yer, sunî vasıtaların hücum ve istilâsına uğramayan hiçbir cilt noktası kalmadı; tepeden tırnağa kadar bedeninin her tarafında tabiat ricat etti; boyalar, râyihalı suların altında kendi parlaklığı, kokusu ve rengi uçtu, silinip gitti. peyami safa
senin cildin iyi kremler kullanarak güzelleşir, fakat benim kayıp olan senelerimin geri gelmesine imkân yok. sabahattin ali
belediye bu badanalı kadınlardan vergi alsa zengin olur. hüseyin rahmi gürpınar
yalan söylerken erkekler gözlerini aşağıya doğru kaçırırken, kadınlar daha çok yukarı bakmayı tercih ediyorlar ve erkekler yalan söylerken gözlerini ovuşturuyorlar, kadınların eli ise burunlarına gidiyor. bu örneği verdiğim seminerlerde toplu olarak hep aynı tepkiyi aldım: makyajları bozulmasın diye! kesinlikle doğru. ahmet şerif izgören
ünlülerin makyajsız hali gibi bir hayat yaşıyorum senden sonra. kahraman tazeoğlu.
devamını gör...
küçükken bahçelerden meyve aşıran yazarlar
çocuklukla yapılmıştır. ben yapar sonra da bahçe sahibinden özür dileyip aldığımı söylerdim.
devamını gör...
ilk yayının günahı olmaz
böyle bir başlıkta tüm radyo yayıncıları adına konuşmam pek doğru olmaz belki. *
lakin ilk yayının günahı olmaz sözünü herkesin kabul edeceğine de inancım tam.
nitekim bizler de günahkarız. *
atılan her adım (doğru ya da yanlış değerlendirmesi yapmadan) insanın kendini geliştirmesine ve sağlamlaştırmasına olanak sağlar. önemli olan sağlam adım atmaya çabalamaktır. sağlam adım atıp, sağlam düşünmek... neticede çabanın olmadığı da söylenemez; er ya da geç bir çaba içerisine girer yayıncılar. agora meyhanesi olarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
öyle ya da böyle kusurlar ortaya çıkar, kusurlar düzeltilir. diğer taraftan kusurlarla beraber yayıncı gemisini batırmaya çalışanlar da olacaktır. toplar yüklenir, ateşler edilir! geminin kaptanlarıysa su alan gemiyi boşaltmakla mükelleftir. öteki taraftaysa okyanusun altından geminin batmasını önleyecek taşıyıcılar olacaktır. işte işin doğası budur. olması gereken de budur. nitekim bu düzen, gelişimi tetikler.
öyleyse yapılması gereken nedir? ister kraliyet gemisi kaptanı olun ister korsan; sonuçta bu manzaranın farkına varmak ve tadını çıkarmak gerekir.
sevgi ve saygılarımla.
lakin ilk yayının günahı olmaz sözünü herkesin kabul edeceğine de inancım tam.
nitekim bizler de günahkarız. *
atılan her adım (doğru ya da yanlış değerlendirmesi yapmadan) insanın kendini geliştirmesine ve sağlamlaştırmasına olanak sağlar. önemli olan sağlam adım atmaya çabalamaktır. sağlam adım atıp, sağlam düşünmek... neticede çabanın olmadığı da söylenemez; er ya da geç bir çaba içerisine girer yayıncılar. agora meyhanesi olarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
öyle ya da böyle kusurlar ortaya çıkar, kusurlar düzeltilir. diğer taraftan kusurlarla beraber yayıncı gemisini batırmaya çalışanlar da olacaktır. toplar yüklenir, ateşler edilir! geminin kaptanlarıysa su alan gemiyi boşaltmakla mükelleftir. öteki taraftaysa okyanusun altından geminin batmasını önleyecek taşıyıcılar olacaktır. işte işin doğası budur. olması gereken de budur. nitekim bu düzen, gelişimi tetikler.
öyleyse yapılması gereken nedir? ister kraliyet gemisi kaptanı olun ister korsan; sonuçta bu manzaranın farkına varmak ve tadını çıkarmak gerekir.
sevgi ve saygılarımla.
devamını gör...
polikistik over sendromu
kadınlarda overler de bulunan foliküllerin ,ovulasyona uğrayamamasından kaynaklı sönümlenmesi ve beraberinde gelen hormonal dengesizlikleri barındıran metabolik sendromdur. endokrin bir rahatsızlık olduğundan dolayı insülin direnci, kc yağlanması gibi sekonder rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir.
devamını gör...
normal sözlük'te her bokun şikayet edilmesi
yeni bir yazar olarak fark ettiğim sorunsal.
bu kadar şikayetçi olmayın gençler mutsuz olursunuz valla bak. bırakın kim ne yazıyorsa yazsın suç teşkil eden birşey olmadığı sürece. takmayın bu kadar kafaya.
bu kadar şikayetçi olmayın gençler mutsuz olursunuz valla bak. bırakın kim ne yazıyorsa yazsın suç teşkil eden birşey olmadığı sürece. takmayın bu kadar kafaya.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği çikolata
tadelle
kendine has aroması olan ve cüzdandaki paranın yarısıyla anca alınabilen çikolata .
kendine has aroması olan ve cüzdandaki paranın yarısıyla anca alınabilen çikolata .
devamını gör...
21 haziran 2021 galata kulesinden atlayıp intihar eden genç
"bugün oturdum ölümü düşündüm,
bir dar ağacında ya da yolda yürürken.
bugün oturdum ölümü düşündüm,
yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken."
- ahmet erhan.
gençleri bu hallere getirenler utansın ulan.
bir dar ağacında ya da yolda yürürken.
bugün oturdum ölümü düşündüm,
yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken."
- ahmet erhan.
gençleri bu hallere getirenler utansın ulan.
devamını gör...
antisipasyon paterni
bazı genetik hastalıkların yeni kuşaklarda daha erken yaşta ve/veya daha ağır klinik bulgularla ortaya çıkmasıdır.
örnek olarak miyotonik muskuler distrofi verilebilir.
örnek olarak miyotonik muskuler distrofi verilebilir.
devamını gör...
ölmedim ama hafif sürünüyorum (yazar)
kullanıcı adına bayıldığım ve çok tatlı tanımlar giren yazar arkadaştır sağolsun yazmaya devam etsin.
devamını gör...
kalbin tartılması
eski mısır'da, karma yasasının bir sonucu olarak, kişinin yaşamında yaptığı etkilerin, tepkilerinin ne olacağını hesaplamak için kalbinin maat yasasının sembolü olan tüy ile tartılması işlemidir.
bu işlemde neden tüy kullanılıyor? maat yasası nedir? bunlardan kısaca bahsedip, kalbin tartılma işleminin nasıl yapıldığını bir görsel üzerinde anlatmaya çalışacağım. maat yasası, mısır'da sosyal ve politik düzeni sağlayan kurallar bütünüdür. bu yasada adalet ön plandadır. ve firavunlar maat yasasını uygulamakla yükümlü olduklarından, en görkemli firavunlar bile asla maat yasasını ezip geçemezdi, geçmezdi.
kısacası maat yasası antik mısır için adaletli ve iyi bir yaşam adına her şeydi. tüy, tanrıça maat'ın sembolüdür. onun başında bulunur.

resmin en solunda ölen kişiyi elinden tutup mahkeme önüne getiren çakal başlı anubis'tur. anubis, ölüm tanrısıdır. terazinin sol kefesinde ölmüş kişinin kalbi, sağ kefesinde tüy bulunmaktadır. terazinin hemen sağında bulunan thoth'tur. thoth, bilgelik ve ay tanrısı'dır. ibis kuşu başlı olarak tasvir edilir. kişinin tartılması sırasında elde edilen bilgileri yazmakla görevlidir. anubis tartma işini yaparken, thoth bol bol not alır. ölen kişinin sağında bulunan şahin başlı tanrı horus'tur. o, gök tanrısıdır.
bu tartı işlemi sonucunda ancak, kalp tüy ile eşit ya da ondan hafif çıkarsa, ölen kişi horus'un eşliğinde, osiris'in krallığına kabul edilebilirdi. resmin sağ kısmında bu krallık gösterilmektedir. terazinin hemen önünde bir tane canavar görünüyor. eğer kişinin kalbi tüyden daha ağır çıkarsa canavar, bu kişiyi daha adil bir hayat sürmesi için bu dünyada başka bir bedenle hayata dönmesini sağlar.
bu tasvir astral bir yolculuktan ibarettir. sevgiyle.
bu işlemde neden tüy kullanılıyor? maat yasası nedir? bunlardan kısaca bahsedip, kalbin tartılma işleminin nasıl yapıldığını bir görsel üzerinde anlatmaya çalışacağım. maat yasası, mısır'da sosyal ve politik düzeni sağlayan kurallar bütünüdür. bu yasada adalet ön plandadır. ve firavunlar maat yasasını uygulamakla yükümlü olduklarından, en görkemli firavunlar bile asla maat yasasını ezip geçemezdi, geçmezdi.
kısacası maat yasası antik mısır için adaletli ve iyi bir yaşam adına her şeydi. tüy, tanrıça maat'ın sembolüdür. onun başında bulunur.

resmin en solunda ölen kişiyi elinden tutup mahkeme önüne getiren çakal başlı anubis'tur. anubis, ölüm tanrısıdır. terazinin sol kefesinde ölmüş kişinin kalbi, sağ kefesinde tüy bulunmaktadır. terazinin hemen sağında bulunan thoth'tur. thoth, bilgelik ve ay tanrısı'dır. ibis kuşu başlı olarak tasvir edilir. kişinin tartılması sırasında elde edilen bilgileri yazmakla görevlidir. anubis tartma işini yaparken, thoth bol bol not alır. ölen kişinin sağında bulunan şahin başlı tanrı horus'tur. o, gök tanrısıdır.
bu tartı işlemi sonucunda ancak, kalp tüy ile eşit ya da ondan hafif çıkarsa, ölen kişi horus'un eşliğinde, osiris'in krallığına kabul edilebilirdi. resmin sağ kısmında bu krallık gösterilmektedir. terazinin hemen önünde bir tane canavar görünüyor. eğer kişinin kalbi tüyden daha ağır çıkarsa canavar, bu kişiyi daha adil bir hayat sürmesi için bu dünyada başka bir bedenle hayata dönmesini sağlar.
bu tasvir astral bir yolculuktan ibarettir. sevgiyle.
devamını gör...
köy hayatının en olumsuz özelliği
ağustos ayında hatırlayacağım olumsuzluklardan herhangi biri.
fındık zamanı da eklenince üzerine, tavan eden olumsuzluklar.
şehir hayatını özleten olumsuzluklar.
ama üstesinden gelecem inşallah.
anın fotoğrafı diye atar atar dururum. *
fındık zamanı da eklenince üzerine, tavan eden olumsuzluklar.
şehir hayatını özleten olumsuzluklar.
ama üstesinden gelecem inşallah.
anın fotoğrafı diye atar atar dururum. *
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
anonsumun olmadığı ve dinleyemediğim o meşhur ilk yayının tekrarını dinlediğimiz radyo yayını*.
tam kabus görüyordum, nefes nefese uyandım hem ses olsun hem de o sırada toparlanayım derken radyoyu açtım. bir de baktım ki o da ne, en sevdiğim yazarın anonsu*.
tam kabus görüyordum, nefes nefese uyandım hem ses olsun hem de o sırada toparlanayım derken radyoyu açtım. bir de baktım ki o da ne, en sevdiğim yazarın anonsu*.
devamını gör...
yetti artık denilen şeyler
r
t
e
t
e
devamını gör...
hacamat yaptıran basur hastasının anüsüne bardak kaçması
şaşırmamak lazım. tomografide çalışıyorum, soda şişeleri , kavanozlar üff daha neler neler * artık şaşıramıyorum bu tarz olaylara
devamını gör...
erotik başlıkların küfür kapsamına alınması gerekliliği
artık sevişme diyemeyecek olan lucifer düşünsün.
*
lucifer'ı üzen, biraz da olmayacak gibi olan yazar beyanı. sonuçta küfür başka bir şey.
*
lucifer'ı üzen, biraz da olmayacak gibi olan yazar beyanı. sonuçta küfür başka bir şey.
devamını gör...
varoş kızların ortak özellikleri
kadınları varoş / varoş olmayan diye gruplandıran erkeklerle konuşmaları.
devamını gör...
memlekette hala güzel insanlar var dedirten olaylar
elleriyle sokak köpeklerine su içeren güzel ülkemin güzel insanlarıdır.
devamını gör...
magnum photos
uluslararası bir fotoğraf ajansıdır. new york, paris, londra ve tokyo'da ofisleri olan bu ajans 1947 yılında başta henri cartier bresson olmak üzere savaş fotoğrafçıları olan robert capa, david seymour ve george rodger tarafından kurulmuştur.
devamını gör...