bâd-ı sabâ
sabahleyin esen, ruhu okşayan, huzur veren hafif rüzgar, seher yeli.
farsça bir söz öbeğidir.

ey bad-ı saba yare varıp halimi söyle
devamını gör...

theremin ile çalınan büyülü bir versiyonu
buradan
devamını gör...

sözlüğümüzün güneşi.
tanımlarında kendimi bulduğum, mahlası gibi sıcacık samimi yazarımız. özellikle paylaştığı karalama defterindeki notları okurken ne kadar güzel yazmış demeden alamıyorum kendimi. tanımlarını yavaş yavaş okuyup, profilinde fazla oyalandığım da doğrudur*. tek bir cümlesini bile kaçırmak istemiyorum çünkü.

kendisine kendisi gibi sıcacık ve musmutlu günler diliyorum. güneşimizin hiç batmaması dileğiyle..*
devamını gör...

insanlardan nefret etmek, kaçmak,ürkmek veya insanları sevmemek anlamlarına gelir. yani hümanist kelimesinin karşıtıdır. bu tür dülüncelere sahip kişilere de "mizantropist" denir.
--- alıntı ---

insanın doğası itibarıyla kötü olduğunu düşünen mizantropistlere göre; bir canlı istemsiz de olsa kötülük yapar, yaptırır veya yapılan kötülüklere göz yumar. bunu kendi çıkarları ya da korkuları nedeniyle yapar.

--- alıntı ---
devamını gör...

bir toplumu çökertmek,verimsiz kılmak, ekonomik ve ahlâkî darbe vurmak istiyorsanız, eroin denen zehri, gençlerine verin, alıştırın , o ülke çökmüş,verimsiz atıl durumda kalır.
aileler dağılır, yuvalar yıkılır ve maalesef son yıllarda ülkemizde uyuşturucu ,kullanımı çok çok fazla durumda , bu sadece eroin değil , diğer kimyasal uyuşturucular daha ucuz , daha kolay erişilebilir olduğu için , kullanma yaşı küçülüyor.
sevgili yazarlar , satanı , ticaretini yapanları görürseniz lütfen ısrar ile ihbar edin, unutmayın hepimizin çocukları var , kardeşi , kuzeni var allah kimseyi bu zehirin pençesine düşürmesin.
devamını gör...

uzun süre içmediğinizde kan jager inizin düştüğünü hissettiren içki.
devamını gör...

herkesin kendince haklı olduğu bir başlık daha.
öncelikle sözlüğe bilgi vermekten çok okuyan birisi olarak katılmadığım durumdur. uzun süren bir mücadeleden sonra, başlık ve yazar engelleme özellikleri sayesinde bu durumdan büyük ölçüde kurtulduğumu söyleyebilirim ve kendimce gördüğüm sorunları da elimden geldiğince yazmak isterim.
bir toplulukta herkes aynı düşünce tarzına sahip olamayacağı gibi bir sözlükte de herkes aynı yazım tarzına sahip olamaz. toplulukların birlik olmasını sağlayan temel olgu hoşgörüdür. bir yazar bir konuda başarılı ise yaptığı her ne ise devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. meja yine ufuk açacak, bengaripsengüzeldünyaumutlu karikatür paylaşacak, lucifer kendini taşlattıracak, mellisho ise beğenileriyle mutlu etmeye devam edecek.*) aklıma ilk gelenler yazarlar olduğu için bu kişileri yazdım yoksa daha fazla örnek verebilirim. benim sorunum bunları yapamayanlarla ya da yapamadığını kabul etmeyip ısrarla belli bir amaç için irite etmeye devam edenlerle. karikatür paylaşan meşhur yazar -ki bunu etkileşim için yapmadığına eminim - bu vesileyle bir etkileşim yakaladığı için herkes bu yola başvurmaya başladı. bazı yazarlar ise ifade özgürlüğü kavramınına sığınarak karşı cinsi aşağılayan tanım ve başlıklarla çıktı karşımıza. haftalık puan tablosunda birinci olmak için komikli resimler paylaşıp, herkese kanı kaynayan nickaltları giren insanlar gördü bu gözler.*

sözlükte gerçekten naif, herkese saygıyla yaklaşan kişiler de var ama at izi it izine karıştı ve bunu eski yazar, yeni yazar diye ayırt etmek doğru değil. yazarların yaptığı temel yanlış başka yazarları takipçi sayısı, karma, nickaltına göre değerlendirmek olduğu için yeni girenler de ilk önce buralara odaklanıyor. bunu sallamayan inanılmaz keyifli yazarlar hala varlar ancak önemseyen kitle maalesef daha fazla. burada o çok övülen sözlüğün ilk zamanlarından kalma yazar örnekleri verebilirim karmaları ve takipçileri tavan yapmış ama egoları ve samimiyetsizliklerinden başka bir numaraları olmayan ancak olayı kişiselleştirmenin bir manası yok.* onların yerine az takipçili ama her başlıkta eğip bükmeden çatır çatır fikrinin arkasında duran ve altını doldurabilen yazarlarla devam edin sözlük maceranıza emin olun çok mutlu olacaksınız. onlar zaten profillerindeki tanımlarla belli ediyorlar kendilerini hemen. nickaltlarında sevgi pıtırcıkları ya da kankaları yok onların yazıp geçiyorlar sadece çünkü çoğunun kendini sözlük dışında gerçekleştirdiği gerçek bir dünya var. burayı ego mastürbasyonu için kullanmıyorlar.

kısacası engelleyip geçin dostlar hiç öyle her fikir önemli, herkes insan moduna girmeyin. bu tarz mahlas arkasına saklanılan platformlarda maalesef herkes insan değil. her fikir ise hiç önemli değil.

son olarak bir yazar hakkında fikir almak için yazdıklarına bakın yoksa kankacılığın önüne geçemezsiniz. üç beş kişinin toplanıp belli başlıklar ya da yazarların nickaltlarında algı yaratarak sağladıkları tatmini izlemekle kalırsınız.
ben bunları yaptım ve okuması inanılmaz keyifli bir sözlük duruyor karşımda.

not: bu tanımda gerçekten beğendiği için bir tanımı beğenen ya da bir yazarı gerçekten tanıdığı için övenler için herhangi bir ima yoktur. o güzel insanlar zaten bu tanımı üzerine alınmayacaktır ancak yine de kırıldılarsa kendi adıma özür dilerim. kalanlar beni engelleyebilirler.

buradan selam olsun bu sözlüğü benim için keyifli hale getiren insanlara, henüz keşfetmediğim yazarlar var onları da çok yakında bulacağım.
devamını gör...

klinik olarak kalbin çalışmayı durdurmasıdır. kişi için olmasa da geride kalanlar için fazlasıyla anlam ifade eden dünyadan göçüp gitme durumudur. bedenen artık dünyada olamamak ancak seni seven kalplerde var olmaya devam etmektir.
devamını gör...

"biri sustursun beni!"

adam odasından deli gibi çıktı kafasında bu cümle ile, kapısını bile kilitlemeden iki katı neredeyse koşarak indi, "yaşar abisinin" kapısını da aynı tezcanla çaldı, o kapıyı açasaya kadar içerde televizyon seyreden otelci yanında bitti, "ne oldu?, napıyosun?" diye sordu, adam cevap bile vermedi, kapıyı açan yaşar abisine "içecek neyin var?" diye sordu. gecenin bir köründe yarı deli çok aşık birini karşısında gören ihtiyar adam şaşırmadı bile, böyle hikayelere alışıktı.

"şarap var ama ucuz olandan, sen içmezsin..." daha lafı bitmeden adam çoktan "ver" demişti bile, gürültü ve seslere uyanan ürkek bakışlı somali'lerin gözü önünde şişeyi kafaya dikti adam, son yenilgisi değildi bu, alışıktı.

merdivenlere doğru - bu sefer - yavaş adımlarla giderken arkasından gelen "iyi değil, ne olmuş acaba?" konuşmalarını duydu, ilk basamağı kocaman bir yudum ve gülümseme ile aştı.

odasına girdi, kapıyı kilitledi, plastik bir bardak buldu, şarabı ona boca etti, kemıl soft paketinin son askerini yaktı.

ilk duman, ilk yudum!
sonra fark etti, beynindeki ses değişmişti, sadece küfredip duruyordu artık "allah belanı versin kadın" diye.

kulaklığını taktı, anca gizli saklı mecralara layık şarkıyı açtı.
kadının beğenip 2 kez dinlediği şarkıyı.

saat tam 01:42 idi.

devamını gör...

2 lahmacun fazla gelenler varmış. 3 lahmacunla doymayan hayvan olarak utandım.
devamını gör...

işte burası şokomelli

yok mu arttıran?
devamını gör...

açmayınca yasa dışı iş çeviriyormuşuz gibi davranıyorlar bir de. kim icat etti lan bu görüntülü aramayı.
devamını gör...

--- alıntı ---

16.yüzyılın sonların istanbulda doğdu. bir kapıkulu sipahisi'nin oğludur. hızlı ve güzel yazı yazması sebebi ile önce mali işlerden sorumlu kişi olarak saraya girdi. çok geçmeden sadrazam kemakeş kara mustafa paşa zamanında "tezkireci" yani resmi yazıları yazan kişi oldu. çok geçmeden sadrazam sultanzade mehmet paşa zamanında "mevkūfatçı" yani mevkufat adı altında toplanan kaçkın resmi, boşalmış timar ve vakıf gelirleri ile geleneksel vergilerden savaş için ayrılan para işleriyle uğraşan görevli oldu.

ardından 1646 yılında defterdar vezir olarak göreve getiridi. 17 eylül 1647’de vezîriâzam sâlih paşa’nın katli üzerine, vezîriâzamlık seferde bulunan mûsâ paşa’ya verilmişken o sırada getirildiği sadâret kaymakamlığında çevirdiği entrikalarla ve bir rivayete göre sultan ibrâhim’e sunduğu 300.000 kuruş karşılığında sadrazamlık makamını elde etti.

sadâret makamına getirildiği sırada devlet içeride büyük bir karışıklık içinde, dışarıda ise girit yüzünden venedik’le savaş halinde idi. çanakkale boğazı’nı tutan venedikliler bosna taraflarında da üstün durumdaydılar ve kırka sancağında bazı kale ve palankaları alarak ilerliyorlardı. bu arada stratejik önemi bulunan ve sınır boylarında yer alan klis kalesi de venedikliler’in eline geçti. vezîriâzam ahmed paşa, klis’in venedikliler’ce zaptedildiğini padişahtan sakladı ve bunu küçük bir kilise ve birkaç önemsiz palanka kaybı olarak gösterdi.

o sıralarda rumeli beylerbeyiliğinden ikinci vezirlikle istanbul’a getirtilen ve padişahın damadı olan fazlı paşa, gerçeği vezîriâzamın yanında sultan ibrâhim’e söylediği gibi onu rüşvet almak, devlet mansıplarını satmak ve gerçekleri padişahtan gizlemekle itham etti. bunları ilk defa duyan sultan ibrâhim fazlı paşa’yı azarladı; daha sonra hapsedilen fazlı paşa azak kalesi muhafızlığıyla istanbul’dan uzaklaştırıldı. ahmed paşa, gerçekleri padişahın öğrenebileceği endişesiyle sarayda savaşın konuşulmasını yasaklamış, bu arada venedik donanmasının çanakkale boğazı’nı kapattığını da padişahtan gizlemişti.

vezîriâzam ahmed paşa, bu tutum ve davranışlarıyla çeşitli kesimlerin tepkilerini çekmeye başladı. başta kara murad ağa olmak üzere yeniçeri ocağı ileri gelenleri de bu uygulamalardan rahatsızlık duymaktaydılar. yeniçeri ileri gelenlerinin düşmanlığını kazanan ahmed paşa bu muhalif grubu ortadan kaldırmaya çalıştı.


nitekim oğlu bâkî bey’in düğününe kara murad ağa ve arkadaşlarını da çağırarak onları topluca öldürtmek istediği, ancak ocak ağalarının bu davetin bir tuzak olduğunu öğrenerek düğünü terkettikleri belirtilir. yeniçerilerle olan anlaşmazlık ve onlar üzerinde otorite kurma mücadelesi vezîriâzamın sonunu hazırlayan sebeplerin başında gelir. ocak ağaları etmeydanı’ndaki orta cami’de toplandılar ve vezîriâzamın azlini kararlaştırdılar. ardından bu kararı şeyhülislâma bildirerek ondan ulemâyı ikna etmesini istediler.


fâtih camii’nde toplanan ağalar ve ulemâ meclisine sipahiler de katıldı. daha sonra vezîriâzam camiye davet edildi. ancak ahmed paşa durumu önceden öğrenip gizlenmişti. gelişmelerden haberdar olan sultan ibrâhim bir haseki göndererek cemiyetin dağılmasını istediyse de şeyhülislâm hoca abdürrahim efendi, hasekiye vezîriâzam kendilerine teslim edilmeden bunun mümkün olmayacağını söyledi.

öte yandan son gelişmelerden haberdar olan ve firar eden ahmed paşa, telhisçisi ve bir hizmetkârı ile kılık değiştirip bir heybe altın, değerli mücevherler ve şeyh hamdullah hattı bir mushafı alarak bazı tanıdıklarının evlerine sığınmak istedi, fakat hiçbiri tarafından kabul edilmedi. bunlardan hacı behram adlı bir kişinin ihbarı üzerine yakalandı ve o gece yarısı şeyhülislâm fetvasıyla boğularak öldürüldü.

cesedi çıplak olarak atmeydanı’nda bir çınarın altına konuldu ve burada “insan yağı mafsal ağrılarına iyi gelir” inancıyla kılıç darbeleriyle parça parça edildi. bundan dolayı ahmed paşa ölümünden sonra “bin parça” anlamına gelen hezarpâre lakabıyla anılmıştır.

--- alıntı --- buradan
devamını gör...

iletişimsizlik diyen herkese son derece katılıyorum. en sağlam ilişkiyi bile koparan etken iletişimsizlik. öyle zor bir durum ki. iletişim kurabilsen her şey çözülecek bitecek mutlu günler gelecek. ama karşında öyle biri oluyor ki iletişimi reddediyor. ne kadar çabalasan da çabalarını görmüyor. sen yapıcı davranırken o yıkıcı davranıyor. işte böyle devam ederse ki iletişime kapatan biriyle devam etmiyor, mutlak sonun yakın olduğunun en yakın göstergesi haline geliyor. ruh sağlığınız için son kez daha iletişim kurmaya çalışıp kendinizi bu ilişki için elinizden gelen her şeyi deneyip kurtarmaya çalıştığınıza ve karşınızdakinin bunu kabul etmediği gerçeğine kabul ettirmeye çalışın. olmayınca olmuyor. ne yaparsan olmuyor, olmuyor eskisi gibi. üzgünüm, gerçekler acıtıyor. ilişkiler bile bir yerden sonra kopuyor. büyük sözler vermemek gerek ilişkide. yazmaya çok şey yazarım. doluydum bu konuda. ama ruh sağlığınız için bırakmanız gerekiyor. o seni bırakmaya razı. sense ona muhtaç değilsin. bu gerçeği söyle kendine. kabul etsen de etmesen de gerçek bu. eğer sensiz mutluysa hep öyle kalsın.
devamını gör...

gelmeye başladı seks * makineleri geç kaldınız.
devamını gör...

(bkz: şeker portakalı)
devamını gör...

başardın mı? başaramazsan da asla vazgeçme sonuna kadar devam.
devamını gör...

"sevgi neydi? sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti." diyen asya bize sevginin ne olduğunu öğretti.
devamını gör...

gün içerisinde ereksiyona sebep olabilecek hormonlar, vücutta en az seviyede tutuluyor.gün sonunda, uyuyup dinlenme durumuna geçtiğiniz zaman, baskılanan hormonlar vücut tarafından serbest bırakılıyor.özellikle rem uykusundan itibaren hormonlar salgısını iyice arttırıyor ve doğal olara kerkeklik organı ereksiyon olmaya açık hale geliyor.kanda miktarı artmış olan erkeklik hormonu testosteron, uyandığınız an en yüksek seviyesine ulaşıyor.hazır testosteron bu kadar yüksekken ,erkeklik organı cinsel bir uyarı olmamasına rağmen erekte olabiliyor.ereksiyonun erkeklik organındaki kan damarlarının genişlemesi ve ardından kan geçişinin artması nedeniyle gerçekleştiğini belirtmemizde fayda var.tabi erkeklik organı kendini erekte ederek başka bir şeyi de engellemeye çalışıyor olabilir. mesela gece altınıza işemenizi...

***son olarak küçük bir bilgi: bu olay sadece erkeklere özgü değil. kadınlarda da gece içerisinde veya uyandığı zaman klitoral ereksiyon meydana gelebiliyor.

alıntı.
devamını gör...

ing: internal consistency.

araştırma yöntemleri'nde kullanılır. iç tutarlılığın iyi olması için araştırmacının testinde/anketinde aynı şeyi ölçen ve aynı amaca sahip en az iki soru sorması gerekir. eğer iki soruda da aynı sonucu alırsa, iç tutarlılık iyi demektir.

örneğin: ''korku filmi izlemek beni stresli bir hale sokar'' ve ''geçmişte korku filmi izlerken stresli olduğumu hissettim'' cümlelerine katılımcı aynı veya yakın cevabı verirse ve ''korku filmi izlemekten keyif alırım'' cümlesine tam tersi bir yanıt verirse, bu testin iç tutarlılığı iyi diyebiliriz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim