tam olarak chp genel müdüründen beklenen bir çözüm önerisidir. chp'nin ekonomi kurmaylarını tekrar tebrik ediyorum.

kılıçdaroğlu: 10 milyon işsizimiz var, her muhtarlığa bir özel kalem müdürü atanırsa mesele biter

haber kaynağı

ek: haberi eksik verdiğim iddia edilmiş. adam tam olarak ülkede üretime dayalı istihdamı artırmak yerine 10 milyon memur atamaktan bahsediyor. absürd olan ben oluyorum. iktidarıyla muhalefetiyle vatandaşı olmasan eğlenceli ülke aslında.

ek 2: kamunun ve bütçenin üzerinde personel yükü tavan yapmışken, tarımda ve sanayide işgücüne katılım endeksleri dibe vurmuşken bunu mükemmel öneri olarak cilalayanlar ya ekonomi bilmiyor ya da bu ülkede yaşamıyor.
devamını gör...

kedilerin bir hareketi var belki bilirsiniz, mırlayarak yaptıkları masaj hareketi. böyle bir şey:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bugün bu hareketi yaptı ve ilk defa yanıma yattı. dedim ki tamam bu sefer yanımda yatıp uyuyacak.
nerdee...
iki dakka durmadı vicdansız. geçici mutluluk nolacak!
devamını gör...

bu zamana kadar nickaltına tanım girmediğime inanamıyorum. kendisi sözlükte en sevdiğim yazarlardan biri. eğlenceli gifleri ve renkli kişiliği var. ayrıca ince minnoş parmakları olduğu bilgisi de geldi.
seviyorum seni clytie.*
devamını gör...

nüfusu aşırı artan karga, martı ve kedilerin sonucu diye tahmin ettiğim durum. şöyle bir süreç gözlemliyorum. hayvan severlerin sayısı hiç olmadığı kadar arttı. 40 yaşına kadar eli bir kedinin başını okşamamış insanlar, kedi sever oldu. güzel de fotoğraf veren hayvanlar. ınstagram'da filan bol bol like getiriyorlar.

neyse, kedilere mama koymak da artık bir istanbul geleneği. her köşe başında bu mamaları görebilirsiniz. ayrıca evde artan yemekleri, pilav, makarna, çorbayı laps diye rastgele kaldırıma, yola boşaltan da çok insan var. bu çevre kirletici ve medeniyete ters faaliyeti, hayvan severlik gibi kutsal bir ödev uğruna yaptıkları için onları kınayamayız tabii. böylece şehir, yukarıda söz ettiğim hayvanlar için bol gıda sunan bir cennete dönüşüyor. bol gıda, çok üremek demek. kedi mamalarıyla martılar ve kargalar da beslenmekte ve onlar da çoğalıyor. mamalarda üremeyi pompalayan bir şey var herhalde ki sayılar ciddi artış gösteriyor. (ne kadar çok kedi, o kadar çok "müşteri")

bunların sayısı artınca, kendilerine yaşayabilecek ortam bulamayan serçeler ortadan kayboluyor. eskiden her yerde pırrr diye uçuşan serçeleri istanbul'da görmek artık iyiden iyiye zorlaştı. bir ara pandemi yasakları sırasında sesleri duyulur oldu, sonra yine kayboldular.

peki serçelerin önemi ne ki? ne faydası var doğaya? kaybolsalar ne olur?
sivrisinekler, karasinekleri kim yakalayıp yiyecek efendim?
bu kuşlar, türlerinin f-16'sı gibiler. üstün hız ve manevra kabiliyetleriyle doğayı senin için temizliyorlar.
serçeler olmayınca ortalığı sinekler basıyor. sonra belediyeler sineklerle mücadele adına daha fazla gaz basıyor sokaklara.
doğa daha fazla ölüyor.
demek ki neymiş, doğanın dengesini bozmamak lazımmış.
("hayvanları suçlayacağına her tarafta ağaçları kesip bina yapan insanları suçla" diyecekler için not: bina, inşaat, yeşil alan, ağaç sayısı sabit olan mahallelerde de serçe popülasyonu azaldı.)
devamını gör...

sert küfürler isteyen yazarın açtığı başlıktır.
bide maymun falan demiş tövbe tövbe.
devamını gör...

pek çok işlevi olsa da benim için bel ağrılarına iyi gelen santa farma ürünü jeldir.

hatta avrupada kışın getirdiği karda yağmurda ayak kayıp bel incitme sezonunda en çok talep edilen jel olarak bilinir.

ek bilgi olarak, hirudoid forte jel morarmayı da çekip alıyor.
devamını gör...

hatun , manita , koçum ve aslanım gibi manipüle edici laflar vs.
devamını gör...

aslında bir sürecin genel adıdır. sonuçları günümüzü şekillendirmede çok etkili olmuştur.

refah partisi 1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıktı ve uzun bir hükümet kurma çabalarının sonucunda tansu çiller’in partisi dyp ile refah yol hükümetini kurdu. necmettin erbakan başbakan oldu.

o dönemler askerin ülke yönetimi üzerinde ağırlığı fazlaydı. askerin zaten kuşkuyla baktığı erbakan, başbakan olduktan sonra yaptığı bazı ziyaret ve toplantılarla şimşekleri hepten üzerine çekti. ilk ziyaretini iran’a yaptı. sonrasında libya’da kaddafi’yi çadırında ziyaret etti. bu ziyarette kaddafi türkiye aleyhine ağır ifadeler söyledi ama erbakan dut yemiş bülbüle dönmekle eleştirildi. başbakanlık konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi. konuta sarıklı ve cübbelileri doldurdu. fettullah gülen’i de davet etmişti ama feto katılmadı. (eskiden feto derdik bu imama). hatta gülen, sonrasında askerin doğru yaptığını söyleyecekti.

süreci hızlandıran diğer gelişmelerden bazıları da şunlar oldu. sincan belediyesi “kudüs gecesi” düzenledi, cihat adıyla tiyatro gösterisi yapıldı. 23 şubatta ise fatih camii önünde sarıklılar “şeriat isteriz, yaşasın hizbullah” sloganları attı.

deniz kuvvetleri komutanı bir açıklama yaparak, irticanın pkk’dan daha tehlikeli olduğunu söyledi.

nihayetinde 28 şubat’ta mgk toplandı ve aldığı tavsiye kararlarını hükümete sundu. tabii ki erbakan kararların çok ağır olduğunu söyleyerek imzalamadı. 18 haziranda ise istifa etti. sonraki süreçte rp kapatılacaktı. bu sürecin postmodern darbe adıyla anılması ise kanlı bir darbe olmaması ve dolaylı olarak hükümetin istifaya zorlanmasıydı.

günümüzü nasıl şekillendirdiği konusu ise sürecin devamında parti içindeki bir grubun bu olaylardan dersler çıkarması, mağdurluğunu çok iyi kullanması ve askerin etkisi çeşitli yöntemler ile azaltarak iktidarını uzun yıllar ayakta tutması olacaktı.
devamını gör...

(bkz: o ney gardaş yarısını bana ver)
devamını gör...

mustafa kemal atatürk, nutuk‘ta bugünü tarihe şu şekilde not düşmüştür:
“mağlup olan düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 ağustos'a kadar aslıhanlar civarında kuşattık. 30 ağustos'ta icra ettiğimiz muharebe neticesinde (buna başkumandan muharebesi unvanı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini imha ve esir ettik. düşman ordusu başkumandan­lığını yapan general trikopis de esirler arasına dâhil oldu. demek ki, tasav­vur ettiğimiz kati netice beş günde alınmış oldu.”
devamını gör...

henüz yeni uyanmış olmama rağmen, yeniden sonsuz döngüde yapmak istediğim tek şeydir.
devamını gör...

döneminin klasiğiydi. ardından allah diyen başka nesneler de ortaya çıkmıştı fakat hiçbiri tirbüşon kadar gerçekçi gelmemişti. belki de şarap açmaya bir son verip imana kavuşması etkilemişti bizleri, bilemiyorum.
devamını gör...

tabi zaten babası'nın malı değil mi? ayrıca gitme imkanım olsa 5 dakika durmam yani açık net. jurassic park'a döndü güzelim ülke iyice.
devamını gör...

bir atiq rahimi kitabıdır.

afganistan dünyanın gözündeki çapak olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor insanların gözünde. sanki sokakları yokmuş gibi, sanki içinde binalar yokmuş, o binaların içinde insanlar yaşamıyormuş, sanki afganistan büyük hedef oyununda kırmızı bir izmiş gibi.

daha önce nadja anjuman’a ithaf ettiği sabırtaşı romanını okuyup çok etkilendiğim yazarın bu romanı üzerimde aynı etkiyi bırakmadı ama afganistan üzerine düşünmeme neden olduğu için okuduğuma hiç pişman olmadım.

hepimizin kalp kapakçıklarından birinde kendini aklamak için uğraşan bir raskolnikov var, bunu biliyorum. atiq rahimi’nin raskolnikov’u ise afganistan’da yaşayan resul. resul ortadoğu’da yaşayan raskolnikov. aynı cinayetleri aynı şekilde işleyen ve sonunda dostoyevski’ye lanetler yağdıran.

inanç kendi boyutunu aşmaya başladığında bir lanete dönüşür, lanet büyüdükçe bir işkence haline gelir ve işkencenin dozu arttıkça da inançsızlık kaçınılmaz olur. belki de ortadoğu’nun laneti budur. ve biz de romanda bunu okuyacağız.

ben de lanet okurum bazen dostoyevski’ye, bana insan denen zavallıyı kılcal damarlarına kadar tanıttığı için. eğer siz de aynı fikirdeyseniz haydi buyrun hep bir ağızdan:

kahrolsun dostoyevski!
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
güneş hafiften etkisini yitiriyor, belki yağmur yağar. yağsa ne güzel olur.
devamını gör...

bir türlü bastıramadığım histir.

evde yiyecek bir şey kalmamış; hepsini yedim çünkü... swh.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geldi yine tipini sevdiğim.
devamını gör...

gereksiz samimiyet, vıcık vıcık insan ilişkileri. mümkünse daha seviyeli ilişelim, ilişki kuralım arkadaşlar. en azından benimle.
devamını gör...

youtube'da izlenilen her videonun hızını ×1.5 yapmak.
bazen videoya saygısızlık yaptığımı düşünüyorum ama kendimi tutamıyorum. izlemeye başlamadan önce hemen ayarlıyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim