her başlığa entry giren yazar
bütün başlıklara tanım yazmaya çalışan yazar olarak değiştirilmesini talep ettiğim başlık. nolur değişsin, nooluuurr...
devamını gör...
junzi
konfüçyüs'ün üstün, efendi, ahlaklı, erdemli insanı tanımlamak için kullandığı terim. çin kültüründe önemli bir yere sahip junzi, cinsiyetlerin üstünde bir terimdir ve diğer insanlara örnek kişidir.
devamını gör...
yazarların liseyi bitirdiği sene
sitede baya bir dinozor varmış 2020 yazmaya utandım
devamını gör...
yazarların en son ağladığı zaman
en son ağlamadığım zaman ?
devamını gör...
urashima taro
bir antik japon efsanesinin ana kahramanı. hikâye şöyle:
urashima taro bir balıkçıdır. bir gün bir deniz kaplumbağasına eziyet eden çocuklara rastlar ve kaplumbağayı onların elinden kurtarıp denize salar. ertesi gün onu büyük bir kaplumbağa ziyaret eder ve kurtardığı küçük kaplumbağanın denizler imparatoru'nun kızı olduğunu söyler. imparator onu teşekkür etmek için deniz altındaki sarayında beklemektedir. kaplumbağanın verdiği büyüyle solungaçlara sahip olan urashima, büyük kaplumbağanın kabuğuna tutunarak denizin dibindeki saraya ulaşır. orada imparatorun yanında, kurtardığı kaplumbağayı yani otohime'yi gerçek haliyle, büyüleyici güzellikteki bir denizkızı olarak görür. birkaç gün kadar sarayda otohime'yle vakit geçiren balıkçı sonunda evini özler ve gitmek için izin ister. otohime de ona bir kutu (tamatebako) verir ve bunu asla açmaması şartıyla evine dönebileceğini söyler. sonunda geldiği gibi bir kaplumbağa ile evine dönen urashima herşeyi değişmiş bir halde bulur. evini ve annesini yerinde bulamaz. tanıdığı kimseye de rastlayamaz. sonunda kasabalılara urashima taro'yu tanıyıp tanımadıklarını sorar. nesiller önce öyle birinin yaşadığını, denize gidip bir daha geri dönmediğini öğrendiğinde, denizin altında sandığı gibi birkaç gün değil üç yüz yıl geçirdiğini anlar. bu umutsuzluk ile elindeki tamatebakoyu açtığında kutudan bir duman bulutu yükselir ve urashima taro birden bire üç yüz yıl yaşlanıverir.
urashima taro bir balıkçıdır. bir gün bir deniz kaplumbağasına eziyet eden çocuklara rastlar ve kaplumbağayı onların elinden kurtarıp denize salar. ertesi gün onu büyük bir kaplumbağa ziyaret eder ve kurtardığı küçük kaplumbağanın denizler imparatoru'nun kızı olduğunu söyler. imparator onu teşekkür etmek için deniz altındaki sarayında beklemektedir. kaplumbağanın verdiği büyüyle solungaçlara sahip olan urashima, büyük kaplumbağanın kabuğuna tutunarak denizin dibindeki saraya ulaşır. orada imparatorun yanında, kurtardığı kaplumbağayı yani otohime'yi gerçek haliyle, büyüleyici güzellikteki bir denizkızı olarak görür. birkaç gün kadar sarayda otohime'yle vakit geçiren balıkçı sonunda evini özler ve gitmek için izin ister. otohime de ona bir kutu (tamatebako) verir ve bunu asla açmaması şartıyla evine dönebileceğini söyler. sonunda geldiği gibi bir kaplumbağa ile evine dönen urashima herşeyi değişmiş bir halde bulur. evini ve annesini yerinde bulamaz. tanıdığı kimseye de rastlayamaz. sonunda kasabalılara urashima taro'yu tanıyıp tanımadıklarını sorar. nesiller önce öyle birinin yaşadığını, denize gidip bir daha geri dönmediğini öğrendiğinde, denizin altında sandığı gibi birkaç gün değil üç yüz yıl geçirdiğini anlar. bu umutsuzluk ile elindeki tamatebakoyu açtığında kutudan bir duman bulutu yükselir ve urashima taro birden bire üç yüz yıl yaşlanıverir.
devamını gör...
dead poets society
oh captain, my captain
devamını gör...
gazete kağıdına sarılı bira
sarhoş edici etkisi bardaktan ya da gazete kağıdına sarılmamış şişe ya da kutudan içilen biraya göre oldukça yüksek olan biradır.
gazete kağıdına sarıldığında bir tepkime sonucu alkol oranı arttığı için mi bilmiyorum ama gazete kağıdına sarılmış bir içmek insanı çok kolay sarhoş eder.
ancak bu şekilde bira tüketmek için bazı ön koşulları gerçekleştirmek gerekir.
öncelikle bu tür bira içme ritüellerinin olmazsa olmazı olan meze aşk acısıdır. makul miktarda tüketilmelidir ya da kişi aşk acısının kendini makul miktarda tüketmesine izin vermelidir. sizin aşk acısı çekmeniz şart değil, eğer bir arkadaşınız aşk acısı çekiyorsa ona yoldaş olmak için de biranızı gazete kağıdına sarabilirsiniz. böylelikle aşk acısına bulaşmadan biranın hafif çarpıcı etkisini deneyimleyebilirsiniz.
mekan da önemlidir elbette. bu gibi durumlarda deniz kenarı en ideal mekandır. kayalıklarda oturup acı çekerken bir yandan da denize bakarak birayı yudumlamak aşk acısını soğutur ve dokunsan kırılacak bir hale getirir. eğer deniz yoksa, şehre yüksekten bakan bir bölge de olabilir. bu durumlarda tercihen arabanın ön kaportasına oturmak ya da ön koltukta bacakları dışarı sarkıtıp oturmak iyi bir tercihtir.
müzik ise tercihe bağlı değildir. durumun vehametine göre biraya layıkıyla eşlik edecek şarkılar ve sanatçılar itina ile seçilmelidir. eğer durum çok vahim değilse ibrahim tatlıses, cengiz kurtoğlu, orhan gencebay olabilir. eğer durum çok zorlu ise müslüm gürses ya da ferdi tayfur tercih edilmelidir. ancak eğer bir altın vuruş gerekiyorsa kibariye şarttır.
bu ön koşullar sağlandığında gazete kağıdına sarılmış biranın tadına varmak için yapılacak tek şey ilk yudumu alıp derin bir ah çekmektir.
gazete kağıdına sarıldığında bir tepkime sonucu alkol oranı arttığı için mi bilmiyorum ama gazete kağıdına sarılmış bir içmek insanı çok kolay sarhoş eder.
ancak bu şekilde bira tüketmek için bazı ön koşulları gerçekleştirmek gerekir.
öncelikle bu tür bira içme ritüellerinin olmazsa olmazı olan meze aşk acısıdır. makul miktarda tüketilmelidir ya da kişi aşk acısının kendini makul miktarda tüketmesine izin vermelidir. sizin aşk acısı çekmeniz şart değil, eğer bir arkadaşınız aşk acısı çekiyorsa ona yoldaş olmak için de biranızı gazete kağıdına sarabilirsiniz. böylelikle aşk acısına bulaşmadan biranın hafif çarpıcı etkisini deneyimleyebilirsiniz.
mekan da önemlidir elbette. bu gibi durumlarda deniz kenarı en ideal mekandır. kayalıklarda oturup acı çekerken bir yandan da denize bakarak birayı yudumlamak aşk acısını soğutur ve dokunsan kırılacak bir hale getirir. eğer deniz yoksa, şehre yüksekten bakan bir bölge de olabilir. bu durumlarda tercihen arabanın ön kaportasına oturmak ya da ön koltukta bacakları dışarı sarkıtıp oturmak iyi bir tercihtir.
müzik ise tercihe bağlı değildir. durumun vehametine göre biraya layıkıyla eşlik edecek şarkılar ve sanatçılar itina ile seçilmelidir. eğer durum çok vahim değilse ibrahim tatlıses, cengiz kurtoğlu, orhan gencebay olabilir. eğer durum çok zorlu ise müslüm gürses ya da ferdi tayfur tercih edilmelidir. ancak eğer bir altın vuruş gerekiyorsa kibariye şarttır.
bu ön koşullar sağlandığında gazete kağıdına sarılmış biranın tadına varmak için yapılacak tek şey ilk yudumu alıp derin bir ah çekmektir.
devamını gör...
annelerin garip huyları
asla giymeyeceğim tarzda veya bana en az bir beden büyük olan kıyafetleri ve stilimin parçası olamayacak aksesuarları* giymeyeceğimi bile bile kafasına göre alması, bir gün fikrimi değiştirip giyebileceğimi söyleyerek iade etmeme konusunda diretmesi, itiraz ettiğim için çıkan ve alakasız yerlere uzanan tartışmalar... sonuç: dolabımda gereksiz yer kaplayan ve dağıtılması için çıkardığımda "hiç giymedin bile." denilerek geldiği yere geri yollanan kıyafetler... olmuyorsa zorlamamak lazımdır belki? giymek isteyen giyerdi bir şekilde.*
devamını gör...
moderasyona soru sor
@nidayewski ios icin calismalar devam ediyor, oldugu an duyurusu yapilacak zaten.
@hüseyin james bolt bunun icin pavlov'un göbeği sizi bulur.*
@merdumgiriz_ iko belediyesi yogun calisiyor, sira gelecektir.
@başımıza icat çıkarma denilen çocuk aydemir akbas.*
@patagonyalı coming soon.
@erwin könig bakalim bakalim, akil akildan ustundur belki de olur.
@yolgezer huuuuu secemem kiii ikisi de benim dedelerim, james ugruna metallica bi’ tik sanki.
@ıvanmılınskı aaa sacmalik, sen yeter ki yaz/sor biz bunun icin buradayiz.*
@bythemali ay kokulari burnuma geldi, kusacagim. suzme beyaz peynir anam.
@durumumuz yoktu sevisemedik olm hava cok sicak, ne bicim cumleler bunlar? kac yasindasin sen?*
@hüseyin james bolt bunun icin pavlov'un göbeği sizi bulur.*
@merdumgiriz_ iko belediyesi yogun calisiyor, sira gelecektir.
@başımıza icat çıkarma denilen çocuk aydemir akbas.*
@patagonyalı coming soon.
@erwin könig bakalim bakalim, akil akildan ustundur belki de olur.
@yolgezer huuuuu secemem kiii ikisi de benim dedelerim, james ugruna metallica bi’ tik sanki.
@ıvanmılınskı aaa sacmalik, sen yeter ki yaz/sor biz bunun icin buradayiz.*
@bythemali ay kokulari burnuma geldi, kusacagim. suzme beyaz peynir anam.
@durumumuz yoktu sevisemedik olm hava cok sicak, ne bicim cumleler bunlar? kac yasindasin sen?*
devamını gör...
yasak
cengiz han'ın yasa metninin ismidir. o zamanlar yasag diye geçermiş. moğolca'da yasaya yasag denmiş. sözcük anlamıyla yasanın geçerli olduğu yer demekmiş. sonradan yapılmaması gerekenler için de kullanılmış. zamanla da bugünkü anlamına ulaşmış sözcük.
devamını gör...
kış aylarının eskisi gibi olmaması
daha az masrafla ve daha bol güneşle geçirdiğimiz kışa benzemeyen kış ayları. bugün için kışa özlem duymak dışında bünyeye iyi gelse de gelecek için korkutmaktadır. kuraklığın getireceği yeni yeni salgınlar, tarımsızlık ve gıdaya ulaşım nasıl olacak diye düşünmeden edemiyorum. ve güneşe her baktığımda korkudan ürperiyorum.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
yazarsın, çizersin
buralarda gezersin
ama fazla oyalanma
işe geç kalınca ayvayı yersin.
buralarda gezersin
ama fazla oyalanma
işe geç kalınca ayvayı yersin.
devamını gör...
ekşi sözlük yazarlarının normal sözlük’e sallaması
normaldir. ekşi sözlüğün sallamadığı bir babannem kaldı zira.
şimdi ben orda da bulunan bir kişi olarak, her iki taraftada böyle kıyaslara girmeyi tercih etmiyorum. burada bulunuyorsam, tabii ki buranın bana göre olumlu yönlerinin olmasindandır.
ama tek diyebileceğim şey; çok ofansif bir şey olmadığı sürece ekşi sözlük başlıkları açmayın yahu. görünce ciddi itici geliyor. buranın tadını çıkartın.
şimdi ben orda da bulunan bir kişi olarak, her iki taraftada böyle kıyaslara girmeyi tercih etmiyorum. burada bulunuyorsam, tabii ki buranın bana göre olumlu yönlerinin olmasindandır.
ama tek diyebileceğim şey; çok ofansif bir şey olmadığı sürece ekşi sözlük başlıkları açmayın yahu. görünce ciddi itici geliyor. buranın tadını çıkartın.
devamını gör...
mr. nobody
bay hiçkimse (ingilizce özgün adı: mr. nobody), 2009 yapımı, jaco van dormael'in yönetmenliğini yaptığı filmdir. kader olgusunu güzel anlatan bir yapıttır.
film detayları
bay hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki némo adlı bir adam. ölüm döşeğindeki némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. tren kalkmak üzeredir. annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır... her gün sonsuz seçimlerden diğerini yapsak ne olurdu?
filmden seçme replikler...
tek bir şeye inanıyorum. bence sevdiğimiz insanlara seni seviyorum demeliyiz.
her okulun kara tahtasına yazılmalıdır bu: hayat oyun alanıdır ve biz hiçiz.
benim yaşımda mumların parası, pasta parasından fazla tutuyor. ölmekten korkmuyorum, yeterince yaşamamış olmaktan korkuyorum.
hani bir söz vardır ya, sonuç kötü de olsa herşey olacağına varıyor.
seçim yapmadığın sürece, kalan olasılıkların hepsi mümkündür.
- herkese zarar verdim, sana zarar verdim, çocuklara da..
+ birlikte başarabiliriz.
- kalırsam sen de benimle boğulursun ama,
+ yüzmeyi öğrenirim, seni seviyorum..
devamını gör...
köy denilince akla gelenler
(bkz: köylü yazardan ironiler)
devamını gör...
tarihi şahsiyetler yazar olsa açacağı başlıklar
distopyanın gerçek olması sorunsalı
george orwell
george orwell
devamını gör...
bedava olan şeyler
beyin. bedava olduğu için hoyratca kullananlar oluyor.
devamını gör...
kadın
bence dünyanın her yerinde zor olan ve gereken değeri görmeyen varlıktır.
bu resmi yapan sanatçı hindistan’ın trissur şehrinden 9.sınıf öğrencisi ajunath sindhu vinayala.
babası annesinden bahsederken sürekli ‘’o çalışmıyor, sadece ev kadını’’ dediği için ajunath bu tabloyu yaptı. annesinin boş durduğunu hiç görmediğinden babasının böyle konuşmasına çok şaşıran ajunath, annesinin günlük rutin hayatını gösteren bir resim çizip öğretmenine gösterdi. öğretmeni de bunu valiliğe yolladı. sonunda resim hindistan’ın 2020-2021 cinsiyet bütçesinin kapak resmî olarak seçildi.
bu resmi yapan sanatçı hindistan’ın trissur şehrinden 9.sınıf öğrencisi ajunath sindhu vinayala.
babası annesinden bahsederken sürekli ‘’o çalışmıyor, sadece ev kadını’’ dediği için ajunath bu tabloyu yaptı. annesinin boş durduğunu hiç görmediğinden babasının böyle konuşmasına çok şaşıran ajunath, annesinin günlük rutin hayatını gösteren bir resim çizip öğretmenine gösterdi. öğretmeni de bunu valiliğe yolladı. sonunda resim hindistan’ın 2020-2021 cinsiyet bütçesinin kapak resmî olarak seçildi.

devamını gör...
yaygın antik yunan bedduları
lanet okumakla kalsa iyi. adamlar işin resmen cılkını çıkarmışlar. lanet tabletleri yazıp, mezarların içine bile yerleştirmişler. * daha komiği antik yunan'da ''lanet yazarlığı'' diye bir meslek var. adamlar arzuhalci gibi çalışıyor. diyelim ki; bir spor müsabakasına katılacaksınız. rakibinizi yenebilmek için bu abilere gidiyor ve ücreti mukabilinde lanet tableti yazdırıyorsunuz. ama bu yeterli olmuyor. yer altı ruhları ile iletişime geçmeniz lazım. işte burada lanet tabletini etkili hale getirebilmek için aracı kullanmanız gerekiyor. o yüzden tabletleri mezarlara yerleştirmek gerekiyor. bunun da incelikleri var. öyle kafanıza göre her mezara konulmuyor. huzursuz ruhları bulmanız lazım. cinayete kurban gitmiş ya da intihar etmiş mevtalar en çok tercih edilenler. tabletleri defin esnasına mezarın içine yerleştirebileceğiniz gibi bunları tabuta da çivileyebiliyorsunuz. o konuda kolaylık sağlanmış. sonrasında ise durum yer altı ruhlarının lanet talebinizi değerlendirmesine göre şekilleniyor. yani, o noktada bürokratik bir atıllıkla karşı karşıya kalabilirsiniz. ama eninde sonunda sıranın size de geldiği söyleniyor. anlatılanlara göre adlarına lanet tabletleri yazılan bazı şahısların felç geçirdiği, bazılarının kötü ölümlerle falan karşılaştığından bahsediliyor. hal böyle olunca da tabletlere rağbet bayağı bir artmış. ''lanet yazar''ları da drahminin dibine vurmuş. her çağın cukkacısı muskacısı oluyor. kazancı hiç bitmeyen meslekler bunlar. siz yine de beddua etmeyin. döner dolaşır sizi bulur benden söylemesi. * o değil de insanları silkelemek bu kadar kolayken adamlara nasıl kızacaksınız? asırlardır aynı terane...
devamını gör...