sabah yapılan ilk iş
tek gözüm açık bir şekilde telefonu yastığımın altından alıp gelen bildirimlere bakarım.
devamını gör...
yeraltından notlar
dostoyevski'nin gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir insanın hezeyanlarını, kendisiyle ve toplumla olan çatışmalarını muhteşem tespitlerle anlattığı romanı.
romandaki psikolojik tasvirler öylesine güçlü ki karakteri okumakla kalmıyor adeta yaşıyorsunuz. karakterin birbirine zıt ruh halleri arasındaki gidiş gelişleri içinize işliyor. mutlaka kendinizden bir şeyler buluyorsunuz romanda.
devamını gör...
dilimize pelesenk olmuş ayrımcı sözler
bilim adamı. oldukça saçma ama maalesef beş kişiden ikisi (o da belki) bilim insanı tabirini kullanmaktadır.
devamını gör...
yazarların kitaplıklarının fotoğrafları
sürekli bi şeylerin fotoğraflarını istiyolar arkadaşlar,dikkatli olun dediğim başlık.
devamını gör...
narsisistik kişilik bozukluğu
herkes aman uzak durun yazmış ancak narsistlerden uzak durmak zordur.
kimsenin alnında psikolojik durumu yazmıyor.
narsistler genelde etkileyici, karimatik, yakışıklı, güzel olurlar.
ilk başlarda hem dışı hem de içi güzel insan buldum diye sevinirsiniz. zamanla bu aşamada ayıkmayı öğreniyorsunuz. öyle her şeyi güzel insan olmaz. insanın doğasına aykırı bir kere.
hem dışı güzel hem de ilgili, alakalı içten birisi, ne güzel değil mi?
halbuki başlarda gösterdiği ilginin ve alakanın 10 katını sizden alacaktır.
konuşmalarınız ilerde şöyle olacak %90 narsist üzerine, %10 sizinle alakalı.
o, %10’da bile narsist ilgilisini size vermeyecektir.
narsistler genellikle “duygusal açıdan verici “olan karşı cinsi gözlerine kestirirler.
vampir gibi duygusal enerjisini emerler.
onları sinir etmek istiyorsanız, onu umursamadığınızı net bir şekilde kanıtlayın.
onun sözlerinin, ilgisizliğinin, yaptıklarının ya da yapmadıklarının sizin üzerinizde hiç bir etkisi olmadığını gösterirseniz, onu kendi oyununda yenersiniz.
tabi burada bahsettiğim gerçekten umursamama durumu, rol yapmak değil.
kimsenin alnında psikolojik durumu yazmıyor.
narsistler genelde etkileyici, karimatik, yakışıklı, güzel olurlar.
ilk başlarda hem dışı hem de içi güzel insan buldum diye sevinirsiniz. zamanla bu aşamada ayıkmayı öğreniyorsunuz. öyle her şeyi güzel insan olmaz. insanın doğasına aykırı bir kere.
hem dışı güzel hem de ilgili, alakalı içten birisi, ne güzel değil mi?
halbuki başlarda gösterdiği ilginin ve alakanın 10 katını sizden alacaktır.
konuşmalarınız ilerde şöyle olacak %90 narsist üzerine, %10 sizinle alakalı.
o, %10’da bile narsist ilgilisini size vermeyecektir.
narsistler genellikle “duygusal açıdan verici “olan karşı cinsi gözlerine kestirirler.
vampir gibi duygusal enerjisini emerler.
onları sinir etmek istiyorsanız, onu umursamadığınızı net bir şekilde kanıtlayın.
onun sözlerinin, ilgisizliğinin, yaptıklarının ya da yapmadıklarının sizin üzerinizde hiç bir etkisi olmadığını gösterirseniz, onu kendi oyununda yenersiniz.
tabi burada bahsettiğim gerçekten umursamama durumu, rol yapmak değil.
devamını gör...
dünya'nın merkezine kadar tünel kazmak
ilginç ve ütopik bir olay.
tabii ki dünya'nın çekirdeğine doğru bir kazı yapabilmemiz, günümüz teknolojisi için pek mümkün değil. ancak bunu yapabilseydik ne olurdu sorusunu düşünmek için teknolojiye gerek yok. beynimiz bunun için yeterli malzeme.
diyelim ki dünya'nın çekirdeğine doğru yüzeyden bir delik açmaya başladık. bu delik içinden geçebileceğimiz kadar geniş olsun. hatta bulunduğumuz noktanın tam karşısından tekrar yerin yüzeyine çıkabileceğimiz bir tünel olsun bu. bu bir düşünce deneyi olduğundan, bunu yapmamızı imkânsız kılacak şeyleri gözardı edebiliriz. yani tünel üzerimize çökmeyecek, aletlerimiz böyle bir tünel kazacak kapasiteye sahip olacak, çekirdeğe indiğimizde erimeyeceğiz, basınçtan ölmeyeceğiz vesaire...
kendimizi bıraktığımız tünelin içerisinde ilerlerken merkeze doğru serbest düşmeyle gittiğimiz için ivme kazanırız çünkü üzerimizde yerin çekim etkisi var. tabii bununla birlikte hızımız da gittikçe artar. ancak bunun bir sınırı vardır çünkü iki ucu açık tünelimiz havayla dolu ve ortamda sürtünme kuvveti var. dolayısıyla limit hıza ulaştığımızda daha fazla hızlanmamıza olanak yok.
merkeze doğru indikçe bir süreliğine ivmemiz artar fakat belirli bir noktadan sonra yerin kütle çekim kuvveti gittikçe zayıflamaya başlar. bunun nedeni, çekirdeğe doğru indikçe, dünya'nın kütlesinin çok büyük bir kısmını artık geride, yani üzerinizde bırakmış olmanızdır. işler tersine dönmüş gibi düşünebilirsiniz; daha önce siz dünyanın üzerinde duruyordunuz, artık merkeze geldiğinizde o sizin üzerinizde duruyor olanca kütlesiyle. dünya küresel yapıya sahip olduğundan ve üzerinizde bıraktığınız kütle her yönde hemen hemen eşit dağıldığından, merkezde hissedeceğiniz kütle çekimi artık sıfır olur.
burada hemen zınk diye duracağınızı ve merkeze hapsolacağınızı zannedebilirsiniz. fakat öyle olmaz. hareketli bir cisimdiniz ve sahip olduğunuz hızdan dolayı belirli bir momentumunuz vardı. bu sizin merkezde durmanızı engeller ve tünelin, yüzeyin diğer tarafından çıkabileceğiniz yönüne doğru harekete devam edersiniz.
bu hareket yüzeye kadar sürmez çünkü ilerledikçe yine dünya altınızda kalmaya başlayacak ve çekim kuvveti ile sizi yeniden merkezine doğru çekmeye başlayacak. artık momentumunuz nedeniyle bir süre merkezin bir bu tarafına bir diğer tarafına doğru salınıp duracaksınız. fakat bu sonsuza dek sürmeyecek. hava yeniden oyuna girecek ve zamanla size ivme kaybettirecek. finalde ise merkezde, havada yüzer halde asılı kalacaksınız.
işte dünyanın merkezine bir tünel kazabilseydik ve kendimizi içerisine bırakabilseydik, başımıza gelecekler kabaca bu şekilde olurdu.
tabii ki dünya'nın çekirdeğine doğru bir kazı yapabilmemiz, günümüz teknolojisi için pek mümkün değil. ancak bunu yapabilseydik ne olurdu sorusunu düşünmek için teknolojiye gerek yok. beynimiz bunun için yeterli malzeme.
diyelim ki dünya'nın çekirdeğine doğru yüzeyden bir delik açmaya başladık. bu delik içinden geçebileceğimiz kadar geniş olsun. hatta bulunduğumuz noktanın tam karşısından tekrar yerin yüzeyine çıkabileceğimiz bir tünel olsun bu. bu bir düşünce deneyi olduğundan, bunu yapmamızı imkânsız kılacak şeyleri gözardı edebiliriz. yani tünel üzerimize çökmeyecek, aletlerimiz böyle bir tünel kazacak kapasiteye sahip olacak, çekirdeğe indiğimizde erimeyeceğiz, basınçtan ölmeyeceğiz vesaire...
kendimizi bıraktığımız tünelin içerisinde ilerlerken merkeze doğru serbest düşmeyle gittiğimiz için ivme kazanırız çünkü üzerimizde yerin çekim etkisi var. tabii bununla birlikte hızımız da gittikçe artar. ancak bunun bir sınırı vardır çünkü iki ucu açık tünelimiz havayla dolu ve ortamda sürtünme kuvveti var. dolayısıyla limit hıza ulaştığımızda daha fazla hızlanmamıza olanak yok.
merkeze doğru indikçe bir süreliğine ivmemiz artar fakat belirli bir noktadan sonra yerin kütle çekim kuvveti gittikçe zayıflamaya başlar. bunun nedeni, çekirdeğe doğru indikçe, dünya'nın kütlesinin çok büyük bir kısmını artık geride, yani üzerinizde bırakmış olmanızdır. işler tersine dönmüş gibi düşünebilirsiniz; daha önce siz dünyanın üzerinde duruyordunuz, artık merkeze geldiğinizde o sizin üzerinizde duruyor olanca kütlesiyle. dünya küresel yapıya sahip olduğundan ve üzerinizde bıraktığınız kütle her yönde hemen hemen eşit dağıldığından, merkezde hissedeceğiniz kütle çekimi artık sıfır olur.
burada hemen zınk diye duracağınızı ve merkeze hapsolacağınızı zannedebilirsiniz. fakat öyle olmaz. hareketli bir cisimdiniz ve sahip olduğunuz hızdan dolayı belirli bir momentumunuz vardı. bu sizin merkezde durmanızı engeller ve tünelin, yüzeyin diğer tarafından çıkabileceğiniz yönüne doğru harekete devam edersiniz.
bu hareket yüzeye kadar sürmez çünkü ilerledikçe yine dünya altınızda kalmaya başlayacak ve çekim kuvveti ile sizi yeniden merkezine doğru çekmeye başlayacak. artık momentumunuz nedeniyle bir süre merkezin bir bu tarafına bir diğer tarafına doğru salınıp duracaksınız. fakat bu sonsuza dek sürmeyecek. hava yeniden oyuna girecek ve zamanla size ivme kaybettirecek. finalde ise merkezde, havada yüzer halde asılı kalacaksınız.
işte dünyanın merkezine bir tünel kazabilseydik ve kendimizi içerisine bırakabilseydik, başımıza gelecekler kabaca bu şekilde olurdu.
devamını gör...
zengin kadınların hep güzel olması
bu durumun melezlenmeden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
eskiden zengin insanlar, güzelliği ölçü olarak değil, zenginliği ölçü olarak görüyordu. çünkü; miras dağılımı konusunda zengin aileler, zengin aileler ile akrabalık bağı kuruyor ve bu durum güzelliği değil, bilakis zenginliği miras bırakıyordu.
günümüz dünyasında bu gelenek yok oldu. güzel erkekler ve kadınlar; zengin aileler arasında tercih edilmeye başlandı. bu melezlenmenin sonucu; zengin aile bireyleri arasında, güzel ve yakışklı bireyler çoğaldı.
modern tıbbın bu konu üzerindeki çalışmalarını da, görmezden gelmemek lazım tabi.
eskiden zengin insanlar, güzelliği ölçü olarak değil, zenginliği ölçü olarak görüyordu. çünkü; miras dağılımı konusunda zengin aileler, zengin aileler ile akrabalık bağı kuruyor ve bu durum güzelliği değil, bilakis zenginliği miras bırakıyordu.
günümüz dünyasında bu gelenek yok oldu. güzel erkekler ve kadınlar; zengin aileler arasında tercih edilmeye başlandı. bu melezlenmenin sonucu; zengin aile bireyleri arasında, güzel ve yakışklı bireyler çoğaldı.
modern tıbbın bu konu üzerindeki çalışmalarını da, görmezden gelmemek lazım tabi.
devamını gör...
oxymoron
tr: tezat.
birbirleriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılmasıdır. anlamı kuvvetlendirmek için veya sanat yapmak amacıyla kullanılır.
örnek:
''deafening silence'' (sağır edici sessizlik).
birbirleriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılmasıdır. anlamı kuvvetlendirmek için veya sanat yapmak amacıyla kullanılır.
örnek:
''deafening silence'' (sağır edici sessizlik).
devamını gör...
g.o.r.a.
mizahımın %67 sini gora replikleri oluşturuyor.
devamını gör...
insanları küçümsemek
birçok yerde karşımıza çıkan berbat bir davranıştır.
k-pop dinler aptal olur, camiye gider yobaz olur, okur çok bilmiş olur daha nice örnekleri vardır.
(bkz: insanları rahat bırakın)
k-pop dinler aptal olur, camiye gider yobaz olur, okur çok bilmiş olur daha nice örnekleri vardır.
(bkz: insanları rahat bırakın)
devamını gör...
türk siyasetinin temel sorunu
gerizekalılık.
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
bir adet text box. içine herkes kendi kutsalını tanımlasın ve o kelime büyük harfle gözüksün ilgili kişide. bu geyik de bu şekilde bitsin.
başlıklar için şöyle bir önerim var hoşuma gitmeyen başlık olduğunda o başlığı kendi akışımda alta atabileyim üst bölümleri işgal etmesin. başlığın girdi ve tıklanma sayısı göz önünde tutularak da ana akıştaki konumu belirlensin.
kişilerden olumsuz geri dönüş alma noktasında genel akıştan uzaklaşsın.
örn,tıklanma ve girdi oranı göz önünde bulundurularak kullanıcılar %40 ya da %50.1 gibi bir oranda başlığı alta işlemi uygulandı diyelim. ana akıştaki yerini de kaybetsin.
başlıklar için şöyle bir önerim var hoşuma gitmeyen başlık olduğunda o başlığı kendi akışımda alta atabileyim üst bölümleri işgal etmesin. başlığın girdi ve tıklanma sayısı göz önünde tutularak da ana akıştaki konumu belirlensin.
kişilerden olumsuz geri dönüş alma noktasında genel akıştan uzaklaşsın.
örn,tıklanma ve girdi oranı göz önünde bulundurularak kullanıcılar %40 ya da %50.1 gibi bir oranda başlığı alta işlemi uygulandı diyelim. ana akıştaki yerini de kaybetsin.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının dizi önerileri
devamını gör...
evlenilecek erkek vs eğlenilecek erkek
hep kızları mı kategorileştireceksiniz. buyurun size nurtopu gibi bir başlık. gelsin bakalım görüşler.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
başka kimi koymamız gerekiyor anlamadım. arkadaşlar değiştirdim yaşlı halimi koydum . yakışıklı halimin bulunmasını istemedim . yakışıklı yazar olmaz çünkü.
devamını gör...