iskandinav ülkeleri
isveç, norveç, danimarka ve izlanda'nın dahil olduğu kuzey ülkeleri için kullanılan isimlendirme.
ayrıca:
(bkz: kafacıların şu an olmak istedikleri yerler)
ayrıca:
(bkz: kafacıların şu an olmak istedikleri yerler)
devamını gör...
türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler
penis ve vajina.
devamını gör...
özel iletişim vergisinin yüzde 10'a yükseltilmesi
her kus bitti sira leylege geldi arkadaslar. kulak arkaniza da dikkat edin bu arada.
az önce resmi gazete’de yayımlanan 3469 sayılı cumhurbaşkanı kararı ile deprem vergisi olarak bilinen özel iletişim vergisinin oranı %7,5’ten %10’a çıkarıldı.
kaynak
az önce resmi gazete’de yayımlanan 3469 sayılı cumhurbaşkanı kararı ile deprem vergisi olarak bilinen özel iletişim vergisinin oranı %7,5’ten %10’a çıkarıldı.
kaynak
devamını gör...
yazarların gördüğü son absürt düş
biraz uzun bir yazı olacak, çünkü çok katmanlı bir rüyaydı. okuyacaklar için şimdiden özür dilerim...
ilkokul arkadaşlarımla beraber 6. sınıfa tekrar başlıyorum. yanımda olan arkadaşlarım da durumun farkında, hepimiz aslında rüyada olduğumuzun farkındayız. dikkat ederseniz hepimiz diyorum, çünkü arkadaşlarımın gerçekten orada olduğunu sanıyorum. aslında bir rüya şirketinin deneyinin parçası olduğumuzu düşünüyoruz.
başlarda her şey güzel gidiyor, ortama ayak uyduruyoruz. okulda normal davranıyoruz, normal tarih akışını bozmamaya çalışıyoruz. fakat bir gün tarihin akışını yanlışlıkla değiştirdiğimizi fark ediyoruz ufak bir hareketle. bu noktadan sonra işler biraz sarpa sarıyor ve etrafta anomaliler oluşmaya başlıyor. bir gün 23 nisan törenini kutlarken rüyada olduklarını bilen diğer arkadaşlarımla konuyu tartışıyoruz ve rüyadan artık ayrılmak istediğimize karar veriyoruz. biz konuşmayı yaparken bir anda etrafta herkesin bizi dinlediğini fark ediyoruz, tüm tören durmuş, öğrenciler ve öğretmenler garip bakışlarla bizleri izliyor. hemen normal davranmaya başlıyoruz ve ortalık normale dönüyor. bir yandan da plan yapıyoruz ve törenin en gürültülü anında okuldan kaçıyoruz. okuldaki yüzlerce öğrenci ve öğretmen peşimizden koşuyor bizi yakalamak için. arkadaşlarımın tek tek yakalandığını görüyorum. ben tek başıma okuldan uzaklaşmayı başarıyorum ve derin bir nefes alıyorum.
tam o anda kollarımdan sıkıca tutuluyorum, meğer sokaktaki insanlar da peşimden gelmişler. beni zor kullanan polisler gibi yere yatırıyorlar ve o esnada yanıma üniformalı sarışın bir hanımefendi yaklaşıyor. "rüya sınırlarını ihlal ettiniz. zor kullanmaya mecburduk." diyor. ben arkadaşlarımı soruyorum hemen. kadın onların hiç varolmadığını ve hepsinin "arttırılmış rüya gerçekliği yansıması" olduğunu söylüyor. ben başlangıçta inanmayı reddediyorum fakat kafamı arkadaşlarımın olduğu tarafa çevirince onların birer birer yok olduğunu görüyorum.
"peki o zaman, ben de rüyadan ayrılmak istiyorum" diyorum. "şirketinizden bıktım" diye de ekliyorum.
kadın "hangi şirket?" diyor gülerek. gülüşünde benim bilmediğim bir şeyleri biliyor olduğu hazzı var. o an birdenbire farkına varıyorum, şirket aslında yok, hepsi benim rüyam ve benim uydurduğum gerçeklikler. kadın zihnimi okumuş gibi "bravo, sonunda başardınız" diyor. o an uyanıyorum.
uyandığımda annem sesleniyor. kanada'dan bir arkadaşım beni ziyarete gelmiş. onunla yemek için abur cubur dolu bir kase hazırlıyorum ve salona geçiyoruz. salonda atıştırmalıkları yerken arkadaşıma biraz önce gördüğüm garip rüyayı anlatıyorum, onun da çok ilgisini çekiyor. sonra birden aklıma bir soru takılıyor: "kanada'dan arkadaşım sadece beni ziyaret etmek için o kadar yolu niye tepsin?" anlıyorum ki yine rüyadayım, arkadaşıma çaktırmadan gofretimi yemeye devam ediyorum.
uyanıyorum. umarım bu sefer asıl gerçeklikteyimdir.
ilkokul arkadaşlarımla beraber 6. sınıfa tekrar başlıyorum. yanımda olan arkadaşlarım da durumun farkında, hepimiz aslında rüyada olduğumuzun farkındayız. dikkat ederseniz hepimiz diyorum, çünkü arkadaşlarımın gerçekten orada olduğunu sanıyorum. aslında bir rüya şirketinin deneyinin parçası olduğumuzu düşünüyoruz.
başlarda her şey güzel gidiyor, ortama ayak uyduruyoruz. okulda normal davranıyoruz, normal tarih akışını bozmamaya çalışıyoruz. fakat bir gün tarihin akışını yanlışlıkla değiştirdiğimizi fark ediyoruz ufak bir hareketle. bu noktadan sonra işler biraz sarpa sarıyor ve etrafta anomaliler oluşmaya başlıyor. bir gün 23 nisan törenini kutlarken rüyada olduklarını bilen diğer arkadaşlarımla konuyu tartışıyoruz ve rüyadan artık ayrılmak istediğimize karar veriyoruz. biz konuşmayı yaparken bir anda etrafta herkesin bizi dinlediğini fark ediyoruz, tüm tören durmuş, öğrenciler ve öğretmenler garip bakışlarla bizleri izliyor. hemen normal davranmaya başlıyoruz ve ortalık normale dönüyor. bir yandan da plan yapıyoruz ve törenin en gürültülü anında okuldan kaçıyoruz. okuldaki yüzlerce öğrenci ve öğretmen peşimizden koşuyor bizi yakalamak için. arkadaşlarımın tek tek yakalandığını görüyorum. ben tek başıma okuldan uzaklaşmayı başarıyorum ve derin bir nefes alıyorum.
tam o anda kollarımdan sıkıca tutuluyorum, meğer sokaktaki insanlar da peşimden gelmişler. beni zor kullanan polisler gibi yere yatırıyorlar ve o esnada yanıma üniformalı sarışın bir hanımefendi yaklaşıyor. "rüya sınırlarını ihlal ettiniz. zor kullanmaya mecburduk." diyor. ben arkadaşlarımı soruyorum hemen. kadın onların hiç varolmadığını ve hepsinin "arttırılmış rüya gerçekliği yansıması" olduğunu söylüyor. ben başlangıçta inanmayı reddediyorum fakat kafamı arkadaşlarımın olduğu tarafa çevirince onların birer birer yok olduğunu görüyorum.
"peki o zaman, ben de rüyadan ayrılmak istiyorum" diyorum. "şirketinizden bıktım" diye de ekliyorum.
kadın "hangi şirket?" diyor gülerek. gülüşünde benim bilmediğim bir şeyleri biliyor olduğu hazzı var. o an birdenbire farkına varıyorum, şirket aslında yok, hepsi benim rüyam ve benim uydurduğum gerçeklikler. kadın zihnimi okumuş gibi "bravo, sonunda başardınız" diyor. o an uyanıyorum.
uyandığımda annem sesleniyor. kanada'dan bir arkadaşım beni ziyarete gelmiş. onunla yemek için abur cubur dolu bir kase hazırlıyorum ve salona geçiyoruz. salonda atıştırmalıkları yerken arkadaşıma biraz önce gördüğüm garip rüyayı anlatıyorum, onun da çok ilgisini çekiyor. sonra birden aklıma bir soru takılıyor: "kanada'dan arkadaşım sadece beni ziyaret etmek için o kadar yolu niye tepsin?" anlıyorum ki yine rüyadayım, arkadaşıma çaktırmadan gofretimi yemeye devam ediyorum.
uyanıyorum. umarım bu sefer asıl gerçeklikteyimdir.
devamını gör...
ace inhibitörleri
hem arteriyollerde hem de venüllerde vazodilatasyona yol açan, etkileri anjiyotensin reseptör blokörlerinden daha hızlı başlayan antihipertansif ilaç grubudur.
en kısa etkilisi kaptopril; en uzun etkilisi perindopril'dir.
iki ajan dışında hepsi ön ilaçtır. ön ilaç olmayan bu iki ajan kaptopril ve lizinopril'dir.
hipertansiyon kalp yetmezliği, diyabetik nefropati,skleroderma, miyokart infarktüsü sonrası profilaksi amaçlı kullanılmaktadır.
yan etki olara kuru öksürük,anjiyonörotik ödem,hiperkalemi ve böbrek yetmezliği yapabilmektedir.
en kısa etkilisi kaptopril; en uzun etkilisi perindopril'dir.
iki ajan dışında hepsi ön ilaçtır. ön ilaç olmayan bu iki ajan kaptopril ve lizinopril'dir.
hipertansiyon kalp yetmezliği, diyabetik nefropati,skleroderma, miyokart infarktüsü sonrası profilaksi amaçlı kullanılmaktadır.
yan etki olara kuru öksürük,anjiyonörotik ödem,hiperkalemi ve böbrek yetmezliği yapabilmektedir.
devamını gör...
içinden doğru sevdim seni
“içinden doğru sevdim seni
bakışlarından doğru sevdim de
ağzındaki ıslaklığın buğusundan
sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
beni sevdiğin gibi sevdim seni
kar bırakılmış karanlığından.”
edip cansever şiiri.
bakışlarından doğru sevdim de
ağzındaki ıslaklığın buğusundan
sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
beni sevdiğin gibi sevdim seni
kar bırakılmış karanlığından.”
edip cansever şiiri.
devamını gör...
kuyucaklı yusuf
okuduğumda ağladığım ilk kitap olmuştu. sabahattin ali'ye ait, kesinlikle okunması gereken eser.
"hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi!
ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
"hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi!
ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
devamını gör...
güney kore hayranı liseli kızlar
sevgisizlikten yaşanmaz hale gelen dünyada bırakın da insanlar istediği şeyi sevsin demek istediğim kızlar.
devamını gör...
tanımadığınız bir şahsın aniden pardon bakar mısınız demesi
kalabalık bir ortam değilse soru yöneltilen şahsı bir miktar gerer. forbest caddesi* üzerinde elinde broşürle duran çalışanların sıklıkla sarf ettiği cümledir. geneli kuaför, epilasyon merkezi, etüt salonu vs oluyor.
ayırt etmeksizin broşürlerini alıp inceleyeceğimi söyleyip iyi çalışmalar diledikten sonra uzaklaşırım. çünkü kalp kırmaya, motivasyon düşürmeye ne gerek var? caddenin iki ucunda da çöp kutuları mevcut...
ayırt etmeksizin broşürlerini alıp inceleyeceğimi söyleyip iyi çalışmalar diledikten sonra uzaklaşırım. çünkü kalp kırmaya, motivasyon düşürmeye ne gerek var? caddenin iki ucunda da çöp kutuları mevcut...
devamını gör...
bağlaç olan de
ciddiye alınacak insan seçtirendir.
devamını gör...
barış akarsu yaşasaydı survivor'da yarışırdı
ne alâka yahu !
barış akarsu öyle biri değildi.
kazandığının büyük bir kısmını kimsesiz çocuklara harcardı.
ün şan şöhret birinci önceliği olmayan bir sanatçıydı.
barış akarsu öyle biri değildi.
kazandığının büyük bir kısmını kimsesiz çocuklara harcardı.
ün şan şöhret birinci önceliği olmayan bir sanatçıydı.
devamını gör...
dizilerde asıl kadının asıl erkeğin arkadaşı olmak
kendi hayatları yoktur. sürekli asıl kadını/erkeği pohpohlarlar.
devamını gör...
salgında sağlıkçılardan sonra en çok biz çalıştık
“ne yani, kaybettiğimiz insanların sayısı, açıklananı 10 ile çarptığımızdan çok çok daha mı fazla?” diye düşündürten açıklama.
devamını gör...
özel günleri kutlamayı sevmeyen insan
özel günden kasıt 14 şubat ve benzerleri ise benim de olduğum insandır.
devamını gör...
elli liranın yeni yirmi tl olması
yirmi lira olsa yine iyi, beş lira şu an da.
devamını gör...
bir terapi olarak araba kullanmak
ehliyetim olmadığı ve henüz 18 yaşımda olduğum için sadece ehliyet derslerinde araba kullandım ama gerçekten de bir terapi gibidir hele ki boş bir yolda sürüyorsanız keyif katlanır.
devamını gör...
deniz kızları gerçek olsa olacaklar
içler acısı olaylar olurdu. mesela, yağları çıkarılırdı. deniz kızı yağı.
devamını gör...