deniz gezmiş idamla yargılandığı mahkemede birden gülmeye başlar. hakim "neye gülüyorsun?" diye sorduğunda "duvarda adalet yazıyor ona gülüyorum." der.

hayatım boyunca bundan daha iyi bir cevap duyacağımı zannetmiyorum. hatta bundan dolayı bir mahkemeye çıksam kesin aklıma gelir gülmeye başlarım.

şunu da şuraya bırakayım.
devamını gör...

ulan sen de benim vergimle yapılan yoldan geçiyorsun demek istediğim tiptir. sanırsın bir tek kendisi vergi veriyor. sorsan bu sene ne kadar vergi verdin diye apışıp kalacaktır. çünkü aslında hiç vermemiştir. hatta eminim kaçırmıştırda.
devamını gör...

yarın tevbe edip meleklik vazifesine geri dönecek yazar.

bilirsin ne kadar görmek isterdim
beyazlar içinde seni öylece
devamını gör...

sultan ibrahim'in turhan valide sultandan olma oğludur. babası sultan ibrahim bariz bir şekilde delirip "hal" edilince yani tahttan indirilince veliaht şehzade olarak 6 yaşında osmanlı tahtına oturmuştur.

tabi çok küçük yaşta bir çocuk olduğu için erişkin yaşa gelene kadar ilk başta kösem sultan sedarete onun yerine bakmıştır. daha sonra validesi turhan sultan saray içi ayaklanma esnasında kösem sultanı öldürtünce vasilik görevini o devraldı fakat devlet işlerine fazla karışmadı ve köprülü mehmet paşaya bir nevi vekalet verdi. köprülü mehmet paşa iş bilen becerikli bir vezir olduğundan tüm ilişkileri stabil tutmayı başarmıştır.

ikinci viyana kuşatması yine sultan 4. mehmed dönemine denk gelir. osmanlı için sonun başlangıçı olan bu hamle sultan mehmed'in de sonunu getirir.

merzifonlu kara mustafa paşa viyana karşısında başarısız olunca idam fermanını göndermiş, daha sonrasında vazgeçtiyse de gönderdiği ulaklar paşanın kellesini çoktan kesmişlerdir. her ne kadar başarısız olduysa da devleti düştüğü durumdan kurtarabilecek tek adam olması işleri daha karmaşık bir hale sokmuştur. osmanlı ordusu kuşatma sonrası iki ateş arasında kalmış ve yüzlerce yıldır türk yurdu olan budin kaybedilmiştir.

bunun üzerine halk ayaklanmış ve sultan mehmed tahttan indirilmiş yerine oğlu süleyman geçmiştir. 39 yıllık saltanatı ile kanuni'den sonra tahtta en uzun süre kalan padişahtır. sultan mehmet 1687'de tahttan indirildikten sonra edirne sarayında bir sürgün ve hapis hayatı yaşadı. 1693 yılında burada vefat etti.
devamını gör...

karanfil.
aşkı, cazibeyi ve üstünlüğü sembolize ediyor. soğuk bir ay olan ocak’ta renkli duruşu olan karanfiller, gölgelerine göre farklı şeyleri yansıtıyor.
devamını gör...

bon jovi'den gelsin o zaman
hey god hey god do you really think about me?
edit:tek kelime bulamadim.
devamını gör...

boş gemiler, başıboş gemiler geliyor dört bir yandan.
ey, fener aydınlat onları kutsal ışığınla.
köpük köpük sular, bak , nasıl da heyecanlandırıyor limanı.
ey, liman aç kollarını ve kucakla yeni gemileri.
kaldırıyorum kadehimi sizlerin şerefine, hoşgeldiniz gemiler.
ne kutlu bir gün.
aç gemiler geliyor, gemiler açıkta.
ey, liman bak, ince bir yat, sarı bir feribot, uzunca bir vapur geliyor.
çevir ışığını ey, fener bir göreyim onları.
ah nasıl da heyecanlandırıyor beni, sular köpük köpük.
mendirek, dalgalardan koru misafirlerimizi, yorgundurlar şimdi.
gemiler, yanaşın şefkatli bağrıma.
sular siz de daha çok köpürün
ey liman minnettarız sana
açız, yorgunuz geri çevirmedin bizi,
ey fener şahit ol bu ana aydınlat, yüce limanımızı.
gemiler ışıl ışıl parlıyor, kıpır kıpır gemiler.
bak fener, limanımız ne kadar da mutlu.
gemiler sıkılmış canıma eğlence oldunuz.
ey fener görmez misin yoluma yoldaş oldular.
ey liman canına can oldularsa gitme vakitleri yakındır.
ey limanımız, ne güzel koruyorsunuz bizi
alışkın değiliz bu kadar ilgiye
layık mıyız bu davranışlarınıza
ey fener ışığın bu acı haberi mi veriyor.
o zaman liman limanlığını, gemiler de gemiliğini hatırlasın
ve gerçekleşsin kaçınılmaz son.
ahh fener hala beceremiyorum acısız ayrılıkları
ey liman, ey gemiler,
bir gemi olursunuz, bir liman
bakın fenere, fener hep fener
ey fener kutsal ışığın daim olsun.
devamını gör...

harika haber. emeği geçen kim varsa helal olsun !
devamını gör...

yadsımak, çocukluk dönemlerinde travmatik olaylara maruz kalmış ve bununla baş edebilmenin tek yolunun “yokmuş” , “olmamış” gibi davranmak durumunda kaldığı dönemlerde başlangıç gösterip, bireyin yetişkinlik döneminde de baş edemeyeceğini düşündüğü olaylarlarda bir kaçış mekanizması olarak kullandığı ve ciddi olumsuz sonuçlar verebilecek bir durumdur. çevresi tarafından çoğunlukla algılanmayabilir. var olan durumu önemsemediği ya da “numara” yaptığı oyun oynadığı düşünülebilir. aslında birey bunu yaptığının farkında değildir ve dışardan yapılan hatırlatmalara olumsuz tepkiler verebilir.
devamını gör...

çektiğim analog * fotoğraflar için sayfama buyrunuz.
devamını gör...

en güzel pastadır aksi de iddia edilmez
devamını gör...

gözleri yaşartan bir kalite. insan hüzünleniyor tabi.
sözlük yatak odamıza, gardırobumuza ve hatta bulaşık makinemize kadar girecektir.

kgb amacına ulaşmaktadır.


(bkz: keşke benim olsa itemleri)
devamını gör...

güney koreli idol- oyuncu. saf güzelliğinden ötürü ''ulusun ilk aşkı'' unvanının da sahibi ayrıca.

ilk çıkışını daha 16 yaşındayken miss a adlı müzik grubunda 2010 yılında gerçekleştirdi. grup, kore'nin en iyi ve başarılı kız grupları arasında yer alıyordu. suzy, idollüğün yanında oyunculuğa da atıldı ve çeşitli film ve dizilerde oynadı. 2017 yılında içinde bulunduğu miss a grubu dağılınca tamamıyla oyunculuğa yöneldi fakat yakın bir zamanda verdiği konseriyle, idollüğü bırakmadığını da göstermiş oldu. konser için tık tık.

gu family book, while you were sleeping, uncontrollably fond, vagabond, start up gibi başarılı dizilerde başrol olduğundan, parasite (film)'da oynayan park so-dam ile birlikte, sony pictures'ın marvel serisi ''silk'' ana karakteri cindy moon'u oynamaya aday oldu.

tüm bu başarılarının yanında, ülkenin en çok bağış yapan ünlüleri arasında her zaman en üst sıralarda olmayı başarmış kadın ünlüdür kendisi. daha 26 yaşında olduğunu düşününce, önünde çok daha başarılı bir kariyer varmış gibi duruyor. vagabond'un 2. sezonunu büyük bir sabırsızlık ve umutla bekliyorum.
devamını gör...

bir işlem nasıl yapıldıysa o şekilde bozulur. dolayısı ile üye olmak için nasıl bir form dolduruluyorsa, bir "üyelikten ayrılma formu" da olmalı, e-posta kontrolü ile hesap silme seçeneğine izin verilmelidir.

işbu konuda "yeni bir oluşum" olmaktan sebep, kafa sözlük yazar kaybetmek istemiyordur ancak insanları zorla içeride tutmak "acizlik" alametidir. o nedenle o ünlü deyişi bırakayım. arif olan anlar zaten: "laissez-faire, laissez-passer!" (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!)
devamını gör...

queen konserine gittiğimi görmek istiyorum. sahnede tüm ihtişamıyla freddie mercury var sözlük.
devamını gör...

josé saramago'nun 1991 yılında yayımladığı, şüphesiz en sansasyonel eseridir. öyle ki; ateist olmasına rağmen katolik kilisesi tarafından aforoz edilmesine yol açmıştır. portekiz hükümeti'nin eserlerine sansür uygulaması da bardağı taşıran son damla olmuş ve ülkesini terk etmesine sebep olmuştur. oysa portekiz'i ne çok sevdiğine çocukluk anılarından bahsettiği "küçük anılar" eserinde şahit olmuştuk.

kitaba dönecek olursak; isa'nın doğumundan ölümüne kadar geçen süreyi bilinenden farklı bir biçimde ele almıştır. incil'in aksine onu kutsal bir varlıktan ziyade; hataları, hırsları, heyecanlarıyla daha insani bir biçimde önümüze koymaktadır. hatta bana kalırsa kabil romanında da yaptığı gibi tanrı'yı da daha insani bir düzeye indirgediğini söyleyebiliriz. isa ve tanrı arasında cevap arayışlarına dayalı konuşmalarda bunu görmek mümkün. yine; isa,tanrı ve şeytanın kayıktaki diyalogları kitabın en vurucu kısımlarından biridir. adeta kitap boyunca söylemek istediği her şeyi o diyaloglara dek ustalıkla bekletmiş gibidir.

ve yine bir kabil ilişkisi kuracak olursak; her iki kitap da saramago'nun tanrı'yı alt etme amacının nihai sonucudur. temel olayların kronolojisine sadık kalmış; olay örgüsünü değiştirmek veya çarpıtmak yerine altında yatan sebeplerin, düşüncelerin farklı olduğunu göstermek istemiştir.
devamını gör...

yapılması gereken son derece düşünceli ve kibar bir davranış.
devamını gör...

zor durumdur. hele kilolu kişi, bir de farkındalığı yüksek empatik biriyse daha zordur.
devamını gör...

bir arkadaşım bir gün aniden adresimi istemişti sonrasında seni çok seviyorum yazılı bir kutu çikolata gelmişti. özel bir gün değildi sadece içinden gelmişti dururken öyle beni hatırlamıştı, önemsemişti yani onun için değerliydim demek ki gerçekten o yüzden benim için çok ama çok özel bir hediyeydi.
devamını gör...

franz kafka- şato. çok merak ettiğim hatta adını ve arka kapağındaki kısa yazılarını da çok beğenmiş olmama rağmen kalın olmasından dolayı bi türlü zaman ayırıp okuyamadığım kitabımdır kendisi. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim