bayan değil kadın
aptallar için kadın, bayan, hanımefendi kullanımı. o cümledeki kadın, bayan, hanımefendi kelimelerini karşıtı olan erkek, bay, beyefendi ile değiştirin. sizce nasıl oluyor.
erkek - kadın : cinsiyet belirtir.
kadınların erkeklerden farkı.
burada bayanların erkeklerden farkı olmaz tıpkı kadınların baylardan farkı ya da bayanların baylardan farkı cümleleri gibi yanlış kullanımdır.
erkeklerin bayanlardan bekledikleri, kadınların baylardan bekledikleri, bayların bayanlardan bekledikleri cümleleri aynı derecede yanlıştır.
bay-bayan : bay ve bayan pek çok cümlede garabet gibi durur. herhangi bir cümlede bayanı bayla değiştirdiğinizde o cümlenin kulağınızı nasıl tırmaladığına bakın.
kadınların bayan sözünden hoşlanmama nedeni hitabetten çok cinsiyet tanımlaması olan kadın sözünü kullanmaktan, kadın cinsiyetini tabu, ayıp, kaba vb. görenlere karşıdır.
cüzdanının düşüren birine bayan bakar mısınız ya da bay bakar mısınız denmez.
hanımefendi bakar mısınız, beyefendi bakar mısınız denir.
hanımefendi - beyefendi : hitap için kullanılır. daha çok genel hitaplarda, tanımadığınız kişilere hitaplarda ya da tanınanan ancak saygı ifadesi gereken hitaplarda kullanılır.
hanımefendilerin beyefendilerden farkı olmaz çünkü burada hitap yoktur.
a hanımefendi ya da a beyefendi olur . hanımefendi /beyefendi bakar mısınız olur, çünkü hitap vardır.
hanım - bey: hitabet için kullanılır. burada hitap edilen kişinin ismi biliniyordur a hanım, b bey şeklindedir.
edit - ingilizce mr. mrs entarisi nedeniyle ekleme
ingilizceyle kıyaslayarak bay ve bayan kullanılabilir demek yanlıştır.
1- ingilizce ve türkçe iki farklı dildir.
2-ingilizce mr. mrs. miss. hitaplarının karşılığı bay ve bayandan çok alında hanım ve beydir. mr. john, john bey, miss. ayşe - ayşe hanım gibi. 3-ingilizce mr. mrs. miss ifadeleri kadın-erkek kelimeleri yerine kullanılamaz.
angry man/woman fights ( öfkeli adam kavga eder ) cümlesini angry mr. / mrs. fights ( angry bey/hanım kavga eder şeklinde değiştiremezsiniz.
older men choose younger women cümlesini ( yaşlı erkekler genç kadınları seçiyor older mr. s choose younger mrs' ya da miss' şeklinde yazamazsınız.
erkek - kadın : cinsiyet belirtir.
kadınların erkeklerden farkı.
burada bayanların erkeklerden farkı olmaz tıpkı kadınların baylardan farkı ya da bayanların baylardan farkı cümleleri gibi yanlış kullanımdır.
erkeklerin bayanlardan bekledikleri, kadınların baylardan bekledikleri, bayların bayanlardan bekledikleri cümleleri aynı derecede yanlıştır.
bay-bayan : bay ve bayan pek çok cümlede garabet gibi durur. herhangi bir cümlede bayanı bayla değiştirdiğinizde o cümlenin kulağınızı nasıl tırmaladığına bakın.
kadınların bayan sözünden hoşlanmama nedeni hitabetten çok cinsiyet tanımlaması olan kadın sözünü kullanmaktan, kadın cinsiyetini tabu, ayıp, kaba vb. görenlere karşıdır.
cüzdanının düşüren birine bayan bakar mısınız ya da bay bakar mısınız denmez.
hanımefendi bakar mısınız, beyefendi bakar mısınız denir.
hanımefendi - beyefendi : hitap için kullanılır. daha çok genel hitaplarda, tanımadığınız kişilere hitaplarda ya da tanınanan ancak saygı ifadesi gereken hitaplarda kullanılır.
hanımefendilerin beyefendilerden farkı olmaz çünkü burada hitap yoktur.
a hanımefendi ya da a beyefendi olur . hanımefendi /beyefendi bakar mısınız olur, çünkü hitap vardır.
hanım - bey: hitabet için kullanılır. burada hitap edilen kişinin ismi biliniyordur a hanım, b bey şeklindedir.
edit - ingilizce mr. mrs entarisi nedeniyle ekleme
ingilizceyle kıyaslayarak bay ve bayan kullanılabilir demek yanlıştır.
1- ingilizce ve türkçe iki farklı dildir.
2-ingilizce mr. mrs. miss. hitaplarının karşılığı bay ve bayandan çok alında hanım ve beydir. mr. john, john bey, miss. ayşe - ayşe hanım gibi. 3-ingilizce mr. mrs. miss ifadeleri kadın-erkek kelimeleri yerine kullanılamaz.
angry man/woman fights ( öfkeli adam kavga eder ) cümlesini angry mr. / mrs. fights ( angry bey/hanım kavga eder şeklinde değiştiremezsiniz.
older men choose younger women cümlesini ( yaşlı erkekler genç kadınları seçiyor older mr. s choose younger mrs' ya da miss' şeklinde yazamazsınız.
devamını gör...
nickaltına yazılınca mutlu olan yazar
sokakta gülümsediği bir yabancının karşılık verdiği andaki gibi bir his taşıyan yazardır.
devamını gör...
hipomagnezemi
bir hastalık.
magnezyum yetersizliğinden kaynaklanmakta.
yol açtığı bazı durumlar ise ; halsizlik, uyuşma, kas güçsüzlğü, uykuya eğilim, bilinç bulanıklığı, depresyon, psikoz, hareket bozuklukları
magnezyum yetersizliğinden kaynaklanmakta.
yol açtığı bazı durumlar ise ; halsizlik, uyuşma, kas güçsüzlğü, uykuya eğilim, bilinç bulanıklığı, depresyon, psikoz, hareket bozuklukları
devamını gör...
fineas ve förb
jenerik müziği ve birkaç şarkısı hala ezberimdedir
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kocaman bir özlem, tatlı mı tatlı bir dost sayesinde minik adımlarla geri dönüyorum sözlüğe. bu, hem bu başlığa girdiğim ilk yazı hem de sözlüğe geri dönüşümün ilk adımları olsun madem:
yaşayan her varlığın kaçınılmaz sonudur ölüm. hatta sadece sonu olduğunu iddia etmek yanlış olabilir çünkü bu bireysel varlığımızı da etkiler. düşüncesi, belirsizliği kapsamında hayatımızı da büyük ölçüde şekillendirir. bu bilinmezliğin sonucu olan korku ise benliğimizi tehdit eder. varlığımız gerçeğinin sadece sonuç kısmına hapsolduğumuz sürece bakış açımız değişir ve esir oluruz.
ölüm gerçeği antik yunan’dan itibaren felsefe başlığı altında tartışılagelmiştir günümüze. bu olguya karşı var olan görüşler ikiye ayrılırdı: herakleitos ile başlayan “değişimi kabulleniş” ve parmenides’in öncülüğüyle ortaya çıkmış olan “değişmezi arayış”. bu keskin ayrılışların dışında birçok filozof da ele alır ölümü. en önemlilerinden biri de spinoza’dır. işin özünde spinoza ölümden çok ölüm korkusundan bahseder. “özgür insanın en az düşündüğü şey ölümdür; onun felsefesi ölüm üzerine değil, yaşam üzerine bir tefekkürdür.” diyerek ölüm korkusunun insanın özgürlüğünü elinden aldığını ve onu esir ettiğini belirtir.
ölüm belirsizliğin sonu ve hatta belirsizliğin ta kendisidir. bu bilinmezlik düğümünü çözmek amacıyla oluşturulmuş çoğu argümana katılmıyorum. baskı altında kalmaksızın düşündüğümde ölümün bir bitiş olduğuna inanmıyorum. bunu anlamsız bulup sadece “korkuyu maskeleyerek gerçeklerden kaçma” olarak görebilirsiniz elbette ancak bence ölüm bedensel varoluşumun sonu, varlığımın değil. şekil değiştirerek yeniden var olabilirim. o zaman ben ben olur muyum bilmiyorum. bu, konuyu kimin incelediğine göre değişebilecek öznel bir yargı. tabii ki bu hayatımızın anlamsız olduğunu göstermez. sonunda inandığımız şeye göre belirli ödüllere ulaşırız. sonuçta –en azından içinde bulunduğumuz versiyonumuz için- bir bitiş çizgisi olmasaydı koşmanın da anlamı kalmazdı. kısacası ölümle birlikte “dalga, okyanusa geri döner.” doğumumun öncesi gibi ölümümün sonrasında da varolacağım.
özetlemem gerekirse, ölüm her daim insanoğlunun aklını meşgul etmiştir. bilinmezlik yetmez çünkü insanlara, korkar ve gerileriz. asıl amaç özgürlüğümüz peşinde sorgulamaktır varoluşumuzu.
•
merdumgiriz_ sponsorluğunda diyebilir miyiz?*
yaşayan her varlığın kaçınılmaz sonudur ölüm. hatta sadece sonu olduğunu iddia etmek yanlış olabilir çünkü bu bireysel varlığımızı da etkiler. düşüncesi, belirsizliği kapsamında hayatımızı da büyük ölçüde şekillendirir. bu bilinmezliğin sonucu olan korku ise benliğimizi tehdit eder. varlığımız gerçeğinin sadece sonuç kısmına hapsolduğumuz sürece bakış açımız değişir ve esir oluruz.
ölüm gerçeği antik yunan’dan itibaren felsefe başlığı altında tartışılagelmiştir günümüze. bu olguya karşı var olan görüşler ikiye ayrılırdı: herakleitos ile başlayan “değişimi kabulleniş” ve parmenides’in öncülüğüyle ortaya çıkmış olan “değişmezi arayış”. bu keskin ayrılışların dışında birçok filozof da ele alır ölümü. en önemlilerinden biri de spinoza’dır. işin özünde spinoza ölümden çok ölüm korkusundan bahseder. “özgür insanın en az düşündüğü şey ölümdür; onun felsefesi ölüm üzerine değil, yaşam üzerine bir tefekkürdür.” diyerek ölüm korkusunun insanın özgürlüğünü elinden aldığını ve onu esir ettiğini belirtir.
ölüm belirsizliğin sonu ve hatta belirsizliğin ta kendisidir. bu bilinmezlik düğümünü çözmek amacıyla oluşturulmuş çoğu argümana katılmıyorum. baskı altında kalmaksızın düşündüğümde ölümün bir bitiş olduğuna inanmıyorum. bunu anlamsız bulup sadece “korkuyu maskeleyerek gerçeklerden kaçma” olarak görebilirsiniz elbette ancak bence ölüm bedensel varoluşumun sonu, varlığımın değil. şekil değiştirerek yeniden var olabilirim. o zaman ben ben olur muyum bilmiyorum. bu, konuyu kimin incelediğine göre değişebilecek öznel bir yargı. tabii ki bu hayatımızın anlamsız olduğunu göstermez. sonunda inandığımız şeye göre belirli ödüllere ulaşırız. sonuçta –en azından içinde bulunduğumuz versiyonumuz için- bir bitiş çizgisi olmasaydı koşmanın da anlamı kalmazdı. kısacası ölümle birlikte “dalga, okyanusa geri döner.” doğumumun öncesi gibi ölümümün sonrasında da varolacağım.
özetlemem gerekirse, ölüm her daim insanoğlunun aklını meşgul etmiştir. bilinmezlik yetmez çünkü insanlara, korkar ve gerileriz. asıl amaç özgürlüğümüz peşinde sorgulamaktır varoluşumuzu.
•
merdumgiriz_ sponsorluğunda diyebilir miyiz?*
devamını gör...
murat soner
aslında radyocu. youtube'da dizi/film eleştirmenliği yapıyor.
töre nomus intikom.
-murat soner.
töre nomus intikom.
-murat soner.
devamını gör...
kaçanın her zaman kovalanmaması
eskidenmiş kaçanın kovalandığı zamanlar.
günümüzde artan rekabet ve ulaşım kolaylığı, kaçanın sadece fırsatı kaçırmasına sebep olmakta.
z kuşağı iyi biliyor bunu ve bu kurallara göre göre oynuyorlar.
bu sorun biraz y kuşağını ilgilendiriyor.
z kuşağı bu döneme doğduğundan alışıklar yeni düzene
y kuşağı ise bir entegre olamadı tam olarak. ara dönem olarak kaldı.
çoğu hala kaçarsam, naz edersem gelir peşimden gibi düşüncelerde ama o işler geçeli çok oldu.
artık her şey çok hızlı ve insanlar sabırsız.
dediğim gibi kaçan fırsatı kaçırır, sonrada kafayı.
günümüzde artan rekabet ve ulaşım kolaylığı, kaçanın sadece fırsatı kaçırmasına sebep olmakta.
z kuşağı iyi biliyor bunu ve bu kurallara göre göre oynuyorlar.
bu sorun biraz y kuşağını ilgilendiriyor.
z kuşağı bu döneme doğduğundan alışıklar yeni düzene
y kuşağı ise bir entegre olamadı tam olarak. ara dönem olarak kaldı.
çoğu hala kaçarsam, naz edersem gelir peşimden gibi düşüncelerde ama o işler geçeli çok oldu.
artık her şey çok hızlı ve insanlar sabırsız.
dediğim gibi kaçan fırsatı kaçırır, sonrada kafayı.
devamını gör...
gece gece akla dolapta bulunan yaprak sarmasının düşmesi
aslında sen dolapta olduğunu düşünürsün ama senden önce davranıp yok etmiştir kardeşlerin.
devamını gör...
1992 yılındaymış gibi sözlüğe yazmak
2000 yılında kıyamet kopacak diyorlar, canım çok sıkkın. nostoradamus muymuş, maya takvimi filan varmış ve bunlar dünyanın sonunun geleceğini yüzyıllar önce, hem de tam 21. yüzyılın başını işaret etmişler.ben 14 milyar yıllık evrende son çeyreğe nasıl denk geldim yaaa allammmm. yarın milli kütüphaneye gideyim bir kaç ansiklopedi inceleyeyim. gelinlik yaşıma çok var, 23 nisanda giyindiğim gelinlik tek giyindiğim gelinliğim olacak offfff. son 8 yılı nasıl dolu dolu geçiririm acaba?
devamını gör...
hiç aramıyorsun sormuyorsun hayırsız diyen insan tipi
çevremde çok vardır. kötü niyetle söylemez ama bunaltan cinstendir. ulan o kadar özlediysen bugüne kadar sen arasaydın!!! derim ben de.
devamını gör...
yazarların bıktığı durumlar
üniversite ya da bölüm tercihi yapmak bu kadar zor olmamalıydı ya*.
devamını gör...
çikolataya en çok yakışan şey
kesinlikle çam fıstığıdır.
üstüne tanımam.
üstüne tanımam.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çizimleri
yoo kim diyor furkan'ı kıskandım.

hah acaba kendimi çizsem nasıl çizerim dedim ortaya bu çıktı. hahah.
bunu buraya atmaya utanmadın mı? vallahi utanmadım. herkesin yeteneği kendine kadar. kalem tutabiliyor olmuş olmamla gurur duyuyorum ben de. bu da bana yetiyor.
şaka yaptım yetmiyor. ama olsun. yetiyor gibi davranmak havalı. çıkartın kağıdı kalemi çizili yapıcağğğmm.. (olmadı püfff.)
edit: #1020344 domestic hıyar
hayat işte tam olarak bu dostum. her zaman gotik mimari çizdirmez sana hah.

hah acaba kendimi çizsem nasıl çizerim dedim ortaya bu çıktı. hahah.
bunu buraya atmaya utanmadın mı? vallahi utanmadım. herkesin yeteneği kendine kadar. kalem tutabiliyor olmuş olmamla gurur duyuyorum ben de. bu da bana yetiyor.
şaka yaptım yetmiyor. ama olsun. yetiyor gibi davranmak havalı. çıkartın kağıdı kalemi çizili yapıcağğğmm.. (olmadı püfff.)
edit: #1020344 domestic hıyar
hayat işte tam olarak bu dostum. her zaman gotik mimari çizdirmez sana hah.
devamını gör...
gargantua
kökeni 16. yüzyılda yazılan ve 2 devin maceralarının anlatıldığı the life of gargantua and of pantagruel adlı romana dayanan, "dev, aşırı büyük boyutlu şey" gibi anlamlarda kullanılan kelime. baş kahramanları baba dev gargantua ve oğlu pantagruel'dir.
yıldızlar arası adlı filmde temsili olarak modellenen kara delik de bu adı taşır. tıpkı masaldaki dev gargantua gibi her şeyi yuttuğu için bu ismi almıştır.

yıldızlar arası adlı filmde temsili olarak modellenen kara delik de bu adı taşır. tıpkı masaldaki dev gargantua gibi her şeyi yuttuğu için bu ismi almıştır.

devamını gör...
john nash
özellikle oyun teorisi üzerine yaptığı başarılı çalışmalarıyla tanınan amerikalı matematikçi. (bkz: john forbes nash)
çocukken matematiği pek de iyi değilmiş nash'in. ta ki matematiğin insanları adlı kitabı okuyana dek. aslında elektrik mühendisi olmak niyetindeymiş, fakat laboratuvar derslerinde başarısız olmuş. bu nedenle ekonomi ve matematik bölümlerinden dersler almak zorunda kalmış. böylece matematiğin o büyülü dünyasına adımını atmış.
***
princeton üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamladıktan sonra doktorasını da yapar nash. doktora tezi 26 sayfadan ibarettir. üstelik tezinde yalnızca 2 referans kullanmıştır ve bunlardan biri de kendi makalesidir.
ilerleyen zamanlarda halüsinasyonlar görmeye başlar. 25 yıl kadar sürer bu rahatsızlığı ve 25 yılın sonunda bu illeti yenmeyi başarır. adı da deliye çıkmıştır bu dönemde ne yazık ki. a beautiful mind isimli filme de konu olmuştur hayatı. 2015'te geçirdikleri bir trafik kazasında eşiyle birlikte hayatını kaybeder.
***
ülkemizde verdiği bir röportajda kendisine, türkiye'nin matematik alanında dünya sıralamasında pek de iyi bir yerde olmadığını söylerler. bunun üzerine meşhur cümlesiyle cevap verir nash:
"matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur."
çocukken matematiği pek de iyi değilmiş nash'in. ta ki matematiğin insanları adlı kitabı okuyana dek. aslında elektrik mühendisi olmak niyetindeymiş, fakat laboratuvar derslerinde başarısız olmuş. bu nedenle ekonomi ve matematik bölümlerinden dersler almak zorunda kalmış. böylece matematiğin o büyülü dünyasına adımını atmış.
***
princeton üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamladıktan sonra doktorasını da yapar nash. doktora tezi 26 sayfadan ibarettir. üstelik tezinde yalnızca 2 referans kullanmıştır ve bunlardan biri de kendi makalesidir.
ilerleyen zamanlarda halüsinasyonlar görmeye başlar. 25 yıl kadar sürer bu rahatsızlığı ve 25 yılın sonunda bu illeti yenmeyi başarır. adı da deliye çıkmıştır bu dönemde ne yazık ki. a beautiful mind isimli filme de konu olmuştur hayatı. 2015'te geçirdikleri bir trafik kazasında eşiyle birlikte hayatını kaybeder.
***
ülkemizde verdiği bir röportajda kendisine, türkiye'nin matematik alanında dünya sıralamasında pek de iyi bir yerde olmadığını söylerler. bunun üzerine meşhur cümlesiyle cevap verir nash:
"matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur."
devamını gör...
geceye acı ama gerçek bir cümle bırak
bizler kimliğini, hafızasını kaybetmiş ve bunun sonucu şu an başı kopmuş tavuklar gibi dolaşan bir toplumuz.
uyanmamız dileğiyle.
uyanmamız dileğiyle.
devamını gör...
varoşluk belirten sözler
(bkz: devamke)
devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
tek kelimeyle, tarhana
devamını gör...
alttaki veya üstteki yazara bir şey bırakma saçmalığı
eğleniyoruz işte yahu, illa hep ciddi mi olacağız? diyeceğim başlıktır.
devamını gör...
