dogukan
uludağ sözlük trollü, işsiz, yemez içmez saçma sapan entryler girer.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
düşün. fethiye’deyiz, tüm gün koy koy dolaşıp uygun bulduğumuz yerde denize atlıyor, kurulanıp bira içiyoruz. saçma su savaşları bile yapmışız bi ara, bizim hatunlarla.
karayolundan o üstü açık yazlık vosvoslar falan geçiyor. gözleme açan tontiş teyzeler var gölgede, karşı koyda lüks tekneler demirlemiş. dibimizde günü birlik turcular. süt mısırı dişleyen sevgililer. denizde bindikleri muz takla atınca coşan kadınlı erkekli o şen grup.
akşam karanlığı basınca, kumsalda şezlonga dayanmış, manitolarımızla geyik yapıyoruz. ortamda başkaları da var. herkes mutlu halinden. hiç sabah olmayacak gibi.
derken moderatör lucifer'den telefon geliyor sana ‘yoldaş koş sözlükte isyan çıktı’
"hallet valla hacı, naparsan yap" deyip telefonu kapatıp biradan bir fırt daha çekip serin akdeniz gecesine uzanıyoruz.
karayolundan o üstü açık yazlık vosvoslar falan geçiyor. gözleme açan tontiş teyzeler var gölgede, karşı koyda lüks tekneler demirlemiş. dibimizde günü birlik turcular. süt mısırı dişleyen sevgililer. denizde bindikleri muz takla atınca coşan kadınlı erkekli o şen grup.
akşam karanlığı basınca, kumsalda şezlonga dayanmış, manitolarımızla geyik yapıyoruz. ortamda başkaları da var. herkes mutlu halinden. hiç sabah olmayacak gibi.
derken moderatör lucifer'den telefon geliyor sana ‘yoldaş koş sözlükte isyan çıktı’
"hallet valla hacı, naparsan yap" deyip telefonu kapatıp biradan bir fırt daha çekip serin akdeniz gecesine uzanıyoruz.
devamını gör...
insan bir kez aşık olur
yıllar önce bir gün sohbet ederek yürürken, bir abimizin söylediği sözdü. tamamı ise şöyleydi: "insan bir kez aşık olur olm, onunla kavuşamadıysan, diğerlerini anca seversin" o zamanlar tabii biz de aşığız, bu cümleyi çok düşünmüştük; kendimizi hazırlamamız gereken trajik bir senaryo konmuştu ortaya; eğer bu aşkı tamamına erdiremezsek bir daha asla aşık olamayacaktık.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
devamını gör...
hz. hasan
hz. muhammed'in damadı ve amcasının oğlu hz.ali ve kızı fatıma'dan olma büyük torunudur. 624 yılında medine'de doğmuş, 670 yılında yine medine'de vefat etmiştir. ehli beyt'tir. soyundan gelenlere "şerif" denir.
hz. hasan daha küçükken yaşlı bir adamın cami şadırvanında abdest aldığını görür ve dikkatlice onu izlemeye başlar. yaşlı kimse yeni müslüman olmuş olacak ki yanlış ve üstünkörü abdest alıyordur. hz. hasan yaşlı adamı uyarmak ister ama bir yandan adamın hatasını yüzüne vurup onu incitmek istemez. düşünür ve yanına giderek şöyle der;
+efendim, sizden bir ricam var.
- söyle bakalım çocuk.
+ben henüz çocuk sayılırıım. şuradan abdest alırken başımda dursan da yanlışlarımı söylesen. adam memnun bir şekilde güldü:
-tabiî, dedi. başla bakalım. hz. hasan abdest almaya başladı. adam dikkatle bakıyor, bir yanlış bulmaya çalışıyor, ama bulamıyordu. kendi abdestini düşündü. hz.hasan gibi dikkat göstermediğini anladı. abdesti bitince saçlarını okşadı:
- yanlış sende değil çocuk bende, dedi. kusurlu benim. yanlışımı yüzüme vurmadan bu kadar nazikçe düzelttiğin için çok teşekkür ederim. artık ben de senin gibi abdest alacağım.
hz. hasan daha küçükken yaşlı bir adamın cami şadırvanında abdest aldığını görür ve dikkatlice onu izlemeye başlar. yaşlı kimse yeni müslüman olmuş olacak ki yanlış ve üstünkörü abdest alıyordur. hz. hasan yaşlı adamı uyarmak ister ama bir yandan adamın hatasını yüzüne vurup onu incitmek istemez. düşünür ve yanına giderek şöyle der;
+efendim, sizden bir ricam var.
- söyle bakalım çocuk.
+ben henüz çocuk sayılırıım. şuradan abdest alırken başımda dursan da yanlışlarımı söylesen. adam memnun bir şekilde güldü:
-tabiî, dedi. başla bakalım. hz. hasan abdest almaya başladı. adam dikkatle bakıyor, bir yanlış bulmaya çalışıyor, ama bulamıyordu. kendi abdestini düşündü. hz.hasan gibi dikkat göstermediğini anladı. abdesti bitince saçlarını okşadı:
- yanlış sende değil çocuk bende, dedi. kusurlu benim. yanlışımı yüzüme vurmadan bu kadar nazikçe düzelttiğin için çok teşekkür ederim. artık ben de senin gibi abdest alacağım.
devamını gör...
kitaplardaki en etkileyici giriş cümlesi
“hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.
orhan pamuk - masumiyet müzesi
orhan pamuk - masumiyet müzesi
devamını gör...
türkiye'yi gizlice avrupa birliğine sokmak
karadan yürütürsek mümkün olabilecek hadise.
devamını gör...
illuminati
herkesin bildiği çok gizli örgüt
devamını gör...
insanı strese sokan mesajlar
“müsait misin?” ya neye göre kime göre, müsaitliğim konuya bağlı olarak değişir.
devamını gör...
değişim
kaçınılmaz olandır. deri bile kendini yeniler, yıllar önceki sen görünüş olarak bile olamazsın.
devamını gör...
yazmak isteyip yazamamak
moralimi bozan bir şeydir. gireyim sözlüğe bir şeyler yazayım diyorum, yok arkadaş bir şey çıkmıyor. sonra kendime kızıyorum, bu kadar boş musun diye.
herkes benim gibi olsa sözlük batar.
herkes benim gibi olsa sözlük batar.
devamını gör...
gürcistan
türkiye’nin komşuları arasında husumetinin olmadığı tek ülke (belki biraz da bulgaristan). aynı zamanda sadece kimlik kartıyla ziyaret edebileceğimiz ve türk lirasının değerli olduğu sayılı güzel ülkelerden biri.
düzeltme: eskidenmiş o. türk parası artık değersizmiş. hassasiyeti için aziz varvara aleyseyevna’ya teşekkürleri bir borç bilirim.
düzeltme: eskidenmiş o. türk parası artık değersizmiş. hassasiyeti için aziz varvara aleyseyevna’ya teşekkürleri bir borç bilirim.
devamını gör...
burun estetiğinin aşırı yaygınlaşması
yapmayım arkadaşlar neresi güzel? ihtıyacı olmayanda yapıyor artık. uçak pisti gibi burunlarla geziyor kızlarımız. üzülüyorum, postmodern toplumun bizi tek düze insanlar yapmaya çalışmasına, ve bizim buna kanmamıza.
devamını gör...
eskortluk yapan kızın tecavüze uğrayıp ağlamasının bir anlamı yok
rıza olmadan gerçekleşen ilişkinin tecavüz olduğuna insanları nasıl ikna edebiliriz?
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
devamını gör...
bilgi içerikli tanım girmek
böyle arkadaşlarımıza gıpta ediyorum , varolasınız. ancak ben daha çok yorum içerikli yazıyorum , alırım bi dal bedduanızı *
devamını gör...
herkesi dolandırıcı sanmak
kişi kendinden bilir işi efendim. ben de öyle sanıyorum çünkü.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
her çeşit kıyaslama ve sınıflandırma çabası. hayatta her şeyin iyi ya da aynı olması gerekmiyor. çeşitlilik, rekabet güzel şeyler.
devamını gör...
konuşurken sık sık ııı diyen insan
bu tür sesler asalak sesler olarak adlandırılır diksiyon ve hitabet kurallarında. sürekli ee ııı hmm gibi sesler insanın dikkatini dağıtır. insan karşısındakini dinlese bile dikkatini veremez. genelde kelime dağarcığı yetersiz olduğu için cümleyi toparlayaman kişilerdir .
devamını gör...