intihar etmemek için sebepler
varoluşsal olarak camus'yü etkileyen kierkegaard ve camus'den alıntı paylaşacağım.
yaşamla alakalı albert camus şöyle der:
--- alıntı ---
"yaşamın anlamsız olduğuna karar vermekle, yaşanılmaya değmez olduğuna karar vermek arasında fark vardır. yaşam anlamsızdır ancak yaşamaya değerdir."
--- alıntı ---
soren aabye kierkegaard ise:
--- alıntı ---
"hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ancak ileri doğru yaşanmak zorundadır."
"dünyaya ne zaman gelmek istediğimizi kimse sormaz, ne zaman gitmek istediğimizi de. hayat ne kadar boş ve anlamsız; bir insanın üzerine üç kürek toprak atıp gömüyor, arabadan iniyor, arabaya geri biniyor ve birbirimizi hâlâ yeterli yaşayacak ömrümüz kaldığı için teselli ediyoruz. fakat üçle on arasında ne kadar fark var ki; neden bu işi hemen halletmeyelim?”
--- alıntı ---
fakat unutulmamalıdır ki gerçek öğrenilmek için değil, kabul edilmek için vardır; öyle ya da böyle. hayat gibi. bizlere özünde kabul etmek düşer. kabul edip, bir noktada gerçeği ve ölümü kucaklamak. fakat ölmekten bahsetmiyorum. bütünsel bir bakış açısıyla özümsemekten bahsediyorum bütün bu trajediyi. tabii ben biraz felsefi bağlamda ele aldım konuyu. demem o ki intihar etmek için var olan sebepler vardır ve makuldür. aynı şekilde intihar etmemek için de sebepler vardır ve makuldür. özünde böyle bir gerçeklik içerisinde yaşadığımızdan her şeye şüphe duyulmalıdır. yaşama da ölüme de. neticede yaşam belki de tüm bu tablo karşısında anlamsızlığa kavuşur. fakat tablonun çerçevesi insanı daha da derin bir dehşete düşürür: bütün bu tablo, başından beri yalan ürünü olmasın?
yaşamla alakalı albert camus şöyle der:
--- alıntı ---
"yaşamın anlamsız olduğuna karar vermekle, yaşanılmaya değmez olduğuna karar vermek arasında fark vardır. yaşam anlamsızdır ancak yaşamaya değerdir."
--- alıntı ---
soren aabye kierkegaard ise:
--- alıntı ---
"hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ancak ileri doğru yaşanmak zorundadır."
"dünyaya ne zaman gelmek istediğimizi kimse sormaz, ne zaman gitmek istediğimizi de. hayat ne kadar boş ve anlamsız; bir insanın üzerine üç kürek toprak atıp gömüyor, arabadan iniyor, arabaya geri biniyor ve birbirimizi hâlâ yeterli yaşayacak ömrümüz kaldığı için teselli ediyoruz. fakat üçle on arasında ne kadar fark var ki; neden bu işi hemen halletmeyelim?”
--- alıntı ---
fakat unutulmamalıdır ki gerçek öğrenilmek için değil, kabul edilmek için vardır; öyle ya da böyle. hayat gibi. bizlere özünde kabul etmek düşer. kabul edip, bir noktada gerçeği ve ölümü kucaklamak. fakat ölmekten bahsetmiyorum. bütünsel bir bakış açısıyla özümsemekten bahsediyorum bütün bu trajediyi. tabii ben biraz felsefi bağlamda ele aldım konuyu. demem o ki intihar etmek için var olan sebepler vardır ve makuldür. aynı şekilde intihar etmemek için de sebepler vardır ve makuldür. özünde böyle bir gerçeklik içerisinde yaşadığımızdan her şeye şüphe duyulmalıdır. yaşama da ölüme de. neticede yaşam belki de tüm bu tablo karşısında anlamsızlığa kavuşur. fakat tablonun çerçevesi insanı daha da derin bir dehşete düşürür: bütün bu tablo, başından beri yalan ürünü olmasın?
devamını gör...
türkçenin dünya dili olması
türkiye cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, "bizim yunus" yılı açılış töreni'nde yaptığı konuşma esnasında sarfettiği sözler.
“'dünya dili türkçe' diyerek bir seferberlik ilan ediyoruz.”
türkçe güzel bir dil ama kötü kullanımı sebebiyle yozlaşmaya da çok açık. özellikle son dönemlerde. ama dünya dili mi tartışılır.
konuyla ilgili tweet
“'dünya dili türkçe' diyerek bir seferberlik ilan ediyoruz.”
türkçe güzel bir dil ama kötü kullanımı sebebiyle yozlaşmaya da çok açık. özellikle son dönemlerde. ama dünya dili mi tartışılır.
konuyla ilgili tweet
devamını gör...
sorumluluktan kaçmak için yapılan şeyler
son dakikaya bırakılan işlerde daha başarılı olduğuma kendimi inandırdım.
işe yarıyor mu? çoğunlukla.
bazen yeterince üzerine düşünmediğim, iyi planlamadığımda hüsranla sonuçlanıyor. ama bunun da zaman hatası olduğunu düşünmüyorum.
işe yarıyor mu? çoğunlukla.
bazen yeterince üzerine düşünmediğim, iyi planlamadığımda hüsranla sonuçlanıyor. ama bunun da zaman hatası olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
haklıyım ama mutlu değilim
sözlükle ilgili kafam kadar mesaj atarak beni sözlüğe aşina kılan, * bana kendi profilime nasıl girebileceğimi bile sabırla öğreten, elimden tutup beni yazar yapan biricik moderatör. *
devamını gör...
aklı olan yazar bolca gezer canı sıkılınca burda yazar
bu zamanda pek de vermeyeceğim bir tavsiye.
gezmek tozmak güzel de sokaklarda o kadar çok manyak var ki, insan yanından birisi geçerken bile "şimdi durduk yere yumruk atar mı?" diye aklından geçiriyor artık. güvenlik konusunda ciddi sıkıntımız var bence. zaten çok gezen tavuk ayağında bok getirir diye de bir söz var.
o yüzden öyle çok fazla gezmek değil ama 7/24 yani sürekli evde tıkılmamak yeterli bana göre.
gezmek tozmak güzel de sokaklarda o kadar çok manyak var ki, insan yanından birisi geçerken bile "şimdi durduk yere yumruk atar mı?" diye aklından geçiriyor artık. güvenlik konusunda ciddi sıkıntımız var bence. zaten çok gezen tavuk ayağında bok getirir diye de bir söz var.
o yüzden öyle çok fazla gezmek değil ama 7/24 yani sürekli evde tıkılmamak yeterli bana göre.
devamını gör...
etik dinleyici ile akvaryum radyo yayını
kafa sözlük müzik kulübü başkanı'nın bize nasıl bir playlist hazırladığını merak ettiren yayın.
devamını gör...
trofik düzey
besin piramidindeki basamaklara verilen ad.
devamını gör...
sözlük yazarlarının cinsiyetleri
mayonezim ben.
devamını gör...
bilişsel psikoloji
#bilgi
düşünme, hissetme, öğrenme, anımsama, karar verme, dil, problem çözme ve yargılama gibi zihinsel süreçlerin en geniş anlamda incelenmesidir. yani bilişsel psikologlar insanların bilgiyi anlama, saklama ve bilincine geri getirmeleriyle ilgilenirler.
düşünme, hissetme, öğrenme, anımsama, karar verme, dil, problem çözme ve yargılama gibi zihinsel süreçlerin en geniş anlamda incelenmesidir. yani bilişsel psikologlar insanların bilgiyi anlama, saklama ve bilincine geri getirmeleriyle ilgilenirler.
devamını gör...
hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü asıl şimdi başlıyoruz
neyin hazırlığı mı 19 yıl sürdü? hemen açıklayayım: atatürk'ü unutturmaya çalışmak, elimizde avucumuzda ne varsa satmak, zengini daha zengin yapmak, ormanları yakıp avm açmak, tarihî yerleri mahvetmek, yol yaptık köprü yaptık deyip bu yol ve köprülerden geçmeyene bile para ödetmek, yağ kuyruğu çöp kuyruğu diye zırvalarken ülkedeki ekmek kuyruklarını görmezden gelmek, ülkemizde yetişen ürünleri dışarı verip sonra onlardan satın almak, atatürk'ün kurduğu ve gelecekte olabilecek şeyleri söylediği bu yıkılmaz cumhuriyeti yıkmaya çalışmak 19 yıl sürdü! siyasetle ilgili yazmayayım, konuşmayayım diyorum sürekli kendi kendime ama pazar yerinden sebze toplayan insanları gördükçe konuşmadan edemiyorum! atatürk umudunu gençliğe bağlamıştır ve ben de gençliğin büyük kısmının gerçekten bilinçli olduğunu görüyorum. bu yüzden umudum var...
devamını gör...
insanı strese sokan mesajlar
moderatörden gelen mesajlardır.
devamını gör...
çay
kendim de dahil yanına yakışmayan şey olmayan sıcak içecek.
benim için onsuz bir hayat namümkün.
benim için onsuz bir hayat namümkün.
devamını gör...
intihar eden edebiyatçılar
1855 yılının ocak ayında “ sıcak bir kış gününde” gerard de neval kendi hikayesine noktayı kendisi koyar. büyülü bir şiir dili vardır neval’in ve bu kasar büyük bir yetenek uyuşturucu kullanmasına neden olan bir lanete dönüşmüştür zamanla. birkaç kez akıl hastanesine girer ve ordan çıkar yepyeni şiirler yazmak için. şöyle bir şiir takılı kalmış aklımıza:
“siyahın gezginiyim: her gün daha derine. yanar akşamla caddede vebalı lâmbalar, bezgin, sıkıntıyla bakar herkes benzerine; (…) ne yapsak silinmiyor ruhtan geçmişin izi yaşamak kadar ölüm de çağırıyor bizi, geçiyorum sokağı fenerle konuşarak
hem yaşamın imidir hem ölümün her fener”
neval bir gün eski bir sevgilisini eşi ve çocukları ile piknik yaparken görür ve bir kıskançlık krizi yaşar. kravatını gevşetir biraz soluk alabilmek için. o gece teyzesine bir pusula yazan neval şöyle söyler: “bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara ve ak olacak..."
şiirdeki fener diye adlandırılan sokak lambasını hatırlıyor musunuz? ya gevşettiğini kravatı? işte o “ sıcak kış günü” neval o kravatla kendini o sokak lambasına astı. hala şairler o lambanın önünde saygı duruşunda bulunur büyük şair için.
“siyahın gezginiyim: her gün daha derine. yanar akşamla caddede vebalı lâmbalar, bezgin, sıkıntıyla bakar herkes benzerine; (…) ne yapsak silinmiyor ruhtan geçmişin izi yaşamak kadar ölüm de çağırıyor bizi, geçiyorum sokağı fenerle konuşarak
hem yaşamın imidir hem ölümün her fener”
neval bir gün eski bir sevgilisini eşi ve çocukları ile piknik yaparken görür ve bir kıskançlık krizi yaşar. kravatını gevşetir biraz soluk alabilmek için. o gece teyzesine bir pusula yazan neval şöyle söyler: “bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara ve ak olacak..."
şiirdeki fener diye adlandırılan sokak lambasını hatırlıyor musunuz? ya gevşettiğini kravatı? işte o “ sıcak kış günü” neval o kravatla kendini o sokak lambasına astı. hala şairler o lambanın önünde saygı duruşunda bulunur büyük şair için.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarından aforizmalar
ölmekten son derece korkuyor çünkü henüz yaşayabilmiş değil.
franz kafka
franz kafka
devamını gör...
yagami light (yazar)
kandırmayın hanfendiyi bishoujo japonca memati demek hayırlı olsun..
devamını gör...
nefret edilen insana bile sempati duyabilmek
siyasetçiler haricinde herkese sempati duyarım. ağızları bir çuval yalanla dolu bu siyasetçilere asla sempati duymam. mansur başkan hariç.
devamını gör...
yabancı bir şehirde tek başına dolaşmak
senede en az br bir kere yaptığım aktivite. hem gezmek, hem etrafı seyretmek, hem binaları incelemek, insanların hal ve davranışlarını gözlemek ve daha pek çok şey.
devamını gör...