tamam kardeşim seninki daha beterdir ne yapalım bizim elimizden ancak bu kadar rezil olmak geldi diyerek yol verilmelidir.
devamını gör...

--- alıntı ---

konya'nın selçuklu ilçesinde kız istemeye giden t.m ve ailesi allah'ın emri ile kızlarını istemeden önce kahvelerini içtiler. konya'nın meşhur adeti olan damatların kahvesine tuz atma olayını abartan gelin h.g damadın kahvesinin içerisine peynir, reçel, domates, tuz, yağ, şeker, yumurta sarısı ve bal koydu. damat kahveyi içmek istemedi fakat bu bir adet olduğundan gencin ailesi tarafından zorla içirildi. gece 02.05 sıralarında damat, ağrı şikâyetiyle hastaneye kaldırıldı. damadın, gıda zehirlemesinden dolayı hayatını kaybettiği bildirildi.

--- alıntı ---
devamını gör...

bu konu zehirli bir ok sakın cevaplamayın dediğim konudur. ben eskiden hayatım diyenlerden nefret ederdim. şimdi herkese hayatım diyorum. geçen gün markette 'başka bir istediğiniz var mı' diye soran kasiyere ' yok hayatım' dedim. o kadar iğrenç bir hitap ki bu. sanki küçümser gibi. aynaya bakıp 'yapma güzel kızım sen bu değilsin, at o kelimeyi aklından ' diyorum ama nafile. yapıştı bir kere dilime.
devamını gör...

ben pilli bebek'i imperactus sayesinde dinlemeye başladım.
bir diğer cahilliğimden bahsetmek istiyorum.
behzat ç. dizisini hiç izlemedim.
üniversite yıllarımda yayınlanmasına rağmen nedense hiç ilgimi çekmemişti.
ankaralılar if'in eski halini hatırlayacaktır. iç kısım çok çok küçüktü. her haftasonu tıklım tıklım olurdu.
2010 kışının bir haftasonunda if' e gitmişiz ve deli gibi bir kalabalık var. alkol tazelemek için bara yaklaştım. insanlar üst üste, sosyal mesafe yok tabi, herkes birbirini ezerek içki almaya çalışıyor. sıra bana geldi, bardağımı aldım, tam sırtımı dönecekken birinin dirseği bardağıma çarptı ve içkim döküldü. sinir küpüne döndüm, beyfendi özür diliyor fakat ben aşırı sinirliydim. sahnede en sevdiğim şarkı çalarken ben barda sıra beklemiştim üzerine bir de hepsi dökülmüştü. adama baktım ve salak mısınız biraz daha dikkatli olmalısınız dedim. adam eğilip yüzüme bakıyor ve saçma sapan bir şeyler söylüyordu, ittirdim onu, tekrar sıraya geçtim. yanıma yanaştı illa ben alacağım diyor. kardeşim bela mısın, bir diktir git dedim. ve gitti.
arkadaşlarımın yanına döndüm, salağın tekinin içkimi döktüğünü anlattım. gece keyifli bitti, eve döndük. facebook'un popüler olduğu zamanlardı tabi, gece uyumadan bilgisayara bakayım dedim. biri behzat ç. fotoğrafını paylaşmış, fotoğrafa bakınca içkimi döken ve küfür ettiğim adamın akbaba olduğunu öğrendim. behzat ç hayranı arkadaşımın triplerini çektim sabaha kadar.*
devamını gör...

bazı şeylerin üstesinden gelmenin imkansızmış gibi hissettiğin zamanlarda , çözümün basitlikte , sabırda ve sakinlikte gizli olduğunu hatırla ..
devamını gör...

etrafimdaki kadinlara bunu bi turlu kabul ettirememistim zamaninda ama bencede var boyle bisey. saldirganlik ve o istek arasinda gidip geliyorum bende regl oncesi donemde.. degisik bi durum belkide herkeste olmuyodur.
devamını gör...

sinir - stresin modumu ve iştahımı düşürdüğünü fark ettim. zayıfladığımı fark ettim. bile isteye niyetlensem bu denli zayıflayamazmışım. önceden sığamadığım şort 2 numara büyük geliyor. sevinemem zannettim ama modumun yükselmesi bi’ oynak şarkıya baktı. yuuooo murat övüç twiti falan okumadım. *
devamını gör...

serinin üçüncü kitabı. daha önceki yorumlar için #1865432 buraya alalım.

bu bölümde yine kahramanlık yapan harry'nin teyzesi ve eniştesinin yanında dönmesiyle her zamanki gibi sıkıcı geçirdiği bir yaz tatili eniştesinin kardeşi gelince daha sıkıcı ve çekilmez bir hal alıyor. buna bir süre sonda dayanamayan harry sihir kullanıyor ve okuldan atılma korkusu ile kaçmaya karar veriyor. hikaye de böylece başlamış oluyor. ilk defa hızır otobüs e biniyor harry ve diagon yolu nasılsın gidiyor. şaşırtıcı derecede onu koruyan bakan ve ceza almayan harry korkunç bir gerçekle karşılaşıyor. anne ve babasının ölümüne yol açan srius black azkaban'dan kaçmış. bunun için önlem alan bakanlık okula azkaban hapishanesinde güvenliği sağlayan ölüm yiyenlerim okulun etrafına gönderiyor. işler daha da zorlaşıyor bir bakıma sonra zaten olanlar oluyor.

benim heyecanla okuduğum, seri karanlık bir hal almadan en keyifli olan kitaptı. yine dostluğu ama aynı zamanda kötülüğü de görüyoruz. kötü sandıklarımızın iyi çıktığı, iyi sandıklarımızın kötülükler yaptığını gördüğümüz bir bölüm aslında. bir solukta okunuyor.

bu büyülü dünyaya girince çıkmak istemiyor insan bir daha.

bu yaşıma kadar neden okumamışım dedirtti ama iyi ki adım attım bu dünyaya.
devamını gör...

1902-1995 yılları arasında yaşamış ispanyol sürrealist ressam. ispanyol avant-garde hareketinin temsilcilerinden biridir. 20 yaşındayken madrid'de san fernando royal academy of fine arts'da eğitim görmeye başlamıştır.
1927 nesli* olarak adlandırılan sanatçı grubuyla da madrid'de geçirdiği zamanda tanışmıştır. salvador dali ve concha mendez gibi sanatçılarla etkileşimde bulunmuştur.
mallo'nun içinde büyüdüğü yoğun siyasi, sosyal ve kültürel değişim dönemi eserlerine de epey ilham vermiştir. kadın bedenini ve cinselliğini yücelten, vurgulayan zamanı için yeni bir dil sergilemiştir. eserlerinde amacı, kadınları yalnızca cinsellik, güzellik ve objeler olarak tanımayı değil, toplumun değerli ve aktif üyeleri olarak tanımak ve sunmak olmuştur. ressam, madrid'in erkek egemen sanat dünyasında özgürlüğünün sinyalini veren bir şekilde androjen figürler ve büyük, efsanevi feminen figürler çizmiş, resimlerinde cinsiyet referanslarına yer vermiştir.
sanatta akıldan çok duygularına önem vermesiyle o zamana kadar geleneksel olarak kabul edilen değerlerin dışına çıkmış, kendine has bir tarz yaratmıştır. bunu yaparken de sık sık geometrik şekiller ve antik mısır sanatından figürler kullanmıştır.
ispanya iç savaşı* başladığında mallo, arjantin'e sürgüne gitti. mallo'nun sürgüne gitmesi, ispanyol avant-garde sanatının partilerinde ve sürrealist olayların yaratılmasındaki diğer öncü (erkek) ortakları onu boykot etmeye başladı ve ispanyol avangard tarihi'nden dışlanmasına neden oldu. son yıllara kadar ispanyol sanat ve kültür tarihi metinlerinde mello'dan nadiren bahsediliyordu. sanatından çok, "küfür yarışması" kazanmak ve ayin sırasında kiliseye bisikletle girmek gibi skandal denebilecek davranışlarıyla hatırlandı.

viajeros del éter
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

human architecture
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

song of the spikes
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kapalı bir laboratuvar içerisinde bulunan bir gözlemcinin, laboratuvarın ivmeli hareketi nedeniyle ortaya çıkacak etkilerle, düzgün bir kütle çekim alanı nedeniyle ortaya çıkacak etkileri birbirinden ayıramayacağını söyleyen ilke.

bu ilke, izafiyet teorisinin temelini oluşturur. gözlemci dünya üzerinde dururken, üzerine etki eden bir kütle çekim kuvveti vardır. gözlemci bunun etkilerini hisseder. aynı gözlemciyi yer çekiminin olmadığı bir ortama kapalı bir kutu içerisinde koyar ve kutuya bir ivme kazandırırsak, ortamda çekim kuvveti olmadığı halde, kutu içindeki gözlemci bu ivmelenmeden kaynaklanan yalancı kuvveti kütle çekim kuvveti zannedecektir. zira cismin kütle çekimsel kütlesi ile eylemsiz kütlesi birbirine eşittir (ya da uygun sabit seçilip kütleler oranlanarak birbirlerine eşitlenir.)

***

eşdeğerlik ilkesinin çeşitlerine kısaca değineyim.

1- zayıf eşdeğerlik ilkesi

galileo galilei'nin bir deney yaptığı iddia edilir. buna göre galileo, pisa kulesi'nden aşağıya biri diğerinden daha ağır olan 2 cisim bırakır ve ikisinin de yere aynı anda çarptığını gözlemler. her ne kadar deneyin varlığı kesin olmasa da, galileci eşdeğerlik ilkesi olarak da bilinen bu ilkeye göre, bir kütle çekim alanında bulunan noktasal bir cismin izleyeceği yol, sadece onun başlangıçtaki hızıyla konumuna bağlıdır. bu cismin yapısının, bu yol üzerinde bir belirleyiciliği yoktur. yerel olarak bakıldığında kütle ve ağırlık oranları tüm cisimler için aynıdır.

2- einstein eşdeğerlik ilkesi

bu ilke, ilkinin bir çeşit teyididir. genel olarak başta tanım olarak bahsettiğim ilke aslında bu ilkedir.

3 - güçlü eşdeğerlik ilkesi

bu ilke, yerel eylemsiz referans sistemleri söz konusu olduğunda, hem zayıf eşdeğerlik ilkesinin hem de einstein eşdeğerlik ilkesinin doğru olmasını gerektirir. ancak einstein eşdeğerlik ilkesine göre biraz daha katıdır çünkü kütle çekim sabitinin evrenin her yerinde aynı olması gerektiği şartını getirir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1994 yılında ankara- van seferi yapan thy uçağı kötü hava koşulları ve yoğun sis nedeniyle ilk 2 iniş denemesinde başarısız olmuş, kulenin ankara'ya dön ikazına rağmen 3. inişi deneyen kaptan pilot adem ungun 3. inişte başarısız olarak uçağı kale tepesine düşürmüştür. kazada 5'i mürettebat olmak üzere 57 kişi hayatını kaybetmiştir. bu olay, bir boeing 737-400'ün karıştığı ikinci, türk hava yolları'nın geçmişindeki beşinci büyük kazadır.

bir rivayete göre pilotun 3. deneme de ısrarcı olmasının nedeni, uçakta korucuların maaşı olarak ödenecek yüklü miktarda paranın olması ve paranın biran önce ulaştırılması gerekliliğiymiş. (kesinlik yok bu konuda)

kazadan sağ kurtulan bir yolcunun ifadelerine göre uçak ilk iniş denemesinde van gölüne inmek üzereymiş kulenin uyarısı üzerine tekrar yükselmiş.
2. deneme de ise kule doğrudan üzerime geliyorsun yüksel uyarısı yapmış bir felaket daha atlatılmış.
malum 3. sefer de şansı yaver gitmemiş... daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz diye bu tarz videolar çeken youtube kanalını buraya bırakıyorum. buradan
devamını gör...

yazılanlardan birkaçını okudum da ben normal arkadaşlarıma da hediye alıyorum, bir şeyler gönderiyorum. gönderirken içine yazılar yazıyorum. yapıyorum yani. ama bu durum benim ondan hoşlandığımı işaret etmiyor. yani kimse de gelip bana "sen benden mi hoşlanıyorsun" demedi. *

hoşlanıyorsam söylerim. benim derdim olup günler, geceler boyu kafayı yiyeceğime, direkt söylerim. bu sefer de onun derdi olur. benim de yüküm hafiflemiş olur. zaten karşılığı yoksa belli olur. daha ne olsun? *
devamını gör...

döğüşte adam toplanılan yer.
devamını gör...

aileden aileye değişebilecek bir sorun.
asıl mesele, aile hangi çocuğa düşkün ise hep ona yatırım yapıyor. yatırım diyorum çünkü hep yaşlılık ön planda tutularak yapılıyor bu davranışlar.

babaannem kız çocuklarına güvenerek hep onlara özen gösterdi(otomatik olarak torun kayırma çıkıyor meydana),planları tutmadı o ayrı ancak geride saçma sapan bir aile kavramı kaldı.

annem..ben değil.*
devamını gör...

1) fuzuli:

şiirlerinde hem ‘’gereksiz, bir işe yaramayan’’ hem de ‘’faziletli, erdemli’’ anlamlarına gelen ‘’fuzuli’’ mahlasını kullanan şairin asıl adı ‘’mehmet’’tir.

türkçe şiirlerini azeri türkçesiyle yazmıştır.

bir ‘’gazel şairi’’dir.

‘’aşıkane gazel’’in en büyük temsilcisidir.

‘’ızdırap şairi’’ olarak da bilinir.

divan şiirinin en lirik şairidir.

gazel ve mesnevilerinin temel konusu insandır.

en güzel sehlimümteni (basitlik içinde derinliğe ulaşma) örneklerini vermiştir.

‘’şikayetname’’ isimli eserinde dönemindeki devlet memurlarını eleştirmiştir.

‘’su kasidesi’’ isimli eseri, hz. muhammed için yazdığı ‘’naat’’ türünde yazılmış olan bir eserdir.

‘’leyla ile mecnun’’ isimli eserinde beşeri aşktan ilahi aşka geçiş temasını işlemiştir.

‘’beng ü bade’’ ve ‘’sakiname’’ eserleri de şairin önemli eserlerindendir.


2) baki:

fuzuli gibi bir ‘’gazel şairi’’dir.

‘’rindane gazel’’in en önemli temsilcisidir.

şiirlerinde tasavvufi konulara yer vermemiştir.

mahallileşme akımının en önemli temsicilerinden biridir.

şiiri ‘’söz ipliğine inciler dizmek’’ olarak tanımlamıştır.

hayatın zevk ve eğlencelerine yönelmiştir.

mesnevi yazmamıştır.

şiirlerinde devrinin görkemli ve zengin hayatı hissedilir.

‘’kanuni mersiyesi’’ isimli eserini, kanuni sultan süleyman’ın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent türünde bir eserdir.

devrinde ‘’sultanu’ş şuara’’ olarak bilinmektedir.


3) zati:

devrinde yetişen ‘’baki’’ gibi çok önemli şairlere hocalık yapmış bir şairdir.

ziya paşa tarafından ahmet paşa ve necati ile birlikte ‘’türk şiirinin temellerini atan şairler’’ arasında sayılmıştır.

içinde yaşadığı sosyal hayatı şiirlerinde hissetmek mümkündür.
gazelleri, kasidelerine oranla daha sade bir dille yazılmıştır.

‘’şem ü pervane’’ ve ‘’edirne şehrengizi’’ isimli eserleri önemlidir.


4) hayali bey:

‘’diyar-ı rum’un sultanu’ş şuarası’’ olarak anılmıştır.

tek eseri ‘’divan’’dır.


5) taşlıcalı yahya:

devrinin en ünlü mesnevi şairlerinden biridir.

hamse (beş mesnevi) sahibidir.

mahallileşme akımının temsilcilerinden biridir.

şiir dilinin sadeleşmesine katkıda bulunmuştur.

‘’şehzade mustafa mersiyesi’’ isimli eserini şehzade mustafa’nın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent şeklinde bir eserdir.


6) bağdatlı ruhi:

şiirleri oldukça sade ve akıcıdır.

sosyal hayata ve sosyal olaylara şiirlerinde yer vermiştir.

en çok gazel yazan divan şairlerinden biridir.

fuzuli’den etkilenmiştir.

‘’vahdetivücut’’ anlayışını benimsemiştir.

‘’terkibibent’’ isimli eseri, şairin en önemli eseridir.


7) nevi:

şehzade mehmet’in sünneti dolayısıyla yazdığı ‘’suriyye’’ eseriyle meşhur olmuştur.

8) emri:

‘’muamma (manzum bilmece)’’ şairi olarak tanınmıştır.


9) güvahi:

‘’pendname (kenzü’l bedayi)’’ isimli nasihatname türünde eseriyle ünlenmiştir.


tanım: 16. yüzyıl divan şairleri hakkında yükseköğretim kurumları sınavı'na yönelik bilgi içeren başlıktır.

kaynak: edebiyat notlarım.
devamını gör...

gözlerin ışığa karşı aşırı duyarlı olma durumu, ışık hassasiyetidir. hafif durumlarda kişi parlak ışıklı bir ortamda gözlerini kısar. daha ileri boyutlarda ise hemen hemen her tip ışık kişiyi rahatsız eder, acı verir. ileri boyutlarda ayrıca baş ağrısı, bulantı ve kusma da görülebilir.

fotofobi bir göz hastalığı değildir. ancak gözlerde oluşmuş enfeksiyon veya iltihaplanma gibi önemli sorunların belirtisi olabilir. fotofobi nedenleri arasında, kornea aşınması, üveit, retina dekolmanı,kontakt lens tahrişleri, güneş yanığı ve refraktif cerrahi sayılabilir. ayrıca açık göz rengine sahip kişiler daha fazla ışık hassasiyeti yaşayabilirler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
her sonun bir başlangıcı vardır...
devamını gör...

hakkında yazdığı konular ve o konuları yazma şekliyle takibe değer bulduğum yazarlardan biri.

sözlüğün geleceğine dair umutsuzluğa düşüldüğünde böyle yazarların da var olduğunu düşünmek, görmek iyi geliyor insana.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim