tam kafa sözlük diş hekimleri topluluğu diye bir başlık açayım dedim ama daha önce açmışlar. dayanışmamızı arttırmak adına güzel bir adım ben de bir öğrenci diş hekimi olarak katılıyorum.
( not: topluluğun üyelerini birbiriyle takipleşmeye davet ediyorum. )
devamını gör...

türbanlı hakime değil, adaletin olmadığı yerde hiçbir hakime güvenmem!
devamını gör...

bu başlığa yazanların bile formata uymuyor olmasından mütevellit iki kez düşünülmesi gereken kampanya.

alınmaca darılmaca yok sevgili çaylak arkadaşlar. bu kadar sözlük var, bu kadar zamandır belirli bir format var, hemen hemen hepsinde ortak olan. sözlüklere aşina olup da hâlâ böyle baştan savarak yazan varsa bu onun ayıbıdır. sözlük denen ortamı ilk kez gören varsa lütfen önce format denen şeyi biraz araştırsın. ortamları bozmak çok ama çok kolay. önemli olan güzel kalmasını sağlayabilmek.

düzgün yazan çaylak görünce zaten oyladığım için, en azından bana göre ekstra bir kampanyaya gerek yok.
devamını gör...

gitarı, sazı, kitap ayracı, montu, defteri, ölmeden önce son kez baktığı aynanın , bir daha onu göremeyecek olması.
havlusu. ayakkabıları. en çok da ayakkabıları ve diş fırçası. orada mahzun mahzun sahibini bekler. ama o öldü. bilmezler.
devamını gör...

bile isteye, göstere göstere omuz attığım, elimle kenara doğru ittirdiğim insanlardır, telefon kullananlara da aynısını yaparım. senin yalandan romantizmlerin benim yürüyüş hızımı kesmemeli. o kitapları okuyorsa başkalarına karşı saygılı olmayı öğrenmesi gereken insandır.
devamını gör...

her sözümüz dudaklarda gülüş oldu.dönmek ihtimali yok artık, o gülüşler düş oldu.
cut!
devamını gör...

allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın.

çok güzel bir haber. bu kadar sanat değeri yüksek, bu kadar milletin özünden çıkmış, bu kadar istiklal ruhuna uygun bir şiir yazılmış mıdır, bilmem.
devamını gör...

nüfus dağılımı şu şeilde olurdu;

2 milyon 839 bin 823 (bkz: şanlıurfa)
2 milyon 603 bin 448 (bkz: konya)
2 milyon 558 bin 75 (bkz: istanbul)
2 milyon 294 bin 58 (bkz: diyarbakır)
2 milyon 16 bin 454 (bkz: ankara)
devamını gör...

genellikle uzun zamandır dördüncü yıldızı bekleyen fenerbahçeli taraftar ve yöneticilerin ve üniversite hazırlık öğrencilerinin kullandığı söz öbeği.
devamını gör...

ingilizce karşılığı "scapegoat" olan benzetme, isim.
devamını gör...

ne zaman eskiyor sevgiler
ödenen bedellerin acısı geçince mi?

“yağmur yağıyor, mutfak camındayım
nasıl üşüdüğümü bilemezsin
menekşelerim çiçek vermiyor artık anne
söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama
şimdi telefon açsam sana
sesini duymakta yetmiyor ki
hep ayni cumleler.babamlar nasil? ılacini aldin mi? nedenini bilmedigim bir aglamak var icimde
bir yerlere sigdiramiyorum yuregimi
bazen dalip giderdin mutfakta yemek yaparken, tahta kasikla tencerenin basinda oylece
ne dusunurdun acaba?
ozlemek cok fena anne, anlamak seni daha da...
omuzlarim agriyarak uyaniyorum sabahlari
benim kizimin omuzlarini ovmasina daha cok var
gittikce sanami benziyorum ben?
ya da 'annenin kaderi kiza' dedikleri dogru mu?

'baban eskitir herseyi kizim, 'demistin bir kez
anlamamisim meger, eskiyormus annecigim
omzunu ovacak kalmiyormus meger ayni evin icinde
şimdi duysan bunlari, ne uzulursun mutsuz mu kizim diye, coktan kendinden vazgecmis bir sesle
mutsuz degilim de anne, yagmura ve mutfagimdaki kedere care bulamiyorum
evimi topluyor, toz aliyor, patlican kizartiyor, televizyon seyrediyor, aksam calan kapiyi aciyorum
actigimi goren olmuyor
pisirdigim yeniyor da, guzel olmus denmiyor
cay demleniyor demleniyor, demleniyor...
kederim mutfagimın her yerine yerlesiyor
ah nasil eskiyor hersey anne, nasil eskiyor
eskilerimi de atmaya kiyamiyorum
seni çok özlüyorum

bana yasakladığın bahçeler sanada mı uzaktı hep gidemeyişine ağladın mı sende
ne zaman eskiyor sevgiler
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
işte böyle kalbimde bir acı şarkılar seni söyler.”

iclal aydın şiiri.
devamını gör...

t: en basit tabiriyle, bir dilin konuşurları ile başka bir dilin konuşurlarının -veya lehçelerin- arasındaki birbirlerini efor sarf etmeden anlayabilme durumu olarak açıklanabilir. bir dilin veya lehçenin "dil" veya "lehçe" olarak adlandırılmasında kullanılan ölçütlerden biridir.

bu karşılıklı anlaşabilme oranı iki dil arasında farklı derecelerde olabilir. örneğin, biz azerbaycan türkçesini, -yüzdeleri tam hatırlamamakla birlikte- %60-70 oranında, azerbaycan türkçesi konuşurları ise bizi %80-90 oranında anlamaktadırlar. bu bölgeden bölgeye bile değişmektedir. sebebi ise, kuvvetle muhtemel, azerbaycan türkçesi konuşurlarının bizden daha fazla arapça, farsça ve rusça sözcük kullanması olmalıdır. yani, sözcüksel farklardır. tabii, ufak tefek gramer farklılıkları da anlaşılma oranlarına etki edebilir. örneğin, doğu anadolu ağızları azerbaycan türkçesine hem gramer hem sözcüksel olarak daha yakındır, bu yüzden karşılıklı anlaşılabilirlik daha fazladır. şu makalede, türk dilleri arasındaki mevzu bahis konu genişçe ele alınmaktadır.

talat tekin, türk dilleri arasında karşılıklı anlaşılabilirlik oranı az olduğu için birçok türkolog'un aksine onlara "lehçe" yerine "dil" der. türkoloji eleştirileri'nde bu konu üzerinde çokça durur, türk dilleri arasında birçok cümle karşılaştırması yapar. örneğin;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

immün sistemimizde enfeksiyonlara karşı savaşan, beyaz kan hücrelerimiz olan lenfositlerden kaynaklanan lenf dokusunun kanseridir. adını bu hastalığı ilk kez tanımlayan thomas hodgkin'den almıştır. en çok şifayla sonuçlanan kanser türlerinden biridir. hastaların yaklaşık %75'i iyileşmektedir.
devamını gör...

kadın cinayetleri konusundaki hassasiyetine katıldığım eli açık yazarlardan.
devamını gör...

kendisinin bahsettiği şey fiziksel teleportasyon değil, bir çeşit vr teknolojisidir.

yanıltıcı olmuş biraz başlık.
devamını gör...

insanları.
kalabalık olması.
huzur verecek yerlerin olmaması.
sevdiğin insanlar barındırmaması.
devamını gör...

bilgi içerikli bir video izlerken zevkle kahvemi yudumluyordum ve bir anda çöktü, hayat kalitem düştü. oysa daha ne bilgiler sığdıracaktım bu güzel kafama.

önemli edit!: arkadaşlar youtube'a gizli sekmeden girebilirsiniz!.
devamını gör...

kitapta beni etkileyen şöyle bir cümle vardı:
"savaşacağım tek şey içimdeki diğer bendi" bu oyunda kazanan da sensin kaybeden de.
devamını gör...

abimin bana yapıştırıcıyı şampuan diye gösterip saçlarıma dökmesi.
devamını gör...

üç tanecik şimdilik.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim