online 446 yazar ne yapıyor sorunsalı
listeden rasgele bir yazar seçip yazdıklarını okuyorum.
devamını gör...
tuhaf takıntılar
terlik, ayakkabı gibi çiftlerin yan yana durmasına, özelikle yerde, fayansta çizgi varsa çizgiye değmeden durmalarına özen gösteririm.
devamını gör...
yerli ve milli sözlüğe isim önerileri
yazarı olmasan güzel sözlük.
devamını gör...
efsane kitapların ilk cümleleri
hayatımın en mutlu ânıymış bilmiyordum.
*
*
devamını gör...
kadınlar neden saç uzatıyor sorunsalı
belime kadar olan saçlarımı (tam olarak 6 sene böyle kullandım) bakımı zor diye 3 sene önce radikal bi kararla enseye kadar kısacık kestirdim, nasılsa çabuk uzuyor diye. sürekli toplar halde olmak baş ağrıtıcı. bikaç kere daha kestirdim aynı boy. şimdi ilk giden o upuzun saçlarıma bakıp ağlıyorum.
devamını gör...
sözlükte ders çalışan tip
baştan söyleyeyim kimse ile polemiğe girme, kimseyle dost ya da düşman olma amacım yok fakat bir şey bana son derece garip geliyor ki yazmadan edemeyeceğim: ders çalışıp bu konularda sözlükte başlık açmak.
sabah uyanıyorum, bilgisayarı açıyorum bir bakıyorum sol frame tamamen tıp terimleri ile dolu.
gelip niye konuları burada tekrar ediyorsunuz?
insanlar gelip endoplazmik retikulum da neymiş diye buradan mı bakıyorlar?
amacı nedir bir türlü anlayamıyorum.
sabah uyanıyorum, bilgisayarı açıyorum bir bakıyorum sol frame tamamen tıp terimleri ile dolu.
gelip niye konuları burada tekrar ediyorsunuz?
insanlar gelip endoplazmik retikulum da neymiş diye buradan mı bakıyorlar?
amacı nedir bir türlü anlayamıyorum.
devamını gör...
honeyland
honeyland (bal ülkesi), eski usullerle arıcılık yapan hatice'nin, yaşadığı ücra köye taşınanlarla karşılaşmasını ve bu tanışma sonrası yaşadığı sorunları gözlemliyor.
film, güçlü ekolojik mesajının yanı sıra bir kadının merkezde olduğu hikayesi ile dünya çapında beğeni topladı.
aynı zamanda hem belgesel hem de uluslararası film dalında aday gösterilen ilk yapım olarak tarihe geçti. belgeselin hikayesini daha dikkat çekici yapan ise neredeyse kaza eseri başlamasıydı.
makedonya'lı yönetmenler tamara kotevska ve ljubo stefanov, kısa bir doğa belgeseli için dağlık bir alanda araştırma yapıyordu. çekim yaptıkları sırada, yabani bal arılarının kovanları ile karşılaştılar. bu kovanlar onları, avrupa'nın son yaban arıcılarından olan hatice ile tanıştırdı. hatice, nesiller boyunca aktarılmış olan yöntemlerle yabani bal elde ediyordu.

yönetmenlerin, delice bir macera olarak tanımladığı çekimler, yaz sıcakları ve kış ayazı arasında 3 yıl sürdü. montaj masasında geçen bir yılın sonunda, ilk filmlerini ellerine aldılar.
devamını gör...
oruç tutmayana düşman gibi bakan tip
hem sen sınav olmak iste, hem de tüm caydırıcı şıkları 'saygı duyun' diyerek yok et. pardon da hristiyanlara, musevilere, inançsızlara vs ne kadar saygı duyuluyor bu ülkede? pek çok şehirde ramazanda açık yer bulamazsın, yemek yemeye kalksan ters ters bakışlara maruz kalırsın. gece uykundan davul sesiyle uyanırsın. yine de kimse isyan etmiyorsa bunlara ağzını açmaya hakkın yok bence, bak insanlar 1 ay hayatının akışında değişiklik yapmak zorunda kalıyor zaten senin sınavın için, uykusuz kalabiliyor, düzgünce beslenmeyebiliyor. sen tanrıya bağlılığını ve iradeni yemeden içmeden kanıtlamak istiyorsan bu seninle tanrı arandaki mesele, diğer insanları 'saygı' kisvesi altında sınavına ortak edemezsin. hayat senin için durmamalı.
devamını gör...
hüseyin nihal atsız
edebi yönü çok çok sağlam olan yazar, düşünür. bir kafatas muhabbetidir gidiyor. evet o dönem kendisi ırkçı düşüncelere sahiptir fakat her dönemi de az da olsa içinde değerlendirmek gerekir. kafatas muhabbeti de gerçek değildir. oğlu bile köşesinde açıklamıştır bunu. bunun için kapısına gelenlerle nasıl dalga geçtiğini yazmıştır.
sol görüşlü insanlar, karşıt görüşlü insanların da sanatçı olabileceğini, iyi bir yazar olabileceğini nedense kabul etmiyorlar ve dünya görüşleriyle çelişir biçimde inanılmaz önyargılı davranıyorlar. fakat neler kaçırdıklarının farkında değiller. ruh adam kitabı türkiye'de yazılmış en iyi psikolojik romandır bence. edebi eserleri okunmalıdır.
sol görüşlü insanlar, karşıt görüşlü insanların da sanatçı olabileceğini, iyi bir yazar olabileceğini nedense kabul etmiyorlar ve dünya görüşleriyle çelişir biçimde inanılmaz önyargılı davranıyorlar. fakat neler kaçırdıklarının farkında değiller. ruh adam kitabı türkiye'de yazılmış en iyi psikolojik romandır bence. edebi eserleri okunmalıdır.
devamını gör...
küpe takan erkek modeli
zamanında takıyordum gayet güzeldi yakışan var yakışmayan var o ayrı mesele ama karşı durulması gereken bir olay değil.
devamını gör...
kur'an incil ve tevrat'ın sümer'deki kökeni
neyse ki sümerler, muhammedin evine zırt pırt gitmeyin, giderseniz de çok oturmayın, adam rahatsız oluyor falan dememiş.
devamını gör...
senden daha güzel
bu şarkıyı dinlemek lazım .
devamını gör...
göbeklitepe
şanlıurfa ilimizin 22 km kuzeydoğusu bulunan arkeolojik kazı alanı ve açık hava müzesidir. burada arkaik bir inanç sisteminin mimarisinden bahsediyor profesörler. daha ortada islam yok, türbe yok, yatır yok. bazı yazarların yukarıda bahsettiği yatır, türbe inancı atalar kültünden kalmadır. islam dininde türbe, yatır gibi şeylere inanç yoktur. bunlar eski türklerin islamiyeti irani halklardan öğrenmesinin kültürel kalıntılarıdır. daha kendi dininizi bilmiyorsunuz gelmiş burada sallıyorsunuz. mesela osmanlı sarayındaki harem sistemi de taaa sasani imparatorluğu saray sistemininden göçürülmüştür ki onlar müslüman bile değil zerdüşttüler. önce o dini inancını düzgün öğren sonra burada milletin kafasını zehirleme. neyse serbest piyasa sonuçta, isteyen istediğine inanır. sizler sermayedarlar için sadece "tüketici" ve siyasetçiler için sadece "seçmen" ve dini liderler için sadece "cemaat" olduğunuz için ben niye sizi "insan" olarak nitelendiriyorum ki. alan memnun veren memnun.
göbeklitepe hakkında onedio platformunun oluşturduğu içeriğe buradan erişebilirsiniz. göbeklitepe'nin keşif hikayesini ve tarihsel açıdan önemini kısaca anlatmaktadır.
ben sizlerle literatürden bilimsel olguları ve nacizane kendi notlarımı aktarmaya çalışacağım. çünkü enflasyon sebebiyle sağlıklı beslenemeyen yurttaşlarımız bir de ortadoğu topraklarındaki çinko eksikliği sebebiyle halen bu bölgenin önemini anlayabilmiş değil! göbeklitepe aslında medeniyetler tarihi bir temel taşıdır; antropoloji ve kültür evrimi bilim dalında bilinen her şeyi temelden sarsmış, koca koca teoloji profesörlerine bilinen bütün dini mitleri sorgulatmış, dini oluşumların liderlerini terste bırakmışı, avcı-toplayıcı diye bildiğimiz insanların aslında toplayıcı-avcı olduklarını ispatlayan bir mimari yapılar bütünüdür.
hadi başlayalım. ama önce running reality sitesinden tarihsel interaktif haritayı açıyoruz ve türkiye'nin güney doğusuna odaklanıyoruz. tarih çubuğundaki sarı butonu 2000 ad (bkz: anno domini)'den en sola yani en eski tarihe çekiyoruz yani 3000 bc (bkz: before christ). burada bizi orta doğu coğrafyasına kadar uzanan iki mavi çizgi karşılıyor olacak. bunlar fırat ve dicle nehirleri. bu internet sitesi "tarihsel" olduğu için ve tarih de yazıyla başladığı için bizi en fazla mö 3000 yılına götürüyor.
mö 1 200 - 3 500 (tunç çağı) <yazının keşfi ve antik uygarlıkların ortaya çıkışı, tunç aletlerin yapımı
tarih öncesi dönemler aşağıda:
mö 3 500 - 5 500 kalkolitik dönem (bakır çağı)
mö 5 500 - 7 000 çanak çömlekli neolitik dönem (taş çağı)
mö 7 000 - 10 000 çanak çömlek öncesi neolitik dönem (taş çağı) <cilalı taş devri, tarımsal aletlerin keşfi
mö 10 000 - 12 000 mezolitik/epipaleolitik dönem (taş çağı) <
mö 12 000 - 2,5 milyon yıl öncesi paleolitik dönem (taş çağı) <buz devri
yukarıdaki tabloya göre göbeklitepe'nin taş çağı'nda çanak çömlek öncesi neolitik döneme ait dünya'nın en eski tapınağıdır diyebiliriz.
aşağıda fırat nehri platosu, dicle nehri platosunu ve nil deltası açıkça görülmektedir. bu bölgeler akarsuların taşıdıkları mineral zengini su ve alüvyon sayesine bitkisel çeşitliliğin ve gıda bolluğunun olduğu yerlerdir. literatürde "verimli hilal" olarak isimlendirilir. göbekli tepe işte bu bölgenin en tepesinde fırat ve dicle nehirleri arasında yer alıyor.

1. konu : fırat nehri ve dicle nehri
tıpkı ice age isimli animasyon filmindeki gibi buz devrinin sonunda buz bloklarının (bkz: moren) hareketi bitkileri, kuşları, memelileri, balıkları, böcekleri ve biz insanları göçe zorluyordu. çünkü taze çimleri sığır sürüleri, fıstık ağaçlarını kuş sürüleri, tahıl tanelerine böcekler yöneliyordu ve predatörler de onları takip ediyordu. bitkiler nasıl göç ediyor diye sormayın bahsettiğim bitkiler tek yıllık otsu bitkiler. zaten bölgede fıstık, kayısı, mersin, gül, zahter gibi bitkilerin ataları var. bunların tohumlarını kuşlar taşıyorlar. bazen de homo sapiens atalarımız avlandıklarında etin tadını artırmak ve çürümesini geciktirmek için ya da avda yaralandıklarında tıbbi ve aromatik bitkiler kullanıyorlar. muhtemelen kaya tuzunu, tütsüleme, kurutma gibi yarı pişirme ve saklama tekniklerini de biliyorlardı. bu nedenle onlara toplayıcı-avcılar denilmektedir.
benim teorime göre tohumun suda bekletildiğinde çimlenerek yeni ve taze bir bitki oluşturduğunu da keşfetmişlerdi. bir çeşit dağınık tarım yapıyorlardı. muhtemelen hayvan dışkılarını topluyorlardı. çünkü dışkıların içindeki tohumlar güçlü bir şekilde çıkıyordu ve yaşadıkları mağaraların çevresinde bahçeler kuruyorlardı. sığırlara tapmalarının sebeplerinden biri de buydu bana göre. (bkz: boğa kültü) geceleri gökyüzünde hilal ayı gördüklerinde onu boynuza benzetmiş de olabilirler.
bugün islamın sembolü olarak bildiğimiz hilal şekli aslında boğa kültünün günümüzden neredeyse 15 bin yıl öncesinden beri süregelen ve kutsallık atfettiğimiz bizi besleyen sığırların boynuzlarıdır. (bkz: bucrania kültü) eski yunan ve roma dönemlerinde dahi anadolu halkı evlerine boğa kafatası asmıştır. hatta esas tanrıları bir boğa olan girit adası minos uygarlığı keşfedilmiştir.
bazı uzmanlara göre bu insanlar kayık/sandal yapmayı da biliyordu. tabi ki on bin yıllık sandal kalıntısı bulamayız bunlar doğada hızla çürüyen ahşap materyaller. ama binlerce yıl su kenarında yaşamış toplumların sandalı keşfedememiş olması kulağa saçma geliyor. burada mezopotamya ve orta amerika uygarlıklarının tanrı figürlerindeki ortak bir objeden bahsediliyor. başka bir benzerlik de neolitik dönemde mezopotamya'daki yerleşik toplumların ölülerini evlerinin altına gömmeleridir. aynı ritüel bir orta amerika uygarlığı olan azteklerde de vardır.
to be continued... yoruldum
kaynaklar (references):
-henüz bir kaynak kullanmadım. kullanınca yazıcam.
ileri okuma (further reading list):
-henüz bir ileri okuma tavsiyesi yok. olunca yazıcam.
bunlar da ilginizi çekebilir:
nil nehri çevresinde antik mısır medeniyetinin gelişimi için onedio platformunun oluşturduğu şu içerik de ilginizi çekebilir.
dip not: bazı ukala yazarlar beni darlıyor. "bunlar bilimsel değil, onedio kaynak gösterilemez, burası bilimsel yayın paylaşma yeri değil, sen çok cahilsin vıdı vıdı... " bu yazarlar okuduğunu anlamıyor herhalde ben 3. paragrafta bu makaleyi yazma amacımı anlatıyorum. göbeklitepe hakkında tonla akademik yayın ve haber var. açıp internetten okursunuz. ben okuyucu sıkmadan daha geniş bir açıyla göbeklitepe'yi ve içinde bulunduğu coğrafyayı ekolojik ve ekonomik alanda irdelemek hedefindeyim. bununla birlikte dünya'daki en eski uygarlıklarla olan kültürel benzerliklere de dikkat çekmeye çalışıyorum. yorulduğum için yazı yarım kaldı. ilerleyen bölümlerde çok güzel belgeseller, yabancı kaynaklar ve kitaplar paylaşacağım sizlerle. ama şöyle bi bakıp çıkmak isteyen için onedio platformu göbeklitepe hakkında özet çıkarmış zaten.
benim yazılarımı okurken lütfen şunu aklınızdan çıkarmayın: ben propaganda yapmıyorum.
göbeklitepe hakkında onedio platformunun oluşturduğu içeriğe buradan erişebilirsiniz. göbeklitepe'nin keşif hikayesini ve tarihsel açıdan önemini kısaca anlatmaktadır.
ben sizlerle literatürden bilimsel olguları ve nacizane kendi notlarımı aktarmaya çalışacağım. çünkü enflasyon sebebiyle sağlıklı beslenemeyen yurttaşlarımız bir de ortadoğu topraklarındaki çinko eksikliği sebebiyle halen bu bölgenin önemini anlayabilmiş değil! göbeklitepe aslında medeniyetler tarihi bir temel taşıdır; antropoloji ve kültür evrimi bilim dalında bilinen her şeyi temelden sarsmış, koca koca teoloji profesörlerine bilinen bütün dini mitleri sorgulatmış, dini oluşumların liderlerini terste bırakmışı, avcı-toplayıcı diye bildiğimiz insanların aslında toplayıcı-avcı olduklarını ispatlayan bir mimari yapılar bütünüdür.
hadi başlayalım. ama önce running reality sitesinden tarihsel interaktif haritayı açıyoruz ve türkiye'nin güney doğusuna odaklanıyoruz. tarih çubuğundaki sarı butonu 2000 ad (bkz: anno domini)'den en sola yani en eski tarihe çekiyoruz yani 3000 bc (bkz: before christ). burada bizi orta doğu coğrafyasına kadar uzanan iki mavi çizgi karşılıyor olacak. bunlar fırat ve dicle nehirleri. bu internet sitesi "tarihsel" olduğu için ve tarih de yazıyla başladığı için bizi en fazla mö 3000 yılına götürüyor.
mö 1 200 - 3 500 (tunç çağı) <yazının keşfi ve antik uygarlıkların ortaya çıkışı, tunç aletlerin yapımı
tarih öncesi dönemler aşağıda:
mö 3 500 - 5 500 kalkolitik dönem (bakır çağı)
mö 5 500 - 7 000 çanak çömlekli neolitik dönem (taş çağı)
mö 7 000 - 10 000 çanak çömlek öncesi neolitik dönem (taş çağı) <cilalı taş devri, tarımsal aletlerin keşfi
mö 10 000 - 12 000 mezolitik/epipaleolitik dönem (taş çağı) <
mö 12 000 - 2,5 milyon yıl öncesi paleolitik dönem (taş çağı) <buz devri
yukarıdaki tabloya göre göbeklitepe'nin taş çağı'nda çanak çömlek öncesi neolitik döneme ait dünya'nın en eski tapınağıdır diyebiliriz.
aşağıda fırat nehri platosu, dicle nehri platosunu ve nil deltası açıkça görülmektedir. bu bölgeler akarsuların taşıdıkları mineral zengini su ve alüvyon sayesine bitkisel çeşitliliğin ve gıda bolluğunun olduğu yerlerdir. literatürde "verimli hilal" olarak isimlendirilir. göbekli tepe işte bu bölgenin en tepesinde fırat ve dicle nehirleri arasında yer alıyor.

1. konu : fırat nehri ve dicle nehri
tıpkı ice age isimli animasyon filmindeki gibi buz devrinin sonunda buz bloklarının (bkz: moren) hareketi bitkileri, kuşları, memelileri, balıkları, böcekleri ve biz insanları göçe zorluyordu. çünkü taze çimleri sığır sürüleri, fıstık ağaçlarını kuş sürüleri, tahıl tanelerine böcekler yöneliyordu ve predatörler de onları takip ediyordu. bitkiler nasıl göç ediyor diye sormayın bahsettiğim bitkiler tek yıllık otsu bitkiler. zaten bölgede fıstık, kayısı, mersin, gül, zahter gibi bitkilerin ataları var. bunların tohumlarını kuşlar taşıyorlar. bazen de homo sapiens atalarımız avlandıklarında etin tadını artırmak ve çürümesini geciktirmek için ya da avda yaralandıklarında tıbbi ve aromatik bitkiler kullanıyorlar. muhtemelen kaya tuzunu, tütsüleme, kurutma gibi yarı pişirme ve saklama tekniklerini de biliyorlardı. bu nedenle onlara toplayıcı-avcılar denilmektedir.
benim teorime göre tohumun suda bekletildiğinde çimlenerek yeni ve taze bir bitki oluşturduğunu da keşfetmişlerdi. bir çeşit dağınık tarım yapıyorlardı. muhtemelen hayvan dışkılarını topluyorlardı. çünkü dışkıların içindeki tohumlar güçlü bir şekilde çıkıyordu ve yaşadıkları mağaraların çevresinde bahçeler kuruyorlardı. sığırlara tapmalarının sebeplerinden biri de buydu bana göre. (bkz: boğa kültü) geceleri gökyüzünde hilal ayı gördüklerinde onu boynuza benzetmiş de olabilirler.
bugün islamın sembolü olarak bildiğimiz hilal şekli aslında boğa kültünün günümüzden neredeyse 15 bin yıl öncesinden beri süregelen ve kutsallık atfettiğimiz bizi besleyen sığırların boynuzlarıdır. (bkz: bucrania kültü) eski yunan ve roma dönemlerinde dahi anadolu halkı evlerine boğa kafatası asmıştır. hatta esas tanrıları bir boğa olan girit adası minos uygarlığı keşfedilmiştir.
bazı uzmanlara göre bu insanlar kayık/sandal yapmayı da biliyordu. tabi ki on bin yıllık sandal kalıntısı bulamayız bunlar doğada hızla çürüyen ahşap materyaller. ama binlerce yıl su kenarında yaşamış toplumların sandalı keşfedememiş olması kulağa saçma geliyor. burada mezopotamya ve orta amerika uygarlıklarının tanrı figürlerindeki ortak bir objeden bahsediliyor. başka bir benzerlik de neolitik dönemde mezopotamya'daki yerleşik toplumların ölülerini evlerinin altına gömmeleridir. aynı ritüel bir orta amerika uygarlığı olan azteklerde de vardır.
to be continued... yoruldum
kaynaklar (references):
-henüz bir kaynak kullanmadım. kullanınca yazıcam.
ileri okuma (further reading list):
-henüz bir ileri okuma tavsiyesi yok. olunca yazıcam.
bunlar da ilginizi çekebilir:
nil nehri çevresinde antik mısır medeniyetinin gelişimi için onedio platformunun oluşturduğu şu içerik de ilginizi çekebilir.
dip not: bazı ukala yazarlar beni darlıyor. "bunlar bilimsel değil, onedio kaynak gösterilemez, burası bilimsel yayın paylaşma yeri değil, sen çok cahilsin vıdı vıdı... " bu yazarlar okuduğunu anlamıyor herhalde ben 3. paragrafta bu makaleyi yazma amacımı anlatıyorum. göbeklitepe hakkında tonla akademik yayın ve haber var. açıp internetten okursunuz. ben okuyucu sıkmadan daha geniş bir açıyla göbeklitepe'yi ve içinde bulunduğu coğrafyayı ekolojik ve ekonomik alanda irdelemek hedefindeyim. bununla birlikte dünya'daki en eski uygarlıklarla olan kültürel benzerliklere de dikkat çekmeye çalışıyorum. yorulduğum için yazı yarım kaldı. ilerleyen bölümlerde çok güzel belgeseller, yabancı kaynaklar ve kitaplar paylaşacağım sizlerle. ama şöyle bi bakıp çıkmak isteyen için onedio platformu göbeklitepe hakkında özet çıkarmış zaten.
benim yazılarımı okurken lütfen şunu aklınızdan çıkarmayın: ben propaganda yapmıyorum.
devamını gör...
z kuşağı'nın ak parti'yi bitireceğini düşünen tip
haklıdır ve dünyadan da haberi vardır.
z kuşağının tamamının muhalif olduğunu söyleyen yok zaten. ama ailesi muhafazakar olan bir sürü z kuşağı tanıdım (öğretim görevlisiyken), çok büyük çoğunluğu muhalifti. elbette derste siyaset konuşmuyordum ama onların yaptığı göndermeleri de anlıyordum tabi.
- hocam, ampulü patlattık! (lede fazla akım verip yakmışlar.)
+ önemli değil, elimizde led çok, bir tane daha alın.
- çok 'ince' patlattık ama hocam, çok iyi oldu.
buna benzer bir sürü gönderme yapıyordu bu çocuklar 2018 yılında.
hele bir de ismi rte olan bir öğrenci vardı ki onu hiç sormayın, şoke etti hepimizi.
şimdi bu çocukların iktidar mensuplarına oy vermeyeceğini tahmin etmek için onlara sormanıza ya da siyaset profesörü olmanıza gerek yok. onlar saflarını belli ediyorlar zaten. (kılık kıyafetten bahsetmiyorum, tipe göre seçmen tahmini yapılmaz.)
ayrıca iktidar sadece z kuşağının oyları ile kaybetmeyecek. hele şu kış iyice gelsin, bir iki doğalgaz faturası kabarık gelsin, o zaman göreceğim ben el mi yaman, bey mi yaman...
z kuşağının tamamının muhalif olduğunu söyleyen yok zaten. ama ailesi muhafazakar olan bir sürü z kuşağı tanıdım (öğretim görevlisiyken), çok büyük çoğunluğu muhalifti. elbette derste siyaset konuşmuyordum ama onların yaptığı göndermeleri de anlıyordum tabi.
- hocam, ampulü patlattık! (lede fazla akım verip yakmışlar.)
+ önemli değil, elimizde led çok, bir tane daha alın.
- çok 'ince' patlattık ama hocam, çok iyi oldu.
buna benzer bir sürü gönderme yapıyordu bu çocuklar 2018 yılında.
hele bir de ismi rte olan bir öğrenci vardı ki onu hiç sormayın, şoke etti hepimizi.
şimdi bu çocukların iktidar mensuplarına oy vermeyeceğini tahmin etmek için onlara sormanıza ya da siyaset profesörü olmanıza gerek yok. onlar saflarını belli ediyorlar zaten. (kılık kıyafetten bahsetmiyorum, tipe göre seçmen tahmini yapılmaz.)
ayrıca iktidar sadece z kuşağının oyları ile kaybetmeyecek. hele şu kış iyice gelsin, bir iki doğalgaz faturası kabarık gelsin, o zaman göreceğim ben el mi yaman, bey mi yaman...
devamını gör...
eozinofilik özefajit
atopik (alerjik) kişilerde görülen disfaji ile karakterize yemek borusu hastalığıdır.
atipik göğüs ağrısı ve ppi(proton pompa inhibitörü)'lara cevapsız retrosternal yanma görülür.
biyopside eozinofilik infiltrasyon tipiktir.
tedavide kortikosteroid kullanılır.
atipik göğüs ağrısı ve ppi(proton pompa inhibitörü)'lara cevapsız retrosternal yanma görülür.
biyopside eozinofilik infiltrasyon tipiktir.
tedavide kortikosteroid kullanılır.
devamını gör...
pippa bacca
gerçek adı giuseppina pasqualino di marineo olan 1974 italya doğumlu 31.03.2008 de gebze'de öldürülmüş olan italyan sanatçı ve aktivisttir. arkadaşının düğününde giyilen beyaz gelinlikten esinlenerek barış adına yakın arkadaşı silvia moro ile birlikte 11 ülkeyi kapsayan bir güzergahı takip etmeye karar verirler. amaçları italya'dan başlayarak, slovenya, hırvatistan, bosna-hersek, bulgaristan, türkiye, suriye, lübnan, israil ve filistin rotasını izleyerek israil'in tel-aviv kentine varmaktır.
seyahat boyunca gelinlik giyecekler ve otostop yaparak bu güzergahı takip edeceklerdir. türkiye' ye vardıklarında pippa bacca ve arkadaşı ayrı ayrı seyahate devam etmeye karar verirler. pippa bacca en son 31.03.2008 tarihinde gebze civarından italya'da ki ailesi ile cep telefonundan konuşur ve bir daha da kendisinden haber alınamaz.
otostop sonucu arabasına bindiği kamyonetin sahibi olan 38 yaşındaki evli ve iki çocuk babası murat karataş tarafından tecavüz edilip, öldürülür. bacca'nın telefonunu da çalan karataş numara takibi sonucu telefon ile birlikte yakalanır.
kadına şiddeti, tecavüzü ve cinayeti sadece kendi vatandaşı olan kadınlara yapmayan yurdum öküzü sayesinde tüm dünya türkiye'nin adını maalesef olumsuz bir şekilde duyar.
katil karataş verdiği ifadede, --- alıntı ---"otostop yapan kadını kamyonetime aldım, tavşanlı köyü yakınlarında tenha yere götürdüm, direnmesine rağmen kamyonette boğuşup tecavüz ettim, ardından boğdum ve öldüğünü anlayınca da cesedini kimse bulamasın diye çalılıklara sakladım. her şey bir saat içinde oldu”--- alıntı ---der, gayet normalmiş gibi.
mahkemesi sonucu karataş suçu gizlemek amacıyla kasten adam öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. ayrıca tecavüz, hürriyeti kısıtlama ve bacca'nın telefonunu ve fotoğraf makinesini çalmak suçundan da ekstra cezalar alır.
2012 yılında türk ceza kanununda yapılan değişikilikler sonucu hafifletici sebeplerden cezası ömür boyu hapis cezasına çevrilir, karataş'ın cezası 36 yıldan 30 yıla düşer. avukatları ve bu davayı takip eden kamuoyu baskısı nedeniyle ceza temyize gider ve yargıtay tarafından cezası onanır. geriye de bu fotoğrafı kalır, soldaki şerefsiz katilidir.
seyahat boyunca gelinlik giyecekler ve otostop yaparak bu güzergahı takip edeceklerdir. türkiye' ye vardıklarında pippa bacca ve arkadaşı ayrı ayrı seyahate devam etmeye karar verirler. pippa bacca en son 31.03.2008 tarihinde gebze civarından italya'da ki ailesi ile cep telefonundan konuşur ve bir daha da kendisinden haber alınamaz.
otostop sonucu arabasına bindiği kamyonetin sahibi olan 38 yaşındaki evli ve iki çocuk babası murat karataş tarafından tecavüz edilip, öldürülür. bacca'nın telefonunu da çalan karataş numara takibi sonucu telefon ile birlikte yakalanır.
kadına şiddeti, tecavüzü ve cinayeti sadece kendi vatandaşı olan kadınlara yapmayan yurdum öküzü sayesinde tüm dünya türkiye'nin adını maalesef olumsuz bir şekilde duyar.
katil karataş verdiği ifadede, --- alıntı ---"otostop yapan kadını kamyonetime aldım, tavşanlı köyü yakınlarında tenha yere götürdüm, direnmesine rağmen kamyonette boğuşup tecavüz ettim, ardından boğdum ve öldüğünü anlayınca da cesedini kimse bulamasın diye çalılıklara sakladım. her şey bir saat içinde oldu”--- alıntı ---der, gayet normalmiş gibi.
mahkemesi sonucu karataş suçu gizlemek amacıyla kasten adam öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. ayrıca tecavüz, hürriyeti kısıtlama ve bacca'nın telefonunu ve fotoğraf makinesini çalmak suçundan da ekstra cezalar alır.
2012 yılında türk ceza kanununda yapılan değişikilikler sonucu hafifletici sebeplerden cezası ömür boyu hapis cezasına çevrilir, karataş'ın cezası 36 yıldan 30 yıla düşer. avukatları ve bu davayı takip eden kamuoyu baskısı nedeniyle ceza temyize gider ve yargıtay tarafından cezası onanır. geriye de bu fotoğrafı kalır, soldaki şerefsiz katilidir.

devamını gör...
kısıtlamada otel terasında doğum günü partisi
kısıtlama falan yok yeğen! sen fakirsin sadece.
devamını gör...
dara almak
içinde veya üstünde bir şey tartılacak olan nesnenin ağırlığını hesaplamak. darasını almak.
devamını gör...