starcraft
efsane gerçek zamanlı strateji oyunudur. oyunda, terran, zerg ve protos olmak üzere üç ırk bulunur. oyun, galaksinin başka bir yerinde, koprulu sektör olarak isimlendirilen bir yerde geçmektedir.
terranlar, insan benzeri bir ırktır. bu ırk, emperyalist monarşik bir yönetimdedir. robotize ve mekanize askeri birlikleri bulunmaktadır. büyük uzay gemilerine sahiptirler. ayrıca, nükleer silah kullanabilen tek ırktır. güçleri, bilimsel ve teknolojik silahlara dayanır.
zergler, xel'naga denilen bir başka üstün ırkın tasarladığı böcek benzeri kabuklu, pençeli bir ırktır. bu ırk kendi evriminin kontrolünü ele geçirmiştir. teknolojik silahlara sahip olmaktan çok, evrimsel süreçlerle kendilerini mutasyona uğratıp farklı biyolojik silahlarla donatılmış canlılara dönüşebilmektedirler. zergler bireysel hareket edememektedirler. overmind denilen bir büyük beyin, overlord denilen büyük antenlere sahip canlılar ile tüm zergleri kontrol etmektedir.
protoslar ise kadim bir uzaylı ırktır. bu ırk telepatik yollarla haberleşme yetenekleri geliştirmiştir. görünmezlik teknolojileri ve enerji kalkanları bulunmaktadır. boyutlar arası seyahat yapabilmektedirler. ağız ve kulakları yoktur. psişik güçleri sayesinde düşmanlarını yok edebilmektedirler. çok teknolojik silahlara ve uzay gemilerine sahiptirler. bu ırkın xel'naga denilen üstün ırk ile bir ilişkişi bulunmaktadır.
olaylar terranların ilk olarak zergler ve sonrasında protoslarla karşılaşması ile gelişir.
diğer iki ırktan habersiz olan terranlar birden bire kendilerini büyük bir savaşın içinde bulurlar.
terranlar, insan benzeri bir ırktır. bu ırk, emperyalist monarşik bir yönetimdedir. robotize ve mekanize askeri birlikleri bulunmaktadır. büyük uzay gemilerine sahiptirler. ayrıca, nükleer silah kullanabilen tek ırktır. güçleri, bilimsel ve teknolojik silahlara dayanır.
zergler, xel'naga denilen bir başka üstün ırkın tasarladığı böcek benzeri kabuklu, pençeli bir ırktır. bu ırk kendi evriminin kontrolünü ele geçirmiştir. teknolojik silahlara sahip olmaktan çok, evrimsel süreçlerle kendilerini mutasyona uğratıp farklı biyolojik silahlarla donatılmış canlılara dönüşebilmektedirler. zergler bireysel hareket edememektedirler. overmind denilen bir büyük beyin, overlord denilen büyük antenlere sahip canlılar ile tüm zergleri kontrol etmektedir.
protoslar ise kadim bir uzaylı ırktır. bu ırk telepatik yollarla haberleşme yetenekleri geliştirmiştir. görünmezlik teknolojileri ve enerji kalkanları bulunmaktadır. boyutlar arası seyahat yapabilmektedirler. ağız ve kulakları yoktur. psişik güçleri sayesinde düşmanlarını yok edebilmektedirler. çok teknolojik silahlara ve uzay gemilerine sahiptirler. bu ırkın xel'naga denilen üstün ırk ile bir ilişkişi bulunmaktadır.
olaylar terranların ilk olarak zergler ve sonrasında protoslarla karşılaşması ile gelişir.
diğer iki ırktan habersiz olan terranlar birden bire kendilerini büyük bir savaşın içinde bulurlar.
devamını gör...
sigara içen öğrencilerin karakter sorunu olması
ne hakla böyle bir başlık açıldığı ciddi mana da anlamıyorum. fen lisesinde okurken arkadaşlarımın çoğu sigara içerdi ve sınıf olarak parmakla gösterilirdik. bir insanın karakteristik yapısını sigara gibi alakasız bir etkene bağlamak gerçekten sığ düşünce gerektirir. hadi büyüme şartları, aile ortamı, arkadaş çevresi falan karakteri şekillendirir de allahın tütününden ne istiyorsun be kardeşim ?
t: bir yazar tarafından sigara içen öğrencilerin karakter problemi olduğu iddiasıdır.
t: bir yazar tarafından sigara içen öğrencilerin karakter problemi olduğu iddiasıdır.
devamını gör...
psikiyatri bilim midir sorunsalı
insan beyninin dünya üzerindeki en karmaşık ve gizemli organı olduğunu düşünürsek, bu organın meydana getirdiği kimyasal bozuklukları ve hastalıkları inceleyen bir bölüm elbette bilim dalıdır. bir panik atak olursanız mazallah tabii olmayın da, işte o gün bilimin babası aç kapıyı diye hastanede alırsınız soluğu.
devamını gör...
yağmur sesinin verdiği huzur
sakin yağdığı sürece katıldığım önerme. yoksa fırtına ve şimşekler eşliğinde, bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmurun kimseye faydası olmaz. korkutucu ve sinir bozucu olduğu için olan huzuru da kaçırır.
devamını gör...
yazarların yaptığı küçük şımarıklıkları
arada bir pringles alıyorum. uslu bir çocuk olursam magnum da alıyorum swh.
devamını gör...
kollara faça atılan karanlık dönem
lisede arka sırada oturan arkadaşımın babası ailesinin gözü önünde öldürülmüştü. arkadaşım da kollarına faça atardı. ne kadar temiz kalpli ve iyi niyetli bir insan olduğunu bilirdim ama acısını sıkıntısını doğru şekilde ifade etmeyi bilmiyordu ve okul yönetimi de ailesi de bu konuda ona yardımcı olmuyordu. o dönem internet falanda yoktu böyle girsinde sözlükten okuyup "aaa, ben kekoymusum apaçiymisim" deyip aydınlansın, kırmızı oda , masumlar apartmanı izleyip "hmmm ben bir psikopatim galiba, yardım alayım" desin... şimdilerde nerde ne yapıyor bilmiyorum ama ne barbarligini gördüm ne başkasına şiddet gösterdiğini. inşallah iyi insanlara denk gelmiştir.
devamını gör...
seneye görüşürüz
liselerde ortaokullarda yaptığımız yaparken eğlendiğimiz tatsız espridir.
bu kadar komik olmayan ama komik olan başka espri görmedim.
bu kadar komik olmayan ama komik olan başka espri görmedim.
devamını gör...
hsbc
(bkz: deli hikmet)'in 2004'te patlatılmasını sürekli hatırlattığı banka.
derin devlet içimizden geçti be reis!
derin devlet içimizden geçti be reis!
devamını gör...
twitter'ın bahçeli'nin paylaşımlarına kısıtlama getirmesi
twitter'da istedikleri gibi at koşturamayacaklarını anlamadılar.
devamını gör...
universal music
amerika menşeili dünyanın en büyük müzik şirketlerinden biri. 2000li yılların başında türkiye ayağı büyük skandallarla faaliyetlerini durdurmuş, zamanında çok büyük paralar ve prodüksiyonlar vadederek bünyesine kattığı sanatçıları ciddi mağduriyete uğratmıştı. arkasında büyük borçlar, alacaklılar, davalar bırakarak bir ara resmen ülkeden kaçmak zorunda kalan firma 2010lu yıllarda türkiye pazarına geri döndü. hala da faaliyetlerini sürdürüyor.
skandalların yaşandığı dönemde patronlardan biri olan süha yavuz'un, şebnem ferah ve ebru gündeş ile yaşadığı aşk üçgeni bir ara medyanın diline hayli dolanmıştı. hatırlayanlar bilir; süha bey universal music türkiye sanatçılarından biri olan şebnem ferah ile dolu dizgin bir aşk yaşarken onu yine şirketin sanatçılarından biri olan ebru gündeş ile aldatmış, ihaneti televizyondan öğrenen şebnem hazırlıkları bitmiş albümünü çöpe atarak alıp başını hindistan'a inzivaya falan gitmiş ve türk müzik camiasının bir bütün olarak en intikam kokan, sizin ipliğinizi pazara çıkarıcam oğlum, bana bulaşmıcaktınız albümlerinden birini; kelimeler yetse'yi hazırlayarak geri dönmüştü. şarkıların şok edici etkisi henüz geçmemişken ebru gündeş de süha'yı terk edip eski sevgilisi ve universal music türkiye'nin de avukatlığını yapan ömer durak ile evlenince bu beyefendi kafasını hangi duvarlara vurdu ciddi merak konusu.
içine girdiğin küçük kaygan delik yeni ve büyük bir dünya mıydı, hı söyle, öyle miydi?!
kafa sözlük magazin servisi sundu.
skandalların yaşandığı dönemde patronlardan biri olan süha yavuz'un, şebnem ferah ve ebru gündeş ile yaşadığı aşk üçgeni bir ara medyanın diline hayli dolanmıştı. hatırlayanlar bilir; süha bey universal music türkiye sanatçılarından biri olan şebnem ferah ile dolu dizgin bir aşk yaşarken onu yine şirketin sanatçılarından biri olan ebru gündeş ile aldatmış, ihaneti televizyondan öğrenen şebnem hazırlıkları bitmiş albümünü çöpe atarak alıp başını hindistan'a inzivaya falan gitmiş ve türk müzik camiasının bir bütün olarak en intikam kokan, sizin ipliğinizi pazara çıkarıcam oğlum, bana bulaşmıcaktınız albümlerinden birini; kelimeler yetse'yi hazırlayarak geri dönmüştü. şarkıların şok edici etkisi henüz geçmemişken ebru gündeş de süha'yı terk edip eski sevgilisi ve universal music türkiye'nin de avukatlığını yapan ömer durak ile evlenince bu beyefendi kafasını hangi duvarlara vurdu ciddi merak konusu.
içine girdiğin küçük kaygan delik yeni ve büyük bir dünya mıydı, hı söyle, öyle miydi?!
kafa sözlük magazin servisi sundu.
devamını gör...
kış çayı
çeşitli meyve yapraklarının veya otların kaynayan suda tatlarını bırakmasıyla elde edilen, sıcak içilen aromatik çaydır. her çeşidi mevcut.
flörtüm hanım böğürtlenlisini öneriyor. meraklısına rafine bir bilgi...
flörtüm hanım böğürtlenlisini öneriyor. meraklısına rafine bir bilgi...
devamını gör...
aurora (yazar)
kuzeyi pek sevmem, tanrıları ve onlara adanmış şarkılar dışında.
ama bunu sevdim, deli bi'kere, ondan eminim, başka hangi deli yarı tanrıça"kimsin sen" sorusuna gülümseme ile cevap verir ki?
ne seçiyorsa, bize vermek üzere elini neye atıyorsa onun güzelliğini bin kat arttıyor dokunuşları, inanılmaz.
bir yerde ıskala, boş bırak, boşver yok, öyle.
kuzeyin tanrıları kusura bakmasın, ilk sıramı bu yazar aldı. onlar sonra, onlar dünkü çocuk daha, bu olmuş.
ve ışığının farkında, ve deli.
/ 2009 kimdi? /
ama bunu sevdim, deli bi'kere, ondan eminim, başka hangi deli yarı tanrıça"kimsin sen" sorusuna gülümseme ile cevap verir ki?
ne seçiyorsa, bize vermek üzere elini neye atıyorsa onun güzelliğini bin kat arttıyor dokunuşları, inanılmaz.
bir yerde ıskala, boş bırak, boşver yok, öyle.
kuzeyin tanrıları kusura bakmasın, ilk sıramı bu yazar aldı. onlar sonra, onlar dünkü çocuk daha, bu olmuş.
ve ışığının farkında, ve deli.
/ 2009 kimdi? /
devamını gör...
kedi
an itibariyle ayağımın dibinde yatan, anavatanı asya kıtası olan former yırtıcı, tüylü hayvan.
devamını gör...
yaş saymanın bırakıldığı yaş
devamını gör...
ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü
devamını gör...
bir kadının uğruna bir ömür harcamak
babamdir. hatta ölürken baska sehirde olan aile mezarligina bile gomulmeyi reddetmis, annemin yasadigi yere yakin bir mezarlikta gomulmeyi vasyet etmistir.
devamını gör...
kadıköy’de donarak ölen evsiz
evin içinde, hem de kombi yanarken bile çok üşüdüğüm için, o talihsiz insanın ne korkunç bir soğukta hayata veda ettiğini düşünmek bile istemiyorum. duyduğumda çok üzüldüm, keşke evsizler için hazırlanan sığınma yerlerine gitmeyi kabul edene kadar ısrar edilseydi. bu soğukta kimse sokakta kaderine bırakılmamalı. biraz kaba bir tabir olacak ama, gerekirse polis zoruyla sığınma yerlerine yerleştirilmeliler. hangi devirdeyiz yahu, vatandaş hükümetin umurunda değil. hayatını kaybeden beyefendinin alkolik olduğu söyleniyor. öyle korkunç bir hayat ayık kafayla çekilir mi?! adamcağız belli ki gerçek hayattan uzaklaşıp rahatlamaya çalışıyormuş. çok mu zordu alkol ihtiyacını karşılayıp sıcak bir yere yerleştirmek?! hayatını kaybetmesindeki en büyük paylardan biri, alkole karşı olan tiplerdir. çünkü sıcak bir yere yerleşse bile alkolden uzak kalacağını düşündüğü için ölümü göze alarak bunu reddetmiştir. çünkü adamın dünyaya ayık kafayla dayanacak gücü kalmamış! umarım bir daha böyle korkunç bir haber duymayız. yazık be, onların canı yok mu, onlar insan değil mi? aloooooo sarayda oturanlar, sesimiz geliyor muuuuuuu?!
ölümünde bütün toplumun suçu olduğu talihsiz insan.
huzur içinde uyu...
ölümünde bütün toplumun suçu olduğu talihsiz insan.
huzur içinde uyu...
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
arkadaş kelimesi, düşmandan ok yememek için sırtta-arkada taşınan taş benzetmesinden türemiştir.
kişi, kendi varlığının bekası için başkasına ihtiyaç duyar ve bunu sağlayabileni de
arkasındaki taş diye tanımlar ve ona arkadaş der.
kişi, kendi varlığının bekası için başkasına ihtiyaç duyar ve bunu sağlayabileni de
arkasındaki taş diye tanımlar ve ona arkadaş der.
devamını gör...
charmed
size çocukluğumun, beni sihir ve büyü dünyası ile tanıştıran ve sevdiren dizisini tanıtmak isterim.
üç cadımız var:
shannen doherty - prue halliwell/büyük abla
holly marie combs - piper halliwell/ortanca kardeş
alyssa milano - phoebe halliwell/küçük kardeş
ve türlü aksiyonlar dönerken ille de her gelişmeyi akıla/mantığa sığdıracağım, gizemli olayları açıklığa kavuşturacağım, sinir bozucu olacağım, kendimden öyle soğutacağım ki, bana denk geldiğiniz de gözlerinizi devirecek, burun deliklerinizi şişirerek izleyeceksiniz ekranı diyen polislerimiz var.
t. w. king - andy trudeau.
dorian gregory - darryl morris.
ve tabi ki cadılarımızın her bölüm hakkından gelmesi gereken cinler, sihirbazlar/seherbazlar, yaratıklar, başka cadılar, büyülü kitabımızı ele geçirmek isteyen zehir, zıkkım hırsız niteliğinde şeytanlar var.
sezon bir:
halliwell kardeşler, çocukluklarının büyük viktorya dönemi evinde yeniden bir araya gelirler. phoebe tavan arasında gölgeler kitabı'nı* keşfeder ve ilk sayfadaki büyüyü okuduğunda, onların doğasında olan büyü yetenekleri etkinleştirilir. prue'nun eski erkek arkadaşı müfettiş andy trudeau, kurbanlarının hepsi cadı olan bir seri katili araştırırken, kız kardeşler yeni geliştirdikleri güçlerini gizli tutmaya çalışmalıdır. piper, katilin kötü bir büyücü olan erkek arkadaşı jeremy olduğunu anlayınca ölümden kıl payı kurtulur. kız kardeşler ilk büyülerini denediklerinde jeremy yenilir ve üçün kadim gücünü keşfederler.
kaynak
- - -
dizimiz 1998 yılında yayınlandı, anlayacağın epey eski. olur da gözünü karartıp izlemeye niyetlenirsen 240p kalitesinde fragmanlar ile karşılaşacaksın, tırsma. internette kalite arayışında uzun uğraşlar gerekebiliyor bazen, bu dizi o emeğinin karşılığını boş bırakmayacak ve keyifli zaman geçirtecek sana. ben büyülü, gizemli, gerçekdışı "vakaları" sevmem diye mırın kırıtsan da, ekrana sırf olay örgüsünden, giyim/kuşamdan, müziklerinden ve dahi introsundan dolayı kitleneceğini garantilerim.
ben kaliteden anlarım, bana güvenebilirsin.
maalesef ki küçüğüm diye almanca dublaja maruz kaldım, ona rağmen sevdim diziyi. beni tanıyan bilir; herhangi bir yapımın altyazılısı mevcutsa eserleri orjinal dilinde izlemeyi yeğlerim her zaman. *
dizi hakkında: “something wicca this way comes” bölümü ile 7.7 milyon tarafından izlenerek yayımlanan dizilerin ilk bölümleri arasında rekor kırmış. ben de şimdi gördüm, wiki'nin yalancısıyım.
eh o kadar çene çaldım, ballandıra ballandıra anlattığım dizinin hiç bir zaman atlatmaya kıyamadığım introsunu koymasam ayıp olur.
üç cadımız var:
shannen doherty - prue halliwell/büyük abla
holly marie combs - piper halliwell/ortanca kardeş
alyssa milano - phoebe halliwell/küçük kardeş
ve türlü aksiyonlar dönerken ille de her gelişmeyi akıla/mantığa sığdıracağım, gizemli olayları açıklığa kavuşturacağım, sinir bozucu olacağım, kendimden öyle soğutacağım ki, bana denk geldiğiniz de gözlerinizi devirecek, burun deliklerinizi şişirerek izleyeceksiniz ekranı diyen polislerimiz var.
t. w. king - andy trudeau.
dorian gregory - darryl morris.
ve tabi ki cadılarımızın her bölüm hakkından gelmesi gereken cinler, sihirbazlar/seherbazlar, yaratıklar, başka cadılar, büyülü kitabımızı ele geçirmek isteyen zehir, zıkkım hırsız niteliğinde şeytanlar var.
sezon bir:
halliwell kardeşler, çocukluklarının büyük viktorya dönemi evinde yeniden bir araya gelirler. phoebe tavan arasında gölgeler kitabı'nı* keşfeder ve ilk sayfadaki büyüyü okuduğunda, onların doğasında olan büyü yetenekleri etkinleştirilir. prue'nun eski erkek arkadaşı müfettiş andy trudeau, kurbanlarının hepsi cadı olan bir seri katili araştırırken, kız kardeşler yeni geliştirdikleri güçlerini gizli tutmaya çalışmalıdır. piper, katilin kötü bir büyücü olan erkek arkadaşı jeremy olduğunu anlayınca ölümden kıl payı kurtulur. kız kardeşler ilk büyülerini denediklerinde jeremy yenilir ve üçün kadim gücünü keşfederler.
kaynak
- - -
dizimiz 1998 yılında yayınlandı, anlayacağın epey eski. olur da gözünü karartıp izlemeye niyetlenirsen 240p kalitesinde fragmanlar ile karşılaşacaksın, tırsma. internette kalite arayışında uzun uğraşlar gerekebiliyor bazen, bu dizi o emeğinin karşılığını boş bırakmayacak ve keyifli zaman geçirtecek sana. ben büyülü, gizemli, gerçekdışı "vakaları" sevmem diye mırın kırıtsan da, ekrana sırf olay örgüsünden, giyim/kuşamdan, müziklerinden ve dahi introsundan dolayı kitleneceğini garantilerim.
ben kaliteden anlarım, bana güvenebilirsin.
maalesef ki küçüğüm diye almanca dublaja maruz kaldım, ona rağmen sevdim diziyi. beni tanıyan bilir; herhangi bir yapımın altyazılısı mevcutsa eserleri orjinal dilinde izlemeyi yeğlerim her zaman. *
dizi hakkında: “something wicca this way comes” bölümü ile 7.7 milyon tarafından izlenerek yayımlanan dizilerin ilk bölümleri arasında rekor kırmış. ben de şimdi gördüm, wiki'nin yalancısıyım.
eh o kadar çene çaldım, ballandıra ballandıra anlattığım dizinin hiç bir zaman atlatmaya kıyamadığım introsunu koymasam ayıp olur.
devamını gör...
demagoji yapmak
birilerinin duygularını okşayarak manipüle etmektir. duygu sömürüsüdür yani.
arada sırada televizyonda sık sık bazı kimseler bunu yaparlar. hassas olduğumuz konuları anlatır kendine çekmeye çalışır. 15 senedir falan yapılıyor.
arada sırada televizyonda sık sık bazı kimseler bunu yaparlar. hassas olduğumuz konuları anlatır kendine çekmeye çalışır. 15 senedir falan yapılıyor.
devamını gör...