(bkz: keenlemyekun): sanki hiç var olmamış gibi, yokmuşcasına.
devamını gör...

saf. insan masum kalabilmek istiyor. ne olursa olsun masum sevmek, masum nefret etmek ve masum yaşamak. günahlarının geçmişiyle yüzleşmek istemez hiç kimse. fakat öyle anlar gelir ki insan 360 derece farklılaşır. yaşamı reddeder ve kaosa sığınır. yine de içinde bir masumiyet kırıntısı barındırıyor olamaz mı insan? hiç kimse şeytani emeller ardında yaşayamaz sonsuza dek. er ya da geç pes eder. aydınlanır, tövbe eder. günahlarından arınmak için yalvarır. inanmasa bile yalvarır. "yaptığım tüm kötülükler için affet beni tanrım!" der ağlayarak. "beni tanıyorsun! beni tanıyorsun ve yaptıklarımın sebebini yalnızca sen biliyorsun!"

dışarıda dondurucu bir soğuk var... kahramanımız ağlayadursun. tövbesi yalnızca kendi çıkarınaydı. dolayısıyla affedilmesi de mümkün olmayacak. fakat geçmişte işledikleri yüzünden sevememişse bir başka ruhu, duyumsayabildiğinden şüphe etmişse; işte o zaman affedilir. bir başka ruh için kendi ruhunu yok sayarsa affedilir insan.

zaten masumiyet bunu ifade etmez mi? kendi çıkarından uzak, insanların iyiliğini açık yüreklilikle istemek ve huzur bulmak. pekâlâ öyleyse... birçokları gibi kahramanımız da bunun ayırdına varamayacak. ve bir yaz günü, koltuğunda acı içinde huzuruna kavuşacak... aman ne huzur.
devamını gör...

irvin d. yalom'un 10 hikayeden oluşan gerçek psikoterapi anılarını birleştirdiği bir kitaptır.

psikoterapi öyküleri olduğu için ilgimi çeken bir kitaptı ama beklentimi pek karşılamadı. bir iki hikaye dışında diğerleri hep kendini tekrarlıyor gibi hissettim çünkü hep ölüm korkusunun hakim olduğu kişiler vardı. en beğendiğim öykü, kitaba da ismini veren günübirlik hayatlar öyküsü oldu.

kitapta da yer verilen bir alıntıyla sonlandırayım:

hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. hem anılar hemde onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın.
marcus aurelius, düşünceler
devamını gör...

almanca altyazılı izlediğim kore yapımı netflix dizisi. kaç bölüm izledim ama hala sadece hae-soo ve jael’in isimlerini biliyorum. dilleri mi zor yoksa benim kore, çin kulağım mı yok? yoksa ikisi aynı anda mı? bilmiyorum. ah her şey çok karmaşık...
hae-soo’nun psikolog olupta odasını fok götürmesi çok hoşuma gidiyor. aşk dizisi olmasına rağmen her bölüm arkadaşlıkta işleniyor. mutlaka kavga ettikleri bi grup veya insan oluyor.
bir sahnede pizzayı mıncırıp karşıdaki insana atılması bana eskiden kurduğum bi fantaziyi hatırlattı. beni sinir eden bir iş arkadaşım vardı. kafasında yumurta kırıp, ketchup sıkmak, üstüne de salata malzemeleri koymak istiyordum. hiç yapmadım ama tepkisini kafamda canlandırıp eğleniyordum kendimce. o yüzden acaip hoşuma gitti o pizza diliminin fırlatılması.
normalde önyargılıydım kore ve çin yapımlarına. arkadaşım bu diziyi önerdi mırın kırın ettim ama tabuları yıkayım bi bakalım n’olabilir dedim ve beğendim diziyi. övdüğü kadar varmış.
doktorlar birbirlerinin saçlarını çekiyor arada, türk dizisinde bunu göremezsin mesela. çünkü herkes elegant, herkes sakin ve kibar. korede gereksiz bi bağırış çağırış var. bunu sevmiyordum aslında. dizinin hikayesi bi bütün olarakta, ev, iş ortamlarındaki dekor detayları olarakta çok güzel. sezonu bitirdiğimde editlerim.
devamını gör...

bazı kitaplar büyümenizi bekler,büyütür de sizi; dolayısıyla geçen sene okuduğunuz kitabı bu sene okuduğunuzda çok farklı hisler tecrübe edebilir,çok farklı anlamlar çıkarabilirsiniz..çoğu zaman da aynı duyguları,aynı anlamları..
devamını gör...

yazarları desek daha doğru olur.
kendini sevmekle başlar her şey diyip şuraya bir hobaaa3434 ekliyorum.
bilgi içerikli tanımlar yazan ve bütün fenerbahçeli yazarlar diyip tribünlere oynadıktan sonra, daha da özele iniyorum:
(bkz: orsalesta anafor)
(bkz: bengaripsengüzeldünyaumutlu)
(bkz: hidano)
(bkz: bal yerine reçel yapan arı)
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: ozgur1ey)
(bkz: rimbaud)
(bkz: ice)
(bkz: köylü yazardan ironiler)
(bkz: sanagulbahcesivadetmedim) bu arkadaşı güzel qızlar eqlesin.*
(bkz: sir came a lot)
(bkz: ateist kaplumbağa)
(bkz: doping yaparken hamile kalan pesmerge)
(bkz: spawn)
(bkz: 4-3-3 oynatan aykut)
(bkz: wertheimer)
(bkz: hendrix)
(bkz: thedansözkiller)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: oblomovreis)
kesin unuttuklarım oldu var ya çok fena.
editasyon: bazı önemli yazarlar eklendi.
devamını gör...

vizyon dediğin budur be!

pideniz nasıl olsun abi?

büisnız* olsun. içine de cam kenarı ister misiniz?
devamını gör...

20 dakikada bir dışkılama kapasitesine sahip şaşkın ve salak görünümlü tatlı hayvan. sahip oldukları renk çeşitliliği gerçekten inanılmaz. yalnızlığa bürünmüş home-office mesai saatlerimde bana eşlik etmesi için eşim tarafından alınan bu salak şey şimdilik ele gelmese de kafa ile yaklaştığınızda kaçmıyor. bakalım ilerleyen günlerde evcilleşme süresi nasıl gelişecek.
devamını gör...

gitmek bireysel bir eylem gibi gözükse de kalanların birer parçasını ebediyen eksilmesine neden olan ve sonuçları sevgi kurumunda yaşayan her ferdi ilgilendiren bir eylemdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

makarna pişirirken ideal süreyi tutturmak ister misiniz?
"eveeeeet" dediğinizi duyar gibiyim.
"barilla" markasının spotify hesabı ile bu iş artık çok kolay.
pişireceğiniz makarnanın çeşidine göre playlistinizi seçiyorsunuz ve şarkılar bitince, makarnanız da yeterince pişmiş oluyor.
buyrunuz hesabın linki
devamını gör...

19991' de yugoslavya'nin ic savasinin balkan ulkelerinde de etkisiyle baslamistir. surec şu sekilde ilerlemistir; 1992 yilinda bosna hersek tam bagimsizligini ilan ederek yugoslavya'dan ayrilir. bagimsizligini ilan etmis bir diger ulke hirvatistan'da hirvat gucleri ve yugoslav gucleri arasinda catismalar yasanir. catismalarin da buyuk cogunlugu bosna hersek'e sicrar. yugoslavya'nin ordusunun buyuk bölümü sirp askerlerinin olusturmasinin verdigi dusmanca zihniyetle, halkin buyuk cogunlugunun hirvatlarin olusturdugu ravno köyü'ne saldiri duzenlenir. akabinde resmi olarak da bosna hersek savasi'da tescillenir.

yugoslavya'nin dagilmasini firsat bilen bosnali hirvat ve sirplarda gruplasarak kendi iclerinde ulkeyi paylasirlar. 18 kasim 1991'de hersek-bosna hirvat cumhuriyeti kurulur. 9 ocak 1992'de ise sirplar - sirp cumhuriyeti'ni kurdugunu ilan eder. hirvatlarin ve sirplarin cumhuriyet ilanlariyla bir yandan musluman bosnaklara yonelik saldirilari da baslar. bosna'nin ataturk'u olarak bilinen aliya izzetbegoviç onderliginde kuzeyde ve doguda sirplarla, guneyde ve batida hirvatlarla mucadele baslar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bu savasi en aci yuzu srebrenitsa katliamı (aslinda bir soykirimdir), gorulebilir. 11 temmuz 1995'de srebrenitsa kasabasinda ki birlesmis milletler tarafindan güvenli bölge olarak ilan edilmis/ti, 8 bin uzeri musluman genc, yasli, bebek denilmeksizin katledilmisti. bolgede neredeyse bir tane bosnak birakilmamisti....

savas 21 eylul 1995'te nato'ya gelen yogun tepkiler sonucunda, nato'nun duruma el atmasiyla sona erer ve sirplar baris antlasmasi icin muzakereyi kabul eder. akabinde dayton barış antlaşması ile savas resmi olarak sonlanir...
(asagidaki alinti, katliam olarak adlandirilan catismalarda, resmi rakamlarca belirlenmis öldurulen insanlarin sayisidir).


isim tarih yer ölü sayısı notlar
sijekovac cinayetleri mart 1992 sijekovac, bosanski brod yakınlarında 20[1]-47[2]-59[3] boşnak ve hırvat askeri birlikleri, bosnalı sırp asker ve sivillerle çatışmaya girdi. çatışma sonucunda sırp cumhuriyeti 47 ölü olduğunu rapor etse de daha sonra 18'i çocuk olmak üzere 59 ceset bulunmuştur.[3] helsinki gözlem komitesi, mart 1992'de 20 kişinin öldürüldüğünü, bulunan diğer cesetlerin savaş bittikten sonra öldürüldüğünü iddia etmiştir.

doboj etnik temizliği nisan-ekim 1992 doboj 322 boşnak 86 hırvat sırp kuvvetleri tarafından, boşnak ve bosnalı hırvatlara karşı yapılan, toplu cinayetler ve işkenceler.

bijeljina katliamı 1–2 nisan 1992 bijeljina 48–78 sırp kontrolündeki yugoslav halk ordusu'nun emri altındaki sırp gönüllü muhafızları tarafından, en az 48 sivilin öldürüldüğü katliamdır.[4]

foča katliamları 7 nisan 1992 – ocak 1994 foča 2,704 binlerce boşnak sivil, sırp askeri, polis ve paramiliter güçleri tarafından katledildi. 1997 yılında, novislav dajic alehyine bavyera'da açılan davada, dajic'in haziran 1992'de yaptığı katliamların soykırım olduğuna kanaat getirildi.[5]

višegrad katliamı 1992 višegrad 3,000 sırp polis ve askeri güçleri, bosna'nın doğusunda binlerce boşnakı etnik temizlik sırasında öldürdü.

prijedor katliamı 1992 prijedor 5,200 bosna savaşı esnasında gerçekleştirilen, srebrenitsa soykırımından sonraki en büyük katliamdır.

zvornik katliamı 1992-1995 zvornik 700-900 sırp paramiliter gruplar tarafından boşnak ve diğer sırp olmayan sivil unsurlara karşı yapılan toplu katliam ve şiddet olayları.

snagovo katliamı 29 nisan 1992 snagovo 36 sırplar ormanda saklanan 36 boşnak sivili yakalayıp öldürdü. suçu gizlemek için cesetler yakıldı.

glogova katliamı 9 mayıs 1992 glogova 64 sırplar 64 boşnak sivili glogova'da öldürdü.

čemerno katliamı 10 haziran 1992 čemerno, ılijaš (saraybosna yakınlarında) 29-32 bosnalı hırvatlar 29-32 sırp sivili cemerno'da öldürdü.[6]

ahatovići katliamı 14 haziran 1992 ahatovići 47 sırplar 47 boşnak askeri yakaladı ve öldürdü.

barimo katliamı 2 ağustos 1992 barimo 26 barimo köyünün tamamı sırplar tarafından yok edildi. 26 boşnak öldü.

sjeverin katliamı 22 ekim 1992 višegrad 16 otobüsle seyahat eden 16 sırbistan vatandaşı boşnak, bosna sınırları içindeki mioce kasabasında sırplar tarafından kaçırıldı. kaçırılan boşnaklar, visegrad'taki vilina vlas oteline götürüldü ve burada dövülüp, taciz ve işkence edildikten sonra öldürülerek, cesetleri drina nehri'ne atıldı.

duša katliamı 15 ocak 1993 duša, gornji vakuf yakınlarında 10 hırvat savunma konseyi'nin top atışları sonucunda 10 boşnak sivil öldü.[7]

štrpci katliamı 27 şubat 1993 priboj 19 18'i boşnak, 1'i hırvat olmak üzere toplam 19 kişi, bosna sınırları içerisindeki visegrad'a yakın, štrpci istasyonunda belgrad-bar treninden kaçırılarak öldürüldü.

srebrenitsa çocuk katliamı 12 nisan 1993 srebrenitsa 62 bosna'nın doğusundaki srebrenitsa'da bulunan bir ilkokula, nisan 1993'te sırp cumhuriyeti ordusu tarafından atılan havan mermisinin isabet etmesi sonucu 62 çocuk yaşamını yitimiştir.

trusina cinayetleri 16 nisan 1993 trusina 22 bosna ordusu 22 hırvatı öldürdü.

ahmići katliamı 16 nisan 1993 ahmići 116 bosnalı hırvatlar 116 boşnak sivili öldürdü.[8]

doljani katliamı 17 nisan 1993 doljani ve sovići n/a bosnalı hırvat güçleri doljani ve sovici kasabalarında bilinmeyen sayıda boşnak öldürdü.[9]

miletići katliamı 24 nisan 1993 travnik 5 bosna-hersek ordusu 5 hırvatı öldürdü.

mokronoge katliamı 10 ağustos 1993 mokronoge, tomislavgrad yakınlarında 9 bosnalı hırvatlar, mokronoge'de 9 boşnakı öldürdü.[10][11]

grabovica katliamı 8 eylül 1993 grabovica 13 bosna ordusu 13 hırvat sivili öldürdü.[12]

uzdol katliamı 14 eylül 1993 uzdol 60 bosna-hersek ordusu 60 hırvatı öldürdü.

stupni do massacre 23 october 1993 stupni do 37 hırvat savunma konseyi 37 boşnak sivili öldürdü.[13]

križančevo selo katliamı 22 aralık 1993 vitez 74 bosna-hersek ordusu 74 hırvatı öldürdü.

buhine kuće katliamı 9 ocak 1994 vitez 26 bosna-hersek ordusu 26 hırvatı öldürdü.

markale katliamları 5 şubat 1994-28 ağustos 1995 saraybosna 105 sırp cumhuriyeti ordusu tarafından, şubat 1994 ve ağustos 1995 tarihlerinde, saraybosna'daki markale pazarına yapılan havan atışları sonucu, iki ayrı saldırıda toplamda 105 kişi öldü, 234 kişi yaralandı.

tuzla katliamı 25 mayıs 1995 tuzla, bosna-hersek 71 sırp cumhuriyeti ordusu tarafından bosna'nın tuzla şehrine yapılan havan atışları sonucu 71 kişi ölü, 240 kişi yaralandı.

srebrenitsa katliamı 11 temmuz – 13 temmuz1995 srebrenitsa 8,373 bosna federal komisyonu tarafından hazırlanan ön raporda, srebrenitsa'da kaybolan veya ölen kişilerin toplam sayısı 8,373 kişidir.[14] bu sayının çoğunluğunu erkekler oluştursa da, 500 kişi 18 yaşın altında [15] ve birkaç bin tanesi de kadınlardan oluşmaktadır.[16][17]

temmuz 2011 itibarıyla, 6,598 kurbanın kimlikleri, toplu mezarlardan alınan ceset parçalarına yapılan dna analizleri sonucu belirlenmiş[18] ve bunlardan 5,138 kurbanın bedenleri srebrenitsa soykırım anıtı'na gömülmüştür.[19]


alinti kaynagi
devamını gör...

seni seveni zehir olsa yut, seni sevmeyeni, bal olsa da unut. demiş mevlana çok da haklı söylemiş.
devamını gör...

#852378
devamını gör...

burda yazar olabilirler. ama hayatta hâlâ çaylaklar.
devamını gör...

sabahattin ali'nin o kısa ömrüne sığdırdığı güzel eserlerden sadece birisi.

geçmiş, güven verir. gittiğimiz mekanlara tekrar gidip izlediğimiz filmleri tekrar tekrar izlememiz ya da okuduğumuz kitabı bir daha okumayı düşünmemiz bundandır belki de.

içimizdeki şeytan, ya da olduğunu düşündüğümüz şeytan, çok şey düşündürdü bana. sabahattin ali öyle bir yazar ki, sıradan gözüken olayları bile büyük bir titizlikle işleyip bize farklı pencerelerden baktırabiliyor. belki de böylesi daha değerlidir. sıradan ve basit gözüken şeylerin özenle yapılması her zaman daha özeldir. çünkü kimse basit olaylara dikkat etmez, sıradan şeyleri özenle yapmaya gayret göstermez.

karakterlerin ruh tahlilleri çok başarılı, hepsiyle yakın hissedeceğimiz bir yön muhakkak buluyoruz, yani ana karakterlerin dışında yan karakterlerden de öğrenecek çok şey var. ayrıca, kitapta toplum eleştirisi bulunuyor ama ana karakter ömer kendini de eleştirmeyi ihmal etmiyor, ya da kendiyle yüzleşmeyi.. ilk basım yılı 1940 olmasına rağmen hiçbir şey değişmemiş, düşe kalka yine aynı duyguları hissediyor, topluma veya kendimize karşı aynı eleştirilerde bulunuyoruz, ve sabahattin ali bunu bize hissettiren çok önemli bir yazar oluyor.

--- alıntı ---
kalabalık beni sahiden sıktı. ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. bu nefret falan değil... insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. sadece bir yalnızlık ihtiyacı.
devamını gör...

regular show ve gumball.
he bide tsubasa aşığıydım küçükkene.
devamını gör...

“gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere;
ayağım takılıyor yerdeki gölgelere…”

necip fazıl kısakürek şiiri.
devamını gör...

burda olmak güzel... daha çok içerik üretmek isterim elbette. onu da yapayım artık bi zahmet. doğum günümüz kutlu olsun o halde. hadi partiye o zaman.
devamını gör...

hava yeterince karanlık ve şartlar uygunsa ilk heyecanı attıktan sonra anne karnındaymış gibi hissettiren eylem.
devamını gör...

internetten aldığım ürünlerim bugün sürat kargo tarafından teslim edilmedi.

sebebi telefonda şu şekilde belirtildi; 'tüm kuryelerimiz covid oldu kargonuzu teslim edemiyoruz.' ve eklendi 'şubeden gelip teslim alabilir misiniz?'

'nasıl yani?' dedim. 'kuryelerinizle sizin temas etmediğinizi oraya geldiğimizde bize bulaşmayacağını nereden bileceğiz' dedim.
onlar başka şubenin elemanıymış dağıtım yapamıyorlarmış.

yani açıkçası nereden bakarsanız bakın bana pek saçma geldi bu olay. o zaman şubeyi komple kapatacaksınız. diğer bir şube dağıtım yapacak ya da başka bir kargo şubesine yönlendirilecek. ben gelip nasıl oradan kargomu alayım. bu nasıl bir rahatlık bu nasıl bir iş bilmezlik.

geçtiğimiz ay bir spor salonuna yazıldım. ben pek insan içine çıkmıyorum, cafelere bilmem nerelere gitmiyor yakın çevrem dışında kimseyle görüşmüyorum. artık dedim ki tamam banu kontrollü bir şekilde açıl. * neyse işte daha önceki senelerde gittiğim salona tekrardan yazıldım. temizlik, hijyen cart curt etrafa bir sürü kağıtlar asmışlar. yok diğer sporcularla aranızda 2 metre yok hocalarla aranızda 3 metre olsun. yok havlularınız şöyle olsun böyle olsun. hergün gitmiyorum haftada 2 bilemedin 3. neyse efendim son gittiğimde hes koduyla ilgili bir hoca azarlar vari bir cümle kurdu. (sonradan öğrendim salonun sahibiymiş.) hes kodu basmıyormuşuz sıkıntı olacakmış bilmem ne? içimden dedim yav sen kimsin benle böyle konuşuyorsun. dışımdanda 'hes kodu hassasiyetinizi hayranlıkla karşıladım. lakin dün alt katta sabun bile yoktu, aşağısı havasız rutubet kokuyor, temizlik hak getire, kontrol sıfır. temizliği geçtim hani sizin hocalarınız nerede kaç gündür gelip gidiyorum sen hayırdır ne yaptın ne yapıyorsun diyen yok.' öyle baktı boş boş yüzüme.

saçma sapan bir haldeyiz biz ya. dikkat etme değilde sanki birilerini kandırma peşindeyiz. bir öğrenmişler aşı bir öğrenmişler maske bir öğrenmişler hes kodu 'eee bitti mi?' hes kodunun kendine hayrı yok. hiç birinin yok. neyse ya bana ne ben yine kendi kendime kontrol modundayım. salanlar kendi bilir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim