eski sevgiliyi yeni sevgilisi ile gördüğün o an. yerin dibine girmek istenilen anlardan biridir aynı zamanda.
devamını gör...

çok hızlı şekilde kilo alıp sonra yine hızlı bir şekilde kilo verip forma giren hintli aktör. 3 idiots filmi benim favorim.
devamını gör...

kitap yazmıştım kendilerine.
devamını gör...

para somut olarak herşeyi satın alabilir gibi gözükse de soyut olanları satın alamayacak güçtür bana göre. para ancak mutluluğu biraz daha artırabilecek maddi değerler için bir araç olabilir yalnızca. hatta eskilerden kalan bir reklam aklıma geldi. "paranın satın alamayacağı şeyler vardır ve geri kalan herşey için *** card.". paranız olmadığında da mutlu olabilirsiniz ancak paranızla her mutluluğu satın alamazsınız. mesela bir çocuğun yüzündeki tebessümü, sevdiğinizin kollarındaki huzuru, bir şeyler başarmanın hazzını, bir manzara karşısındaki o güzelliği, kavuşmanın verdiği heyecanı, en kıymetlilerinizin gözlerindeki ışıltıyı, bir "özledim" mesajındaki o kalp atışlarınızı ve buna verebileceğim insanı gerçekten mutlu edecek hiçbir örneği satın alamazsınız. duyguları satın alamazsınız kısaca parayla. o yüzden mutluluk dediğiniz kavram sizin için neyse neye sığdırdıysanız ya da ne ile gösterebiliyorsanız, parayla satın alamayacağınız bu güzel duyguyu yaşamaya çalışın. hayat gerçekten çok kısa. mutlu olun ve mutlu etmeye bakın efenim.
devamını gör...

tepeyi terketmeyen okçulardır.
devamını gör...

eğer kapalı bir mekandaysan camı açıp toprak kokusunu içine çekmektir.
devamını gör...

doğabilecek güzel bir ilişkinin önüne geçmektir. özgüvensizlikten kaynaklı. (bkz: seviyorsan git konuş bence)
devamını gör...

benimdir. her konuda fikrim vardır ama yeri gelmediği sürece söylemem. bir konuda fikrimin olması için bilgimin olması şart değil çünkü beynim var, sorgulayabiliyorum durumu, analiz edebiliyorum, değerlendiriyorum ki fikir çıkıyor.
bilmediğim konudaki fikrim de *bu konuda herhangi bi bilgim yok ama...* diye başlayan yorum. fazla mı abes?
devamını gör...

ulanbator-moğolistan
devamını gör...

abilerim ablalarım z kuşağıyla alakadar açılan bir başlığa daha gönderi girmiştim ve sanıyorum ki orada kendimi anlaşılır bir şekilde ifade etmiştim. kendimi yinelemek istemiyorum. ama rica ediyorum genelleme yapmayınız. bizim kuşağımızda da kayda değer bir şeyler yapmaya çalışan birey sayısı küçümsenemeyecek kadar fazla. teknoloji çağına doğmuş olmamız da bizim suçumuz değil lütfen bunu da göz önünde bulundurun. hatta bu bir suç değil. geleceğin mesleklerinde bir tanesinin de youtuberlik veya tiktokerlik gibi şeyler olacağı internetin ya da görüntülü telefonların yeni yeni çıkmaya başladığı sıralarda bilinmese de bu tür teknolojilerin gelişmesiyle geleceğin meslekleri olacağı belliydi zaten. bir de bu yönden düşünü rica ediyorum. ve lütfen şunu da unutmayın, ileride sizin emekli olduğunuz mesleklerin başına bizler geçeceğiz. belki içimizden birisi cumhurbaşkanı bile olacak. üstelik bizim neslimizi kanser türü olarak adlandıran nesiller de bizim dünyaya gelmemizde aracı olan bir üst kuşak. yani sizin kuşağınız y kuşağı. bu durumda ben de siz y kuşağı büyüklerime şunu sormak istiyorum. madem bu kadar kötü görecektiniz z kuşağını, bu kanser türünü neden yaydınız? kendi kendimize mitoz bölünerek oluşmadık çünkü biz. hadi ben çocuk yapmadım diyorsanız da z kuşağından kardeşi olan birileri illa ki vardır. böyle yaftalamayın artık çok rica ediyorum. gençlerde yanlış gördüğünüz bir şey varsa bunu ona düzgünce söylemek bir büyük olarak sizin bir nevi göreviniz. böyle başlıklar açmak yerine bunun için uğraş gösterseniz inanın bir şey kaybetmezsiniz. hatta gördğünüz yanlışı düzeltmeye vesile bile olabilirsiniz.

teşekkürler.
devamını gör...

benim çocuk ruhumun verdiği cesaret ile, hiç sakınmadan, özgürce ve üzerine fazla düşünmeden yaptığım şeylerin, dedikodusu yapılmaya başladığından beri.
devamını gör...

kış aylarımın vazgeçilmezidir. en sinir eden kısmı pişirdikten sonra kestanenin içindeki ince kabuktan ayrılmamış olmasıdır. soba artık nostalji olduğuna göre fırınlama tekniğini anlatalım ki bahsettiğim sorunu yaşamayın.

fırınlamadan önce kestaneleri 2-3 dk kadar suda bekletip, sonra dış kabuğunu kuruluyoruz. sonrasında kabuğu delecek çizik veya çizikler atıyoruz. 200 dereceye önceden ısıtılmış fırına atıp kestanelerin büyüklüğüne göre 20 ile 30 dk arasında bekliyoruz, afiyetle yiyoruz.

kestanenin ağaç üzerinde nasıl göründüğünü hiç bilmeyen yazar arkadaşlarımız için bir görsel bırakayım, ilginç bulabilirler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

adres:güvercin adaya bakan tepenin azıcık sol tarafı. sene 2019 bilmem kaç temmuz.
ertesi gün ayrıldık .
devamını gör...

isterlerse idam cezası versinler, silersem şerefsizim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herhangi bir çıkardan ötürü bir şeyin ya da kimsenin açıkça taraftarlığını ve savunuculuğunu yapan kişi.
devamını gör...

ortada bir veda varsa, bırakılan taraf üzülür.
siz ne derseniz diyin karşı tarafın üzüntüsünü azaltamazsınız. bu yüzden kısa ve net olarak, "hoşça kal" demek kafidir zannımca.
yok efendim "sen şöyle iyisin şöyle mükemmelsin, benden daha iyilerine layıksın" gibi sözlerin hiçbir değeri yoktur.
o zaman o da size demez mi:
"madem öyleyim, neden bırakıyursun benii?" der tabii ki ve haklıdır.
ha eğer illa diyorsanız ben edebiyat parçalayacağım veda ederken, o zaman da oğuz atay konuşsun:
"şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim. gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."

sonuna da bir "hadi eyvallah" eklediniz mi alın size mütüşlü bir veda mesajı.*
devamını gör...

arkadaşıma dinlettiğimde kulakları için saygı duruşunda bulunmamı istemişti, ben de hemen esas duruşa geçmiştim.
sonra bu şarkıyla neler yapılmaz ki, mesela kavgaya gidilir dedi. dedim ki kavga da neymiş savaşa bile gideriz.*

bir children of bodom şarkısı. ölüm temalı bir şarkı.
1960'da finlandiya'nın espoo şehrindeki bodom gölünde dört genç kamp yaparken saldırıya uğrar ve sadece bir genç sağ kalır.
grubun ismi de buradan gelmektedir.bodom gölü

şarkıda kirli bir okuyuş var ve müzikalite olarak çok iyi olduğunu söyleyebilirim. hatta o kadar iyi ki bu tarz şarkılara karşı ön yargımı kırmış bile olabilir.

bu kadar kirli okuyuş varken sözleri anlamakta ben zorlandım açıkçası sözlerini şöyle bırakayım:
"ow
oh
the faint blaze of the candle of my life
slowly dying like a fire in a pouring rain
no sparks of hope inside
no shooting stars on my sky
on broken wings, no flying high
another night, another demise
cadaverous wind blowing cold as ice
you'll let the wind blow out the light
'cause it gets more painful everytime ı die
out of strength to fight
ı cannot take another night
ı cannot take it no more
lust of light slips through my fingers
like blood on my arms
black candle wax has buried me
another night, another demise
cadaverous wind blowing cold as ice
you'll let the wind blow out the light
'cause it gets more painful everytime ı die"
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
pandemi öncesi neşeli kahkahalar atan evlatların izi ve şimdi geriye kalan boşluk. *
devamını gör...

bundan bize ne olması¿ toplumsal normlara uygun görünmeyen ilişki olsa da hukuki açıdan hiçbir sakıncası olmadığından tek kelime etmeye hakkımız olmayan durumdur. başkalarının mutluluğunu, uygunluğunu konuşacak kadar vakit harcamayalım, bizler de mutlu olmaya bakalım. *
devamını gör...

galat-ı meşhur,
farazi,
velev ki,
pek tabii.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim